İcra Veznesindeki Paranın Teminat Mektubu İle Değiştirilmesi

Merhaba saygıdeğer meslektaşlarım;
Müvekkil hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açtık ve icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldık. Bu karara istinaden tüm icra borcunu ödedik . Meblağın yüksek olması nedeniyle dosyadaki paranın kesin ve süresiz teminat mektubu ile değiştirmek amacıyla icra dairesine başvurduğumuzda icra müdürü "Borçlu vekilinin talebi ile ilgili kanun ve yönetmelikte karşılığının olmayıp, zaten dosyada durma kararının bulunduğu, ayrıca paranın iadesi işleminin ancak alacaklının söz konusu para üzerinde haczi kaldırmaya yönelik talebi veya muvafakati olması halinde mümkün olacağı, bunun bile durma nedeniyle işlem görmeyeceği anlaşıldığından, borçlu vekilinin talebinin reddine "şeklinde karar verdi.
Bu hususta elinde Yargıtay kararı olan varmıdır ne yapmak gerekir ? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla

Menfi tespit davasında alınan "teminat karşılığı icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi" kararı ihtiyati tedbir niteliğinde olup, HMK 396/1' e göre ihtiyati tedbirin değiştirilmesi talepleri hakkında ancak davaya bakan mahkeme karar verebilir. Bu konu İcra Md.lüğünün görev kapsamı dışında kalır. Borcun tamamı ödendikten ve menf i tespit davası sonuçlandıktan sonra haczin kaldırılması talebini ise o zaman icra Md.lüğü inceler.

Aşağıdaki karara göre gerek %15 teminatın ve gerekse icra veznesindeki paranın nakit olarak yatırılabileceği gibi "her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu ile" ile de yatırılması (nakdin teminat mektubuna dönüştürülmesi) imkanı bulunmaktadır. Ama bu konuda davaya bakan mahkemeye başvurulması gerektiğini düşünüyorum.


12. Hukuk Dairesi 2013/16340 E. , 2013/23834 K.

"İçtihat Metni"

ESAS NO : 2013/16340
KARAR NO : 2013/23834

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından 28.04.2010 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla toplam 40.270,03 TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, borçlu tarafından Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/374 esas sayılı dosyası ile İİK. nun 72/3. maddesi koşullarında açılan menfi tespit davasında %15 teminat karşılığında takip dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlu tarafından 57.321,35 TL yatırıldığı anlaşılmıştır.

Kural olarak, borçlu İİK’nun 72/3. madde koşullarında menfi tespit davası açması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlu, Mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar icra dosyasında ferileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılar ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.

Somut olayda borçlu tarafından mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan sonra, 19/12/2012 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek dosya borcunun ödendiği ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, talebin icra müdürlüğünce reddedildiği görülmüştür.

Bu durumda mahkemece, borçlunun hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği 19/12/2012 tarihi itibari ile tüm dosya alacağının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle hesaplanarak borçlunun yatırdığı miktarın dosya alacağının tamamını karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinden sonra 06.03.2013 tarihi esas alınmak suretiyle hesaplama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı: Yazan avayşe Merhaba saygıdeğer meslektaşlarım; Müvekkil hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açtık ve icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldık. Bu karara istinaden tüm icra borcunu ödedik . Meblağın yüksek olması nedeniyle dosyadaki paranın kesin ve süresiz teminat mektubu ile değiştirmek amacıyla icra dairesine başvurduğumuzda icra müdürü "Borçlu vekilinin talebi ile ilgili kanun ve yönetmelikte karşılığının olmayıp, zaten dosyada durma kararının bulunduğu, ayrıca paranın iadesi işleminin ancak alacaklının söz konusu para üzerinde haczi kaldırmaya yönelik talebi veya muvafakati olması halinde mümkün olacağı, bunun bile durma nedeniyle işlem görmeyeceği anlaşıldığından, borçlu vekilinin talebinin reddine "şeklinde karar verdi. Bu hususta elinde Yargıtay kararı olan varmıdır ne yapmak gerekir ? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla

Meslektaşım merhaba,

Bu konuda nasıl bir sonuç aldınız? Benzer bir dosya elimde ve Türkiye'de bu sorunu yaşayan iki meslektaş biziz sanırım.

Bizim dosyamız ilamlı icra takibine yönelik olduğundan önce İİK 33 gereği icranın geri bırakılması talebinde bulunduk. Bu talebimiz icra emri tebliğinin 7. gününde reddedildi. Menfi tespit davasında haliyle mektup vs ile uğraşamadık ve direkt ödeme yaparak veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldık. Alacak miktarı çok yüksek, takibe dayanak ilam sonrası sulh olunan bir dosya ve alacaklıya yönelik menfi tespit istediğimiz alacağın %1'i tutarındaki başka bir borçtan doğan takibimiz semeresiz. Yani gelecekte haklı çıkarsak munzam zarardan doğacak zararların tazmini kısmı oldukça şüpheli.. Mahkememizin red gerekçesi: davanın sonunda elde edilecek menfaatin tedbir yolu ile sağlanamayacak olması...

Sizin dosyanızı oldukça merak ediyorum. Alacaklı olsam farklı mı düşünürdüm bilmiyorum, lakin red gerekçesi bence yerinde değil..

Alıntı: Yazan Av. Halil Uğursevenler Meslektaşım merhaba, Bu konuda nasıl bir sonuç aldınız? Benzer bir dosya elimde ve Türkiye'de bu sorunu yaşayan iki meslektaş biziz sanırım. Bizim dosyamız ilamlı icra takibine yönelik olduğundan önce İİK 33 gereği icranın geri bırakılması talebinde bulunduk. Bu talebimiz icra emri tebliğinin 7. gününde reddedildi. Menfi tespit davasında haliyle mektup vs ile uğraşamadık ve direkt ödeme yaparak veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldık. Alacak miktarı çok yüksek, takibe dayanak ilam sonrası sulh olunan bir dosya ve alacaklıya yönelik menfi tespit istediğimiz alacağın %1'i tutarındaki başka bir borçtan doğan takibimiz semeresiz. Yani gelecekte haklı çıkarsak munzam zarardan doğacak zararların tazmini kısmı oldukça şüpheli.. Mahkememizin red gerekçesi: davanın sonunda elde edilecek menfaatin tedbir yolu ile sağlanamayacak olması... Sizin dosyanızı oldukça merak ediyorum. Alacaklı olsam farklı mı düşünürdüm bilmiyorum, lakin red gerekçesi bence yerinde değil..

Ret kararından sonra Hakim değişti başka bir hakim geldi ve sorunsuz olarak kesin ve süresiz teminat mektubu ile değiştirdik.