|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-03-2009, 15:54 | #1 |
|
4077 sayılı kanunun geçici 1. maddesi, Tebligat.
1 – 6/3/2003 tarihli ve 4822 sayılı Kanunun Geçici Maddesi : Geçici Madde 1- Bu Kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeniyle ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık yüzde elliyi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak suretiyle oniki eşit taksitte ödenir.
Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar. Bu madde hükümleri, tüketicinin kredi verene, Kanunun yayımı tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır. Demektedir. 2001 yılında takibe geçilen ve keşinleşen ödeme emrine istinaden %375 temerrüt faizi üzerinden ödeme de bulunmak zorunda olan kişi kanunun yayımı tarihinden itibaren 30 gün içerisinde (kanun yayımı 14.03.2003-noterde ihtarname keşidesi 10.04.2003 ihtarnamenin kredi kurumuna ulaşma tarihi 17.04.2003) başvurmuş fakat parantez içerisinde belirtildiği üzere ihtarname 30 günlük süre haricinde kredi kurumuna ulaşmıştır. İcra dairesince kanundan faydalanma talebi reddedilmiş. İcra mahkemesine yapılan şikayet sürenin geçirilmiş olması sebebiyle reddedilmiştir. Olay Yargıtaydadır. Sizce kanunda ifade edilen "başvuru" ihtarnamenin keşide tarihimidir, ulaşma taihimidir? |
23-03-2009, 17:15 | #2 |
|
Sayın Büyükavcı,yasa maddesinin ifadesinden kesin bir sonuca ulaşmak mümkün olmamakla birlikte '30 gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır'cümlesi sanki icra hakimliği kararının yerinde olduğu intibaı uyandırıyor.Yorum yoluyla bir sonuca ulaşmak mümkün olurmu?Bir yanda tüketicinin korunması ilkesi diğer yanda anılan yasanın istisnai ve geçici nitelikte oluşu karşısında kara vermek yine zor gözüküyor.Ben ulaşamadım ama bu maddenin gerekçesine de göz atmakta fayda var derim en azından direk sorunuzun cevabı olmasa da karar vermemizi kolaylaştırıcı ifadelere ve en önemlisi amaca ulaşmak mümkün olabilir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
1475 sayılı Kanunun 14/5 maddesi ve İhbar Tazminatı | Mozkul | Meslektaşların Soruları | 12 | 15-04-2011 09:05 |
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi | ridvaneroglu | Meslektaşların Soruları | 6 | 20-12-2010 14:51 |
Anayasamızın 17. maddesi ile Medeni Kanunun 23. maddesi arasında çelişki | dleh | Hukuk Soruları | 5 | 09-11-2008 11:04 |
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Geçici 21. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi Kara | Av.Yüksel Eren | Hukuk Haberleri | 0 | 01-07-2008 07:47 |
özel okul-4077 sayılı kanun | damista | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-01-2008 12:08 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |