Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Takipsizlik kararı verilmiş dosya hakkında şikayetçinin eşinin tekrar aynı konu ile ilgili olarak şikayetçi olması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-11-2011, 21:31   #1
Ufuk Sara

 
Varsayılan Takipsizlik kararı verilmiş dosya hakkında şikayetçinin eşinin tekrar aynı konu ile ilgili olarak şikayetçi olması

Değerli meslektaşlarım merhaba.
Müvekkilim hakkında Şarköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma neticesinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar verilmiştir. Karar kesinleştikten hemen sonra aynı olay hakkında aynı gerekçelere dayanarak şikayetçinin eşi bir daha müvekkilimi savcılık makamına şikayet etmiş ve bu şikayet sonucunda da müvekkilim hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Sormak istediğim şudur ki; kovuşturmaya yer olmadığına dair kesinleşmiş bir karar olmasına rağmen aynı konu hakkında şikayetçinin eşinin aynı gerekçeyle şikayette bulunması TCK. kapsamında bir suç teşkil eder mi? Bu olay gerekçe gösterilerek yapılacak şikayette TCK. nun hangi maddesine dayanmalıyız?
Old 01-11-2011, 21:52   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ufuk Sara
Değerli meslektaşlarım merhaba.
Müvekkilim hakkında Şarköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma neticesinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar verilmiştir. Karar kesinleştikten hemen sonra aynı olay hakkında aynı gerekçelere dayanarak şikayetçinin eşi bir daha müvekkilimi savcılık makamına şikayet etmiş ve bu şikayet sonucunda da müvekkilim hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Sormak istediğim şudur ki; kovuşturmaya yer olmadığına dair kesinleşmiş bir karar olmasına rağmen aynı konu hakkında şikayetçinin eşinin aynı gerekçeyle şikayette bulunması TCK. kapsamında bir suç teşkil eder mi? Bu olay gerekçe gösterilerek yapılacak şikayette TCK. nun hangi maddesine dayanmalıyız?

TCK.m.267 şartları incelenmelidir somut olay açısından. Bu madde dışında bir ceza hükmü olmadığını düşünüyorum.
Manevi tazminat değerlendirilebilir.
Saygılar.
Old 01-11-2011, 23:27   #3
phantomagony

 
Varsayılan

İftira suçunun oluşması için şüphelinin, suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye suç yüklemesi gerekmektedir. Suçsuz olduğunun bilinmesinin sadece ilk yapılan şikayette kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla değil aynı zamanda bu karara karşı itiraz müessesesinin de tüketilerek bunun sonucuna göre ortaya konulabilme ihtimali karşısında, verdiğiniz bilgiler doğrultusunda bu eylemin "iftira" suçu dahil TCK kapsamında herhangi bir suç teşkil etmeyeceği kanısındayım..
Old 01-11-2011, 23:33   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Anlamak İçin...

Alıntı:
Yazan phantomagony
İftira suçunun oluşması için şüphelinin, suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye suç yüklemesi gerekmektedir. Suçsuz olduğunun bilinmesinin sadece ilk yapılan şikayette kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla değil aynı zamanda bu karara karşı itiraz müessesesinin de tüketilerek bunun sonucuna göre ortaya konulabilme ihtimali karşısında, verdiğiniz bilgiler doğrultusunda bu eylemin "iftira" suçu dahil TCK kapsamında herhangi bir suç teşkil etmeyeceği kanısındayım..

