Faiz

Merhaba,
Aile mahkemesinde görülen boşanma davamda, hakim dava tarihinden itibaren 125 YTL tedbir nafakasına karar verdi.
Gerekçeli kararda ise, ara kararda belirtilen 125 YTL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına....
Şimdi, ilamı icraya koyduğumda faizin başlangıcı ara kararda belirtildiği üzere dava tarihi mi olacak yoksa ara karar tarihi mi olacak.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim husus, ara kararı değil nihai kararı yani ilamı icraya koyacağım husususdur. İlamdada tedbirin başlangıç tarihine (ara kararda olduğunun aksine)yer verilmemiş olmasıdır.
Faiz oranı %9, %27 mi olmalı?
Teşekkürler

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/12035
K. 2002/13312
T. 20.6.2002
• ARA KARAR ( Hükmedilen Tedbir Nafakasının Takibe Konması - Tedbir Nafakasına İşletilecek Faizin Başlangıcı )
• TEDBİR NAFAKASI ( Takibe Konması - Tedbir Nafakasına İşletilecek Faizin Başlangıcı )
• FAİZ ( Ara Karar İle Hükmedilen Tedbir Nafakasının Takibe Konması - Tedbir Nafakasına İşletilecek Faizin Başlangıcı )
4721/m.169
743/m.137
ÖZET : Görülmekte olan boşanma davasının devamı sırasında ara kararı ile takdir edilen ve tedbir niteliğindeki nafakaya ara kararının verildiği tarihten itibaren yasal faiz istenebilir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan boşanma davasının devamı sırasında ara kararı ile takdir edilen ve tedbir niteliğindeki nafakaya ara kararının verildiği tarihten itibaren yasal faiz istenebilir. Bu durumda alacaklının 26.10.2001 tarihinden itibaren faiz istemesinde yasaya aykırılık yoktur. Ayrıca, ara kararında ( aylık 350.000.000 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren ) ve ( davacıdan alınarak davalıya ödenmesine ) hükmedildiği için tedbir nafakasının tamamının Saadet Ö. tarafından takibe konulması da anılan kararın gereğidir. O halde mercice aynen uyulması gereken karar içeriği göz ardı edilerek itirazın tümden kaldırılması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.6.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.