|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-05-2007, 15:14 | #1 |
|
yetkili ve görevli mahkeme
müvekkil şirket ile yabancı uyruklu bir şirket arasında yapılan sözleşmenin türkçeye tercümesinde uyuşmazlık durumunda:
MADDE TAHKİM :Her iki taraf bu sözleşmeyle veya bununla ilgili olarak yürütme ve inşadan ortaya çıkabilecek herhangi bir dava, uyumsuzluk veya borç sorunlarının çözümü için kendilerini ilgilendiren herhangi bir yargılamadan açık ve net bir şekilde feragat eder ve İtalya kanunlarını açık ve net bir şekilde kabul eder. şeklinde çok açık olmayan bir ifade kullanılmıştır. Biz davayı türkiyede açmak istiyoruz, sözleşmenin imza yeri belli değil ifa yeri ankara olmakla birlikte feragat cümlesi pek açık değili bu konuda yorumlarınızı bekliyorum. |
18-05-2007, 15:41 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi Esas : 2001/9668 Karar : 2002/4187 Tarih : 31.05.2002 ÖZET : Taraflar arasındaki temsilcilik sözleşmesinde ihtilaf halinde ihtilafı çözecek yetkili merci tayin edilmiş ve yargılama yeri olarak İsviçre/Winterthur olarak gösterilmiştir. 2675 Sayılı MÖHUK´nun 31.maddesi de gözetildiğinde ve süresinde yetki itirazında bulunulduğundan portföy tazminatı ile ilgili olarak yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. (818 s. BK. m. 126/4) (2675 s. MÖHUK. m. 31) KARAR METNİ : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.F.Çağlayan Orhaner ile davalı vek.Av.Dilmin Özdemir´in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile İsviçre menşeili S... F... Societe Anonyme arasında 17.10.1962 tarihli temsilcilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin S... tarafından imal edilen her türlü dizel motorları, havalı tribünler, her türlü turbo-pompalar da dahil olmak üzere bir dizi ürünün Türkiye´de tanıtılması, pazarlanması ve satışı hususlarında tek yetkili acenta olarak tayin edildiğini, S... F... Societe Anonyme´nin daha sonra S... motorlarının üretimi ile iştigal eden bölümünü davalı şirkete dönüştürdüğünü, aralarındaki temsilcilik sözleşmesinin 28.2.2000 tarihine kadar yürürlükte kaldığını ve bu tarihte fesih edildiğini, lisans konusunda verilen hizmetlerin sözleşme kapsamı dışında tutulduğunu, müvekkilinin 1968 yılından sözleşmenin feshi tarihine kadar lisans mevzunun yürütülmesi konusunda hizmet ettiğini, davalının bu yol ile önemli gelir elde ettiğini, davalının sözleşmenin feshinden sonra 1.3.2000 tarihli yazı ile çok az miktarda lisans ücreti teklif ettiğini, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek 400.000 İsviçre Frangı Portföy tazminatı ile 600.000 İsviçre Frangı tutarındaki lisans ücreti alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Temsilcilik Sözleşmesinin 11.maddesine göre, tarafların İsviçre Mahkemelerini yetkili kıldıklarını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca lisans ücretiyle ilgili alacağın da zamanaşımına uğradığını, kaldı ki, davacının lisans ücreti de talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, lisans ücreti ile ilgili davacı isteminin B.K.nun 126/4.maddesi gereği zamanaşımına uğradığını, portföy tazminatı istemi ile ilgili olarak ta sözleşmenin 11.maddesi uyarınca İsviçre Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle 600.000 İsviçre Frangı lisans ücreti alacağına ilişkin davanın zamanaşımı sebebi ile 400.000 İsviçre Frangı portföy tazminatına ilişkin alacağın da yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasındaki temsilcilik sözleşmesinin 11.maddesinde ihtilaf halinde ihtilafı çözecek yetkili merci tayin edilmiş ve yargılama yeri olarak İsviçre/Winterthur olarak gösterilmiştir. 2675 Sayılı MÖHUK´nun 31.maddesi de gözetildiğinde ve süresinde yetki itirazında bulunulduğundan portföy tazminatı ile ilgili olarak yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Lisans ücreti ile ilgili temyiz nedenine gelince; Davacı 1968 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 28.2.2000 tarihine kadar lisans ücretini hak edecek hizmetlerde bulunduğunu belirterek, lisans ücreti isteminde bulunmuş, mahkemece bu talep davalının zamanaşımı defi yerinde görülerek reddedilmiştir. Oysa, dava tarihinden geriye doğru gidilerek zamanaşımının tahakkuk etmediği süre için bu yöndeki istemin değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istemin reddi isabetli görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
18-05-2007, 15:42 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Selam,
Anladığım kadarıyla sözleşmedeki ilgili kloz yetkiyi değil uyuşmazlık anında uygulanacak hukukun tesbitini içeriyor.Bu nedenle siz MOHUK'ta düzenlenmiş olan yetki kurallarına dayanarak iç hukukun (HMUK, BK) yetkiye dair normlarına göre yetkili mahkemede dava açabileceksiniz. İhtilaf sözleşmeden doğması nedeniyle HMUK 10 icabı ifa yerinde dava açabilmeniz sökonusu.Zaten lex fori prensibi gereği uygulanacak hukuku hakim tesbit edecektir. Ne var ki, davada uygulanacak olan hukuk İtalyan hukuku olacaktır.
