|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-01-2008, 08:41 | #1 |
|
suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanma
iyi çalışmalar;
müvekkil yurtdışında yaşamaktayken tatile geldiği sırada tanıştığı bir beyle evllik yapmış ve burada yaşamaya başlamışlardır. eşi daha önceden bir kere esrar kullanmak nedeniyle ceza aldığını kendisine itiraf etmiş müvekkile bunu kabullenmiş ve evlenmiş ancak evlilik sonrasında kocasının 6-7 kere cezaevine girip çıkmış olduğınu öğrenerek sarsılmıştır. koca evlilik sonrası bir işte istikrarlı çalışamamış, uyuşturucu kullanmaya devam etmiş, müvekkileyi döğmüş hatta tecavüz etmiş, evden çıkmasına, çalışmasına izin vermemiştir. müvekkile yurtdışında doğup büyüdüğü ve ülkemizde neredeyse hiç tanıdığı bulunmadığı için şiddetli geçimsizlik hükmüne göre dava açmayı düşünmüyoruz. çünkü tanığımız yok. ayrıca çektiği eziyete katlanamayan müvekkil yurtdışına kaçmıştır ve terk nedeniyle kusurlu görünmektedir. sayın meslektaşlarıma sorum şu olacak; boşanma davasını kocanın evlenmeden önce işlediği suçların sabıka kayıtlarına dayanarak - çünkü evlendikten sonra aldığı bir ceza yok bildiğim kadarıyla, uyuşturucu kullanmaya devam etmesine rağmen - suç işleme ve haysiyetsiz bir yaşam sürme hükümlerine göre davayı açsam ve mahkeme aracılığı ile sabıka kaydını istetsem davayı kazanabilir miyiz. müvekkilenin nafaka ve tazminat talebi de bulunmamaktadır. fikirleriniz için şimdiden çok teşekkürler. |
27-01-2008, 12:34 | #2 |
|
Boşanma davasının pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayandırılması daha doğru olur diye düşünüyorum. Haysiyetsiz yaşam yargıcın takdirine bağlıdır, yani neyin haysiyetli olup olmadığı kişisel değerlendirmelere bağlı kalacaktır. Ama kötü muamele raporlarla belli olabilecek bir durumdur. Tecavüz, şiddet, korkutma bütün bunlar kötü muameledir ve yargıcın takdir yetkisi olmaz. Ancak bildiğiniz gibi hak düşürücü süreye bağlanmıştır, 162. maddeye göre öğrenmeden itibaren 6 ay içinde dava açılmalıdır.
Diğer yandan müvekkilinizin terki kusurlu değildir, çünkü eşlerin kişiliği, ekonomik güvenliği veya aile huzuru tehlikeye düştüğünde ayrı yaşamaya hakları vardır ve bu durumda kusurlu olmaz. |
27-01-2008, 21:49 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2003/2300 Karar : 2003/3448 Tarih : 13.03.2003 ÖZET : Küçük düşürücü hareketlerin birlikte yaşamayı imkansız kılacak ağırlıkta olduğu isbat olunmalıdır. Bunun için tüm delilller toplanıp neticesine göre karar verilmelidir (4721 s. MK. m. 162, 163) KARAR METNİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Kocanın katılma yolu ile temyiz dilekçesinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Kadının temyizine gelince; Türk Medeni Kanununun 163. maddesi gereğince ister küçük düşürücü suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmolunması için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesi zorunlu olacak bu hususun kanıtlanması gerekecektir. O halde mahkemece yapılacak iş bu konuda taraf delillerini sorup, gösterdikleri takdirde toplamak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: 1-Davacı temyiz dilekçesinin 1. bentte gösterilen nedenlerle incelenmesine yer olmadığına, 2-Hükmün davalı yönünden 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2003 |
27-01-2008, 21:50 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2004/2655 Karar : 2004/3715 Tarih : 24.03.2004 ÖZET : Türk Medeni Kanunu ile eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma nedeni olmaktan çıkarılmıştır. (4721 s. MK. m. 163) KARAR METNİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu ile eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma nedeni olmaktan çıkarılmıştır. (TMK.md.163) O halde mahkemece davacıya delillerini ibraz için kesin önel verilmediğinden çekilmezlikle ilgili delillerini ibraz için usulüne uygun önel verilmesi, bu konuda delil ibraz ettiğinde delillerin toplanarak hep birlikte takdiri ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2004 |
