Kandırarak Boşanma,Nafaka,Çocuklukta Babadan Görülen Şiddet

ıyı calısmalar öncelıkle kadınlarımıza verdıgınız destekten dolayı sızlere sonsuz tesekkur benım annemle babam 22 05 2003 yılında aralarında sözde anlasarak ayrıldılar babam annemın ıyınıyetınden faydalanıp guvenını saglayarak hukukı bütün haklarından vazgecırerek yanı ben çocuklarımın senın malını kımseye yedırmem sen nafaka sakın ısteme gıbı hılelerle annemden bosandı bosanırkende maddı manevı tazmınat yoksulluk ıstırak nafakası deger katkı payı olan butun haklarından vazgeçmesını ıstedı annem kanunları bılmedıgı gıbı babama da çok ınanır ve korkardı sımdı babam yabancı uyruklu bayanla evlendı ben ve ıkı erkek kardesım annemle beraber bır akrabamızın yanında kalıyoruz 12 yasındakı kardesım hem ılıge baglı kan problemı hemde uyum bozuklugu teshısı raporları var psıkolojık sorunları babamın evlılıgınden sonra yogunlastı annem tansıyon ve kalp hastası ben 25 yasımdayım babam zaten cocuklugundan bu yana sınır hastası tedavı goren bırıydı annemle babamın ayrılısından sonra yasam standartlarımız eksılerde ve babam 56 yasında olmasına ragmen 25 yasındakı yenı esıyle bızı dusunmeden her ay en az 5000 ytl para harcamaktadır sadece 12 yasındakı kardesım ıcın 3 senedır aynı para 700 ytl alınmaktadır cocuklugumuzdan bu yana babamdan ben ve kardeslerım dayak sıddet ve hakaret gorerek buyuduk hatta benı annem evde yokken gecelerı mezarlıga göturup makası kafama atarak kardesımın kafasını 6 aylıkken bıle radyatöre vurarak dıkıs yerlerı hala durur devamlı kavga eden kufur hakaret eden hatta muhabbet kusumuz elını ısırdı dıye yere vurup öldurmustu ve daha anlatılamayacak ama ıspatlanacak cok özel durumları olan kısılıge sahıp 1:ben babamı vesayet altına aldırabılırmıyım? 2:bana çocuklugumdan bu yana uyguladıgı sıddet ıçın hukukı olarak ne yapabılırım?çünkü hala o gunlrın psıkolojısı bende devam edıyor saglıgımda ıyı degıl 3:annemı kandırarak ayrıldı annemın dedemden kalan malvarlıgına kadar aldı bırsey yapılamazmı? babamın malvarlıgı bayagı var; yardımlarınızı esırgemedıgınız ıçın sımdıden cok tesekkurler

ben öncekı soruma bırsey daha eklemek ıstıyorum 1




ben öncekı mesajıma bırkaç soru daha eklemek ıstedım babamın evlılık yaptıgı yabancı uyruklu bayan hakkında daha önce ıstanbulda uygunsuz bır yasamı vardı ve 3 kez deport almıs bırısı babamla tamamen çıkar ve menfaate dayalı olarak evlılık yaptıgınıda kanıtlayabılırım çunku 3 yıl önce babam moldovada onunla nıkah yaptıgında (turkıyede görunmeyen bır nıkah)turkıyeye gelır gelmez orada zorla alıkonuldugunu zorla kredı kartının kullanıldıgını pasapotunun ve kımlıgının elınden alınıp nıkaha zorlandıgını ve dolandırıldıgını ıddıa ederek savcılıklara suç duyurusunda bulunmustu bunların hazırlık numaralarıda mevcuttur ama suc duyurusunda bulundugu bayana 10 ay önce turkıyede nıkah yaptı annemı de o zamana kadar oyaladı ben ve resıt olan kardesım aıle ıçındekı butun olayları bılıyoruz bızım sahıtlıgımızle annemın heklarını arama sansı varmıdır?lutfen yardımcı olurmusunuz?annemı hem kandırarak hem korkutarak hemde bız öz çocuklarına devamlı sıddet uygulayacagı tehdıtıyle bosanmaya zorladı bunun temyız mı?suc duyurusu mu?bır çözümü olmalıdır mutlaka vardır dıye düşünüyorum bu konuda da bıze yardımcı olurmusunuz?
yardımlarınız ıçın sımdıden tesekkür çok tesekkürler

