Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

35'e göre tebliğ mümkün müdür ?

Yanıt
Old 05-04-2007, 16:13   #1
denipre

 
Varsayılan 35'e göre tebliğ mümkün müdür ?

Yetkisizlik kararı ile yetkili icra dairesine gönderilen kambiyo takibinde,borçlu önce usule aykırı olsada önce mal beyanında bulunmuş,daha sonra yetki itirazında bulunmuştur.
1-Kambiyo takibine yetkili yerde devam edip yeni ödeme emri gönderdiğimizde ,borçlu tebligat adresinden semti meçhule gitmişse ne olur ? Teb.K.35 göre mi yeni tebligat çıkarılmalıdır ?
2-Mal beyanı açısından ,yetkisiz yere sunmuş olduğu mal beyanı dilekçesi geçerli midir ?Yoksa bir şekilde yeni ödeme emri tebliğ edildikten sonra mal beyanı süresi yeniden mi işlemeye başlar ? Saygılar
Old 05-04-2007, 17:56   #2
AV.SANEM

 
Varsayılan

35'e göre teb. yapılması gerektiği kanaatindeyim. Ancak uygulmada, aynı borçlu adına iki takip açıldığında ilk takipte ödeme emrini tebliğ etmiş olsanız dahi ikinci takip için göndermiş olduğunuz ödeme emrini tebliğ edemezseniz; ilk dosyanızda tebliğ yapmış olmanıza rağmen 35 talebiniz reddediliyor.Biraz karışık oldu galiba. Yani tebliğ yapılan icra dosyasına dayanarak 35 talep etseniz de reddediliyor.
Old 05-04-2007, 18:25   #3
denipre

 
Varsayılan

Sayın Sanem

Yetkisilik kararı üzerine yetkli yerde başlatılan takip eski takibin devamı sayılıyor.Ve yeniden harç ödenmesi yani yeni bir takip yapma durumu söz konusu değil.Bu halde Teb.K.35 'e göre tebligat yapılabilir diye düşünüyorum.Bir de mal beyanı durumu var.Ancak bu şekilde işlem yapan meslektaşlar yardımcı olabilirse sevinirim.
Old 05-04-2007, 19:41   #4
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Bahsini ettiğiniz durumda, 35 maddeye göre tebliğ yapmanız mümkün değil. Tabi bu hangi İcra Müdürlüğü ile çalıştığınızla da alakalı olabilir. Ancak İstanbul İcralarında da buna karar verileceğini sanmıyorum. 35. maddeye göre tebliğ koşulları Tebligat Kanununda aslında gayet açık bir şekilde belirtilmiştir. Ancak uygulamada İcra Takiplerinde bu maddenin farklı yorumları ile sonuca ulaşılabildiği de bir gerçek. Bence siz 4-5 tane ucundan kıyısında alakası bulunan Yargıtay Kararı ile sağlam bir talep dilekçesi ile İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunun. Yargıtay kararı görmek bazen çokça etkili olabiliyor verilecek karar üzerinde. Benim sıkça kullandığım bir yöntemdir

Mal beyanına gelince, yetkili yerde açılmış takip için yollanan ve borçluca tebellüğ edilen yeni ödeme emri ile borçlu yeniden bir mal beyanında bulunmak zorundadır. Bulunmaması haline Mal Beyanında Bulunmamaktan dolayı sorumluluğu doğacaktır.

Kolay gele..
Old 05-04-2007, 21:04   #5
Godfather

 
Varsayılan

TK 35. md. göre tebligat yapılabilir. Borçlu adresten ayrılmışsa yeni adresini dosyaya beyan etmek mecburiyetindedir. Beyan etmemişse sonuçlarına katlanır. Burada 35. maddede belirtilen şartlar oluşmuş. Talebi reddetmeleri mümkün değildir.(kanımca, uygulamada herkesin astığı astık kestiği kestik olduğu için reddederlerse de şikayet yoluna gidin, ictihat oluşsun )
Old 05-04-2007, 22:27   #6
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Yetkisiz mercii tarafından yapılan işlemler hüküm ifade etmeyeceğinden ilk yapılan tebligatta hüküm ifade etmeyecektir ve bu nedenle TK 35. e dayanak oluşturamaz kanaatindeyim.

Saygılar.
Old 06-04-2007, 07:55   #7
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın arkadaşlar, bazılarımız 35.md. ye göre tebligat yapılması için bulunulacak talebi, icra memurunun reddettiğini belirtmişlerse de böyle bir red yasal değildir. Hatırladığım kadarıyla bir iki yıl içinde yayınlanan bazı Yargıtay kararlarında icra memurunun taleple bağlı olduğu ve yerine getirmek zorunda olduğunu, belirtmektedir. (Örneğin SSK ve Bağ-Kur maaş haczinde olduğu gibi) Dolayısıyla ben de 35. maddeye göre tebligat yapılabileceğini ve icra memurunun da bu talebi reddedemeyeceğini düşünmekteyim. (Ancak borçlu tebligatın geçersiz olduğunu şikayet yoluyla ileri sürebilirse de o zaman şikayet dilekçesinde göstereceği adres elde edilmiş olmakla murad hasıl olur) Saygılar
Old 06-04-2007, 08:09   #8
hülya1984

 
Varsayılan

sayın denipre daha önce benzer bir soruya verdiğim gibi cevap vereyim.İİK m.62 ye bakarsanız borçlu herhangi bir şekilde itirazda bulunmuşsa itiraz ile birlikte yeni adresini bildirmekle yükümlüdür.bildirmediği taktirde takip talebinde yer alan eski adrese çıkarılıcak tebligat geçerli olur.iyi çalışmalar
Old 07-04-2007, 22:23   #9
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1993/2-791
K. 1994/23
T. 2.2.1994
• USULSÜZ TEBLİGAT ( Dava Dilekçesindekinden Farklı Adrese Tebliğ )
• BİDİRİLMEYEN ADRESE TEBLİGAT ( Usulsüz Olması )
• TEBLİGAT ( Dava Dilekçesinde Bildirilenin Dışında Adrese )
1086/m.440
7201/m.35
ÖZET : Dava dilekçesinde gösterilen adres değişmedikçe, tebligatlar gene aynı adrese yapılır.

DAVA: Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakası tayini" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın kabulüne dair verilen 22.10.1991 gün ve 78-75 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 5.3.1993 gün ve 1716-2233 sayılı kararı; ( ... Dava Medeni Kanunun 144 üncü maddesine dayalı yoksulluk nafakası isteminden ibarettir.

Mahkemece istemin kabulüne dair verilen kararın Yargıtay`ca onanması üzerine, Yargıtay ilamı davalının Türkiye`deki adresine tebligat kanununun 35 inci maddesi gereğince tebliğ edilmiş, davalının bilahare verdiği 15.1.1993 tarihli karar düzeltme istemini havi dilekçesi mahkemece süre geçtiğinden bahisle 25.1.1993 tarihli karar ile reddedilmiş, bunun üzerine davalı süresinde verdiği temyiz dilekçesi ile mahkemenin bu kararını temyiz etmiştir.

Tebligat Kanununun 35 inci maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için daha önce yargı organınca tebligat yapılmış olan kimsenin adresini değiştirmesi halinde yeni adresini hemen tebliğ yaptırmış olan kaza merciine bildirmemiş olması ve bu şahsın yeni adresinin tebliğ memuru tarafından da tesbit edilememiş olması zorunludur.

Halbuki incelenen dosyadan davalının Almanya adresinin dosyada bulunduğu, kararın başlık kısmına davalının Alımanya adresinin yazıldığı, temyiz dilekçesinde de davalının Almanya adresinin yazılı bulunduğu görülmüştür.

O halde davalıya Tebligat Kanunu`nun 35 inci maddesi gereğince yapılan tebliğ yasaya aykırı olup geçersizdir ve bu durumda da davalının karar düzeltme dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği gibi karar düzeltme isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi görevi de mahkemeye ait olmayıp Yargıtay`a ait olduğundan mahkemenin 25.1.1993 tarihli red kararının bozulması ve düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.

Karar düzeltme istemi üzerine, yeniden yapılan incelemede davacının davalı ile boşanmalarına karar verilmesi sebebi ile Medeni Kanunun 144 üncü maddesi gereğince yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu mahkemece de davanın kabulü doğrultusunda hüküm tesis edildiği ve hükmün Yargıtay tarafından da onandığı görülmüştür.

Her ne kadar boşanma davasında yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmamış olması sebebi ile taraftar arasında kesin hüküm yok ise de Medeni Kanunun 144 üncü maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için kusuru daha ağır olmayan eşin boşanma davası sonunda, boşanma sebebi ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin araştırılması gerekir.

O halde davacı kadının boşanma davasının devam ettiği tarihler nazara alınarak hükmün kesinleştiği tarihte yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi zorunludur.

Ne var ki temyiz incelemesi sırasında bu yön gözden kaçmış ve bozulması gereken kararın onandığı anlaşılmakla davalının karar düzeltme isteminin kabulüne onama kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştlr... ) gerekçesiyle bozularak dosyayerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara; mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA oybİrliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/10682
K. 1996/11100
T. 1.11.1996
• GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Başka Dava Dosyasındaki Adrese Tebliğ )
• TEBLİGAT ( Adres Değişikliğinde )
• ADRES DEĞİŞİKLİĞİ DURUMUNDA TEBLİGAT
7201/m.35
ÖZET : Taraflar arasında daha önce görülen davadaki adres yalnız o dava için geçerlidir. Davanın taraflarına dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi savunma hakkını ihlal eder niteliktedir.

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1 - Tebligat Yasasının 35. maddesine, 15.6.1985 gün ve 3220 sayılı Yasa ile bir fıkra eklenmiş ve daha önce kendisine tebligat yapılmamış olsa bile taraflar arasında yapılan, imzası resmi mercileri önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, ticaret sicillerine ve esnaf sanatkarlar siciline verilen en son adresteki değişiklikler hakkında da bu madde uygulanır kuralı getirilmiştir. Taraflar arasında geçen boşanma davasındaki davalının bildirilen adresi yalnız o dosya hakkında hüküm ifade eder. Maddede ifadesini bulan davalının bildirdiği adres olarak esas alınamaz. Gerekli kararın tebliği açıklanan sebeple Tebligat Yasasına uygun görülmemişse de, davalının tebliğin mevzuuna muttali olduğu, münderecatını öğrendiği, hükmü temyiz ettiği ve temyizin de bu sebeple süresinde olduğu kabul edilmekle ( TK. m. 32, Nizamname 51 ), işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

2 - Davalıya dava dilekçesi, boşanma dosyasında gösterilen adrese Tebligat Yasasının 35. maddesi dikkate alınarak tebliğ edilmiştir. Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan sebeple tebligat geçersizdir. Yapılan usul hatası savunmayı bertaraf edecek niteliktedir ( HUMK. m. 73 ). Mahkemece yapılacak iş, dava dilekçesini yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ etmek, gösterdiği takdirde delillerini toplamak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün ikinci bentde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine görede diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 1.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/15203
K. 2004/4885
T. 14.4.2004
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Davalının Yargılama Sırasında Adresini Değiştirmesi - Tebliğin Yeni Adrese Yapılması Gereği )
• İCRA DOSYASINDAKİ DAVALI ADRESİ ( Değişmesi Halinde Davalının Yeni Adresinin Mahkemece Araştırılması ve Buna Rağmen Adres Belirlenemezse İlanen Tebligat Yapılması Zorunluluğu - İtirazın İptali Davası )
• TEBLİGAT ( Davalının Yargılama Sırasında Adresini Değiştirmesi/İtirazın İptali Davası - Yeni Adresin Mahkemece Araştırılması ve Buna Rağmen Adres Belirlenemezse İlanen Tebligat Yapılması Zorunluluğu )
• ADRES DEĞİŞİKLİĞİ ( Tebliğin Yeni Adrese Yapılması Gereği/Yeni Adresin Mahkemece Araştırılması ve Buna Rağmen Adres Belirlenemezse İlanen Tebligat Yapılması Zorunluluğu - İtirazın İptali Davası )
7201/m.35
ÖZET : İtirazın iptali davasında, davalının icra dosyasındaki adresinden ayrıldığının saptanması halinde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre davalının yeni adresi belirlenerek tebliğin bu adrese yapılması gerekir.

DAVA : Davacı B. vekili Av. D.B. tarafından, davalılar K.S. vd. aleyhine 07.04.1999 gününde verilen dilekçe ile kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan, yargılama sonunda; davanın kabulüne, icra inkar tazminat isteminin reddine dair verilen 19.02.2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı K.S. 'nin adresinin emniyetçe araştırılması sonucu adı geçen davalının yeni adresinin belirlenerek bu adrese göre dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı K.S.'nin ayrıldığı belirtilen adresine göre kararın Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edilmesi yasaya uygun değildir. Kararın adı geçen, davalıya belirlenen adresine göre tebliğ edilmesi gereklidir.

Diğer davalı E.Ç.'ye, karar Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de bu tebligat da usulüne uygun değildir. Şöyle ki adı geçene Tebligat Kanunu 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğde bu davalının icra dosyasındaki adresi esas alınmıştır. Ancak icra dosyasındaki adresten davalının ayrılmış olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde Tebligat Kanunu 35. maddesi uyarınca işlem yapılması olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece yöntemine uygun bir biçimde adres araştırması yapılması buna rağmen adres belirlenemediği takdirde ilanen tebligat yapılması gerekir.

SONUÇ : Mahkemece her iki davalıya kararın tebliği hakkında yukarıda açıklanan, biçimde işlem yapılarak, temyiz süreleri beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine 14.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda sunduğum 3 kararı icra takip dosyalarına kıyasen uygulanması halinde farklı görüşler ortaya çıkabilir.
Aslında Tebliğat Kanunun 35 maddesinin uygulanması yönünde benim sıkıntılarım var. İstismara müsait maddelerden biriside budur. Aynı aciz vesikalarının verilmesi ile ilgili İİK.nun daki madde gibi, Bu yüzden fazla taraftar değilim, Gerçi bu mesaja konu olan işleme baktığımızda ilk tebliğatı aldığına göre bundan sonraki tebliğatlarında bu adreslere çıkartılması lazım, tebliğ imkansızlığı halinde Tebliğat Kanunun 35 maddesi hükmü uygulanabilir. Zira adres resmiyet kazanmıştır.
THS. sitesinde bazı meslektaşlarımın bilerek veya bilmeyerek usulsüz tebliğatlardan dolayı yapılan işlemlerden ötürü aleyhlerinde tazminat açılması hususunda ne gibi işlem yapılacağı hususunda mesajları incelediğimizde bencede bu tür tebliğatların çok iyi incelenip araştırılması lazım, meslektaşlarımın bir teredütü söz konusu olduğu ve kesin bir dayanak bulamadığı takdirde en uygunu reddetip karşı tarafın şikayet etmesini sağlamaktır. Bu kadarınıda bizim istememiz doğal olması lazım. Netice itibariyle hakimin verdiği kararla bizim verdiğimiz kararlar arasındaki sorumluluk derecemiz daha farklıdır. saygılarımla
Old 16-06-2009, 12:45   #10
sld_z

 
Varsayılan

arkadaşlar bilindiği gibi uyap ve mernis sistemi nedeniyle emniyet ve nüfus müdürlüklerinden adres araştırması taleplerimiz reddedilmekte. baro ile nüfus müdürlükleri arasında bir anlaşma var barodan aldığınız maktu bir dilekçe ile borçlunun kimlik numarasını bildirerek bir araştırma yapıyorsunuz, bu araştırma sonucu olumlu olduğu takdirde evvelce tebligatın bila geldiği adres ise 35 yapabilirsiniz deniliyor. Ben YAPTIM FAKAT REDDEDİLDİ... Konu hakkında bilgisi olan arkadaş varsa buradan paylaşırsa şimdiden teşekkür ederim...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamsız Takipte Faize İtiraz Av.Gamze Korkmaz Meslektaşların Soruları 12 11-05-2011 12:18
Yere çöp atana 22 YTL ceza faruksa Hukuk Haberleri 1 12-01-2007 09:56
Bankaya Açılacak Takipte Yetki atahanyalcin Meslektaşların Soruları 2 09-10-2006 20:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04575205 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.