Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Yeni sosyal güvenlik yasasının birçok maddesi iptal edildi. Şimdi ne olacak?

Yanıt
Old 17-12-2006, 12:57   #1
Seyda

 
Varsayılan Yeni sosyal güvenlik yasasının birçok maddesi iptal edildi. Şimdi ne olacak?

İşçiye, esnafa reform memurlara eski düzen

Sosyal güvenlik yasasıyla ilgili olarak hükümetin önünde şu anda iki seçenek bulunuyor. Reform ya tüm sigortalılar için ya da sadece SSK ve Bağ-Kurlular açısından yürürlüğe girecek


GÜLÇİN ÜSTÜN Ankara

Anayasa Mahkemesi'nin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı kritik maddelerini iptal etmesinin ardından, yasanın yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2007'de ne olacağı tartışılmaya başlandı. Hükümetin önünde iki seçenek bulunuyor.
Birinci seçeneğe göre reformun yürürlüğe giriş tarihi tüm sigortalılar için ertelenecek. İkinci seçeneğe göre ise sistem sadece SSK ve Bağ-Kurlular açısından yürürlüğe girecek. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda kamu görevlileri için ayrı bir düzenleme yapılıncaya kadar memurlar mevcut mevzuata tabi olacak. Ancak, bu durumda reformun en önemli ayağını oluşturan "tek çatı" uygulanamayacak.
Hükümetin tavrı henüz belli değil. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Arkadaşlar çalışacak, karar vereceğiz. Biz iyi niyetle yaptık. Gerekçeleri değerlendirip ona göre bir adım atacağız" dedi.
Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi, yasanın emeklilik yaşı, prim ödeme gün sayısı, prime esas kazancın hesabı, aylık bağlama oranı, emekli aylıkları artışı ve sağlıkta katılım payını düzenleyen maddelerini kamu görevlileri yönünden bozarak memurlar için ayrı bir düzenleme istedi. Bu hükümler, 1 Ocak'ta yürürlüğe giremeyecek.

Özü, Anayasa'ya uygun
Anayasa Mahkemesi iptal kararlarını yasayı daha önce veto eden Cumhurbaşkanı Sezer gibi düzenlemelerin "adil, makul ve ölçülü" olmadığı gerekçesine dayandırmadı. Mahkeme, düzenlemeyi sadece kamu görevlileri yönünden Anayasa'ya aykırı buldu. Bu da düzenlemelerin özünün Anayasa'ya aykırı olmadığı şeklinde yorumlandı. Buna göre, sistem 1 Ocak itibarıyla, sadece SSK ve Bağ-Kurlular açısından yürürlüğe girebilecek.
Kamu görevlileri ise mevcut düzenlemelere tabi olmaya devam edecek. Reformun hükümet, sendikalar ve muhalefet tarafından üzerinde uzlaşılan tek ayağı olan, "tüm sigortalılar için eşit sağlık ve emeklilik sistemi" böylece rafa kalkacak.

Erteleme gündemde
Hükümet, yasanın yürürlük maddesinin değiştirerek reformu erteleme yolunu da seçebilecek. Bu durumda, hükümet, ayrı yasalarda da olsa, kamu görevlileri ve SSK, Bağ-Kur'luların aynı hukuksal durumda bulunacakları düzenlemeler hazırlayabilecek.
İptal edilen maddeler dışındaki kısmın yılbaşında yürürlüğe girmesi halinde, memurlarla ilgili iptal edilen maddelerin yerine yeni yasal düzenleme hazırlanıncaya kadar memurlar için emeklilik yaşı, prim ödeme gün sayısı ve aylık bağlama oranı mevcut Emekli Sandığı Kanunu'na göre belirlenecek.
Böylece kademeli olarak azalacak aylık bağlama oranlarındaki düşüşün emekli aylıklarına olumsuz yansımasından sadece işçi ve esnaf etkilenecek.
Yürürlüğü erteleme halinde SSK ve Bağ-Kurlular için emekli aylıkları eski ve yeni sistemde geçirdikleri süreye göre ayrı ayrı hesaplanacağından, yasa yürürlüğe girmeden önceki çalışma dönemi uzun olanlar, aylıklardaki düşüşten daha az etkilenecek.
Yürürlük ertelenmezse memur emeklilerinin aylıkları, şu anda olduğu TÜFE ile büyüme ve gelişmeden pay alacak. SSK ve Bağ-Kurluların aylıklarında yapılacak artışlar 1 Ocak'tan itibaren sadece TÜFE'ye göre zamlanacak.