27-01-2008, 21:50 | #5 |
|
T.C.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2002/12731 Karar : 2002/14899 Tarih : 26.12.2002 ÖZET : Davalının eşini küçük düşüren bir suç işlemesi davacıya boşanma hakkı verir. Davacının bu suçtan dolayı tutuklu bulunan davalıyı cezaevinde ziyaret etmesi onu affettiği anlamına gelmez. (4721 s. MK. m. 163) KARAR METNİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan "... davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi" sebebine dayanan boşanma isteğine ilişkindir. Davalı koca hakkında 10.12.2001 tarihinde işlediği suçtan ötürü (gasp suçundan) Türk Ceza Kanununun 499. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, koca, bu suçtan 28.12.2001 tarihinde tutuklanmış, 11.3.2002 tarihinde nakti kefaletle bırakılmış, yapılan yargılaması sonucu Çorum Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın eylemi, Türk Ceza Kanununun 192. maddesinde yer alan bir kimsenin namusunu veya şeref ve haysiyetini ihlal edecek, isnadlarda bulunmak tehdidiyle menfaat istihsal etmek olarak vasıflandırılarak bu madde uyarınca hapis cezasına mahkum olmuştur. Mahkumiyet kararı 20.6.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü hiçbir karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışını birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
28-01-2008, 10:04 | #6 |
|
Kocanın sabıkalı olması ve uyuşturucu kullanması tek başına boşanma sebebi olmaz.Bu durumun evlilik birlikteliğini devamını diğer eş için çekilmez hale getirmesi gerekir düşüncesindeyim.Neticede bu hususu yien tanık vs delillerle ispatlamanız gerekecektir.
|
09-04-2008, 11:15 | #7 |
|
Pardon bir sorum olacak: Küçük düşürücü şuça adam öldürmek dahil ediliyor mu ? Yoksa hırsızlık, cinsel istismar vs.. türü mü olması gerekiyor suçun ?
|
09-04-2008, 11:28 | #8 |
|
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi Esas: 2004/13099 Karar: 2004/14288 Karar Tarihi: 01.12.2004 ÖZET: Türk Medeni Kanununun 163. madde gerekçesinde; küçük düşürücü suç ve haysiyetsiz hayat sürmenin nisbi boşanma sebebi haline getirildiği, buna göre ister küçük düşürücü bir suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır.Şu halde; suç işleme halinde birliğin diğer eş için çekilmez hal aldığının kanıtlanması gerekir. (4721 S. K. m. 163) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan " ... davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi " sebebine dayanan boşanma isteğine ilişkindir. Mahkemece kesinleşme şerhli mahkumiyet kararının ibrazı üzerine başkaca delil toplanmaksızın davanın kabulüne ve boşanmaya karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 163. madde gerekçesinde; küçük düşürücü suç ve haysiyetsiz hayat sürmenin nisbi boşanma sebebi haline getirildiği, buna göre ister küçük düşürücü bir suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Şu halde; suç işleme halinde birliğin diğer eş için çekilmez hal aldığının kanıtlanması gerekir. Bu nedenle davacı tarafın 18.09.2003 ve 23.02.2004 tarihli delil listesindeki kanıtları toplanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01.12.2004 |
09-04-2008, 12:39 | #9 |
|
Karar için teşekkürler sn sinerjigroup fakat yargıtay kararının tam aksi bi karar varsa eklerseniz sevinirim iyi çalışmalar
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fiili ayrılık nedeniyle boşanma | av.sertan | Meslektaşların Soruları | 18 | 21-03-2016 18:21 |
Haysiyetsiz Hayat Sürme - Boşanma Davası - Evli Eşin Nişanlanması | oguzate | Meslektaşların Soruları | 9 | 27-06-2015 14:45 |
Fiili ayrılık nedeniyle boşanma | muzio | Meslektaşların Soruları | 4 | 06-01-2008 23:03 |
"haysiyetsiz hayat sürme"boşanma | Av.Hatice Sarıbardak | Meslektaşların Soruları | 7 | 03-10-2007 13:22 |
Terk Nedeniyle Boşanma | glossator | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-04-2002 00:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |