Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çocuk Koruma Kanunu- Tedbir kararının Asliye Hukuk Hakimince Alınması- itiraz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-07-2007, 15:38   #1
halit pamuk

 
Varsayılan Çocuk Koruma Kanunu- Tedbir kararının Asliye Hukuk Hakimince Alınması- itiraz

Merhaba,

Benim için sorun teşkil eden bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum:

Bilindiği üzere,15 Temmuz 2005 tarihinde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun 9. maddesinde derhal korunma altına alınması gereken bir durumun varlığı halinde, çocuk hakkında, Çocuk hakimi tarafından acil korunma kararı verebileceğine hükmedilmiş.

Çocuk mahkemesinin bu kararına karşı da 14. madde uyarınca itiraz edilebilecektir.
"Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hakimi tarafından alınan tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılır."

aynı kanunun Geçiçi 1. maddesinde,

"(4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır." diyerek çocuk mahkemeleri göreve başlanıncaya kadar, aile veya asliye hukuk mahkemelerince korunma kararının alınacağına hükmedilmiş.


Şimdi sorun şu :

Çocuk mahmesi tarafından değil de; Asliye Hukuk Mahkemesince alınan tedbir kararlarına( örneğin,acil korunma kararına) karşı itiraz yapılaması düşünüldüğünde itiraz nereye yapılacak?

Bilindiği üzere, çoğu yerde çocuk mahkemesi kurulmadı ve mahkemeler çocuk mahkemesi sıfatıyla değil; asliye hukuk mahkemesi olarak karar vermekteler.
Bu karalara karşı Çocuk Koruma Kanunun 14. maddesi uygulanabilecek mi? Uygulanacaksa, nasıl uygulanacak?



Yani Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği acil korunma kararına karşı yapılan itirazı:

a) Kendisi mi( kararı veren mahkeme mi) inceleyecek?

b) Aynı yargı çevresindeki 2. Asliye Hukuk Mahkemesi mi inceleyecek?

c) En yakın Yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi mi inceleyecek?

d) çoook uzakta da olsa en yakın çocuk mahkemesi mi inceleyecek?

e) ya da hiçbiri inceleyemeyecek, bu konuda bu düzenleme olmadığı ve 14.madde kıyasen uygulanmayacağı için itiraz yolu tamamen kapalı mı?



Saygılarımla.
Old 10-07-2007, 17:12   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın korayad,

İlginç bir konu açmışsınız. Yazacaklarım umarım kafanızı iyice karıştırmaz(Zira benim karıştı).

Öncelikle mevzuata bakalım.Kanunun 14 maddesi ile Geçici 1/4 üncü maddesini yazmışsınız, zaten...14 maddeye göre itirazlar CMK'nın itirazla ilgili hükümlerine göre yapılabilir denilmektedir. CMK'nın itirazla ilgili hükümleri aşağıdaki gibidir.

Alıntı:
İtiraz usulü ve inceleme mercileri
MADDE 268.- (1) Hakim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hakim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
(3) İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:
a) Sulh ceza hakiminin kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları asliye ceza mahkemesi hakimine aittir.
b) Sulh ceza işleri, asliye ceza hakimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza işlerini gören mahkeme başkanına aittir.
c) Asliye ceza mahkemesi hakimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.

d) Naip hakim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
e) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.

Geçici 1/4 üncü maddeye göre aile veya asliye hukuk mahkemeleri de koruma tedbiri alabilecektir.14 üncü madde ise, itirazın CMK'nın ilgili hükümlerine göre yapılacağını öngörmüştür. Bu halde asliye hukuk hakiminin kararına yapılacak itirazın önce kendisi tarafından incelenmesi (Talebin reddi halinde)dosyanın daha sonra ağır ceza mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Doğrusu ben anlamadım. Yine kanun tekniği bakımından eksik bir yasayla mı karşı karşıyayız; yoksa benim atladığım bir husus mu bulunmaktadır.

Öte yandan ÇKK nun 8 inci maddesine bakalım:

Alıntı:
İtirazın kararın yerine getirilmesinde etkisi
MADDE 8- (1) Korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hakimince alınır.
(2) Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hakim veya mahkemece en geç üçer aylık sürelerle incelettirilir.
(3) Hakim veya mahkeme; denetim memurları, çocuğun velisi, vasisi, bakım ve gözetimini üstlenen kimselerin, tedbir kararını yerine getiren kişi ve kuruluşun temsilcisi ile Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya re'sen çocuğa uygulanan tedbirin sonuçlarını inceleyerek kaldırabilir, süresini uzatabilir veya değiştirebilir

3 üncü fıkradan kararı veren asliye hukuk mahkemesine müracaat edilebileceğini anlıyorum.

Şimdi elimde bulunan Yargıtay üyesi İsmail Özmen'e ait; Velayet Hukuku Davaları ve Çocuk Mahkemeleri(2005 Basımı) isimli kitaptan yapacağım alıntılara gelelim...

265 inci sayfada 1-Asliye Mahkemelerinin Durumu başlığı altında şunlar yazılıdır:

"korunma kararları çocuğun reşit olmasına kadar devam eder. Ancak, korunma kararı koşulları ortadan kalkmışsa, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri koruma kararının kaldırılmasını ya da değiştirilmesini isteyebilirlerBence çocuk mahkemeleri de görevlidir.

Görevli mahkeme yine Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme korunmaya alınacak çocuğun ikametgahı mahkemesidir."

Bu alıntı, kesinleşmiş bir koruma kararından sonra kararın nasıl kaldırılacağı veya değiştirileceği konusunda fikir veriyor, sanırım. Yetkili mahkeme ise, sizin seçeneklerinizden de farklı bir mahkeme.

Aynı kitabın 269 uncu sayfasında Çocuğu Koruma Kararı başlığı altında bir bölüm:

" Korunma kararı olmadan çocuğun resmi sosyal hizmet kuruluşlarına yerleştirilmesi olanaksızdır. Bu kararlar kesin değildir, yasada böyle bir hüküm yoktur. Karara karşı çocuğun yakınlarınca veya kurumca Yargıtay yoluna başvurulabilir.İtiraz yolu açık tutulmamıştır, yasada bu hususta bir hüküm bulunmamaktadır."

Yazara göre, itiraz yolu kapalı ancak temyiz yolu açıktır.

Kafa karıştırmaya devam edeyim. Sizin de alıntı yaptığınız maddelere göre itiraz yapılabilir. Ancak CMK'ya göre yapılması öngörüldüğüne ve ilgili maddeye baktığımızda bir sonuca gidemiyoruz.

O halde en kötü olasılıkla kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceğini düşünmekteyim.

Başka görüş bildiren olursa merakla okuyacağımı da söylemek istiyorum.

Saygılarımla
Old 10-07-2007, 17:34   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Öncelikle yanıtınız için çok teşekkür ederim.

Alıntı:
Yazara göre, itiraz yolu kapalı ancak temyiz yolu açıktır

İşte bu!

Ancak uygulamada bazı yerel mahkemeler, 14. maddeyi uygulayarak, yargı çevresindeki 2. asliye hukuk mahkemesine dosyayı incelemek üzere gönderiyorlar.


Alıntı:
O halde en kötü olasılıkla kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceğini düşünmekteyim.


Aynı mahkemeye ya da değil, itirazın yapılabileceğine ilişkin bir düzenleme olması gerekmiyor mu?Eğer itiraz yapabiliyorsak kıyasen 14. maddeyi uygularız ki bazı yerel mahkemelerin uygulamsı da bu yönde..

Sorun burada eğer kanun yolu gösterilmemişse kanun yolunu kıyas yoluyla yaratamayız. Sadece var olan kanun yolunu uygularız.Bu yolda temyiz yoludur, diye düşünüyorum.

Tekrar teşekkürler,

Saygılarımla
Old 11-07-2007, 16:24   #4
üye14540

 
Varsayılan

Asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen tedbir kararlarına karşı en yakın asliye hukuk mahkemesine itiraz edilebilir.
Old 11-07-2007, 16:54   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen tedbir kararlarına karşı en yakın asliye hukuk mahkemesine itiraz edilebilir

Hukuki gerekçe bildirirseniz gerçekten çok faydalı olacak.
Old 11-07-2007, 18:53   #6
üye14540

 
Varsayılan

ÇKK''na göre çocuk mahkemesi olmayan yerlerde varsa aile mahkemesi, yoksa asliye hukuk mahkemesi korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararı verebilir, ama bu mahkemeler kendi tabi oldukları usule göre karar verirler, yani çocuk mahkemesi sıfatıyla karar vermezler, tedbir kararları ise duruşma açılmaksızın da verilen kararlardan olup, hakimlik kararlarıdır ve temyize tabi değildir.
Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunnun 6.maddesi şöyledir:
Koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler
MADDE 6. — Aile mahkemesi, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda:
1. Yetişkinler hakkında;
a) Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,
b) Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri almaya,
c) Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,
d) Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,
2. Küçükler hakkında;
a) Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya,
b) Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,
c) Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,
d) Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye,


Asliye hukuk mahkemesi burada aile mahkemesi sıfatıyla vesayet makamı olarak karar vermektedir. aile mahkemesince verilen kararlara karşı ise , Türk Medenî Kanununun 397 nci maddesinde belirtilen denetim makamı görevi, varsa bir sonraki numaralı aile mahkemesince, yoksa o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, asliye mahkemesi derecesinde başka mahkeme yoksa en yakın yerdeki aile mahkemesince yerine getirilir.
Old 11-07-2007, 20:13   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Şenoğlu,

Cevabınız ve çok kıymetli görüşleriniz için teşekkür ederim.

Ama anlamadığım bazı hususlar var:

1. Burada aile mahkemesi nasıl vesayet makamı oluyor? Daha vesayet altına alınmamış bir çocuk hakkında vesayet ya da denetim makmı olması hakkında bir düzenleme mi var? Bu noktayı gözden kaçırmış olabilir miyim?

Bilindiği üzere vesayet makamı Sulh mahkemeleridir. Buradan kıyasla mı sonuç çıkıyorsunuz?Yani yasa yolunu kıyasen mi buluyoruz?

2. Ceza hukukunda mahkeme kararı ve hakimlik kararı diye ikiye ayırabiliyoruz. Hukuk davalarında da bu şekilde ikiye ayırmamız mümkün mü? Mümkünse bunun hukuki dayanağı bilimsel görüş veya mevzuat temelinde var mı?


saygılarımla..
Old 13-07-2007, 15:39   #8
üye14540

 
Varsayılan

Sayın korayad ben bu kendi kişisel görüşümü belirttim, ama bu tür kararların temyiz yoluna tabi olduğuna ilişkin görüşler de bulunmaktadır. Saygılarımla
Old 21-03-2008, 15:59   #9
Ayfan Pısıl

 
Varsayılan

ben bahsettiğiniz geçici 4. hiç bir yerde bulamadım
Old 21-03-2008, 16:23   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seasoul
ben bahsettiğiniz geçici 4. hiç bir yerde bulamadım

Sayın seasoul benim mesajıma atıfta bulunuyorsanız, yanlış yazmışım. Doğrusu Geçici Madde 1/4 Olmalıydı. Maddenin tam metnini de alıntıladım. Yukarıda da gerekli düzeltmeyi yaptım.

Saygılarımla

KANUN NO: 5395
ÇOCUK KORUMA KANUNU
Kabul Tarihi: 3 Temmuz 2005


GEÇİCİ MADDE 1- (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk mahkemelerinde derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin görevine giren dava ve işler, bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk mahkemesine devredilir.

(2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez.

(3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.

(4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.

(5) Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde koruyucu ve destekleyici tedbirleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri alır. Ayrıca, ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu amaçla sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gidebilirler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
geçici Koruma (İhtiyati Tedbir - Yasa ve Tasarı) Av. Hulusi Metin Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 10 06-02-2015 13:52
Çocuk Koruma Kanununun Uygulama Yönetmeliği Av.Habibe YILMAZ KAYAR Çocuk Hakları Çalışma Grubu 6 16-09-2012 22:33
Denizde Can ve Mal Koruma Kanunu Av.Can Meslektaşların Soruları 2 18-06-2007 12:06
Tanık Koruma Kanunu’na onay özge_law Hukuk Haberleri 0 02-02-2007 01:22
Çocuk Koruma Yasası Av. Bülent Sabri Akpunar Çocuk Hakları Çalışma Grubu 1 30-10-2005 19:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06523991 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.