12-02-2013, 22:26 | #1 |
|
Haczin sonuç doğurduğu an??
Başlatılan bir icra takibi sonucunda icra müdürlüğü borçluya ait bir taşınmazın haczedilmesine karar vermiş ve haciz kararını tapu müdürlüğüne göndermiş. Ancak bu karar henüz tapu müdürlüğüne varmadan yani karardan sonra ancak haczin şerhinden önce borçlu taşınmazı satar ve üçüncü kişiye devreder. Bu alacaklı söz konusu haczi, taşınmazı satın alan üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilir mi? Sorun çok basit gibi görünebilir ancak bugün okuduğum bir kitaptaki görüş ve hocamla yaptığım konuya ilişkin tartışma bütün bilgilerimi alt üst etti diyebilirim. Konuya ilişkin görüş ve yargıtay uygulaması hakkında bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. İyi çalışmalar...
|
11-03-2013, 10:10 | #2 |
|
uygulamada, tapu müdürlüğünün haciz şerhini işlediği tarih haczin sonuç doğurduğu tarih olarak kabul ediliyor
|
14-03-2013, 16:51 | #3 |
|
Yevmiye defterine kayıt tarih ve saati bildiğim kadarıyla. Tapu siciline güven ilkesi gereğince de yeni alıcının sorumlu tutulabilmesi pek mümkün gözükmüyor.
|
14-03-2013, 18:46 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Okuduğunuz kitaptaki görüşü ve hocanızla yaptığınız tartışmayı aktarsaydınız keşke. Sayın Av.Taner Baş'a katılıyorum. Hatta daha da ileri giderek,icra müdürlüğünün haciz müzekkeresi tapu dairesine ulaşsa ve bir şekilde haczin işlenmesi unutulsa bile(bir dosyada benzer olayı yaşadık), 3 üncü kişinin sorumluluğu yoktur. |
14-03-2013, 23:55 | #5 |
|
Okuduğum, Prof.Dr. İlhan Helvacının eserinde aynen şu ifadeye rastladım: "Taşınmazı haczedilen kişi, haczin henüz tapu kütüğüne şerh edilmediği bir sırada, taşınmazı bir üçüncü şahısa satacak olursa bu kişi lehine yapılan tescil hacizli alacaklı bakımından yolsuz olacaktır. Ancak, lehine yolsuz tescil yapılan kişi, bu taşınmaz üzerinde iyi niyetli bir üçüncü kişi lehine ipotek tescil edecek olursa bu üçüncü kişinin iyi niyeti MKm.1023 uyarınca koruma görecek ve onun taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı hacizli alacaklılara karşı da ileri sürülebilecektir."
Bu görüşe göre, hacizden sonra ancak şerhten önce taşınmaz satılmış veya başkaca bir sınırlı ayni hakla yüklenmişse, artık tasarrufun iptali davası açmaya lüzum kalmadan taşınmazın paraya çevrilmesi hacizli alacaklı tarafından talep edilebilecektir. Zira bu görüşe göre, haciz kararından sonra yapılan satım işlemi hacizli alacaklı bakımından yolsuzdur. Zannımca bu görüşün altında yatan düşünce, şerh verilmese de haciz kararıyla birlikte malikin tasarruf yetkisinin kanun gereği kısıtlanmasıdır. Aynı mantık aile konutu bakımından da yürütülmekte. Doktrindeki bir görüşe göre, aile konutu şerhi verilmese de, aile konutu niteliğini haiz konutun tasarrufu bakımından diğer eşin rızası aranmaktadır. Bu hal kanundan doğan bir tasarruf kısıtlaması olduğundan MK.1023 teki korumadan mahrumiyeti gerektirir. Tartışılmasını istediğim görüş yukarıda açıkladığım şekildedir. Konuya ilişkin görüşlerinizi bu çerçevede paylaşırsanız sevinirim. Hocamla yaptığım tartışmada da bu görüşü aynen paylaştım ve hocam, bu görüşün doktrinde savunulduğunu ancak aksinin de söylendiğini, bu görüşün temelini, haciz kararı verildiği anda kanun gereği bir tasarruf kısıtlaması söz konusu olduğunu söyledi. Ancak ben de bu görüşte oldukça tereddüt ettim ve hocama katılmadığımı belirttim. Zira bu halde MKm.1023 hükmü tamamen bertaraf edilmiş oluyor. |
16-03-2013, 14:56 | #6 |
|
Haciz ne zaman sonuç doğurur?
Haciz, karar verildiği tarihte değil; uygulandığı tarihte sonuç doğuracağını düşünüyorum. Kayden hacizlerde fiilen haciz yapılmayı aramasak da; icra dairesi tarafından gönderilen haciz yazısının da mutlaka fiilen tapu dairesi tarafından uygulanmış ve kayda işlenmiş olması gerekir. Bu nedenle hocanın görüşüne katılmanın imkanı yok... Örneğin aşağıdaki kararda da benzer bir sonuca ulaşılmış: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas : 2003/2133 Karar : 2003/6582 Tarih : 19/6/2003 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalı alacaklıya ödenmesine karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin haczinin daha önce olması nedeniyle satış bedelinin davacı alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mercii Hakimliğince, davacının alacaklı olduğu takip dosyasından haciz kararı daha önce verilmişse de davalının haczinin daha önce uygulandığı, bu nedenle şikayetin yerinde olmadığı gerekçesiyle sıra cetveline itirazın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. - K A R A R - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydına davalı alacaklı tarafından davacıdan önce haciz uygulanmış bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Mercii Kararının İİK.nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 19.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. . |
19-03-2013, 16:20 | #7 |
|
Merhabalar, biraz farklı bir durum; menkul haczi için olay mahalline gidilir. Menkuller zapta geçirilir kıymetleri belirlenir ancak alacaklı vekili hacizden feragat ettiğini bildirir. Şİmdi bu menkuller hacizli midir değil midir?
|
21-03-2013, 21:18 | #8 |
|
Değildir tabiki de, tereddütünüz neden anlamadım?
|
07-10-2013, 08:56 | #9 |
|
tapu dairesince konulan hacizde bir gecikme yoksa yapılan işlem geçerlidir. Zaten taşınmaz sicile kayıtlı olduğundan 3.kişinin kötü niyetinden söz edilemez. Edilebilmesi için mal kaçırma amacının olduğunun ispatı gerekir. Bu nedenle yazının tapuya teslim edildiği tarih önemlidir. Buraya bakmak lazım bence
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargitay Bozma Kararinin HÜkÜm Ve SonuÇlarini DoĞurduĞu An | igazel | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-06-2012 11:26 |
haczin düşmesi için gereken süre dolmadan yeniden haciz yapılırsa ilk haczin akibeti? | Av.Ertuğ Yüksel | Meslektaşların Soruları | 8 | 19-09-2011 11:28 |
Hakli OlduĞum Halde SonuÇ Yok | Konuk | Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) | 3 | 16-08-2011 21:18 |
İdarİ Yargi Kararlarinin Şeklen Uyguyanmasinin DoĞurduĞu Cezaİ Sorumluluk | üye19576 | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 01-05-2009 16:07 |
4588 Sayılı Yetki Yasasının İptali Ve Doğurduğu Hukuk Sonuçlar | Admin | Hukuk Haberleri | 0 | 09-01-2001 21:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |