Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mevsimlik işçilerin yıllık ücretli izin alacağı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-05-2006, 18:07   #1
mustafayıldız

 
Varsayılan mevsimlik işçilerin yıllık ücretli izin alacağı

merhaba arkadaşlar
Tekel'de çalışıp emekli olmuş bir kişiye emekli olduğu dönemde yıllık ücretli izin alacağı ödenmemiş, bu alacağının ödenmesi için dava açtık. ancak tekelin savunması işçinin 4 yıllık ilk işe giriş döneminde mevsimlik işçi olduğu gerekçesiyle yıllık ücretli izine hak kazanmadığı şeklindedir.
mevsimlik olarak çalışan bir işçinin yıllık ücretli izin hakkı var mı bu hakkı varsa ve izin de kullanmamışsa izin ücretine dönüşen bu hakkını (yıllık ücretli izin alacağı) alabilecekmi bu konuda içtihatlara ihtiyacım var. ilginize teşekkürler
Old 22-05-2006, 08:48   #2
avmeralarslan

 
Varsayılan

bir yıllık çalışma süresini dolduran mevsimlik işçilerin yıllık ücretli izin hakkı vardır diye biliyorum.
Old 22-05-2006, 10:53   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/649
K. 1997/6557
T. 2.4.1997
• YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞI TALEBİ ( Mevsimlik İşçinin )
• MEVSİMLİK İŞÇİ ( Yıllık Ücretli İzin Alacağı Talebi )
• ÜCRETLİ İZİN ALACAĞI TALEBİ ( Mevsimlik İşçinin )
1475/m.50
ÖZET : Mevsim veya kampanya işlerinde çalışanlara yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz.

DAVA : Davacı, yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, 1994 yılında emekli olmak suretiyle işyerinden ayrıldığını, 1991-1993 yıllarına ait yıllık ücretli iznini kullanmadığını ücretinin de davalı işveren tarafından ödenmediğini belirterek yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının izin hakkından feragat etmesi nedeni ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.

1475 sayılı İş Kanunu'nun 50/5 maddesinde mevsim veya kampanya işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmayacağı belirtilmiştir. Davacının mevsimlik işçi olduğu hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. O halde davacı yıllık ücretli izinden yararlanamaz. Mahkemenin yıllık ücretli izin parasına hükmetmesi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, 2.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-05-2006, 21:08   #4
mustafayıldız

 
Varsayılan yıllık ücretli izin mevsimlik iş

arkadaşlara ilgileri nedeniyle teşekkürler ancak istediğimi alamadım. ancak bu konuda araştırma yaptım. buna göre; mevsimlik olarak çalışma olsa bile; işçinin kısa aralıklarla (bir kaç) iş akdinin feshedilip, tekrar işe başlatılmış olması durumunda yargıtay uygulamalarına göre bu mevsimlik iş sayılamayacağından zincirleme iş akdi kabul edilip, hizmetleri toplanarak yıla tamamlanmak suretiyle ücretli izin alacağı hesaplanmalıdır.
Old 04-10-2006, 12:57   #5
avozgur_yalcin

 
Varsayılan

Mevsimlik işçinin yıllık ücretli izin alacağı için açılan davada yapılan işin öncelikle gerçekten mevsimlik iş olup olmadığını değerlendirmek gerekiyor.Eğer mevsimlik iş ise ücretli izin alacağına hükmedilemez.Ancak Tekel de çalışan işçiler niteleme olarak mevsimlik gibi görünse de işin mahiyeti gereği mevsimlik işçi olmadıklarıı emsal davalar ile hükme bağlanmıştır.
Old 04-10-2006, 16:10   #6
Av.Ahmet Esat Beyaz

 
Varsayılan

4 yıl boyunca çalışma süresi ne kadar bunu da açıklarsanız çok daha ii olacaktır.saygılarımla
Old 06-10-2006, 11:58   #7
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Anayasa

Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı
MADDE 50 - ...Dinlenmek çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.

4857 sayılı İş Kanunu

Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri
MADDE 53 - Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği

Mevsimlik veya Kampanya İşlerinde Yıllık Ücretli İzin
Madde 12 — İş Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında sözü geçen ve nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Borçlar Kanunu

İstirahat zamanları

Madde 334 – İş sahibi işçinin istirahatı için mutat olan saat ve günlerde müsaade vermekle mükelleftir.
İş sahibi, mukavelenin feshi ihbar olunduktan sonra başka bir iş araması için işçiye münasip bir zaman vermek mecburiyetindedir.
Her halde mümkün olduğu kadar iş sahibinin menfaati gözetilmek lazımdır.


Tüm bu hükümlere bakıldığında ilk olarak görülen dinlenme hakkının Anayasal bir hak olduğu ve ücretli dinlenme hakkının benimsendiği. İş Kanunu’nun 53. maddesinde mevsimlik işlerde İş Kanunu’nun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı yazılı. Bu hükmün, mevsimlik işçilerin ücretli izin hakkı olmadığı şeklinde yorumlanması hatalı. Madde de sadece İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı yazılmış. Bu işçilerin ücretli izin hakkı yoktur denmemiş. Bu düşüncenin temelinde de yıllık ücretli izne hak kazanmak için bir yıl çalışmış olma koşulunun mevsimlik işlerde işin doğası gereği gerçekleşmeyeceği görüşü yatmaktadır. İş Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu’na gidileceği açık. Bu halde BK 334. madde hükmü doğrultusunda bu işçilere ücretli izin hakkı tanınması gerektiği açıktır. Nasıl ki Hafta Tatili Kanunu ve Ulusal Bayram Genel Tatil Günleri Kanunu tüm çalışanlara uygulanıyorsa bu mevsimlik işçilere de ücretli dinlenme hakkı tanınmalıdır. Gerçi Yargıtay kısmi çalışmalarda (diyelim ki üç iş günü) haftanın iş günlerinde çalışılmadığı için hafta tatiline hak kazanılamayacağını düşünmektedir. Aksi halde dinlenme hakkının bölünemezliği gereği üç iş günü çalışan işçinin 24 saat kesintisizi izne hak kazanacağını düşünmektedir. Fakat Yargıtay şöyle bir formül geliştirebilir. Dinlenme hakkı bölünemez. Doğru. Ama dinlenme hakkının ücret tahakkuk ettirilecek kısmı bölünebilir. Buna engel bir hüküm yok. Kısmi çalışmayla orantılı olarak işçiye dinlenme hakkı tanırsınız, kısmi çalışmaya orantılı olarak sadece bir kısmını ücretlendirirsiniz.

Somut olay bakımından asıl önemli hüküm Yönetmelik’in 12. maddesi. Mevsimlik işlerin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilere Yönetmelik hükümleri uygulanacağı yazılı. Doktrinde bu hüküm sanki mevsimlik işte çalışıp sonra çalışması devamlı hale gelenlere ya da iş mevsimlik olsa dahi burada sürekli bir şekilde yılın her dönemi çalışanları kapsıyormuş gibi düşünülmektedir. Oysa bu hükmün amacı bu olamaz. Belirtilen hallede zaten İş Kanunu uygulanabilir. Bu açık. Bu hükme bir anlam yüklemek gerekir. Yoksa zaten bu hükme bir ihtiyaç yok. Eğer bu hüküm mevsimlik iş yapılan iş yerinde her mevsim düzenli olarak (mesela dört yıl boyunca mevsimlik iş döneminde arka arkaya çalışmak) çalışanları kapsar denirse hem hükmün bir anlamı olur hem de ihtiyaca cevap verir. Bu durumda da mevsimlik hizmetleri birleştirme, mevsimlik iş sözleşmesini belirsiz süreli sözleşme haline getirip çalışılmayan dönemleri askıda kalma süresi olarak sayarak sonuca varma gibi ihtiyaçlara da gerek kalmaz. Böylelikle 01.01.2006 tarihinde işe başlayıp 30.06.2006 tarihinde mevsimlik işi biten işçi bir dahaki yıl basında izne hak kazanır. Yine işçiye 14 gün izin hakkı tanınabilir ancak bunun 7 günü ücretlendirilir. Ya da 7 güne izne hak kazandığı söylenebilir.
Old 30-03-2007, 15:30   #8
GÜLTEN YÜCE

 
Varsayılan merhaba

Alıntı:
Yazan mustafayıldız
merhaba arkadaşlar
Tekel'de çalışıp emekli olmuş bir kişiye emekli olduğu dönemde yıllık ücretli izin alacağı ödenmemiş, bu alacağının ödenmesi için dava açtık. ancak tekelin savunması işçinin 4 yıllık ilk işe giriş döneminde mevsimlik işçi olduğu gerekçesiyle yıllık ücretli izine hak kazanmadığı şeklindedir.
mevsimlik olarak çalışan bir işçinin yıllık ücretli izin hakkı var mı bu hakkı varsa ve izin de kullanmamışsa izin ücretine dönüşen bu hakkını (yıllık ücretli izin alacağı) alabilecekmi bu konuda içtihatlara ihtiyacım var. ilginize teşekkürler

Tekel in sözleşmesinde mevsimlik işçilere izin verilmez diye kesin madde var. İş Kanununda da bu böyle fakat devamında sürekli işe dönüşen çalışmalar için, her nekadar izin hakkı olmasa da mevsimlik olarak fiili çalıştığı günler toplamı kadar kıdemi oluştuğundan, izin sürelerini etkiler

iyi günler diliyorum.
Old 17-07-2007, 16:36   #9
av.eylemsalık

 
Varsayılan

işin merkezinde olan avukata denk geldin dostum. Yasa gereği mevsimlik işçiler yıllık izin ücretine haketmezler. Ancak Tekel de çalışan işçilerin tamamı ilk 5-6 yıl için 4-5-6-7 ay aralıklarla çalışmışlardır. Bu dönemde var olan çalışmalar , tuz toplama , yada tütün toplama dönemleri olduğu için mevsimlik olarak addedildi. bu dönemlere ilişkin hesaplanan izin ücreti telepleri önce onaylandı ama sonra yargıtay tarafından bozuldu. yargıtayın bozma kararının gerekçesi bu dönemlere ilişkin olan talepleri reddi doğrultusundadır. ancak 1 yıl içinde 10-11 ay üzerinde var olan çalışmalar için o yıla izin ücreti tahakkuk ettirilmesidir. yargıtayın bu kararına karşı direnildi. Hukuk genel kurul kararı direnme kararını şaşılacak bir biçimde 15 gün içinde inceleyerek bozdu.şu anda konu ile ilgili dosyalar hakkında yeniden ek rapor alınıyor. ancak bilirkişiler 8 ay yada 270 gün üzerinde var olan çalışma sürelerini sürekli çalışma dönemlerinden sayarak bu dönemlere izin ücreti ödenmesi gerek diyorlar. Tekel kanuna karşı hile yoluna baş vurarak , sırf izin ücreti ödememek için iş sözleşmelerini mevsimlik olarak haızrlamışlar işçilere imzalatmışlar. işçiler de çalışma hayatları boyunca örneğin 10 yıl boyunca 9-10-11 ay çalıştıkları halde bunlara " sen mevsimlik işçisin" "izin haketmezsin" diye kovalamışlar. konu ile ilgili türkiyede ilk pilot davayı 2004 yılında ben açtım. kararı aldık yargıtay onadı. 20 dosyamız onanarak geldi ancak dediğim gibi sonradan bozdu kararları. her ne kadar iş akdi mevsimlik olarak düzenlenmişse de zincirleme ve silsile olarak yapılan akitler mevcut bulunmaktadır. bu durumda mevsimlik iş akitleri sürekli iş akitlerine dönüşmüştür.
Kısaca gerçekte mevsimlik işçilerin izin ücreti alacağı bulunmasa da Tekel de özel bir durum bulunmaktadır. Tekel işçilerinin iş akitleri mevsimlik olsa da ilk 5 yıldan sonra sürekli iş akdine dönüşmüştür.bu dönemlere izin icreti ödenmesi gerekir.
Old 05-09-2007, 08:16   #10
av.selcukacar

 
Varsayılan kanaatimce iş k. bu maddesi kesin değildir.

kanaatimce iş k.nun bu maddesi kesin değildir.Şöyle ki, iş kanunumuzda bazı maddelr vardır ki nispi hükümdür. ve aksi toplu iş sözleşmesi (TİS) ile kararlaştırılabilir. BU maddeninde nispi hüküm içeren bir madde olduğunu düşünüyorum. çünkü aksini düşünmek hukukun özü ile çelişmek olacaktır. Arkadaşım işçi ile işveren arasında böyle bir TİS var ise ve mevsmlik işçilerinde bu TİS den yararlandırılacağı ve yıllık ücretli izin hakkları olduğu belirtiliyor ise , sizinde yıllık ücretli izin alacağınızın olduğu kanaatindeyim.
Old 25-06-2011, 13:36   #11
avukatkutluhan

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım şu anda bu konuyla alakalı 38 seri dava var. en son yargıtay kararı 2010/49532 e ve 2011/11130 karar sayılı ve 12/04/2011 tarihli ilamda 11 ve üstü çalışan işçi mevsimlik sayılmaz ve para alır diyor
Old 20-07-2011, 16:14   #12
MENTEŞOĞLU_43

 
Varsayılan

avukat kutluhan arkadaşım bahsettiğin karar yargıtay 9hukuk dairesine ait bir karar mı ,şayet elinde varsa Esas:2010/49532-Karar:2011/11130 ve 11.04.2011 tarihli kararı paylaşabilirmisin,saygılar iyi çalışmalar
Old 20-07-2011, 20:09   #13
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MENTEŞOĞLU_43
avukat kutluhan arkadaşım bahsettiğin karar yargıtay 9hukuk dairesine ait bir karar mı ,şayet elinde varsa Esas:2010/49532-Karar:2011/11130 ve 11.04.2011 tarihli kararı paylaşabilirmisin,saygılar iyi çalışmalar


Bunlar nasıl

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/35528

K. 2010/28674

T. 12.10.2010

• YILLIK ÜCRETLİ İZİN ( Yılın Tamamına Yakın Bir Bölümünde Çalışılma Halinde Anayasal Temeli Olan Dinlenme Hakkının Tanınması Gerektiği )

• MEVSİMLİK İŞLERDE YILLIK İZİN HAKKI ( Doğmayacağı Belirtilmiş İse de Yılın Ne Kadar Bölümünde Çalışılma Halinde Mevsimlik İş Sayılacağı Yönünde Bir Düzenlemeye Yer Verilmediği )

• ÇALIŞMANIN 11 AYIN ÜZERİNE ÇIKTIĞI HALLER ( Mevsimlik İş İlişkisinin Dışına Çıkıldığı Kabul Edildiği ve Daha Sonraki Çalışmalar İçin Yıllık İzin Hakkının Doğduğu Sonucuna Varıldığı )

• DİNLENME HAKKI ( 4857 S.K’nun 53. Md.sinde Mevsimlik İşlerde Yıllık İzin Hakkının Doğmayacağı Belirtilmiş İse de Yılın Ne Kadar Bölümünde Çalışılma Halinde Mevsimlik İş Sayılacağı Yönünde Bir Düzenlemeye Yer Verilmediği )

4857/m.53

ÖZET : Davacı işçi, yıllık izin ücreti isteğinde bulunmuştur. Davacı işçi 1999 yılında 345 gün çalışmış olmakla sözü edilen yıl bakımından çalışılan süre işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Somut olayda da, davacı işçi 1999 yılında 345 gün çalışmış olmakla, çalışılmayan süre bakımından Anayasal dinlenme hakkını kullanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu durumda 1999 yılında fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçilmiş, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair bir sisteme geçilmiş olur. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki, izin alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.10.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.
Duruşma günü davalı adına Avukat Gül Sarıgül ile karşı taraf adına Avukat Tolga Sosyal geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi Ş. Çil tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi davalıya ait işyerinde 1982-2004 yılları arasında iş sözleşmesiyle çalıştığını ve yıllık izin haklarının tam olarak kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık izin ücreti isteğinde bulunmuştur.

Davalı işveren, 2001 yılına kadar davacının mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını ve 2.2.2001 tarihinde daimi kadroya geçirildiğini, bu tarihten önce yıllık izin hakkının doğmayacağını savunmuştur.

Mahkemece, davacı işçinin idari düzenlemeler gereği geçici kadrolu işçi statüsünde çalıştırıldığını, taraflar arasında mevsimlik iş ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

Uyuşmazlık davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler için niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yitirilen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki 53/3 maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da Toplu İş Sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.

Somut olayda davacı işçi, 1982’de 201 gün, 1983’de 269 gün, 1984’de 280 gün, 1985’de 278 gün, 1986’da 277 gün, 1987’de 252 gün, 1988’de 252 gün, 1989’da 286 gün, 1990’da 268 gün, 1991’de 252 gün, 1992’de 209 gün, 1993’de 165 gün, 1994’de 121 gün, 1995’de 120 gün, 1996’da 194 gün, 1997’de 179 gün, 1998’de 174 gün, 199’da 345 gün, 2000’de 300 gün, 2001’de 33 gün çalışmış ve 2.2.2001 tarihinde daimi kadroya alınarak iş sözleşmesinin feshine kadar ara vermeksizin görev yapmıştır.

Davacı işçi işyerinde sürveyan/topograf olarak görev yapmış, ağırlıklı olarak yılın son aylarında çıkarılmış ve yılın ilk aylarında yeniden çalışmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleri yapılmıştır. Davacının ifa ettiği görev de dikkate alındığında, çoğunlukla arazide çalışması gereken davacı işçinin çalışmalarının, kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü işyerinde geçtiği gözetildiğinde mevsim koşullarına göre belli dönemlerde daha fazla işgücüne ihtiyaç doğması da kaçınılmazdır.

Dosya içeriğine göre, 1999 yılına gelinceye kadar davacının yıllık çalışmaları 120 gün ile 286 gün arasında değişmiştir. Yılın kalan bölümünde işyerinde çalışması olmayan davacı işçi bakımından yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir. Yılın çalışılmayan bölümünde davacı işçi bu hakkını kullanmış olup, Yasakoyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş olmasının temel gerekçesi de çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur. Bu durumda, mevsimlik iş sözleşmesi kapsamında çalışan davacı işçinin 1999 yılına kadar olan çalışmaları için yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir.

Bununla birlikte, davacı işçi 1999 yılında 345 gün çalışmış olmakla sözü edilen yıl bakımından çalışılan süre işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Somut olayda da, davacı işçi 1999 yılında 345 gün çalışmış olmakla, çalışılmayan süre bakımından Anayasal dinlenme hakkını kullanmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda 1999 yılında fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçilmiş, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair bir sisteme geçilmiş olur. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır. ( Yargıtay 9. HD. 23.10.2009 gün, 2008/5773 E, 2009/28807 K. Yargıtay 9.HD. 16.3.2007 gün, 2007/5978 E, 2007/6827 K. )

