|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-10-2007, 15:39 | #1 |
|
150 kadın işçi ve kreş açma zorunluluğu
işyerinde 150 kadın işçi olmasına rağmen kreş bulunmayan bir işyerinde yeni doğum yapmış işçi bayanın iş akdini haklı nedenlerle fesih etme hakkı var mıdır?Herkese çok teşekkürler
|
15-10-2007, 16:41 | #2 |
|
Bu durum, 4857 sayılı ysada belirtilen haklı fesih hallerinden hiçbirine girmemektedir.
İşverenler 4857 sayılı yasanın 88 inci maddesine dayalı yönetmeliğin 15 inci maddesi uyarınca, 100 - 150 kadın işçi çalışan yerlerde gündüz bakım evi açmak zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymayan işveren 4857 sayılı yasanın 105 inci maddesi uyarınca 500 milyon lira para cezası ile cezalandırılır. Müvekkiliniz, bakanlığa şikayette bulunursa, bakanlık ceza kesecektir. Burada tek bir istisnai durum söz konusu olabilir ( ki zayıf bir ihtimaldir. ) İşveren, işçiyi işe alırken gündüz bakım evi – kreş açacağını belirtmişse veya böyle bir kreş olduğundan söz etmişse ve elbette bu durum ispat edilebilirse madde 24/II-a’yı kullanmak düşünülebilir : “ II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.” Saygılar. |
17-09-2015, 16:57 | #3 |
|
Küçük bir çocuğu olan müvekkilim iş yerinde kreş açılmadığı için işinden ayrılmak ve kıdem tazminatı almak istiyor.
Yaptığım araştırmalarda 150′den fazla kadın çalışanı olan işyerleri için kreş açma zorunluğu geldiğine dair haberler var: http://www.sgkdestek.com/150-den-faz...k-zorunda.html http://sgkrehberi.com/haber/53327 Ancak bunların halen geçerli olup olmadığını ve kanuni dayanaklarını bulamıyorum. Bilgisi olandan yardım rica ediyorum. Teşekkür ederim. |
15-06-2016, 17:03 | #4 |
|
Bu konuya ilişkin davamızı açtık ve kreş açmanın artık bir çalışma koşulu haline geldiğini ileri sürdük bakalım ne olacak
|
16-06-2016, 09:44 | #5 |
|
Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik
Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 16/08/2013 Resmi Gazete Sayısı: 28737 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Md.13/2 :Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın EK-IV’te belirtilen şartları taşıyan bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür. ---------------- Yönetmeliğe göre 100-150 arası kadın çalışan için emzirme yeri, 150 den fazla kadın çalışan için yurt (kreş) zorunlu. Ancak yine de iş sözleşmesinde kreş yardımı adı altında bir ödeme düzenlenip düzenlenmediğini incelemek gerekir. |
16-06-2016, 09:55 | #6 |
|
Sayın Evran iş sözleşmesinde bulunmaması durumunda iş kanunu uygulanıyor.yönetmelik kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılan yazılı hukuk kuralıdır.Muğlak bir ifade çalışma koşulu peki bu çalışma koşulu nedir?Kanun buna bir açıklama getirmiyor bende artık yönetmelikte belirtilen şartlar sağlandıysa bu çalışma koşulu halini almıştır diye düşünüyorum.
|
11-07-2016, 18:33 | #7 |
|
Değerli meslektaşlarım benimde bir müvekkilim bu gerekçeyle iş akdini haklı sebeple feshetmek istiyor.Buna dayanarak dava açan arkadaşlar bir sonuç alabildiniz mi acaba?
|
05-10-2016, 18:42 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-06-2017, 09:08 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad davanız sonuçlandı mı? Son durum hakkında bilgi verebilir misiniz? |
28-06-2017, 12:15 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-11-2021, 10:24 | #11 |
|
9. Hukuk Dairesi 2015/5175 E. , 2016/19971 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, Şubat 2006, Ağustos 2012 tarihleri arasında davalı işyerinde bireysel bankacılık merkezinde bireysel pazarlamacı olarak çalıştığını, davacı gebelik ve doğum izni nedeniyle, Ekim 2011 tarihinden Temmuz 2012 sonuna kadar ücretli ve ücretsiz izin kullandığını ve izninin 31.07.2012 tarihinde sona erdiğini, davalı şirkette binleri aşan çalışanı bulunmasına rağmen kreş ve bakım evinin bulunmadığını, ayrıca yapmış olduğu iş nedeniyle astım hastalığına yakalandığını bu durumu üstlerine bildirerek görev yeri değişikliği yapılmasını talep ettiğini, ancak bir değişiklik yapılmadığını, davacı davalı işverene ihtarname ile kreş temin etme yükümlülüğünü hatırlatarak aksi halde iş akdini feshedeceğini ihbar ettiğini, davalı bankanın davacının ihtarnamesinde belirttiği sebepleri kabul etmeyerek istifa sayıp davacıyı işten çıkardığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacağını talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının bankaya ulaşmış, fesihten vazgeçtiği yönünde beyanı söz konusu olmadığını, tam aksine iş ilişkisini sona erdirdiğine dair yazılı İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış beyanı olduğunu, davacının yaptığı iş dolayısıyla astım hastalığına yakalandığı ve bu nedenle departman değiştirilmesini talep ettiğine dair talebinin olmadığını, davacının yapmakta olduğu işin, astım hastalığına neden olmayacağını, davacının iş akdinin istifa nedeniyle sona erdiğinin kabul edileceği ihtar olduğundan, iş akdinin haklı sebeple feshedilmiş sayılmasının mümkün bulunmadığı ve davacının bu kapsamda kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, davacının kreş temininin gerçekleştirilmemesi halinde 01/08/2012 tarihinde haklı nedenle feshedeceğini bildirmesi, bu nedeninin 4857 sayılı Kanunun 24.maddesi kapsamında olmaması nedeniyle istifa olarak kabul edileceği, davacının bu fesih iradesinden vazgeçtiğine ve işe başladığına dair bir olgu da mevcut olamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (II) bendinin (f) alt bendinde son cümle olarak “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek, çalışma koşullarının uygulanmaması durumu işçinin haklı fesih nedenleri arasında yerini almıştır. Anayasa, yasa, tüzük ve yönetmelikler, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri, işyeri personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklarla, işyeri uygulamalarının çalışma yaşamına etkileri sonucu her bir iş ilişkisinde çalışma koşulları meydana gelir. 14.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 25522 sayılı Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik'in 15.maddesine göre, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerinde, yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, toplam 150’den çok kadın çalışanı olması halinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın belirli şartları taşıyan bir yurdun kurulması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, davacı doğumdan sonra işe başlamadan önce gönderdiği ihtarname ile davalı işverene bu yükümlülüğünün gereği işyerinde kreş açılması gerektiği aksi takdirde iş sözleşmesini feshedeceği ihtarında bulunmuş, davalı işveren ise böyle bir yükümlülüğün bulunmadığını, davacının ihtarnamesinin istifa beyanı olarak kabul edileceğini bildirmiştir. Davacının izninin bittiği ve işe başlaması gereken 01/08/2012 tarihinde işe başlamak istediği, işverenin davacıyı istifa ettiği gerekçesiyle işe başlatmadığı davacı tanığının ifadesinden anlaşılmaktadır. Yönetmelikteki düzenleme gereği işverenin kreş açma zorunluluğu bulunmakta olup, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren karşısında işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak, davacı 01/08/2012 tarihinde işe gelerek çalışma isteğini ve iş sözleşmesini feshetme iradesinin bulunmadığını göstermiş, işveren tarafından davacının çalışmasına izin verilmemiş olup, bu nedenle davalı işverenin iş sözleşmesini feshettiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiğini ispat edemediğinden Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu taleplerin yazılı gerekçeyle reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
işçi alacakları | Av.Selim Balku | Meslektaşların Soruları | 11 | 23-01-2013 09:57 |
sözleşmesiz işçi | Gamze Manay | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-09-2007 13:39 |
işçi alacağı | Av. Ş. Sevi | Meslektaşların Soruları | 4 | 11-09-2007 11:29 |
işçi alacakları | Av.Ebru Caner | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 3 | 15-11-2006 16:47 |
memur işci ayrımı | Av.saldıray oğuz kuğu | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 26-08-2006 01:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |