Kamu hastanesi ambulansının jantının fırlaması neticesinde gerçekleşen hasar

İyi çalışamalar değerli meslektaşlarım

X İlçesi Devlet Hastanesi' nin işlerinde kullandığı ambulansın tekerlek jantı, araç seyir halindeyken fırlıyor ve arkadaki aracın camına çarparak hasar veriyor.

Olaya ilişkin her iki aracın şoförünün de beyanı ve imzasıyla jandarma tutanağı düzenleniyor.

Müvekkil sigorta şirketi, sigortaladığı araçta gerçekleşen hasarı ödüyor. Şimdiyse biz rücu edeceğiz...

1-İcra takibi mi açmalıyım yoksa tam yargı davası yoluna mı gitmeliyim?

2- Husumeti kime yöneltmeliyim?

3- Ambulans şoförüne de husumet yöneltebilir miyim?

Saygılarımla

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde "Genel ve Katma Bütçeli Kuruluşlara, İl Özel İdareleri ve Belediyelere ve Kamu İktisadi Teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır" hükmü yer almaktadır. Anılan yasanın sekizinci kısmının "İşletenin Hukuki Sorumluluğu" başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları öngörülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği göz önünde tutularak kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gerektiğini ifade etmektedir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idarenin kamu hukuku kurallarına göre değil "işleten" sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulması gerekir. Bu durumda, idareye ait aracın neden olduğu zararın tazmininden sonra rücu isteği ile açılacak davanın da bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Teknik arızalar çoğu kez aracın periyodik bakımının zamanında gereği gibi yapılmamış olmasından ileri gelir ve bu da araç için bir kusur teşkil eder. Bu durumda, lastik patlaması işletenin sorumluluğunu gerektiren bir işletme kusuru olduğundan sürücünün kusurunun bulunmadığı , dolayısı ile ambulans şoförüne karşı dava açılmaması gerektiği kanısındayım. Çünkü ambulans şoförünün sürücü sıfatıyla kusuru bulunmamaktadır. Zararlandırıcı olaya yol açan husus aracını her zaman yola salih halde bulundurma yükümlülüğünü taşıyan idareyi sorumluluktan kurtarmaya elverişli değildir.