Yapılan bu açıklamalara göre davacının çalışmasının 11 ayın üzerine çıktığı 1999 yılı ve sonrası için işyerinde fiilen çalışılan sürelere göre hesaplanacak olan izin ücretinin kabulüne karar verilmeli daha önceki çalışmalar mevsimlik iş statüsünde geçmiş olmakla isteğin reddine dair hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece gerekirse bu yönden bilirkişiden ek rapor alınmalı ve sonucuna göre istekle ilgili bir karar verilmelidir. Hatalı değerlendirme ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 750.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/5773

K. 2009/28807

T. 23.10.2009

• İZİN ÜCRETİ ALACAĞI ( Bekçi Olarak Çalışan Davacı - İlk Çalışma Döneminin Mevsimlik İş Olarak Kabul Edilmesi 11 Ayı Aşan İkinci Dönemi İçin Alacak Hesabı Yapılarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği )

• MEVSİMLİK ÇALIŞMA ( Bekçi Olarak Çalışan Davacının Bir Dönem 4-5-6-7-8-Ay Civarında Çalıştığı - Bu Dönemin Mevsimlik İş Olarak Kabul Edilerek İzin Ücreti Hesabına Dahil Edilemeyeceği )

• BEKÇİNİN İZİN ÜCRETİ TALEBİ ( 4-5-6-7-8-Ay Civarında Çalıştığı Dönemin Mevsimlik İş Olarak Kabul Edileceği - 11 Ayı Aşan İkinci Dönemi İçin İzin Ücreti Alacağının Hesaplanacağı )

4857/m. 53, 57

ÖZET : Davacı işyerinde bekçi olarak çalıştığı, izin ücreti alacağının ödenmediğini belirtmiştir. Tüm çalışma sürelerine bakıldığında mevsimlik işlerde bir dönem 4-5-6-7-8-ay civarında çalışmasının bulunduğu daha sonra bu çalışma süresinin 11 ay ve üzerine çıktığı anlaşılmaktadır. Yapılan işin niteliği dikkate alındığında davacının ilk çalışma dönemi mevsimlik iş olarak kabul edilmeli ve izin ücreti hesabına dahil edilmemelidir. Davalının da kabulü de dikkate alınarak 11 ayı aşan ikinci çalışma dönemi için izin ücreti alacağı hesabı yapılarak sonuca gidilmelidir.

DAVA : Davacı, izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Göçer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı; davalı iş yerinde çalıştığını izin ücreti alacağının ödenmediğini belirtmiştir.

Davalı; davacının çalışmalarının bir bölümünün mevsimlik iş olduğunu, davacının bu dönemlerde mevsimlik işçi olarak çalıştığını anılan dönem için izin ücreti alacağının bulunmadığını savunmuştur.

Mahkemece; davacının davalı işyerinde bekçi olarak çalıştığı, işin niteliği itibarıyla mevsimlik iş olmadığı gerekçesi ile isteğin kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği özellikle aynı işveren hakkında verilen emsal Daire ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre davacının tüm çalışma sürelerine bakıldığında mevsimlik işlerde bir dönem 4-5-6-7-8-ay civarında çalışmasının bulunduğu daha sonra bu çalışma süresinin 11 ay ve üzerine çıktığı anlaşılmaktadır.
Yapılan işin niteliği dikkate alındığında davacının ilk çalışma dönemi mevsimlik iş olarak kabul edilmeli ve izin ücreti hesabına dahil edilmemelidir. Davalının da kabulü de dikkate alınarak 11 ayı aşan ikinci çalışma dönemi için izin ücreti alacağı hesabı yapılarak sonuca gidilmelidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mevsimlik olarak çalışırken kadroya geçen işçinin yıllık izin süresi karya Meslektaşların Soruları 4 13-12-2006 19:00
Evlenmeye izin Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 11 25-11-2006 18:45
işçiye ücretli izin hakkının kullandırılmaması minerva Hukuk Soruları Arşivi 2 21-11-2006 18:51
İşveren Yıllık Ücretli İzin Kullanımında Zorlayıcı Olabilir Mi? ersan29 Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 20:32
Mevzuatın ücretli öğrenilebilmesine eleştiri Sinan Kanpolat Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03902292 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.