Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Noter Ihtarinin Usulüne Göre Tebliğ Edilmemesi

Yanıt
Old 03-06-2021, 15:36   #1
Matrix

 
Varsayılan Noter Ihtarinin Usulüne Göre Tebliğ Edilmemesi

Değerli Meslektaşlarım, .... isimli şahsa gönderdiğimiz ( APKİS Ten kaynaklanan cezai şarta ilişkin ) NOTER İHTARI, ilk olarak adresinde bulunmaması sebebiyle bila tebliğ iade olmuş, ikinci kez Teb K. mad. 21 'e göre mernis adresine tebligat istememiz üzerine tebliğ memuru ( Postacı ), " muhatabın adresinin kapalı olduğunu, A.K.'e sorulduğunu ( akraba ) olduğu, bu beyce imzadan imtina edildiği, bu durumda Teb K. mad. 21 'e gereğince evrak bağlı bulunan mahalle muhtarına teslim edilip, haber kağıdı kapıya yapıştırılmış, ilgili komşuya da haber verilmiştir. " denilmiştir.
Soru ; 1) Bu ihtar tebliği usule uygun mudur?
2) İhtar uygun değil ise (yeniden ihtar göndermemiz halinde bu 4ncü kez gerçekleşecektir.) ne öneririsiniz ? ( Müvekkille papaz olduk )
Teşekkürler.
Old 03-06-2021, 16:23   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Yargitay IBK 2019/2 esas 2020/3 Karar nolu kararını inceleyiniz.
Old 04-06-2021, 11:00   #3
Matrix

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,
Alıntı:
"Yargitay IBK 2019/2 esas 2020/3 Karar nolu kararını inceleyiniz."
ilgili kararı inceledim ama sorumuz ; " tebligatın yapılmasındaki tebligat memurunun yönetmeliğe aykırı uygulama yapmasına ilişkindir. Oysa, incelenmesi istenilen İBK kararı, " Teb K.'nun 21/2 madddesinin doğrudan uygulanıp uygulanamayacağına yönelik karardır.
İlk noter ihtarımızda, " muhatabın evde bulunamaması sebebiyle haber verilen komşunun kimlik bilgisi , isim ve soyadı belirtilmemiş,komşu imzadan imtina etmiş, evrak muhtarlığa teslim edilmiştir." Bu şekilde geldiği için de noter, usulüne uygun olmamasına rağmen tebliğ yapıldığını kabul ederek ikinci kez aynı evrakı tebliğe çıkartmamış. ( Keşideci kızgınlıkla aynı evrakı kargo ile muhataba göndermiş ve evrak teslim alınmış ama biz bunun geçerli bir ihtar olmayacağını düşünüyoruz. )
Aynı noterlikten ikinci kez ve yeniden aynı evrak bir kez daha tanzim edilmiş, adresinin bulunamaması sebebiyle bila tebliğ iade olmuş ve aynı evrak talebimiz üzerine bu kez MERNİS ADRESİNE tebliğ edilmek üzere gönderilmiş ve fakat bu kez adresin kapalı olması nedeniyle muhatabın Adem KALINER isimli akrabasına ( akrabalık derecesi, hangi dairede oturduğu belli değildir. ) tebliğ edildiği, imzadan imtina ettiği, haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve evrakın mahalle muhtarına teslim edildiği ilgili komşuya da ( Bu kişinin bilgisi de bulunmamaktadır. ) haber verildiği " şeklinde yazılan tebligat parçası geri gelmiştir. Noter de, Tebliğ edildiğini varsaymaktadır.
Old 05-06-2021, 00:35   #4
ankara7406

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Matrix
Değerli meslektaşım, ilgili kararı inceledim ama sorumuz ; " tebligatın yapılmasındaki tebligat memurunun yönetmeliğe aykırı uygulama yapmasına ilişkindir. Oysa, incelenmesi istenilen İBK kararı, " Teb K.'nun 21/2 madddesinin doğrudan uygulanıp uygulanamayacağına yönelik karardır.
İlk noter ihtarımızda, " muhatabın evde bulunamaması sebebiyle haber verilen komşunun kimlik bilgisi , isim ve soyadı belirtilmemiş,komşu imzadan imtina etmiş, evrak muhtarlığa teslim edilmiştir." Bu şekilde geldiği için de noter, usulüne uygun olmamasına rağmen tebliğ yapıldığını kabul ederek ikinci kez aynı evrakı tebliğe çıkartmamış. ( Keşideci kızgınlıkla aynı evrakı kargo ile muhataba göndermiş ve evrak teslim alınmış ama biz bunun geçerli bir ihtar olmayacağını düşünüyoruz. )
Aynı noterlikten ikinci kez ve yeniden aynı evrak bir kez daha tanzim edilmiş, adresinin bulunamaması sebebiyle bila tebliğ iade olmuş ve aynı evrak talebimiz üzerine bu kez MERNİS ADRESİNE tebliğ edilmek üzere gönderilmiş ve fakat bu kez adresin kapalı olması nedeniyle muhatabın Adem KALINER isimli akrabasına ( akrabalık derecesi, hangi dairede oturduğu belli değildir. ) tebliğ edildiği, imzadan imtina ettiği, haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve evrakın mahalle muhtarına teslim edildiği ilgili komşuya da ( Bu kişinin bilgisi de bulunmamaktadır. ) haber verildiği " şeklinde yazılan tebligat parçası geri gelmiştir. Noter de, Tebliğ edildiğini varsaymaktadır.
İlgili tebliğ evrakına bahsettikleriniz kapsamında bakıldığında geçerli bir tebliğden bahsedilemeyeceğini düşünüyorum. Zira A.K. nın nerede oturduğu (muhatapla aynı adreste mi oturuyor yoksa komşusu mu) tam olarak anlaşılamıyor. Ayrıca komşunun kim olduğu vs. tam olarak ifade edilmemiş. Bu tarz bir belirsizliğin olduğu tebliğ evrakı itiraz söz konusu olduğunda geçerli kabul edilmeyecektir diye düşünüyorum. Burada ilgili posta memuru hakkında şikayet başvurusunda da bulunabilirsiniz isterseniz.
Old 09-06-2021, 11:15   #5
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır.

Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hükmü bulunmaktadır.

Tebligat Tüzüğünün 28/1 hükmünde "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir." denilmektedir.

Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince; tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde, Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır. Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesi gereğince; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir.




YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNUN 2013/12-19 E VE 2013/817 K SAYILI İLAMINDA; " Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiği Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi ile tebligat tarihinde yürürlükte olan mülga Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesinde düzenlenmiştir. Mülga Tüzüğün 28.maddesi gereğince, tebliğ memurunca muhatabın neden adreste bulunmadığı, kısa ya da uzun süreli veya geçici olarak mı adresten ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği hususları araştırılarak, araştırma sonucu tebliğ evrakına yazılıp ilgilisine imzalatılmalıdır. Ancak bu şekilde yapılan tebligat işleminin usulüne uygun olup olmadığı, Hakim tarafından denetlenebilir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; borçluya gönderilen ödeme emri TK 21. maddeye göre yapılmış; ancak tebligat evrakında muhatabın neden adreste bulunmadığı, adresten kısa süreli mi yoksa uzun süreli mi ayrıldığına ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Dolayısıyla borçluya yapılan ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğundan söz edilemez." denilmektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/14696 E ve 2017/6236 K sayılı ilamında; " Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde, ödeme emrinin; “muhatabın adresinin kapalı olduğu, komşu Veli Geçit sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği sözlü beyanından anlaşıldığından tebliğ evrakı Teb. K. 21. madde gereğince K...18.3.2015 tarihinde teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşu haber verilmiştir.” şerhi ile tebliğ edildiği belirlenmiştir. Buna göre; tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde belirtilen kişilerden sorulup tespit edilmeden ve dolayısıyla 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı saptanmadan anılan maddeye göre yapılan tebligat, usulsüz olup sair temyiz itirazları yerinde değildir " denilmektedir. (EK-2)

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/15082 E ve 2017/6952 K sayılı,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/20765 E ve 2017/11186 K sayılı ve
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/13366 E ve 2017/5918 K sayılı ilamlarında
ÖZETLE; " Tebligatta, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği ve bu konuda bilgisine başvurulan kişinin sıfatının ve kimliğinin tebliğ mazbatasında tespit ve tevsik edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıdaki Yasa ve Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir." denilmektedir.
Old 09-06-2021, 11:40   #6
Matrix

 
Varsayılan

Cevap verme zahmetine katlanan meslektaşlarıma teşekkür ederim. Sonuçta ; Basit bir tebligatın bile ne kadar sıkıntılı olduğu, maalesef posta idaresi elemanlarının bilgisiz olduğu veya işlerini umursamadığı ve hak kayıplarına yol açtığı ortada. Ey Barolar Birliği ! ... Bu konuda herhangi bir çabanız var mı ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
KYOK-Takipsizlik kararının Tebliğ edilmemesi Sinangil Meslektaşların Soruları 1 02-10-2020 09:26
Mahkeme Kararının Tebliğ Edilmemesi Ayse Nur KURU Meslektaşların Soruları 8 29-11-2013 18:14
Bilirkişi raporunun tarafa tebliğ edilmemesi stajyerav Meslektaşların Soruları 8 09-05-2012 09:51
duruşma gününün tebliğ edilmemesi sincap Meslektaşların Soruları 5 24-07-2007 18:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04692793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.