yabancıyım, boşanmak istiyorum

İyi günler,
ben Alman vatandaşıyım, hemen hemen 5 seneden beri Türk vatandaşı ile beraberdim, bundan 2,5 sene evli olarak.
Eşim son iki senede çalışmadı, sürekli içki içiyordu, üstelik bir de cezaevine girdi, 5 ay önce çıktı.
Beni ölümle tehdit etti, telefonda ve mesajlarda bana hakaret ediyor.
Gecen yıl boşanma davasını açtım. Eşim gelmedi duruşmalara. Şahit bulamadım. İkimizi tanıyan arkadaşlarımız eşimden korktuklar için şahitliğe kabul etmediler. Benim arkadaşlarım da eşime tanamıyorlar, zaten bir çoğunla eşimden ayrıldıktan sonra tanıştım.
Bugün üçüncü duruşma oldu. Eşim yine gelmedi, tebligat aldığı halde. Şahit bulamadım diye boşanma davam red edildi.
Gerçekten şahit bulamıyorum, eşim de bana her türlü zorluğu çıkartmaya niyetli, ancak para karşılığında gelip boşanmaya kabul edecekmiş, öyle diyor yani.
Avukat tutamadım, para nedeniyle, BARO'dan bana yabancı olduğum için avukat atılmaya hakkım yokmuş dediler.
Boşanmadım diye ikametgahımı uzatamıyorum, eşimin rizası lazımmiş ona....ki o da tabii ki gelip imza atmaz.
Ne yapabilirim boşanmak için, lütfen bana yardım ediniz

yasemin

Sayın Katılımcı;

Tekrar bir boşanma davasını ancak, yeni bir gelişme olmuş ise, ilk açtığınız boşanma davasıdan sonra yeni boşanma sebepleri oluşmuş ise açabilirsiniz.

Telefonda eşinizin sizi tehdit etmesi ve hakaret etmesi devam ediyor ise, bununla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunabilirsiniz.

Telefonunuzun dinlenilmeye alınmasını talep edebilirsiniz. Ve bu kayıtları boşanma davanızda delil olarak kullanabilirsiniz.

Yine açılacak veya daha önceden açılmış davaları, savcılık soruşturmaları deliliniz olabilir.

Eğer fiziki şiddet görür iseniz bunun da raporunu almayı ihmal etmeyin.

Ayrıca, halen ölüm ile tehdit ediliyorsanız, en yakın aile mahkemesi yargıcından, şiddet görme ihtimalinize binaen 4320 sayılı yasa kapsamında ilgili TEDBİRlerin alınmasını isteyebilirsiniz.

Alıntı: Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir: Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin; a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması, b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması, c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi, ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi, d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi, e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması, f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması. Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur. Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir. Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir."

Eşinizin yukarıda verilecek tedbir kararlarına uymaması halinde hakkında ceza davası açılacaktır.

Alıntı: Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikâyet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir. Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.

Bunlardan da delil olarak yararlanabilirsiniz.

Telefonunuza atılan mesajları silmeyiniz, telefonların ayrıntılarından mesaj içerikleri gözükmez ama atılan tarih ve saat, sizin elinizdeki mesajı doğrulayabilir.

Bu arada ilk açtığınız ve red ile sonuçlanan davanın kararını eşinize tebliğe çıkararak KESİNLEŞTİRİNİZ. BU ÖNEMLİDİR.

En azından bir tane sizin için konuşan tanık olması çok iyi olur. Tanık, anne ve babanız dahi olabilir.Yeter ki, çektiğiniz sıkıntıyı bilsinler.

Oturma izninizle ilgili olarak konuda deneyimli ve bilgili bir avuktaın desteğini alınız.


Adli Yardım talebinizin reddine ilişkin olarak;

Yeni dava açmanızın şartları oluşur ise tekrar başvuruda bulununuz.

Alıntı: Adli Yardım İstemi Madde 5 - ... Adli yardım isteminin reddi halinde istemde bulunan; tebliğden itibaren on gün içinde yazılı veya sözlü olarak baro başkanına başvurabilir. Baro başkanı yedi gün içinde karar verir, bu karar kesindir. Süresinde karar verilmediği taktirde talep ret edilmiş sayılır. ...

Denenebilir...

Saygılarımızla,