Emeklilik yaşı artacak
Emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısına ilişkin düzenleme de kamu çalışanları için iptal edildiğinden, Bağ-Kur ve SSK'lıları etkileyecek. Söz konusu çalışanlar için emeklilik yaşı 2036'dan sonra kademeli olarak artarak 2048'de 65 olacak. Prim ödeme gün sayısı da her yıl için 100'er gün artarak 9 bine ulaşacak. Emeklilik yaşı ve prime ilişkin düzenlemeler yasa yürürlüğe girdikten sonra sigortalı olanları kapsayacak.
Yürürlük ertelenirse, emekliye ayrıldıktan sonra ikinci bir işte çalışan sigortalılardan alınacak "destek primi"nin artırılmasına ilişkin madde Bağ-Kurlular için şimdilik uygulanmayacak.
Memurların diş protez giderlerinin kurumlarınca ödenmesi ile muayene ve ayakta tedavi için katkı payı alınmaması uygulamaları sürecek. Diğer sigortalılardan 18-45 yaş arasındaki kişilerin diş protez giderleri kurumca karşılanmayacak. İşçi ve esnaf muayene için katkı payı ödeyecek.
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/17/ekonomi/aeko.html
Old 31-12-2006, 18:17   #2
Seyda

 
Varsayılan ‘Sosyal güvenlik’te iptal gerekçesi açıklandı

Sosyal güvenlik reformunun kısmen iptal eden Anayasa Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, farklı hukuksal statüde olan memurların, SSK ve Bağ-Kur’lularla aynı sisteme bağlı olmasının anayasa aykırı olduğunu bildirdi.


NTV
Güncelleme: 17:16 TSİ 31 Aralık 2006 Pazar

ANKARA - Anayasa Mahkemesi, memurların SSK ve Bağ-Kur’lulardan farklı olduğu yönündeki görüşüne gerekçeli kararla açıklama getirdi.

Kararda, sosyal güvenlik hakları sağlanırken, bu haklardan yararlanacak olanların, hukuksal farklılıklarının gözetilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, yasa önündeki eşitliğin, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamı taşımadığını savundu.
http://www.ntvmsnbc.com/news/395802.asp
Old 31-12-2006, 21:11   #3
Av. Galip DAĞTEKİN

 
Varsayılan Anayasa Mahkemesi:"Anayasanın eşitlik ilkesi zedelenemez"

Anayasa Mahkemesi: "Anayasının eşitlik ilkesi zedelenemez"

ANKA

Anayasa Mahkemesi, Sosyal Sigortalar Yasası’nın bazı maddelerini memurlar yönünden iptal etmesiyle ilgili yapılan “eşitlik ilkesine aykırı” eleştirilerine, gerekçekçeli kararda yanıt verdi. Yüksek Mahkeme, gerekçeli kararında “Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasada öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez” dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptaline ilişkin gerekçeli kararında, aynı hukuksal durumların aynı, ayrı hukuksal durumların farklı kurallara bağlı tutulmasının Anayasada öngörülen eşitlik ilkesini zedelenmeyeceğini kaydetti.

Çalışma yaşamında kimilerinin hukuksal konumlarından kaynaklanan değişik kurallara bağlı tutulmalarının, diğer çalışanlardan ayrıcalıklı duruma gelmeleri anlamına gelmeyeceği vurgulanan gerekçeli kararda, “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yürüttükleri kamu hizmetine bağlı olarak hukuksal konumları diğer çalışanlardan bir çok bakımda farklılıklar göstermektedir” denildi.

Sosyal hukuk devletinin, somut göstergelerinden biri olan sosyal güvenlik hakkının yer aldığı Anayasanın 60. maddesinde “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünün hatırlatıldığı kararda, sosyal güvenliğin bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki geliri azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alabilmek olduğu kaydedildi. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak, kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı, asgari yaşam düzeylerinin korunmasının amaçlandığı dile getirildi.

“EŞİTLİK İLKESİ ZEDELENMEZ”

Kişilere sağlanan anayasal güvencelerin, yaşama geçirilebilmesi için devletin, tüm çalışanlara sosyal güvenlik hakkını sağlamak ve bunun için gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu kaydedilen kararda, bu doğrultuda düzenlemeler yapılırken, sosyal güvenlik hakkından yararlanacak olanların hukuksal konumlarının gözetilerek, aynı statüde bulunmayanların bu statülerinin gerekli kıldığı kurallara bağlı tutulmasının da Anayasanın 10. maddesinde belirtilen “Kanun önünde eşitlik ilkesi”nin doğal bir sonucu olduğu ifade edildi. Kararda, bu ilkenin hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu, eşitlik ilkesinin amacının aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğuna dikkat çekildi. Bu ilkeyle aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara, ayrı kurallar uygulayarak, yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesinin yasaklandığı belirtilen gerekçeli kararda, yasa önünde eşitliğin, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmeyeceği kaydedildi. Gerekçeli kararda, “Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez. Çalışma yaşamında kimilerinin hukuksal konularından kaynaklanan değişik kurallara bağlı tutulmaları, diğer çalışanlardan ayrıcalıklı duruma gelmeleri anlamına gelmez. Yaptıkları işin özelliği nedeniyle aynı kurallara bağlı tutulamayanlar için de koşut düzenlemeler getirilerek ekonomik ve mali haklar yönünden eşitlik sağlanabilir” denildi.

Kararda, memur statüsünde yapılan değişikliklerin doğal olarak emekli statüsünde de etkisini gösterdiği belirtilerek, bu nedenle memurun sosyal güvenlik haklarından biri olarak emekliliğinde Anayasanın 128. maddesinde belirtilen memurların ve diğer kamu görevlilerinin "diğer özlük işleri” kapsamında aynı yasal güvence içinde olduğu dile getirildi. Kararda, kamu kesimi için özlük hakları olarak değerlendirilen sosyal güvenlik kapsamındaki hakların da Anayasanın 128. maddesinde belirtilen diğer haklar gibi kamu hukuku kurallarına bağlı olmasına karşın işçiyle işveren arasındaki hak ve yükümlülüklerin tarafların özgür iradesiyle belirlenen iş hukuku alanına giren sözleşmelere dayandığı anımsatıldı. Bir hizmet sözleşmesine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan işçiler ile bağımsız çalışanların zorunlu ve isteğe bağlı olarak sosyal güvenlikleri de öteden beri memur ve diğer kamu görevlilerinden farklı olarak prim esasına dayalı sigorta sistemiyle sağlandığı kaydedildi. Gerekçeli kararda, primin ise, yasanın kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi halinde yapılacak sigorta yardımlarıyla kurum yönetim giderlerinin karşılığı olarak sigortalı ve işverenden sigortalının kazancının veya basamak göstergesinin belli bir yüzdesi üzerinden alınan payı ifade ettiğine dikkat çekildi. Kararda, tarihi süreç içinde geçmişi sosyal sigortadan çok daha eskilere dayanan ve memurların sosyal güvenlik hakkının en önemli güvencesi olan emekli maaşının önceki hizmetlerde gözetilerek verildiğinden devletin mali olarak olanaklarının yeterliliği ve adil ölçüler içinde görevlerinin niteliğine uygun olması gerektiği, hukuk sisteminde bu güne kadar emekli maaşının hesaplanmasında belirtilen özellikler dikkate alınarak hizmet süresi, yaş, görevin önemi alınan ve alınmakta olan maaşlar ve kesenekler gibi unsurların etkili olduğunun görüldüğü kaydedildi.

Kararda, yasa koyucunun memurlara ödenecek emekli maaşı ile diğer çalışanlara ödenecek yaşlılık aylığının hesaplanmasında, bunların benzerliklerini ve farklılıklarını dikkate alarak aktüeryal dengeleri bozmadan düzenlemeler yapması olanağı bulunduğu ve bu konudaki takdirin kendisine ait olduğunun açık olduğuna dikkat çekildi. Gerekçeli kararda, bu nedenlerle 5510 sayılı Yasa’da aynı hukuksal konumda bulunmayan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bunlar dışında kalan sigortalıların yukarda biletilen özellikleri gözetilmeksizin aynı sisteme bağlı tutulmasının Anayasanın 2., 10. ve 128. maddelerine aykırı olduğu, dava konusu düzenlemelerin memurlar ve diğer kamu görevlileri yönünden iptali gerektiği ifade edildi.

Kararda, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, Sacit Adalı ve Serruh Kaleli'nin bu görüşlere katılmadığına da yer verildi.

Karar, 5510 sayılı Yasa ile sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde görülebilmesinin sağlanması amacıyla genel sağlık sigortası kurulmasının öngörüldüğü kaydedilerek, kanunun genel gerekçesinde 5 farklı emeklilik rejiminin aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerinin eşit olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülmesinin planlandığı, buna koşut olarak sağlık hizmetlerinin düzenlenmesinde de aynı anlayışın esas alındığının anlaşıldığı kaydedildi.

www.hurriyet.com.tr
Old 02-01-2007, 12:52   #4
safa

 
Varsayılan

Olan okulda zorunlu olarak sosyal güvenlik hukuku dersi alan biz Dokuz Eylül Üniversitesi son sınıf öğrencilerine oldu.
Bir tane bile Kaynak olmadan,sadece akibeti belli olmayan bir kanunla kalakaldık....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sosyal Güvenlik Reformu'nun bazı hükümlerine iptal faruksa Hukuk Haberleri 0 15-12-2006 22:41
Sosyal güvenlikte yeni dönem sancılı olacak Seyda Hukuk Haberleri 0 10-12-2006 11:23
Kredi Kartları Şimdi Ne Olacak? Funda Hukuk Soruları Arşivi 56 21-10-2006 00:07
Şimdi Ne Olacak! Sibel Hukuk Soruları Arşivi 0 13-10-2003 09:45
Mal Bildirim Yasasının 5. maddesi Ali Haydar İSTEMİHAN Hukuk Soruları Arşivi 1 18-02-2002 00:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05238199 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.