Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlk defa Müracaata kalan dava - başka bir mahkemede açılan aynı dava

Yanıt
Old 05-11-2010, 10:50   #1
alperyldrm

 
Varsayılan İlk defa Müracaata kalan dava - başka bir mahkemede açılan aynı dava

Merhabalar

İlk defa müracaata kalmış bir davayla ilgili olarak, müracaata bırakıldığı tarihten bir kaç gün sonra başka bir mahkemede aynı dava açılabilinir mi ? Yoksa mutlaka müracaata bırakılan dosyayı mı yenilemeliyiz. ? Başka bir mahkemede aynı davayı açabilmek için mutlaka davanın açılmamış sayılmasına mı karar verilmelidir?
Old 05-11-2010, 11:12   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Üç aylık yenileme süresi geçip davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar kesinleşmeden açılan ikinci dava DERDESTLİK itirazı ile karşılaşırsa reddedilecektir.
Old 05-11-2010, 12:37   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Mahkemenin, birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşinceye kadar süresinde yapılan derdestlik ilk itirazı hakkında bir karar vermemesi gerekir. Birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşince, ikinci davaya bakan mahkeme derdestlik ilk itirazının reddine karar verir. Buna karşılık Yargıtay birinci davanın açılmamış sayılması kararını bozarsa ( ve mahkeme bu bozma kararına uyarsa ), bununla birinci davanın derdest olduğu anlaşılacağından, ikinci davaya bakan mahkemenin derdestlik ilk itirazının kabulüne ve ikinci davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekir ( Bkz. Prof. Dr. Baki KURU, HMUK, 4. baskı 1982, Cilt: III, S. 2960 ).
Old 05-11-2010, 12:57   #4
alperyldrm

 
Varsayılan

İki farklı cevap. Benim olayımda, karşı taraf dosyayı müracata bırakıyor, müracata bıraktıktan 3 gün sonra başka mahkemede aynı dilekçe ile yeni bir dava açıyoır bende bu davaya Av. Şengül Deligöz'ün vermiş olduğu cevap gibi derdestlik itirazında bulundum. Ancak Av. Bülent Sabri Akpunar'ın vermiş olduğu cevapta, karşı taraf müracataa kalmış dosyayı yenilemeyip, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini sağlar ve bu kararda kesinleşirse , derdestlik itirazım reddedilecek
Old 06-11-2010, 23:51   #5
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sn.Bülent Sabri Akpınar gibi düşünüyorum.İlk davaya devam etmek (yetkili mahkeme vs. ) sebeplerle sizin lehinize olacaksa, ilk davayı siz yenileyemezmisiniz, davayı yenileme hakkı sadece davacıyamı aittir.HMUK 409'a göre, sizde yenileyebilirsiniz, böylelikle ikinci davayı derdestlik ten dolayı reddettirebilir ve ilk davanın seyri sizin lehinize ise ona devam edebilirsiniz diye düşünüyorum. saygılar
Old 18-12-2010, 19:15   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Akpunar'a ilave olarak;

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas : 2005/310
Karar : 2006/788
Tarih : 31.01.2006


YARGITAY KARARI

Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19.07.2004 tarih ve 2004/254-2004/359 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 31.01.2006 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirket nezdinde kasko rizikolarını kapsar biçimde sigortalı olduğu dönemde hasarlanmasına karşın davalı tarafından hasar bedelinin ödenmesine yanaşılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (1.000.000.000) TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aynı olaya ilişkin, tarafları aynı olan Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/85 E. Sayılı dava dosyasının derdest iken, yeniden dava açılması nedeniyle derdestlik ilk itirazında bulunmuş, hasarın belirtilen yer ve şekilde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/85 E, 21 K sayılı dava dosyasında yapılan incelemede, davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğu, yapılan yargılama sonucunda 12.03.2002 tarihinde HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, anılan karar kesinleşmeden bu davanın açıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin derdestlik itirazı yerinde görülerek, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2002 tarihli ve 2001/85 Esas, 2002/21 Karar sayılı kararında HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu kararın taraflara tebliğ olunmadığı ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda mahkemenin, birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşinceye kadar süresinde yapılan derdestlik ilk itirazı hakkında bir karar vermemesi gerekir. Birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşince, ikinci davaya bakan mahkeme derdestlik ilk itirazının reddine karar verir. Buna karşılık Yargıtay birinci davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı bozarsa (ve mahkeme bu bozma kararına uyarsa), bununla birinci davanın derdest olacağı anlaşıldığından, ikinci davaya bakan mahkemenin derdestlik ilk itirazının kabulüne ve ikinci davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekir. İlk açılan davanın derdest olmadığı kesinleşme sonucunda anlaşılırsa bu takdirde sonradan açılan 25.04.2002 tarihli dava harcı verilerek ikame olunduğuna göre davaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönler üzerinde durmadan verdiği karar doğru görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekillinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Ayrıca;

1) Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar, demektedir, 9.Hukuk Dairesi...

2) Eğer Mahkeme, birinci davanın derdest olduğunu kabul ederek ilk itirazı kabul ederse, ikinci davanın reddine değil; açılmamış sayılmasına karar verilecektir.





T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas : 1999/18402
Karar : 2000/916
Tarih : 03.02.2000

  • DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
Özet :Davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar.



DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı işçi hizmet aktinin haksız ve bildirimsiz feshi nedeni ile ihbar ve kıdem tazminatları ile 1475 sayılı yasadan kaynaklanan işçilik haklarının davalı işverenden tahsilini talep etmiştir.

Davalı işveren davacı işçinin daha önce bu istemlerini içeren davanın takip edilmemesi nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ancak bu kararın kesinleşmediğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuştur.

Mahkemece derdestlik itirazı kabul edilerek daha önce açılan davanın açılmamış sayılma kararının kesinleştirilmemesi nedeni ile derdest sayılacağı belirtilmiş ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Dairemizin de benimsediği Hukuk Genel Kurulunun 1996/19-461 Esas, 607 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi; davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar.

Bu durumda davanın esastan incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın derdestlik nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(Corpus'tan alınmıştır)
Old 18-12-2010, 20:38   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

13.Hukuk dairesi ikinci davanın açıldığı zamanda birinci davanın açıldığı mahkemenin durumuna bak ve derdestlik itirazını kabul et, diyor anladığım kadarıyla...


13. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/11915
Karar : 2002/12216
Tarih : 01.01.2002

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüneyönelikolarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği düşünüldü.

Davacı, davalıya kumar borcu nedeniyle senet verdiğini, usulsüz tebligatlarla icra takiplerinin kesinleştirildiğini ileri sürerek gerçekte borcunun 1.800.000.000 Tl. olarak kabulüne, fazla istemden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı derdest başka dava olduğunu, senet miktarı kadar alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece kumar borcu olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı, davaya karşı süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/513 esas, 2000/53 karar sayılı derdest dava bulunduğunu ileri sürmüştür. Derdestlik itirazı ilk itirazlardan olup, HUMK. 187 ve devamı maddeleri uyarınca hadiseler gibi incelenip işin esasına girilmeden karar verilmelidir. Davacı tarafından daha önce 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava işlemden kaldırılarak açılmamış sayılmasına karar verilmiş bu hüküm 13.9.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Bu nedenle eldeki davanın açıldığı tarihte derdest dava vardır. Mahkeme eldeki bu davanın açılmamış sayılması kararından sonra açıldığına ilişkin gerekçesi dosyadaki maddi olgulara aykırıdır. Mahkemece derdestlik itirazı kabul edilerek, bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-12-2010, 21:11   #8
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
13.Hukuk dairesi ikinci davanın açıldığı zamanda birinci davanın açıldığı mahkemenin durumuna bak ve derdestlik itirazını kabul et, diyor anladığım kadarıyla...


13. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/11915
Karar : 2002/12216
Tarih : 01.01.2002

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüneyönelikolarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği düşünüldü.

Davacı, davalıya kumar borcu nedeniyle senet verdiğini, usulsüz tebligatlarla icra takiplerinin kesinleştirildiğini ileri sürerek gerçekte borcunun 1.800.000.000 Tl. olarak kabulüne, fazla istemden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı derdest başka dava olduğunu, senet miktarı kadar alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece kumar borcu olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı, davaya karşı süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/513 esas, 2000/53 karar sayılı derdest dava bulunduğunu ileri sürmüştür. Derdestlik itirazı ilk itirazlardan olup, HUMK. 187 ve devamı maddeleri uyarınca hadiseler gibi incelenip işin esasına girilmeden karar verilmelidir. Davacı tarafından daha önce 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava işlemden kaldırılarak açılmamış sayılmasına karar verilmiş bu hüküm 13.9.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Bu nedenle eldeki davanın açıldığı tarihte derdest dava vardır. Mahkeme eldeki bu davanın açılmamış sayılması kararından sonra açıldığına ilişkin gerekçesi dosyadaki maddi olgulara aykırıdır. Mahkemece derdestlik itirazı kabul edilerek, bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yanitlariniz icin tesekkur ederim. Anladigim kadariyla 13.H.D karari farkli goruste
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aleyhime açılan haksız dava karşısında ben de dava açabilir miyim? Haklarım? Konuk AYLİN Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 14-04-2010 18:18
icra mahkemsinde açılan dava ile ticaret mahkemesinde açılan dava birleştirlebilir mi avcigdem Meslektaşların Soruları 4 02-11-2008 09:11
Tarafların ve dava sebebinin aynı dava konusunun ise farklı olduğu dava Av. Harun O Meslektaşların Soruları 2 27-11-2007 21:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06361794 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.