Yukarıdaki ifadeyle anlatmak istediğinizi ben anlayamadım.
Ancak, ilgisi olabilecek ceza hükmü m.267'dir.
Old 01-11-2011, 23:51   #5
phantomagony

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Yukarıdaki ifadeyle anlatmak istediğinizi ben anlayamadım.
Ancak, ilgisi olabilecek ceza hükmü m.267'dir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın, en yakın Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilmesi, itirazın reddine dair kesin olarak verilen bir hüküm bulunması halinde 5237 sy yasanın 267. maddesinin uygulanabileceğini dile getirmek istedim. Zira, salt yapılan şikayetten sonra takipsizlik kararının verilmesi, iftira suçunun yasal unsuru olan "işlemediğini bildiği halde bir kimseye suç yükleme" kavramının içini doldurmaya yetmez; bunun bir de Mahkeme önünde kesinlik kazanması gerekir ki, buna rağmen tekrar aynı fiilden şikayette bulunan kişi hakkında 267. madde hükmü uygulanabilsin...
Şahsi kanaatim bu minvaldedir.
P.S. Umarım şimdi daha iyi anlatabilmiş ya da sizin anlamanızı sağlayabilmişimdir.
Old 01-11-2011, 23:55   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan phantomagony
Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın, en yakın Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilmesi, itirazın reddine dair kesin olarak verilen bir hüküm bulunması halinde 5237 sy yasanın 267. maddesinin uygulanabileceğini dile getirmek istedim. Zira, salt yapılan şikayetten sonra takipsizlik kararının verilmesi, iftira suçunun yasal unsuru olan "işlemediğini bildiği halde bir kimseye suç yükleme" kavramının içini doldurmaya yetmez; bunun bir de Mahkeme önünde kesinlik kazanması gerekir ki, buna rağmen tekrar aynı fiilden şikayette bulunan kişi hakkında 267. madde hükmü uygulanabilsin...
Şahsi kanaatim bu minvaldedir.
P.S. Umarım şimdi daha iyi anlatabilmiş ya da sizin anlamanızı sağlayabilmişimdir.

Yok, zaten bildiğim bir husustan bahsediyormuşsunuz.
Genel suç yargılaması ve isbat meseleleri...
İlk ifadeniz devrik cümledir, ondan anlamadım.
Old 02-11-2011, 00:04   #7
phantomagony

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Yok, zaten bildiğim bir husustan bahsediyormuşsunuz.
Genel suç yargılaması ve isbat meseleleri...
İlk ifadeniz devrik cümledir, ondan anlamadım.

Bilmediğiniz bir konudan bahsettiğimi düşünmedim zaten
İlk ifade biraz uzun olduğu için devrik cümle gibi algılanmış, neyse daha yalın ifadelerle konsensus sağlanmıştır.
Old 02-11-2011, 15:18   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
TCK.m.267 şartları incelenmelidir somut olay açısından. Bu madde dışında bir ceza hükmü olmadığını düşünüyorum.
Manevi tazminat değerlendirilebilir.
Saygılar.

TCK 123 üncü madde olabilir mi? Kişilerin huzur ve sükununu bozma.
Old 02-11-2011, 15:35   #9
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
TCK 123 üncü madde olabilir mi? Kişilerin huzur ve sükununu bozma.

Cevap verirken inceledim, olmaz.
Savcılığa dilekçe verilmesi şeklindeki fiilin, maddede gösterilen seçenek hareketlerden "hukuka aykırı başka bir davranışla" cümlesinden görülemeyeceği kanısındayım.
Saygılarımla.
Old 02-11-2011, 16:13   #10
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan phantomagony
Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın, en yakın Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilmesi, itirazın reddine dair kesin olarak verilen bir hüküm bulunması halinde 5237 sy yasanın 267. maddesinin uygulanabileceğini dile getirmek istedim. Zira, salt yapılan şikayetten sonra takipsizlik kararının verilmesi, iftira suçunun yasal unsuru olan "işlemediğini bildiği halde bir kimseye suç yükleme" kavramının içini doldurmaya yetmez; bunun bir de Mahkeme önünde kesinlik kazanması gerekir ki, buna rağmen tekrar aynı fiilden şikayette bulunan kişi hakkında 267. madde hükmü uygulanabilsin...
Şahsi kanaatim bu minvaldedir.
P.S. Umarım şimdi daha iyi anlatabilmiş ya da sizin anlamanızı sağlayabilmişimdir.


Kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra TCK.nun 267.maddesinin işletilebilmesi için, itiraz üzerine kesinleşmesinin zorunlu olmadığını düşünüyorum.Çünkü bu karara itiraz zorunlu olmayıp suçtan zarar görenin takdirine bırakılmıştır, karar itiraz edilmeksizin de kesinleşebilir.
Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına karar veren cumhuriyet savcısı da gerekli görürse,kararın kesinleşmesinden sonra iftira suçundan re'sen soruşturma başlatabilir.
Saygılarımla.
Old 02-11-2011, 16:24   #11
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra TCK.nun 267.maddesinin işletilebilmesi için, itiraz üzerine kesinleşmesinin zorunlu olmadığını düşünüyorum.Çünkü bu karara itiraz zorunlu olmayıp suçtan zarar görenin takdirine bırakılmıştır, karar itiraz edilmeksizin de kesinleşebilir.
Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına karar veren cumhuriyet savcısı da gerekli görürse,kararın kesinleşmesinden sonra iftira suçundan re'sen soruşturma başlatabilir.
Saygılarımla.

TCK.m.123 konusundaki değerli görüşlerinizi de bildirebilir misiniz, tefeyyüz imkanı bulalım.
Saygılar.
Old 02-11-2011, 23:18   #12
phantomagony

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra TCK.nun 267.maddesinin işletilebilmesi için, itiraz üzerine kesinleşmesinin zorunlu olmadığını düşünüyorum.Çünkü bu karara itiraz zorunlu olmayıp suçtan zarar görenin takdirine bırakılmıştır, karar itiraz edilmeksizin de kesinleşebilir.
Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına karar veren cumhuriyet savcısı da gerekli görürse,kararın kesinleşmesinden sonra iftira suçundan re'sen soruşturma başlatabilir.
Saygılarımla.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karardan sonra, 267. maddenin uygulanması açısından yasa koyucu her ne kadar itiraz üzerine kesinleşme aramamakta ise de; bu yolun da tüketilip, itirazın reddine dair verilen kesin karardan sonra tekrar aynı suçtan şikayette bulunan şahıs hakkında TCK'nun 267. maddesinin işletilip en azından kovuşturma aşamasına geçilebilmesi daha muhtemeldir kanaatindeyim
Saygılarımla...
Old 02-11-2011, 23:31   #13
Ufuk Sara

 
Varsayılan

Soruşturma aşamasında müvekkilim ile birlikte verdiğimiz ifadede, TCK. 123. maddesinden hareketle şüpheli ve eşinin bu hareketlerinin huzur ve sükunumuzun bozduğunu ve bu nedenle şikayetçi ve eşinden şikayetçi olduğumuzu ayrıca belirtik. Sayın savcılık makamı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında, huzur ve sükunumuzun bozulmadığı kanaatinde olduğunu belirterek şikayetimizi dikkate almamış ve şüpheliler hakkında bir soruşturma başlatmamıştır.
Bu bağlamda olayımda; iftira suçunun şartlarını oluşturmayı ve şikayetimizi de bu maddeden hareketle yapmayı düşünmekteyim.
Old 03-11-2011, 09:46   #14
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
TCK.m.123 konusundaki değerli görüşlerinizi de bildirebilir misiniz, tefeyyüz imkanı bulalım.
Saygılar.

Tabiki yapılan her şikayet,özellikle de haksız şikayetler aynı zamanda kişinin huzurunu da bozar ve TCK.123.maddesindeki ''..başka türlü hukuka aykırı bir davranışta bulunma..'' kapsamında da düşünülebilir.Ancak şikayetlerde genelikle suç isnadında bulunulduğu için öncelikle 267.maddenin düşünülmesi gerektiği kanısındayım.
Saygılarımla.
Old 03-11-2011, 10:13   #15
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan phantomagony
Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karardan sonra, 267. maddenin uygulanması açısından yasa koyucu her ne kadar itiraz üzerine kesinleşme aramamakta ise de; bu yolun da tüketilip, itirazın reddine dair verilen kesin karardan sonra tekrar aynı suçtan şikayette bulunan şahıs hakkında TCK'nun 267. maddesinin işletilip en azından kovuşturma aşamasına geçilebilmesi daha muhtemeldir kanaatindeyim
Saygılarımla...
Şİkayet üzerine kamu davası açılmış,hatta sanık tutuklanmış,yargılama sonucunda beraat etmiş, ancak beraat kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise;beraat kararı, yasa yolları tüketilmeden, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiğinden TCK.nun 267.maddesinden soruşturma yapılamaz diyebilecekmiyiz?
CMK.nun 173.maddesini incelediğimizde, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz hakkı sadece suçtan zarar görene (diğer bir deyimle, işlendiği iddia edilen iftira suçunun şüphelisine) aittir. TCK.nun 267.maddesinin işletilebilmesi için itirazla kesinleşme koşulu getirildiği takdirde,suçtan zarar gören itiraz etmeye zorlanamayacağına göre, gerçekten iftira suçu işlenmişse sırf bu nedenle eylem yaptırımsız kalacaktır.
Bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının, itirazın reddi kararı ile ya da itiraz edilmeksizin kesinleşmesi durumunda TCK.nun 267.maddesi kapsamında soruşturma yapılabileceği kanısındayım.Tabiki kamu davası açılmasına gerek bulunup bulunmadığını soruşturmayı yapan savcı, dava açılmış ise suçun oluşup oluşmadığını yargılamayı yapan mahkeme değerlendirecektir.
Saygılarımla.
Old 14-03-2013, 21:37   #16
didem kunal

 
Varsayılan

Peki, şikayetçi olarak savcılığa bedelsiz senedi kullanan şüpheli için suç duyurusunda bulunduk. Savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Hukuk mahkemeinde açtığımız davada da iş mahkemesinin görevli olduğu belirlendi ve dosyamızda tanık dinlenerek davamız ispatlandı. Yani bedelsiz kullanılan senet hakkında borçlu olmadığımız tespit edildi. Müvekkil aleyhine başlatılan takip iptal oldu. Şimdi savcılığa bu konuda yeniden suç duyurusund abulunmamız mümkün mü?
Old 21-03-2013, 15:57   #17
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan didem kunal
Peki, şikayetçi olarak savcılığa bedelsiz senedi kullanan şüpheli için suç duyurusunda bulunduk. Savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Hukuk mahkemeinde açtığımız davada da iş mahkemesinin görevli olduğu belirlendi ve dosyamızda tanık dinlenerek davamız ispatlandı. Yani bedelsiz kullanılan senet hakkında borçlu olmadığımız tespit edildi. Müvekkil aleyhine başlatılan takip iptal oldu. Şimdi savcılığa bu konuda yeniden suç duyurusund abulunmamız mümkün mü?

Yeni delil kapsamında mümkün olduğu kanısındayım. Tabii, kovuşturmaya yer olmadığına dair karardaki gerekçelere de dikkat edilmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şikayetçinin ifade değişikliği üzerine tutuklamaya itiraz mı edilmeli yoksa takipsizlik kararı mı istenilmeli Av.S.Sönmez Meslektaşların Soruları 7 30-03-2011 08:11
hakkında uyuşturucu madde satmaktan dolayı beraat kararı verilmiş birisinin ehliyetine el konabilir mi? av.cancan Meslektaşların Soruları 2 09-03-2011 14:27
taşımaya konu yükün kötü ambalajlanmış olması durumu hakkında yargıtay kararı arıyorum. butterfly Meslektaşların Soruları 7 04-12-2010 11:00
Bakan Çiçek hakkında takipsizlik kararı canan ufuk Hukuk Haberleri 0 08-12-2006 08:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05065203 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.