Ergin bir kişinin vesayet altına alınabilmesi için; akıl hastalığı ve ya akıl zayıflığı nedeniyle işlerini göremediğinin, sürekli bakıma muhtaç olduğunun ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye soktuğunun sağlık kurulu raporu ile kanıtlanması gerekir.Mahkeme bu sebebe dayalı davada kısıtlılığı istenilen kişiyi hastaneye sevk edecektir.

Savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı ve malvarlığını kötü yönetme sebepleri de bir diğer kısıtlılık nedenlerindendir.Kendisini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesi ispatlanırsa babanızın kısıtlanmasına karar verilebilir.Bu kısıtlanma durumunda mahkeme babanızı bizzat dinlemek zorundadır.

Yalnız Mk.414.madde vasilik önceliğini eşe vermiştir.Sonrasında yakın hısımlar demektedir.sizin olayınıza baktığımızda ikinci eşin babanıza vasi olarak atanması ihtimalı kuvvetle muhtemel olur ki, yarardan çok zararla karşılaşılabilir.

Üç yıldır 700ytl.Oniki yaşındaki kardeşiniz için ödediğini söylemişsiniz, anlatımınızdan bunun mahkeme kararına bağlı olmadığı anlaşılıyor.Yani hükmedilmiş bir iştirak nafakası yok.Fakat yine anlatımınıza göre sizleri hayatından çıkarmış bir insanın bu kadar sadık üç yıl 700 ytl.ödemesi de bana mantıklı gelmedi boşanma kararını bir daha inceleseniz belki de küçük kardeşiniz için bir iştirak nafakası hükmü vardır.Diğer kerdeşiniz de reşit zannediyorum.

Varsa, bunun arttırılması için dava açabilirsiniz.

Bir avukat aracılığı ile eyleme geçmenizi de ayrıca tavsiye ederim.Hukukta detaylar önemlidir.

Saygılarımla.

Sayın Konuk,

Medeni Kanuna göre akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan ergin kişiler vesayet altına alınarak kısıtlanır. Kısıtlanması için sulh mahkemesine başvurabilirsiniz.

Ancak vasi olarak atanacak kişiye yargıç karar verir, eşi veya yakın hısımlarına öncelik tanınır.

Şiddete uğramanız halinde karakola veya savcılığa şikayette bulunabilirsiniz. Kasten yaralama çocuklara karşı işlendiğinde cezası ağırlaştırılmış bir suç meydana gelir. Eğer bu eylemleri yaparken ayırt etme gücü yerinde ise ceza verilir, yerinde değilse güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilir.

Annenizin babanızla nasıl bir anlaşma yaptığını, içeriğini ve yapılan anlaşmanın hile ile yapılıp yapılmadığını bilemediğimiz için yanıltmak istemiyorum. Ancak dediğiniz gibi babanızın hilesiyle bir boşanma anlaşması yapmışsa hilenin anlaşıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde verdiği şeyleri geri istemesi gerekir, aksi takdirde sözleşmeye onay verdiği kabul edilir. Ancak bir yıl geçirilerek sözleşme geçerlilik kazansa dahi bu hileden doğan zararlarınızı istemeniz olanaklıdır.
Bir yıllık süre ile ilgili açıklamalar tehdit durumu için de geçerlidir. Tehditle yapılmış bir sözleşme geçersizdir, tehdidin ortadan kalkmasından itibaren bir yıl içinde verilen şeyleri anneniz geri istemelidir.

Bu konularda haklarınızı yitirmemeniz, haklarınızı güvenle kullanabilmeniz için bir avukattan yardım almanızı, mali gücünüz elverişli değilse bulunduğunuz ildeki baronun adli yardım birimine başvurmanızı öneriyorum.

İyi günler önce yanıtlarınız için teşekkür ederim.
1-Nafaka yasal olarak migrostan alınan kira bedelinden ödeniyor 3 yıldır hiç bir arttırım yapılmadı.
2-Eşinden önce 24 yaşında kardeşim var.O vasi olamazmı?
3-Anlaşma sadece anneme verdiği söz ve yemin yazılı bir anlaşma yoktur.
4-Ben ve kardeşlerim ve annem akrabamızın yanında kalıyoruz.
5-Daha önce beraber yaşadığımız evimizi yeni eşiyle beraber kiraya vererek ayrıca ek gelir sağlamaktadır.
6-Bizim kiracıyı çıkartarak kardeşlerim ve ben bu ewde oturma şansımız yokmu?
7-Evli olduğu bayan zaten her ay kiraları toplayarak akrabalarının yanına giderek farklı birikimler yapmaktadır bunları kanıtlayabiliriz
8-Annemi sözle tehditle şiddet uygulayarak birazda güven vererek (tabi bunların hepsini sözle konuşarak) bir şekilde psikolojik baskı uygulayarak ikna etti ortak akrabalarımız da şahittir.Beni bu konuda acele aydınlatırsanız sevinirim.Çok teşekkürler.

1-İştirak nafakasının arttırılması davası açılacak.
2-Kanun önceliği eşe vermiş, vasi tayini davasını açacak olan siz, hem babanızın vasiye ihtiyacı olduğunu hem de ikinci eşin neden vasi olmaması gerektiğine ilişkin delillerinizi mahkemeye sunacaksınız.Yani ikinci eşin de israfa eğilimli ve babanızın mal varlığını koruma amaçlı değil de tam tersi amaç ve zihniyette olduğunu kanıtlamanız gerekecektir.

Saygılarımla.

Lütfen diğer sorularıma yanıt verebilirmisiniz? Son yazdığım mesajın 2'sine yanıt verdiniz diğerlerinede yanıt verirseniz çok sevinirim yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.

Sn.Katılımcı

Daha önce yazılan yanıtlara katılıyorum.Ek olarak;

Alıntı: 1-Nafaka yasal olarak migrostan alınan kira bedelinden ödeniyor 3 yıldır hiç bir arttırım yapılmadı.

Nafakanın nereden karşılandığının önemi bulunmamaktadır.

Kararda değişiklik yapılmadığı sürece ödenen nafakanın yıllara göre artışı talep edilemez.Yapılacak şey,nafakanın arttırımı davası açılması ve nafakanın her yıl için artış oranının kararda belirtilmesini talep etmektir.Bu şekliyle enflasyon nedeni ile olan kayıplara karşı nafakanın korunması mümkündür.Yeniden dava açılmaya gerek kalmaz.

Alıntı: 2-Eşinden önce 24 yaşında kardeşim var.O vasi olamazmı?

Vası tayini davasında vasi adayı olarak kardeşinizi gösterebilirsiniz elbette.Kararı yasal düzenleme de dikkate alınarak hakim verecektir.

Alıntı: 3-Anlaşma sadece anneme verdiği söz ve yemin yazılı bir anlaşma yoktur.

Boşanma kararının içeriği bir avukat tarafından incelendiğinde daha doğru yanıtlara ulaşmanız mümkündür.
Hatırlatırım ki boşanmaya bağlı yoksulluk nafakası,maddi manevi tazminat davaları ,boşanmanın kesinleşmesinden sonraki bir yıl içinde açılabilir.

Boşanma tarihinin kesinleşmesinden itibaren on yıl içinde mal rejimi tasfiye alacağı davası açılabilir.

Alıntı: 4-Ben ve kardeşlerim ve annem akrabamızın yanında kalıyoruz./5-Daha önce beraber yaşadığımız evimizi yeni eşiyle beraber kiraya vererek ayrıca ek gelir sağlamaktadır./6-Bizim kiracıyı çıkartarak kardeşlerim ve ben bu ewde oturma şansımız yokmu?

Kira ilişkisi ,taraflar arasında geçerlidir.Siz hem kiraya veren değilsiniz,hem de malik değilsiniz.Bu nedenle babanızın evinde oturan kiracıyı çıkartma hakkınız bulunmamaktadır.

Alıntı: 7-Evli olduğu bayan zaten her ay kiraları toplayarak akrabalarının yanına giderek farklı birikimler yapmaktadır bunları kanıtlayabiliriz

Babanız sağ olduğu sürece mallarının gelirlerini istediği gibi değerlendirebilir.Kira gelirlerinin eşi tarafından tahsil edilmesine izin vermesinde yasal bir engel bulunmamaktadır.

Alıntı: 8-Annemi sözle tehditle şiddet uygulayarak birazda güven vererek (tabi bunların hepsini sözle konuşarak) bir şekilde psikolojik baskı uygulayarak ikna etti ortak akrabalarımız da şahittir.

Boşanmanın annenizin özgür iradesine dayanmadığı yolundaki iddianız ancak boşanma davası sırasında ve temyiz aşamasında dikkate alınacaktır.Bu süreler geçmiş olduğu için bu konuda aile hukuku bakımından yapılacak bir işlem olmadığı düşüncesindeyim.

Bir avukattan doğrudan hukuki yardım almanızı,mali durumunuz uygun değil ise bulunduğunuz yer barosu adli yardım servisine başvurmanızı öneriyoruz.

Mahkemelerde ve resmi,özel tüm merciler önünde yazılı veya sözlü olarak yapılan irade bildirimlerinin,hata-hile-ikrah(cebir,zorlama)gibi iradeyi fesada uğratan bir nedene dayalı olduğu ileri sürülebilir ve bu nedenle iptali istenebilir.Dava devam ederken veya bu irade bildirimlerinin sonucunda dava sonlanmış ve kesin hükme bağlanmış ise;bu nedenlerin varlığı halinde,irade bildirimlerinin iptali için ayrı bir dava açma imkanı vardır.Aynı dosya içinde bu iddialar ileri sürülemez,ayrı bir davaya konu yapılabilecek iddialardır. Hata,hilenin anlaşıldığı,ikrahın ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava içindeki irade bildiriminin(dava talep/lerinin, kabul,sulh,ibra,feragat v.b.) dava açılarak bu beyanların iptali istenebilir;iddiaların ispat edilmesi halinde de beyanlar iptal edilir.Dava devam ediyorsa iptal edilen beyanlar geçersiz hale gelir,gerçek irade açıklanabilir;dava kesin hükme bağlanmışsa iade-i muhakeme yolu açılır.

Ancak soruya konu olayda bu özellikte ve ağırlıkta bir hile/aldanma durumu anlaşılmıyor.Hak düşürücü dava açma süresi de geçmiş görünüyor.

Reşit olmayan çocuk için anne tarafından iştirak nafakası/artırılması davası açılabileceği gibi,reşit çocuklar da,ihtiyaç ve zaruret içinde iseler,refah içinde yaşayan babalarından kendi adlarına ayrı bir dava ile yardım nafakası isteyebilirler.

Babanın kendi malvarlığını dilediği gibi kullanması,yararlanması,tasarruf etme hakkı vardır.Olanaklarını ve refah düzeyini-yasa ile belirlenen nafaka sorumluluğu dışında- çocukları ile paylaşması yalnızca ahlaki borcudur,hukuki zorunluluğunun sınırları daha dardır. Bu nedenle
anlatılan olaylar vesayet altına alınmasını gerektirir boyutları yansıtmıyor. Akıl zayıflığı,İsraf,ayyaşlık,savurganlık gibi gerekçeler olmadıkça vesayet altına alınması sözkonusu edilemeyecektir.

Babanın eşi ve çocuklarına kötü muamelede bulunması,ilk defa yeni TCK ile yaptırıma bağlanan “Aile Düzenine Karşı Suçlar” kapsamında yeralan,”aile bireylerine kötü davranma “suçunu teşkil etmekteyse de,eski olaylarla ilgili zaman bakımından uygulanma imkanı olmayan bu yeni ve geniş uygulama alanı bulunan hüküm kapsamı dışında kalan,eski yasadaki genel mahiyette hakaret/dayak suçunun unsurlarını taşıması düşünülebilirse de şikayet zamanaşımına uğramıştır.Eski olaylarla ilgili dava açma imkanı zamanaşımı engeline tabidir.