|
18-05-2007, 15:48 | #4 |
|
Burada davanın açılacağı yer mahkemesi ile ilgili bir düzenleme yok. Sadece, uygulanacak kanun ile ilgili bir düzenleme var. Bu durumu düzenleyen yasa maddesi aşağıdadır :
KANUN NO: 2675 MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN Kabul Tarihi: 20 Mayıs 1982 SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BORÇ İLİŞKİLERİ MADDE 24 - Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri kanuna tabidir. Tarafların açık olarak bir kanun seçmemiş olmaları halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yerinin birden fazla olması halinde borç ilişkisinin ağırlığını teşkil eden edimin ifa yeri hukuku, bu yerin de tespit edilemediği hallerde ise, sözleşmenin en yakın irtibat halinde bulunduğu yer hukuku uygulanır. Türkiyede dava açarsanız, mahkeme bu sorunu İtalyan yasalarına göre çözmek zorundadır. Örnek bir Yargıtay kararı aşağıdadır : T.C. YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2001/654 K. 2001/1010 T. 22.2.2001 • YABANCILIK UNSURU TAŞIYAN SÖZLEŞME ( Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu) • SÖZLEŞME ( Yabancılık Unsuru Taşıyan - Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu) • YABANCI ÜLKE KANUNLARININ UYGULANMASI ( Yabancılık Unsuru Taşıyan Sözleşme - Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu) 2675/m.1,24 ÖZET : Yabancılık unsurunu taşıyan sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde, tarafların açıkça seçtikleri yasa maddeleri uygulanır.Davanın konusunu oluşturan teminat mektubu için yapılan sözleşmenin son cümlesinde ( bu teminattan doğan bütün hak ve yükümlülüklerin Federal Alman Cumhuriyeti Kanunları tarafından yönlendirileceği) yazılıdır.Bu nedenle sözleşmeden doğan bu ihtilafın giderilmesinde konu ile ilgili Federal Alman Cumhuriyeti Kanunlarının uygulanması gerekir.) DAVA : Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temziyen tetkiki davalılar A...Bank vekili M...F..., Servise G...vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan usule ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık yabancılık unsuru taşıyan sözleşmeden kaynaklanmıştır. 2675 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca, yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk ve mahkemelerin yetkisi bu kanuna tabi kılınmıştır. Aynı yasanın 24. maddesi gereğince sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde tarafların açıkça seçtikleri kanun maddeleri uygulanacaktır. Davanın konusunu oluşturan teminat mektubu için yapılan sözleşmenin son cümlesinde ( bu teminattan doğan bütün hak ve yükümlülüklerin Federal Alman Cumhuriyeti Kanunları tarafından yönlendirileceği) yazılıdır. Bu nedenle sözleşmeden doğan bu ihtilafın giderilmesinde konu ile ilgili Federal Alman Cumhuriyeti Kanunlarının uygulanması gerektiğinden mahkemece belirtilen mevzuat hükümlerinin tarafların yardımı ile ilgili yerlerden getirtilmesi, Türkçe'ye tercüme ettirilmesi ve aynı iş nedeniyle Salzburg Mahkemesinde açılıp sonuçlanan ve tedbir niteliğinde olduğu anlaşılan 6.6.1997 tarihli kararın, yine dosya kapsamından Frankfurt Mahkemesinde açıldığı anlaşılan davanın durumu taraflara açıklattırılarak dosyasının celpedilmesi, davanın mahiyetine göre iş teslim edilmiş olup ihtilafın çözümü işin kesin hesabının çıkarılmasını gerektirdiğinden bu konu üzerinde de durulması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ : Yukarıda 1. bendde yazılı nedenlerle şair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün temyiz eden davalılar yararına ( BOZULMASINA), 9.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil olunan davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 22.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
18-05-2007, 15:49 | #5 |
|
Feragat bakımından ise İtalya kanunlarına bakmak gerekir? Bu şekilde peşinen feragat mümkün mü, değil mi, araştırılmalıdır.
Saygılar. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Milli Eğitim Bakanlığı Aleyhine Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 3 | 02-05-2007 12:20 |
Soybağının Reddine İlişkin Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması - Görevli Mahkeme | seyitsonmez | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-01-2007 10:22 |
fikri ve sınai hak ihlalleri için görevli ve yetkili mahkeme | barisugan | Meslektaşların Soruları | 3 | 02-12-2006 21:02 |
İİK 331 / İİK 346 Görevli mahkeme | avunzilekucukoner | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-04-2006 23:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |