Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yanlış kişilere karşı yanlış yerde yanlış açılan dava

Yanıt
Old 12-12-2011, 22:02   #1
Güldal

 
Varsayılan yanlış kişilere karşı yanlış yerde yanlış açılan dava

Merhabalar
İdari kurum hasılat kirası ile kurumun bir takım işlerini yürütmek üzere müteahitle anlaşıyor.Müteahit bu şahısları araca doldurup çalıştırmak üzere(yevmiye ile) kuruma taşırken kurumun alanı içersinde araç kaza geçiriyor ve biren fazla insan bu kazada hayatını kaybediyor.Ceza davası açılıyor ve ceza davasında kazaya şöförün dikkatsizliği ve ağır kusuru sebebiyet verdiğinden ve şöför de vefat etmiş olduğundan kurum yetkilileri berat ediyor.
Aynı zamanda asliye hukuk mahkemesinde kuruma karşı zararların tazmini amacı ile manevi tazminat davası açılıyor.Davalı olarak müteahit gösterilmiyor.Davada bilirkişi raporu aldırılmıyor ve ağır ceza dosyasındaki rapor esas alınarak kazaya şöförün ağır kusuru sebebiyet verdiğinden tazminat davası reddediliyor ve yargıtay da bu kararı onuyor.
Davada baştan sona yanlış hareket edilmiş kaza tarihi 2005
Okuduğum dosyaya inanamadım ama baştan sona böyle

1-Şimdi iş mahkemesinde müteahite ve kuruma tekrardan dava açma şansımız var mıdır,asliye hukuk mahkemesinde verilen karar derdestlik olarak önümüze çıkar mı?

2-Müteahitin elindeki mal varlığını çoktan elden çıkarmış olduğunu ve bu işlere baştan sona kendisinin sebep olduğunu düşünüyorum.Bu nedenle müteahite karşı açılan davada hiç bir şey elde edilmeyebileceğinden idare mahkemesinde kuruma karşı tekrar dava açılabilirmi?buna pek ihtimal vermiyorum
Değerli görüşlerinizi bekliyorum
Saygılar...
Old 13-12-2011, 11:46   #2
AV.POYRAZ

 
Varsayılan

Bildiğiniz üzere hmk değişti ve yeni hmk gereği kuruma karşı açacağınız ( haksız fiil ve iş kazası) tazminat davaları da adli yargıda görülmektedir.

iş kazası olduğu açık ve nettir. burada sorumlu hem kurum hem de müteahittir. kurumun sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. şoför %100 kusurlu ise kurumda kusurludur. işveren olarak sorumluluğu vardır. önemli olan diğer işçilerin kusurunun olup olmadığıdır.
şoförün kusuru kendisi ile kurum-müteahit arasındaki ilişkiyi tazminat meselesini ilgilendirir.
ilk açılan davanın konusu iş kazası sebebi ile uğranılan zarar değil ise ve genel hükümler çerçevesinde bir dava ise ilk dava işkazası davası için engel değildir.

iş mahkemesinde hem kurum hem de müteahide karşı belirsiz alacak davası şeklinde maddi-manevi tazminat davası açabilirsiniz.
müteahidin malvarlığını devretmesi önemli değil, iptal davaları var ve yeni bir firması varsa muvaaza ispatlanır, malvarlığını eşi veya çocukları üzerine yapmış ise yine muvaaza davası açabilirsiniz.
Old 13-12-2011, 12:19   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Zamanaşımı Sorunu :

21. HD E.2004/2331,K.2004/7661, T. 28.9.2004

ÖZET : İş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin
yönelttikleri maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi BK'nun 125. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda ölümle sonuçlanan olay 14.4.1990 tarihinde meydana geldiği davacının 10 yıllık süre geçtikten sonra bir kısım davacılar bakımından 12.4.2002 ve 18.12.2002 tarihli dilekçelerle davasını ıslah ederek müddeabihi arttırdığı, davalının zamanaşımı savunmasına davacı tarafça da itiraz edilmediği dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 10 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleştikten sonra davalıya yöneltilen tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

Kesin Hüküm Sorunu : Kuruma karşı manevi tazminat yönünden talep hakkı kesin hüküm engeline takılacak gibi gözüküyor.Ne var ki hem müteahhit hem de asıl işveren sayılacak kuruma karşı destekten yoksun kalma vb. taleplerle maddi tazminat davaları açılabilir görüşündeyim.Tabi bu arada kurumun asıl işveren , müteahhit firmanın alt işveren olduğu da tarafınızca ispatlanmalıdır aksi halde asıl işverenin sorumluluğu olmayacaktır.Yine diğer işçnin "ağır kusuru" illiyet bağını kesen sebep olarak da değerlendirilebilecek ve işverenin mesuliyeti söz konusu olmayabilecektir. Bu nedenle iyice düşünüp dava açmanız önerilir.

Mal kaçırma konusunda yanıt veren meslektaşıma katılıyorum.
Old 13-12-2011, 15:56   #4
Güldal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yine diğer işçnin "ağır kusuru" illiyet bağını kesen sebep olarak da değerlendirilebilecek ve işverenin mesuliyeti söz konusu olmayabilecektir. Bu nedenle iyice düşünüp dava açmanız önerilir.

Bu durumda işverenin mesuliyeti nasıl olmuyor anlamıyorum.Kaza yapan şoför de işverenin işçisi nihayetinde işverenin işçisi olan şoförün 3. şahıslara karşı(diğer işçilere ve ailelerine) vermiş olduğu zarardan kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumlu tutulması gerekmezmi?
Old 15-12-2011, 15:22   #5
Güldal

 
Varsayılan

Elinde yargıtay kararı olan meslektaşım varsa ciddikatkı sağlayacaktır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
2b arazisi ile ilgili yanlış açılan davayı nasıl düzeltebilirim düzceli81 Meslektaşların Soruları 10 30-04-2014 13:18
kesin hüküme rağmen açılan dava ve kesin yanlış karar.. bir çözüm olmalı.. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 8 18-05-2009 20:54
Yanlış açılan icra takibinin düzeltilmesi av.aslıı Meslektaşların Soruları 4 25-03-2009 15:57
çeke bankaca yanlış ticaret ünvanı yazılması sonucu açılan yanlış takip melis aksu Meslektaşların Soruları 1 27-03-2008 00:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04983091 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.