Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işveren vekili

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-03-2007, 16:25   #1
mustafaaladag

 
Varsayılan işveren vekili

Arkadaşlar kimler iş veren vekilidir. Örneğin limited şirket müdürü işveren vekilimidir aynı zamanda. Yada anonim şirkette kimler işveren vekilidir. örneğin A.Ş yönetim kurulu başkanı aynı zamanda işveren vekilimidir. Yönetim kurulu üyeleri işveren vekilimidirler. Bunlar iş kazasında şahsen sorumlu olurlarmı işçiye karşı?
Old 30-03-2007, 18:18   #2
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Sayın Aladağ;
İşveren vekili; işveren NAM ve HESABINA işin (bütün olarak)yönetimini yapan kimsedir.(Bknz. Sosyal Sigortalar Kanunu madde 4, ) Ancak bir iş yerinin yalnızca belirli bir kısmında yönetim görevini yapanlar, işveren vekili sayılmazlar. Bütün olarak yöneten olmalıdır.Örneğin bir fabrikadaki genel müdür,fabrika müdürü İV vekilidir.Şunu da belirtmek gerekir ki;İş Kanunu'na göre İV vekili tanımı ile SSK'ya göre tanım farklıdır:İK'da kısmi yöneticiler de iV vekili sayılmaktadır.Örneğin işveren adına hareket eden personel müdürü, atölye şefi..gibi.
Yönetim kurulu başkanı/ üyeleri; İV adına temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu sürece; İV'nin sorumlu olduğu hallerde müteselsilen sorumlu olurlar.
Saygılarımla..
Old 31-03-2007, 15:38   #3
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Sayın meslakdaşım,
öncelikle iş kazasından doğan hukuki sorumluluk mu yoksa cezai sorumluluk mu sorunuzun temelindeki. Bu noktayı açıklamakta fayda var. Zira hukuki sorumlulukta işveren olarak şirkete dava açmak yani şirketi muhatap almak gerekir diye düşünüyorum. Cezai sorumlulkta ise bildiğiniz gibi işveren vekili olduğuna bakılmaksızın, iş kazasının oluşumunda, alması gerekan tedbirleri almayarak dahi olsa kusuru bulunanlar kusuru oranında sorumlu tutulurlar. Yani işveren velilliğinin iş kazası nedeniyle neyden sorumlu tutulup tutulmayacağı ile ilgili olarak soruyu detaylandırmakta fayda var bence,
Old 18-07-2007, 20:55   #4
Toygar Yavuzcan

 
Varsayılan işveren vekili

Sayın Meslekdaşım

4857 sayılı yasanın 2/1 maddesine göre "işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren" denir.

4857 sayılı yasanın 2/4 maddesinde (cümle I) yapılan tanımlamaya göre "İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. "

Bu kapsamda 4857 sayılı yasanın 2/3 maddesinde yapılan "İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür." tanımı kapsamında, işyerinin tamamının yada bir kısmının sevk ve idaresini üstlenmiş olan kişi işveren vekilidir.

4857 sayılı iş yasasının 2 nci maddesinde yapılan tanımlamalar kapsamında bir işyerinde, işveren ve işveren vekilinin kimler olduğunun tespiti göreceli olarak oldukça kolay görünmektedir.

Buna göre bir işyeri sahibi olup da işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum yada kuruluşlar işveren, işyerinin bütününün veya bir kısmının yönetiminden sorumlu işveren adına hareket eden gerçek kişiler de işveren vekilidir.

İşveren gerçek kişi, tüzel kişi, tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olabileceği halde işveren vekili ancak gerçek kişi olabilir.

Buraya kadar yapılan açıklamalar karşısında bir limited şirketin müdürü (eğer limited şirket bir işyeri sahibi olup işçi çalıştırıyor kısaca işveren vasfı taşıyor ise) işveren vekilidir.

İşveren vekilliğinin tespiti hukuk sistemimizde başlıca iki durumda önem arzetmektedir.

Bunlardan ilki, herhangi bir iş kazası sonrasında açılacak ceza ve tazminat davalarında husumet ile hukuki ve cezai sorumlulukların belirlenmesinde, ikincisi ise 4857 sayılı yasanın 18-19-20-21 maddeleri kapsamında açılabilecek işe iade davalarında davacının işe iade hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağının belirlenmesi noktasındadır.

İş kazaları sonrasında açılacak hukuk ve ceza davalarında ana kriter işveren vekilinin sevk ve idare yetkisininin sınırları ile bu sınırlar kapsamında iş kazasının oluşumunda işveren vekiline kusur yüklenip yüklenemeyeceğidir.

İşe iade hükümleri açısından ise 4857 sayılı yasanın 18 nci maddesinin son fıkrasında "İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz." denmek sureti ile getirilen sınırlama ile işe iade hükümlerinden hangi işveren vekillerinin yararlandırılmayacağı açıkça belirtilmiştir. Yasa maddesinin yazılış biçiminden ve yüksek mahkeme kararlarından anlaşıldığı üzere işletmenin yada işyerinin bütününü sevk ve idare etmek ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisinin bulunması kriterlerinin bir arada sağlanması şarttır. Burada hemen şunu belirtmek gerekir ki bir işletmeye bağlı işyerlerinden birinin bütününü sevk ve idare eden ve işiçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işveren vekili işletmenin bütününü sevk ve idare etmediği için iş güvencesi hükümlerinden faydalanabilecektir. (Örneğin yurt sathında bölge bazında örgütlenmiş bulunan bir A.Ş. in, her bir bölge müdürlüğü ayrı bir işyeri, her bir bölge müdürü işveren vekili olmakla birlikte bu kişilerin işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi olsa dahi, işletmenin bütününü sevk ve idare etmedikleri için işe iade hükümlerinden yararlanmaları mümkündür.)

Saygılarımla
Old 18-07-2007, 21:54   #5
mustafaaladag

 
Varsayılan

Sayın Toygar Yavuzcan öncelikle ilginiz için tşk ederim. Benim için önemli olan soru şu. Bir A.Ş yönetim kurulu başkanı hangi koşullarda işveren vekilidir. İş kazasından kaynaklı tazminat davasında kendisi hangi koşullarla sorumlu olur. Bir A.Ş bir inşaat işyerinde proje müdürü, şantiye şefi v.s kişileri görevlendirmişse A.Ş yönetim kurulu başkanının şahsen iş güvenliği önlemleri alma sorumluluğu ortadan kalkar mı ?. Bu durumlara ilişkin bir şeyler yazarsanız sevinirim. Aynı zamanda bu hususa ilişkin içtihat varsa eklerseniz müteşekkir olurum. saygılarımla.
Old 19-07-2007, 09:08   #6
SPARTACUS

 
Varsayılan

-- KANAATİMCE İŞ VEREN VEKİLİ ŞAHSEN SORUMLU DEĞİL VE FAKAT İŞVEREN,İŞVEREN VEKİLİNİN İŞ KANUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE SORUMLUKLARINA AYKIRI DAVRANAMSINDAN SORUMLUDUR
-- BU KONUDA YARGITAY KARARI YOK ELİMDE ANCAK YASA AÇIK !

-------------------------------------------------
Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı.

Nazım HİKMET 1946
Old 08-08-2007, 09:21   #7
Toygar Yavuzcan

 
Varsayılan

Sayın meslekdaşım öncelikle geç cevap verdiğim için özür dilerim.
Sorunuzu net olarak yanıtlayabilmek için öncelikle bahsettiğiniz anonim şirketin organizasyonu ve ortaklık yapısı hakkında bilgi sahibi olmam gerekiyor.
Şöyleki bahsettiğiniz anonim şirket örneğin 5 ortaktan kurulu küçük bir aile şirketi ise, şirket yönetim kurulu başkanı şirketin sevk ve idaresinin yanı sıra kaza ile sonuçlanan işin de sevk ve idaresini bizzat üstlenmiş durumda ise bu şahsa iş kazasının oluşumunda şahsi kusur izafesi mümkün olup tazminat ve cezai sorumluluk yüklemek olasıdır.
Ancak bahsettiğiniz anonim şirket örneğin yurt sathına yayılmış, çok sayıda şantiyesi (iş yeri) ve çok sayıda çalışanı ve işveren vekilleri olan bir inşaat şirketi ise bu durumda şirket şahsi tazminat ve cezai sorumluluğu şirketin yönetim kurulu başkanına yüklemek kolay ve olası görülmemektedir.
Sorunuzda bahsettiğiniz anonim şirketin organizasyon ve ortaklık yapısı hakkında bilgi verirseniz daha somut ve açık bilgi verebilmem ve yargıtay kararı bulabilmem kolaylaşacaktır.
Saygıarımla
Old 09-08-2007, 00:16   #8
Av.Kemal

 
Varsayılan

sayın aladağ,yargıtay,şirketi temsil ve ilzam yetkisi verilmiş üst düzey yetkilileri işverenvekili kabul ediyor.(Ltd.Şt.lerde müdürler,A.Ş.lerde imza yetkisi verilen yönetim kurulu üyeleri)
ayrıca T.T.K.md.317-319 ve 540 hükümlerini incelemeniz yararlı olacaktır.
işkazasına maruz kalan işçi tarafından açılacak dava özel hukuk açısından incelendiğinde: olayda şirket çalışanlarından biri kusurlu bulunursa,adam çalıştıranın sorumluluğu nedeniyle şirket zaten sorumlu olacaktır.şirketin sorumluluğu devreye girdiğinde,506 S.Yasanın 4.madde/4.fıkrası gereğince,bahsi geçen ''şirket işverenvekilleri de'' ''aynen şirket gibi'' zarardan,şirket ile birlikte sorumlu olacaklardır.
sevgi ve saygılarımla
Old 09-08-2007, 08:54   #9
Av.Kemal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yılmaz Topcuk

İş Yasası
Madde 2
6 ve 7'inci fıkralarda,"İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.

Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz" hükmü yer almaktadır.

ayrıca Yılmaz Topcuk tarafından işaret edilen bu hüküm de konuya açıklık getiriyor
sevgiler
Old 10-03-2009, 13:07   #10
iussy

 
Varsayılan

Merhabalar,

Yukarıdaki açıklamaları incelediğimde;

Yönetim kurulu başkan yardımcısı olan, şirketi temsil ve ilzama yetkili, şirket namına mali ve idari yazışmalar yapmaya ve şirketin banka hesapları ile ilgili işlem yapmaya tek başına yetkili, şirketin sahibi ve yönetim kurulu başkanının yokluğunda çift imza ile şirketi temsile yetkili olan ancak işçiyiişe almaya veya işçiyi işten çıkarmaya yetkisi olmayan, aynı zamanda çok küçük bir miktar da olsa anonim şirkette pay sahibi olan kişinin de işveren vekili olarak kabul edileceği sonucuna ulaşıyorum.

Peki bu durumda, bahsi geçen işveren vekili, bir süredir maaşını alamıyorsa, iş akdini ne şekilde sona erdirebilir? İş Kanunu'nun 18. maddesi çerçevesinde, işveren vekillerinin iş akdini haklı nedenle feshi yoluna gitmesi engellenmektedir. Bu durumda, nasıl bir yol izlenmesi gerekir?

Yaptığım araştırmalara rağmen maalesef bu soruların yanıtlarına ulaşamadım ve hem teoride hem de pratikte işveren vekilliği çok tartışmalı. Bu nedenle, bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler.

Saygılarımla.
Old 10-03-2009, 13:27   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iussy
Peki bu durumda, bahsi geçen işveren vekili, bir süredir maaşını alamıyorsa, iş akdini ne şekilde sona erdirebilir? İş Kanunu'nun 18. maddesi çerçevesinde, işveren vekillerinin iş akdini haklı nedenle feshi yoluna gitmesi engellenmektedir. Bu durumda, nasıl bir yol izlenmesi gerekir?

Yaptığım araştırmalara rağmen maalesef bu soruların yanıtlarına ulaşamadım ve hem teoride hem de pratikte işveren vekilliği çok tartışmalı. Bu nedenle, bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler.

Saygılarımla.

Sayın iussy;

Sizin de belirttiğiniz gibi, işveren vekilliği karışık bir kavram. İş Yasasında ayrı, Sendikalar Yasasında ayrı düzenlenmiş...
Örneğin bir ustabaşı, kendisine bağlı işçiye talimat verirken ustabaşı da işveren vekili konumundadır.

Cezai sorumlulukta işveren/vekili için aranan şartlarla hukuki/mali sorumlulukta da bu fakrlı kriterler olabilmektedir.

Ancak, sanırım 18. Maddeyi yanlış yorumlamaktasınız. 18. Madde;
"İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri"ni iş güvencesi kapsamı dışında bırakmıştır. Yani bu durumdaki işveren vekilleri (tüm işveren vekilleri değil!) işe iade davası açamaz.

"25 inci maddenin son fıkrası" uygulanmaz denerek de; iş akdi (geçerli nedenle değil) haklı sebeple de feshedilse, bu durumdaki işveren vekillerinin işe iade davası açamayacağı belirtilmiştir.

Alıntı:
Yazan 25/Son


İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir

Saygılar,
Old 10-03-2009, 13:44   #12
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan benzer olayda

müvekkilim işyerinde vardiya amiri..iş kazası oluyor ssk işçiye bağladığı geliri rücu yoluyla işveren ile vardiya amiri olan işçi-müvekkile rücu davası açıyor..iş kazasında kusuru olduğu gerekçesiyle.(%10 kusur).müvekkilimin işveren vekili olduğu bu nedenle kusuru olduğu ileri sürülmekte fakat burada bence işveren vekilinin eyleminden işveren hukuken sorumlu olmalı diye düşündüm..Ayrıca müvekkilim işletmenin sadece bir bölümünün vardiya amiri işveren vekili sayılır mı?
Old 10-03-2009, 14:00   #13
iussy

 
Varsayılan

Sayın Adli Tıp,

Öncelikle kısa sürede verdiğiniz cevap için gerçekten çok teşekkür ederim. Bu durumda, verdiğiniz cevaptan anladığım kadarı ile, müvekkilimiz İş Kanunu'nun 18. maddesinde bahsi geçen işveren vekili niteliğini haiz olmamakla birlikte, aynı zamanda da sadece işe iade davası açamayacak ancak uzun süredir maaşının ödenmemesi nedeni ile iş akdini feshedebilecek ve kıdem tazminatı talep edebilecektir.

Son olarak, bu konuda elinizde bir Yargıtay kararı bulunuyorsa onu da paylaşabilirseniz çok sevinirim. Tekrar çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.
Old 10-03-2009, 14:40   #14
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iussy
Sayın Adli Tıp,

Öncelikle kısa sürede verdiğiniz cevap için gerçekten çok teşekkür ederim. Bu durumda, verdiğiniz cevaptan anladığım kadarı ile, müvekkilimiz İş Kanunu'nun 18. maddesinde bahsi geçen işveren vekili niteliğini haiz olmamakla birlikte, aynı zamanda da sadece işe iade davası açamayacak ancak uzun süredir maaşının ödenmemesi nedeni ile iş akdini feshedebilecek ve kıdem tazminatı talep edebilecektir.

Son olarak, bu konuda elinizde bir Yargıtay kararı bulunuyorsa onu da paylaşabilirseniz çok sevinirim. Tekrar çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.

Sayın iussy;

Müvekkiliniz 18. Madde anlamında işveren vekili değilse ve iş akdi feshedilirse, (30 işçi, 6 aylık kıdem gibi diğer şartlar da varsa) isterse işe iade davası açabilir. Fesih kıdem/ihbar ödenmeksizin yapılmışsa işe iade davası açmak yerine sadece bu alacaklar için de dava açabilir.

Ancak, iş akdini (haklı nedenle de olsa) kendisi fesheden işçi işe iade davası açamaz.

Somut olayda müvekkilinizin işveren vekili larak kabul edilip edilmeyeceğini bilemiyorum. Zira (şirketteki hissesi sebebiyle) işveren vekili değil, işveren olarak bile kabul edilebilir.

Kaldı ki işçi alma çıkarma yetkisi İŞYERİNİN bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri için aranmaktadır. (müvekkiliniz gibi) İŞLETMENİN bütününün sevk ve idare edenlerde bu şart aranmaz.

T.C.
YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/602

K. 2007/9465

T. 5.4.2007

• İŞVEREN VEKİLİ ( Davacının İşletmenin Bütününü Sevk ve İdare Eden İşveren Vekili Konumunda Bulunduğu Dikkate Alınarak "İşe İade" Davası Açamayacağı )

• GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ( Davacının İşletmenin Bütününü Sevk ve İdare Eden İşveren Vekili Konumunda Bulunduğu Dikkate Alınarak "İşe İade" Davası Açamayacağı )

• İŞE İADE DAVASI ( Genel Müdüre Vekalet Yetkisi Bulunan Davacının İşletmenin Bütününü Sevk ve İdare Eden İşveren Vekili Konumunda Bulunduğu Dikkate Alınarak "İşe İade" Davası Açamayacağı )

4857/m.18/son


ÖZET : İşyerinde genel müdür yardımcısı olarak görev yapan ve genel müdüre vekalet yetkisi bulunan davacının işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili konumunda bulunduğu dikkate alınarak "işe iade" davası açamayacağı sonucuna varılmalıdır.
DAVA : Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içerisinde mevcut davacı ile ilgili görev tanım belgesinde davacının işletmenin teknik işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı olduğu ve genel müdüre vekalet yetkisinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu konumu ile işletmenin bütünü sevk ve idare eden işveren vekili genel müdürün yardımcısı durumundadır. Bu nedenle 4857 Sayılı Yasanın l8/son bendinde belirtilen iş güvencesi kapsamı dışındaki personel niteliğindedir. Bu nedenle davacının işe iade isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. Dairemizce 4857 Sayılı Yasanın 20/3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca takdir edilen 450 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davalı tarafından peşin yatırılan temyiz harcının isteği halinde kendisine iadesine kesin olarak, 05.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
(Karar KAZANCI'dan alınmıştır. )
Old 10-03-2009, 14:55   #15
iussy

 
Varsayılan

Sayın Adli Tıp,



Aslina bakarsanız "Yönetim kurulu başkan yardımcısı olan, şirketi temsil ve ilzama yetkili, şirket namına mali ve idari yazışmalar yapmaya ve şirketin banka hesapları ile ilgili işlem yapmaya tek başına yetkili, şirketin sahibi ve yönetim kurulu başkanının yokluğunda çift imza ile şirketi temsile yetkili olan ancak işçiyiişe almaya veya işçiyi işten çıkarmaya yetkisi olmayan, aynı zamanda çok küçük bir miktar da olsa anonim şirkette pay sahibi olan kişinin" işveren vekili mi işveren mi sayılacağından ben de pek emin değilim. Oğuzman'a göre, birden fazla işverenin varlığının kabul edilmesi mümkün olmamalı ama yine de ben de bilemiyorum.



Müvekkilin somut olayında, işe iade talebi zaten yok, o iş akdini feshederek alamadığı maaşlarını ve kıdem tazminatını talep etmek istiyor. Sonuçta, işveren vekili de olsa, ssk'lı bir çalışan olarak, maaş almadan hayatını idame ettirmesi de kendisinden beklenemez. Bu durumda, iş akdinin bizzat kendisi tarafından sonlandırılması ve bunun nedeni olarak da bahsi geçen iş yerinde sadece kendisine maaş ödenmemesini göstermesi mümkün müdür sizce?

İlginize ve desteğinize çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 10-03-2009, 15:22   #16
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iussy
Sayın Adli Tıp,



Aslina bakarsanız "Yönetim kurulu başkan yardımcısı olan, şirketi temsil ve ilzama yetkili, şirket namına mali ve idari yazışmalar yapmaya ve şirketin banka hesapları ile ilgili işlem yapmaya tek başına yetkili, şirketin sahibi ve yönetim kurulu başkanının yokluğunda çift imza ile şirketi temsile yetkili olan ancak işçiyiişe almaya veya işçiyi işten çıkarmaya yetkisi olmayan, aynı zamanda çok küçük bir miktar da olsa anonim şirkette pay sahibi olan kişinin" işveren vekili mi işveren mi sayılacağından ben de pek emin değilim. Oğuzman'a göre, birden fazla işverenin varlığının kabul edilmesi mümkün olmamalı ama yine de ben de bilemiyorum.



Müvekkilin somut olayında, işe iade talebi zaten yok, o iş akdini feshederek alamadığı maaşlarını ve kıdem tazminatını talep etmek istiyor. Sonuçta, işveren vekili de olsa, ssk'lı bir çalışan olarak, maaş almadan hayatını idame ettirmesi de kendisinden beklenemez. Bu durumda, iş akdinin bizzat kendisi tarafından sonlandırılması ve bunun nedeni olarak da bahsi geçen iş yerinde sadece kendisine maaş ödenmemesini göstermesi mümkün müdür sizce?

İlginize ve desteğinize çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.

"İşveren vekili değil işveren olarak bile kabul edilebilir" derken, bu konumdaki kişinin evleviyetle işveren vekili olarak kabul edilmesi gerektiğini düşündüğümü ifade etmeye çalışmıştım. (Hatta mesajımın o kısmını sonradan silmiştim ama, sizin cevabınızı gördükten sonra sildiğim cümleleri yeniden yazdım.)

Netice itibariyle, müvekkiliniz işyerinden MAAŞ/ücret alıyorsa (yani aldığı para kar payı, huzur hakkı vs değilse), şirketle arasında bir hizmet sözleşmesi varsa iş kanuna tabidir ve işvereni şirkete karşı da işçi konumundadır.

ÜCRETİNİ alamıyorsa da bu gerekçeyle 24/II-e'ye göre iş akdini sonlandırabilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.

Saygılar,
Old 26-03-2010, 12:39   #17
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Bölge müdürleri iş veren vekili midir? Örneğin ilaç firmalarındaki. Bana değil gibi geldi ama sizlerinde fikrini almak istedim. Saygılar...
Old 26-03-2010, 13:30   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan PINAR YILMAZ
Bölge müdürleri iş veren vekili midir? Örneğin ilaç firmalarındaki. Bana değil gibi geldi ama sizlerinde fikrini almak istedim. Saygılar...

Sayın PINAR YILMAZ;

Aslolan unvan değil, görev ve yetkilerdir. Hangi işveren vekillerinin iş güvencesi kapsamında olmadığını Yasa yetkilere göre açıkça belirtmiştir.

Benim bildiğim ilaç firmalarındaki bölge müdürlerinin birçoğunun işçi alıp çıkarma yetkisi yok.
Görev tanımına ya da imza sirkülerine bakarak bu konuda kesin kanıya varabilirsiniz.

Saygılar,
Old 10-08-2010, 15:20   #19
sektör_a

 
Varsayılan

merhabalar, müvekkile işveren vekili olduğu için A şehri sgk dan sigorta borcu olduğu ve bu borcu ödemesi gereği için yazı yazılmış ve maaşından kesinti yapılmaktadır.
işveren vekilinin çalıştırdığı işçinin sigorta borcunu ödeme zorunluluğu varmıdır ?
davayı B şehrinde açabilirmiyiz ?
teşekür ederim
Old 03-12-2010, 18:32   #20
BURCUKK

 
Varsayılan İşveren vekili mi işveren mi?

Sevgili Meslektaşlarım,
Bir konu ile ilgili bilgiye ihtiyacım var. Sorumu cevaplarsanız çok sevinirim. Müvekkil firma, yurt dışında açmış olduğu bir şubesi için a şahsına ortaklık teklif ediyor. noterde düzenlenen vekaletname ile kendisi tek imza ile şirketin bütün işlemlerini takip etmeye yetkili kılınıyor. Şifahen yapılan sözleşmeye göre de firmanın elde ettiği gelirler eşit oranda paylaşılacak, dolayısıyla kendisine "ücret" adı altında herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Nitekim firmanın elde ettiği gelirleri kendi hesabına kullanmıştır. işi gereği gibi yerine getirmeyen a şahsı, daha sonra göndermiş olduğu bir faksla adeta iş yerinde ücret karşılığı çalışıyormuşçasına ücret talep etmektedir. ancak müvekkil firma a şahsının bu talebini ortak oldukları gerekçesi ile kabul etmemiş, bunun üzerine a şahsı göndermiş olduğu ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, hakettiği aylık 5.000 avro maaştan da feragat ettiğini belirtmiştir.müvekkil şirket , a şahsının bu talebi karşısında ne yapabilir? Şifahen yapılan ortaklık sözleşmesi ileri sürülebilir mi? Şimdiden teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
asıl işveren-alt işveren yargıtay kararları Av.Elvan Akkaya İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 16 04-09-2013 08:40
İşveren Vekili Arkadaşların Dikkatine nfb Meslektaşların Soruları 6 11-05-2011 13:04
sözleşmenin hukuki mahiyeti- alt işveren, asıl işveren sorunu Fatma Çınar Meslektaşların Soruları 4 08-08-2007 15:22
Alacaklı Vekili geldi. Dosyadaki paranın kendisine ödenmesini talep etti. Admin Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 20 08-03-2007 16:46
sigortasız çalıştıran işveren hakkında ne yapılabilir? SEZİN Meslektaşların Soruları 8 23-02-2007 19:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05340695 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.