Haber kağıdında tebligatın bırakıldığı yerin yanlış yazılması

Bir şirkete yapılan ödeme emri tebliğinde, tebligat şirketin o anda kapalı olması nedeniyle bağlı bulunduğu x muhtarlığına bırakılıyor. Ancak postacı kapıya astığı haber kağıdına tebligatın y muhtarlığına bırakıldığını yazıyor. Sizce tebligat usulsüz müdür? Konuyla ilgili fikri olanların ve Yargıtay kararına sahip olan arkadaşların paylaşmalarını rica ediyorum...

Alıntı: Yazan fireson82 Bir şirkete yapılan ödeme emri tebliğinde, tebligat şirketin o anda kapalı olması nedeniyle bağlı bulunduğu x muhtarlığına bırakılıyor. Ancak postacı kapıya astığı haber kağıdına tebligatın y muhtarlığına bırakıldığını yazıyor. Sizce tebligat usulsüz müdür? Konuyla ilgili fikri olanların ve Yargıtay kararına sahip olan arkadaşların paylaşmalarını rica ediyorum...

Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine aykırı olduğundan tebligat usulsüzdür.

Alıntı: Yazan Tebligat Kanunu 21 Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

Tabii ki kanun maddesini lafzi yorumlarsak maddenin lafzı çok açık. Ancak düşündüğümüzde haber kağıdı borçluyu tebligattan haberdar etmeye yarayan bir kağıt. Hiçbir özelliği yok. Üzerinde mühür taşımaz sadece bir paraf taşır. Her zaman düzenlenebilecek bir kağıttır. Bu durumda usulüne uygun bir tebligat sonrası borca itiraz süresi geçtikten uzun bir süre sonra üzerinde yanlış makam yazan haber kağıdıyla gelen borçluya itibar etmek ne kadar kabul edilebilir. Bunun kabulü sürekli olarak bu durumun kötüye kullanılması ve her zaman takip kesinleşmiş olsa dahi usulüne uygun bir tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülmesi riskini beraberinde getirir. Kaldı ki bir şirket kendisine gelen tebligatın hangi muhtarlığa bırakılacağını bilir. Ayrıca haber kağıdında dosya numarası da yazılı olup borçlu takipten haberdar olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.

Kötüye kullanım sonucunu doğurabilir dediğiniz gibi ama Tebligat Kanunu'na aykırılıktan ileride önünüze gelebilir.

Alıntı: Yazan fireson82 Tabii ki kanun maddesini lafzi yorumlarsak maddenin lafzı çok açık. Ancak düşündüğümüzde haber kağıdı borçluyu tebligattan haberdar etmeye yarayan bir kağıt. Hiçbir özelliği yok. Üzerinde mühür taşımaz sadece bir paraf taşır. Her zaman düzenlenebilecek bir kağıttır. Bu durumda usulüne uygun bir tebligat sonrası borca itiraz süresi geçtikten uzun bir süre sonra üzerinde yanlış makam yazan haber kağıdıyla gelen borçluya itibar etmek ne kadar kabul edilebilir. Bunun kabulü sürekli olarak bu durumun kötüye kullanılması ve her zaman takip kesinleşmiş olsa dahi usulüne uygun bir tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülmesi riskini beraberinde getirir. Kaldı ki bir şirket kendisine gelen tebligatın hangi muhtarlığa bırakılacağını bilir. Ayrıca haber kağıdında dosya numarası da yazılı olup borçlu takipten haberdar olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.

Yukarıdaki gibi yazardı usul kitaplarımızın birisinde. Bazı durumlarda şekil hakikaten de özün önüne geçer ve geçmelidir de. Tebligat hukuku da bu alanlardan birisidir ve şekil kuralları oldukça katı bir şekilde uygulanmaktadır. Bir şeyin sırf suistimale açık olması onun izalesini gerektirmez. Eğer öyle olsaydı ateşin izalesi gerekir idi her şeyden evvel. Eğer detaya girecek olursak yapılan tebligatların yüzde 95 i hukuken geçersizdir aslında.