Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Malpraktis-husumet-ispat-özel hastane-devlet hastanesi-sorumluluk

Yanıt
Old 17-04-2015, 09:34   #1
yeditepelişehir

 
Varsayılan Malpraktis-husumet-ispat-özel hastane-devlet hastanesi-sorumluluk

Değerli meslektaşlarım sormak istediğim husus daha önce tecrübe etmediğim ve teknik konular da barındırması bakımından beni buraya yöneltti. Hukukçuların bulunduğu başka bir grupta da eldeki eksik bilgilerle durumu dile getirdim, sizlerin de fikirlerini almak isterim.
Vatandaş karnındaki şiddetli ağrı nedeniyle gece saatlerinde önce bir devlet hastanesine gidiyor ve kendisine ağrı kesici iğne serum vs. yapıldıktan sonra gönderiliyor. Eve döndükten 4-5 sonra ağrı yine geçmeyince ve kıvrandırmaya başlayınca bu kez bir özel hastaneye gidiyor ve yine evine dönüyor. Özel hastanedekiler devlet hastanesinde verilen ilaçları da kullanmayın diyor sanırım. Elimizde şu an sadece acile başvuru yapılırken verilen barkodlar olan o fişler var. Ertesi sabaha doğru halen ağrısı devam ediyor ve eşine '' duş alsam iyi gelir belki'' dedikten sonra salona yığılıp kalıyor . Eşi ambulans çağırıyor, görevliler kalp masajı vs. yapıyor ama yeterli olmuyor. Eşinin aktardıkları bu kadar. Ölüm sebebi kalp krizi gibi görünüyor, müdaheleyi yapan ekip öyle söylemiş.Başka bir forumda da soru cevap şeklinde yardım almaya çalıştım. Hastaya anemnezi yapılmış hastanın geçmişinde kalp krizi vs. yok. Hasta 40 yaşında ve doğru teşhis yapılamadığı için ölmüş gibi görünüyor. Her iki hastanenin ya da tek bir hastanenin ve doktorların kusuru olduğunu nasıl ispat edebiliriz? ceza yoluna başvurmayın şikayette bulunmayın işleri uzatıyo ve adli tıp kurumunun doktorlar lehine rapor verme ihtimali yüksektir o yüzden idareye başvurunuzu yapın ya da davanızı açın diyen meslektaşlar da oldu. Hastanedeki müdahele ve teşhis yetersizliğiyle müvekkilin eşinin ölümü arasındaki bağı nasıl ifade edeceğiz nasıl ispatlayacağız? Ölümden itibaren 10 gün filan geçmiş dava açsak aylar sonraya duruşma verilse aylar sonra otopsi yapılabilecek mi? Yol haritası çizmeye çalışıyorum açıkçası. Yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
Old 20-04-2015, 16:51   #2
heidi

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, hekim hatasından kaynaklandığı iddiasıyla hem hekim hem de özel hastane aleyhine Hukuk Mahkemesinde maddi-manevi tazminat davası açtık. (Kulak ameliyatı sırasında sinir kesilmesi oluşmuş ve müvekkil yüz felci geçirmiş. Sonuç yüzün şeklinde belirgin bir kayma –bozukluk-, gözün hiç kapanmaması, sıvı gıdaların sadece pipetle içilebilmesi vs.. maalesef) Dava halen devam ediyor. Ayrıca suç duyurusunda bulunduk, savcılık süre aşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi ama itirazımız sonrasında yetkili mahkeme bilinçli taksir, olası kasıt ihtimalleri de bulunduğundan süre aşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesi yerinde değildir dedi ve takipsizlik kararını kaldırdı, şimdi doktorun savunması alınacak)


Tabi sizin anlattığınız olayın gelişimi farklı ve anladığım kadarıyla elinizdeki belgeler de sınırlı. (Biz hareket ederken en önemli delilimiz, kulak ameliyatı yapan doktordan farklı bir doktorun yüz felci ile ilgili teşhis ve tedavisi ile ilgili belgelerdi.) Örneğin sizin olayınızda devlet hastanesi acil servisinde bir ağrı kesici verildiği açık fakat sonrasında gittiği özel hastanede ne uygulandığı ve hatta sadece müdahale eden ekibin söyleminden ibaret kaldığı için ölüm sebebi gibi hususlar açık değil.

Ben olsaydım, öncelikle devlet hastaneleri acil servislerinin müdahale çerçevesi ve sorumlulukları üzerine bilgi edinirdim. (Gelen hastanın şikayeti, acil serviste bir teşhiste bulunulup bulunulmadığı vs.) Sonra özel hastanede ne olduğu hakkında bilgi ve belge edinmeye çalışırdım. Ve şahsın ölüm nedeninin kayıtlara ne şekilde geçtiğini araştırırdım.

İhtimaller: 1) Devlet hastanesinde verilen ilaç risk taşıdığı halde verilmiş ve bu da kalp krizini tetiklemiş ise (?)
2) Kişinin hal ve tavrından, şikayetlerinden; rahatsızlığının kalp krizi habercisi olduğu anlaşılabilecek olmasına rağmen (?) ihmal nedeniyle sonucun önüne geçilmemiş ise,
……….
dava açmayı dü-şü-nür-düm.

Gerçekten teknik konu. Kolaylıklar diliyorum.
Old 27-04-2015, 13:57   #3
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Çok teşekkürler sayın heidi.Epikriz formunu ve ölüm belgesini temin ettik. Ön tanı son tanı ve kesin tanı kısımlarında senkop ve bayılma yazıyor. Muayene bilgileri kısmında da hastanın hastaneye 112 tarafından kardiak arrest şeklinde getirildiği yazıyor. Ölüm belgesinde ise ölüm nedeni henüz kontrolör hekim tarafından onaylanmadığı için yazdırılmadı ifadesi var. Görüntü her iki hastanenin de en azından teşhiste yetersiz kaldığını ya da özensiz davrandığını gösteriyor ama bunun ispatını nasıl sağlayacağız bilmiyorum.
Old 27-04-2015, 16:43   #4
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeditepelişehir
Çok teşekkürler sayın heidi.Epikriz formunu ve ölüm belgesini temin ettik. Ön tanı son tanı ve kesin tanı kısımlarında senkop ve bayılma yazıyor. Muayene bilgileri kısmında da hastanın hastaneye 112 tarafından kardiak arrest şeklinde getirildiği yazıyor. Ölüm belgesinde ise ölüm nedeni henüz kontrolör hekim tarafından onaylanmadığı için yazdırılmadı ifadesi var. Görüntü her iki hastanenin de en azından teşhiste yetersiz kaldığını ya da özensiz davrandığını gösteriyor ama bunun ispatını nasıl sağlayacağız bilmiyorum.

Sayın yeditepelişehir,
ortada nedeni belli olmayan bir ölüm vakası ver. Ölüm neden büyük bir ihtimalle otopsi neticesinde belli olur. Benim düşünceme göre kontrolör hekim ileride ortaya çıkabilecek sorumluluktan kurtulmak için ölüm nedenini belgeye işlemedi. Böyle olunca da nedeni belli olmayan süpheli bir ölüm söz konusu olmuş oluyor.

Bu şüpheli ölümün şu nedenleri olabilir:
1. ilk hastahane yanlış teşhis koydu ve yanlış tedavide bulundu(yanlış ilaç),
2. ikinci hastahane yanlış teşhis ve tedavüde bulundu,
3. ikinci hastahane doğru teşhiste bulundu ve doğru tedavüde bulundu, ama bu yol ilk hastahanenin yaptığı hatayı düzeltmeye yetmedi
4. her iki hastahane de doğru teşhis ve doğru tedavüde bulundu, hasta bu doğru teşhis ve tedavüye rağmen öldü ise yapılabilecek herhangibir şey yoktur,
5. Hastanın önceden var olan bir rahatsızlığını hastahaneler yaptıkları yanlış tedavü ile hızlandırdılar ve ölüme sebebiyet verdiler.

Yapılabilecek bir otopsinin ve ölünün organlarından alınacak organ birimlerinin ölüm nedenini ortaya çıkarmada bir rol oynayıp oynamıyacağını bilemiyeceğim, ama ölüm nedenini ortaya çıkarabilecek başka bir yol benim aklıma gelmiyor. Ölüm nedeninin ortaya çıkarılması hukuki olmaktan ziyade tıbbidir. Tıp birimlerinin olayı inclemesi içinde onları ayağa kaldıracak bir şikayetin olması gerekir düşüncesindeyim.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Özel Hastane Ücretİ Konuk Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) 5 10-03-2016 02:03
Özel Hastane-Kamu Hastanesi Fiyat Farkı Konuk Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) 7 03-12-2014 01:24
Icra Dosyasinda Ödemede Bulunmayan Borçlu Devlet Hastanesi öner çakar Meslektaşların Soruları 3 12-09-2014 20:51
Devlet hastanesi TCK anlamında "işyeri" sayılır mı? Konut dokunulmazlığını ihlal sabriusta Meslektaşların Soruları 1 22-09-2007 16:15
devlet hastanesi iş kanunu kapsamında mıdır?alt işveren-asıl işveren avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 4 10-08-2007 23:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05399299 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.