|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-03-2007, 16:57 | #1 |
|
İşçinin Hırsızlıktan Işten Atılması Için 6 Işgünü Içinde Cumhuriyet Savcılığına
Acil Yargıtayın işçinin hırsızlıktan işten atılması için 6 iş günü içinde Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmasına ilişkin yargıtay kararını arıyorum.
|
02-03-2007, 17:38 | #2 |
|
Hırsızlık şikayete bağlı bir suç değil, bildiğim kadarıyla. ( Yanlışsam lütfen düzeltin Suat Bey. )
Dolayısıyla işveren suç dyurusunda bulunmasa dahi fesih hakkını 6 iş günü içinde kullanmışsa haklı fesih için yeterli olmalı diye düşünüyorum. Saygılar. Not : Sorunuzun tam yanıtı olmadı ama, bu doğrultuda bir Yargıtay kararı bulunamayabilir diye gerekçemi yazdım. |
02-03-2007, 19:07 | #3 |
|
Sorunuzu tam olarak anlayamadım. İşçinin davranışı cezai bir yaptırım gerektiriyorsa ancak ihbar-şikayet halinde iş sözleşmesi feshedilebilir şeklinde bir karar mı arıyorsunuz?
Ben işçinin davranışı nedeniyle fesih yapabilmek için cezai yaptırım amacıyla başvuru yapılmasına gerek olmadığını düşünüyorum. İşveren haklı fesih imkanı veren davranışı öğrendikten altı gün sonra feshi gerçekleştirebilir. |
03-03-2007, 18:47 | #4 |
|
işçinin hırsızlık yapması, işverene iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshetme imkanı vermektedir. işverenin bu hakkını kullanabilmesi için savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekmez.Hırsızlık maddi fill olduğundan her şekilde ıspatlanabilir.önemli olan 6 iş günü olan hak düşürücü sürenin geçirilmemesidir.
|
04-03-2007, 21:33 | #5 |
|
Arkadaşlar bu konuda yargıtay kararı var onu arıyorum
|
04-03-2007, 22:08 | #6 |
|
Sayın Seher;
C.Savcılığına suç duyurusunda bulunma ancak suçun ispatı ile ilgili olabilir,dava açma zorunluluğu olmasa gerek. Aşağıdaki Yargıta kararı işinize yarayabilir. HD 09 <> E: 2004/4987 <> K: 2004/19637 <> Tarih: 27.09.2004 * İŞVERENİN HAKLI FESİH HAKKI Özet yazımı tamamlanmamıştır. Lütfen karar metnine bakınız. (4857 s. İş K. m. 25) Davacı, kıdem, ihbar, kötüniyet ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının temyizine gelince; Dava kötüniyet, kıdem ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatları isteklerine hükmolunmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı işverence belirtilen fesih sebebi, işveren çalışanlarından Mine Batum´a ait cep telefonunun haberi olmaksızın davacı tarafından alındığı ve çantasına konulduğu iddiasına dayanmaktadır. Söz konusu olay hakkında davacı hırsızlık suçundan Sulh Ceza Mahkemesince yargılanmış dava delil yetersizliğinden beraatle sonuçlanmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesine göre hukuk hakimi ceza mahkemesince verilen beraat kararı ile bağlı bulunmamaktadır. Eldeki davada dinlenen, ceza davasında dinlenmeyen davalı tanıklarından Vural Akpolat fesihte belirtilen maddi olayı aynen doğrulamaktadır. Aynı tanık idari soruşturmada da benzer ifadede bulunmuştur. Davacının eylemi İş Kanunun 17/II.d maddesinde ifade edilen doğruluk ve bağlılığa uymayan haklı bir fesih sebebidir. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.9.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. Kaynak : Corpus [Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı] |
04-03-2007, 22:43 | #7 |
|
Seher Hanım kararın içeriği tam olarak nedir? Başvuru zorunludur mu diyor?
|
04-03-2007, 22:57 | #8 |
|
Sayın Seher
Üyelerimiz kurallar hakkında bilgi vermişler. Israrla karar aramanızın nedeni nedir? Diyelim ki buldunuz, o dava için doğru olabilecek ama diğer davalar için saçma sayılacak böyle bir karar ne işinize yarayacak ? Saygılarımla |
05-03-2007, 10:25 | #9 |
|
Birkaç karar.
T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9
Esas No.1998/2414Karar No.1998/7815Tarihi28.04.1998 ÖZET İŞYERİ DIŞINDA İŞLEDİĞİ HIRSIZLIK SUÇUNDAN HÜKÜM GİYMİŞ OLAN İŞYERİ GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN EYLEMİNİN, YAPMIŞ OLDUĞU GÖREV VE İŞYERİNDEKİ SIFATI DİKKATE ALINDIĞINDA İŞ KANUNUNUN 17/II-D KAPSAMINA TAM OLARAK GİRDİĞİ KABUL EDİLMESE BİLE, AHLAK VE İYİNİYET KURALLARINA UYMAYAN BENZER DAVRANIŞLARDAN SAYILMASI GEREKİR. ANCAK, FESİH OLAYINDAN BAŞLAYARAK BİR YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE GEÇTİKTEN SONRA GERÇEKLEŞTİĞİNDEN, FESHİN HAKLILIĞINDAN SÖZ EDİLEMEZ. BU DURUMDA İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI İSTEMLERİNİN HÜKÜM ALTINA ALINMASI GEREKİR. T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9 Esas No.1998/6460Karar No.1998/5644Tarihi24.03.1998 ÖZET PARANIN DAVACI TARAFINDAN ÇALINDIĞI KANITLANAMADIĞINDAN, FESHİN HAKSIZ OLDUĞU SONUCUNA VARILARAK İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI İSTEKLERİ KABUL EDİLMELİDİR. T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9 Esas No.1997/5377Karar No.1997/9340Tarihi15.05.1997 ÖZET HİZMET SÖZLEŞMESİ YÜRÜRLÜKTEYKEN İŞÇİNİN ALEYHİNE YAZILAN YAZI VE ATILAN İMZA, İŞVEREN BASKISINA DAYANABİLECEĞİNDEN GEÇERLİ SAYILAMAZ. BU NEDENLE, İŞÇİNİN, İŞVERENE AİT OLAN VE DAHA SONRA HURDAYA AYRILAN TANKERDE DOLU İKEN TAMİRATI SAKINCALI GÖREREK; MOTORİNİ, İŞVERENİN NAKLİYECİLİĞİNİ YAPAN FİRMA GÖREVLİSİNİN OLURUYLA BOŞ BİR TANKERE YÜKLEMİŞ OLMASI, İŞVERENİN "GÜVENİNİ KÖTÜYE KULLANMAK VE HIRSIZLIK YAPMAK" SAYILAMIYACAĞINDAN, İŞVEREN, İŞ AKDİNİN FESHİNDE HAKLI SAYILAMAZ. T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9 Esas No.1992/4923Karar No.1992/12949Tarihi30.11.1992 ÖZET İŞVEREN, İŞYERİNDEKİ HIRSIZLIK OLAYI NEDENİYLE BİR KISIM İŞÇİ İÇİN CUMHURİYET SAVCILIĞI`NA BAŞVURMUŞ, AÇILAN DAVADA BU İŞÇİLERİN BİR KISMI MAHKUM OLMUŞ İSE, BERAAT EDEN İŞÇİNİN DE MANEVİ TAZMİNAT HAKKI OLMAZ. ÇÜNKÜ İŞVEREN, MEVCUT OLMAYAN BİR OLAY İÇİN ŞİKAYETTE BULUNMUŞ DEĞİLDİR. T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9 Esas No.2004/8810Karar No.2005/3622Tarihi08.02.2005 ÖZET USULSÜZ KREDİ KULLANDIRILMASINDAN DOLAYI DAVALI ŞUBE MÜDÜRÜNÜN SORUMLU OLDUĞU AÇIKTIR. MAHKEMECE, DAVALI ALEYHİNE OLARAK AÇILAN DAVADA SOYUT GEREKÇELERLE DAVALININ SORUMLU OLMADIĞINA DAİR KARAR VERİLMESİ HATALI OLMUŞTUR. DAVALININ ŞUBE MÜDÜRÜ OLARAK GÖREV YAPTIĞI SIRADA 6.2.1998 TARİHİNDE ...İSİMLİ BİR BANKA MÜŞTERİSİ TARAFINDAN ... ŞUBESİNDEN ... ŞUBESİNE ... TLLİK İKİ AYRI HAVALE YAPILMIŞ VE BU MİKTAR DAVALI TARAFINDAN İMZASINI İÇEREN BELGE İLE ALINDIĞI HALDE HAVALE YAPILAN HESAPLARA AKTARILMAMIŞTIR. KONUYLA İLGİLİ OLARAK ..AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE ... E SAYI İLE DAVA AÇILDIĞI ANLAŞILMAKTA İSE DE, DAVANIN SONUCU İLE İLGİLİ OLARAK DOSYADA HERHANGİ BİR BİLGİ BULUNMAMAKTADIR. MAHKEMECE ANILAN CEZA DOSYASI GETİRTİLMELİ VE BU DOSYA KAPSAMI İLE BİRLİKTE BİR DEĞERLENDİRMEYE TABİ TUTULMAK SURETİYLE İSTEKLE İLGİLİ OLARAK BİR KARAR VERİLMELİDİR |
05-03-2007, 10:48 | #10 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...%FDrs%FDzl%FDk
Benzer bir konu yukarıdaki adreste tartışılmış. Saygılarımla. |
05-03-2007, 11:49 | #11 |
|
Hırsızlık tazminatsız çıkış sebebi ama...
Mahkemesi devam ettiği için ismini açıklamayacağımız bir okuyucumuzun başından geçen bir olaydan yola çıkarak bugünkü yazımızı şekillendirdik. Okuyucumuz, çalışan bir işçisinin iş akdini hırsızlık gerekçesi ile sonra erdirmiştir. Aradan iki yıl sonra işçi dava açarak kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmıştır. Yerel mahkemenin kararını Yargıtay onayarak kesin hüküm haline gelmiş. Olay burada bitmiyor. İşçi tazminat davsından sonra birde hizmet tespiti davası açıyor. Hizmet tespiti davası sonucu ne olur? Bu sorunun cevabını arıyor. Hırsızlık fesih sebebi Söz konusu olayda işveren hırssızlık yapan işçinizin iş sözleşmesini haklı olarak feshetmiştir. İş Kanunu’nun 25’inci maddesinde “İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı” düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin ikinci fıkrasının (e) bendinde “işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” halinde iş sözleşmesinin işveren tarafından derhal sona erdirebileceği hükme bağlanmıştır. Kanunun madde metni çok açık ve anlaşılır olmasına rağmen, uygulamada işçinin hırsızlık yaptığının tespit edilmesi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Suç duyurusunda bulunun Bir kişiye hırsızlık suçunu isnat etmek, ağır sonuçları olan bir durumdur. Bunun için iş mahkemeleri, önüne gelen olaylarda özellikle hırsızlık olaylarında, fiilin işlendiği tarihten itibaren altı işgünü içinde “Cumhuriyet Savcılığı”na suç duyurusunda bulunulmasını istemektedir. Savcılık soruşturması yapılmadan işveren tarafından tek yanlı olarak “hırsızlık suçlaması” ile iş sözleşmesi feshedilen işçilerin kıdem, ihbar vb. alacaklarının ödenmesine karar verilmektedir. İlk bakışta anlaşılması zor gibi görülen bu uygulamanın hukukun genel prensipleri ve ceza hukuku açısından çok önemli sonuçları bulunmaktadır. Mahkeme kararı olmadan bir kişiye “suçlu” sıfatını koymak hukuken mümkün değildir. İşçinin iş akdini sonlandırmak isteyen kişilerin böyle bir durumu kötüye kullanma ihtimali olduğunu unutmamak lazım. Okuyucumuzun başına geçen olayda anladığım kadarıyla savcılık soruşturması olmadan tek taraflı olarak iş sözleşmesi feshedilmiştir. İşçi de bu durum karşısında iş mahkemesinden, işçilikten doğan tazminat haklarının alınmasını talep etmiştir. İşveren olarak hırsızlık yapan işçiye kıdem, ihbar vb. tazminat ödemek kolay değil. Ancak, savcılık soruşturmasına dayanmayan böyle bir suç isnadı hukuken geçerli sayılmamaktadır. |
05-03-2007, 11:58 | #12 |
|
Fesih hakkı, hırsızlık olayından sonraki 6 gün içinde mi kullanılmış?
|
05-03-2007, 12:00 | #13 |
|
benim bu sorudan anladığım şu... işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı adli mercilere veyahut kolluğa şikayet edilmeksizin bir tutanakla tespit edilmiş,akabinde de herhangi bir şikayet olmaksızın işçinin iş akdi feshedilmişse haklı fesih mi haksız fesihmidir.
Bu konuda geçen sene verilen bir yerel mahkeme kararına şahit olmuştum.Şöyleki, işçi paltosunun altında sakladığı bir kaç eşyayla fabrikadan çıkarken güvenlik tarafından farkediliyor ve yakalanıyor. İşyeri sahibi orada 2 işçi ve güvenlik müdürünün imzasıyla bir tutanak düzenliyor ve işçinin iş aktini fesh ediyor. Bu konuda adli mercilere veyahut kolluk görevlilerine herhangi bir şikayette de bulunmuyor. İşçi İş mahkemesinde tazminat davası açtı ve bir kaç duruşmayı izledim. Duruşmalarda tutanağa imza atan işçiler ve müdür işçi aleyhine beyanda bulunmasına rağmen karar işçi lehine çıktı ve tazminata hak kazandı. Şöyleki,mahkeme işverenin tuttuğu tutanağın herhangibir geçerliliğinin olmadığını,işçinin işyerinde meydana geldiği ileri sürülen hırsızlık olayını gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin anlaşılmasının mümkün olmadığını ve işverenin hırsızlık olayını 6 işgünü içinde gerekli mercilere şikayet ederek fesih hakkını kullanabileceğinden bahisle işçinin tazminat istediğini kabul etti.. Ancak sözkonusu davanın yargıtay aşamasını takip edemediğimden yargıtay kararını maalesef bilemiyorum.Yanlız şunu biliyorum bu karar ilk veya son kez verilmiş bir karar değil.Bu karar gibi bir çok kararın yerel mahkemelerce verildiğini ve işyeri sahiplerinin uzunca bir süredir bu tür olaylarda ilk işinin karakola başvurmak olduğunu zaman zaman meslektaşlarla yaptığımız sohbetlerden biliyorum... umarım yardımcı olabilmişimdir. |
05-03-2007, 17:49 | #14 |
|
Benim bildiğim uygulama şöyle.
İşveren hırsızlık olayını tespit eder ve altı işgünü içinde sözleşmeyi fesheder. Feshetmedi araştırmaya girişti. Somut olayın özelliğine göre altı günlük süre, ya araştırma sonunda başlar ya da araştırmanın bir önemi olmaz ve araştırma sona erene kadar altı günlük süre geçer, süre de geçirilmiş sayılır. İşverenin adli makamlara ihbar külfeti yoktur. Aksine ihbar eder ve beklerse altı günlük süre kaçabilir. Diyelim ki sözleşmeyi feshetti ve ihbar etti. Mahkeme ceza yargılaması sonucunu bekleyebilir. Ceza yargılaması sonunda beraat kararı çıksa da iş mahkemesi fesih haklıdır diyebilir(CEZA VE HUKUK MAHKEMESİ KARARLARININ BİRBİRİNE ETKİSİNE İLİŞKİN KURALLAR SAKLI KALMAK KAYDIYLA). |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
acil/iş sözleşmesinin feshi ve kıdem sorunu/ acil | avenginakbaba | Meslektaşların Soruları | 5 | 18-01-2007 09:46 |
acil yardım borçlar hukuku için pratik çalışmalarına ihtiyacım var | attorney | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 19-11-2006 00:24 |
Çalişan Kişinin Hile İle Isten Atılması | umutlaw | Meslektaşların Soruları | 9 | 30-08-2006 01:05 |
işten çıkarılma | sim | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-07-2006 15:56 |
Devremülk Sözleşmesine Eski Tarih Atılması Ve İptal Yolları | Sentinel | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 26-04-2005 13:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |