Avukatın tapuyla ilgili işlem yapabilmesi

Değerli Meslektaşlarım.Şimdi ortada öyle bir olay varki işin içinden çıkamıyoruz.Bizden önce olaya dahil olan avukatın çok büyük bir yanlışı var hemde vekalette öyle bir yetkisi olmadığı halde.Tapu iptal ve tescil davası acan ve kazanan avukat arkadaş,davayı kazanmış olmasına rağmen kalkıp davalılar ile protokol imzalayıp tamiri gereken 4 daireyi yaptıkları ve 70 bin verdikleri takdirde tapularını vereceğiyle ile ilgili protokol imzalıyor.Kaldı ki benim müvekkilim okuma yazma bilmiyor.Ve 2 sayfa olan protokolün ilk sayfasında herhangi bir imza yer almıyor.2.sayfada boş ve sadece davalıların ve davacı avukatının imzası var.Davalılar tamir işini yapıyor,bide üstüne 40 bin tl para veriyor ama geri kalan 30 bini vermiyorlar.Ve sözleşmenin para ile ilgili maddesinde zamanında ödenmediği takdirde protokolün gecersiz olacağı yazıyor.Önceki avukat davalılar zamanında para ödemediği halde protokolün iptal olduğuna dair herhangi bir ihtar çekmiyor.Biz müdahalenin men-i davası açacaz ama karşı tarafın elinde protokol var,bu durumda İlk avukatın başı ağrır mı diye düşünüyoruz.Yada protokol otomotikmen geçersiz mi olur?

"Ön sayfasında herhangi bir imza yok" demenizden bu protokolün noterde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi olarak resmi şekilde değil, adi yazılı şekilde yapıldığı anlaşılıyor. Eğer böyle ise karşı tarafın elindeki protokolün sizi tapu devrine zorlayıcı bir yönü yoktur. Bu tip sözleşmeler adi yazılı şekilde yapıldıında taraflar yalnızca aldıklarını geri vermekle yükümlü olurlar. Ayrıca bu hususta vekilin yetkisizliği sorunu da var ki o da işin ayrı bir boyutu. Vekilin başı ağrımasın diye bir kaygınız varsa ve tapuyu vermek istemiyorsanız, aldığınız parayı ikamette ödemeli olarak oradaki kişilere gönderin. Ayrıca yaptıkları masraf hususunda da bir tespit yaptırıp tespit sonucu çıkan masrafı da ödeyin. Sonra bir ihtarname ile tapu devri yönünden zaten hükümsüz olan sözleşmenin bir hükmü kalmadığını gayrimenkulü terk etmelerini ihtar edin. Eğer çıkmazlarsa men'i müdahale davanızı açarsınız. Bu haliyle dava açarsanız onlar da karşılık dava açtığında 40.000TL'nin iadesi üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine katlanmak durumunda kalırsanız. Ayrıca adi yazılı şekilde yapılmış sözleşmelerde cezai şartın da geçerliliği Yargıtay'ca kabul edilmediğinden alınan 40.000TL'nin cezai şart olarak da kabulü mümkün değildir.

Değerli Üstadım Doğan bey.Yapılan Protokol ADİ şekilde yapılmış.Noterde yapılmamış.40.000 tl 'yi Davaya ilk bakan avukat almış.Benim Müvekkilim herhangi bir para almamış.O yüzden de benim müvekkilim aldıklarını vermekle yükümlü değil,çünkü karşı taraftan herhangi bir para almamış.Karşı tarafın tadilata harcadıkları para ile ilgilide biz aslında yapılan protokolün geçersiz olduğunu düşündüğümüz için tadilat için herhangi bir tespit yaptırmadık.Bize göre karşı taraf ödedikleri paraları davaya bakan ilk avukattan talep etmeli diye düşünmekteyiz,çünkü ödemeyi avukata yapmışlar.Karşı tarafta hem davaya bakan ilk avukat için hemde benim müvekkilim hakkında savcılığa dolandırıldıkları için suç duyurunda bulunmuşlar.

O zaman durum farklı. Ancak yine de yetkisiz olan Avukatın yaptığı işlemler müvekkilinizi bağlamaz. İlk mesajınızda sorduğunuz Avukatın başı ağrır mı? sorusunun cevabı kesinlikle evet olacaktır. Ancak yine de yaptıkları tamiratların niteliğine göre sizden bu yönde talepleri olabilir. Burada faydalı masraf, lüks masraf vs. konuları gündeme gelir.

Alıntı: Yazan Av. Can DOĞANEL "Ön sayfasında herhangi bir imza yok" demenizden bu protokolün noterde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi olarak resmi şekilde değil, adi yazılı şekilde yapıldığı anlaşılıyor. Eğer böyle ise karşı tarafın elindeki protokolün sizi tapu devrine zorlayıcı bir yönü yoktur. Bu tip sözleşmeler adi yazılı şekilde yapıldıında taraflar yalnızca aldıklarını geri vermekle yükümlü olurlar. Ayrıca bu hususta vekilin yetkisizliği sorunu da var ki o da işin ayrı bir boyutu. Vekilin başı ağrımasın diye bir kaygınız varsa ve tapuyu vermek istemiyorsanız, aldığınız parayı ikamette ödemeli olarak oradaki kişilere gönderin. Ayrıca yaptıkları masraf hususunda da bir tespit yaptırıp tespit sonucu çıkan masrafı da ödeyin. Sonra bir ihtarname ile tapu devri yönünden zaten hükümsüz olan sözleşmenin bir hükmü kalmadığını gayrimenkulü terk etmelerini ihtar edin. Eğer çıkmazlarsa men'i müdahale davanızı açarsınız. Bu haliyle dava açarsanız onlar da karşılık dava açtığında 40.000TL'nin iadesi üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine katlanmak durumunda kalırsanız. Ayrıca adi yazılı şekilde yapılmış sözleşmelerde cezai şartın da geçerliliği Yargıtay'ca kabul edilmediğinden alınan 40.000TL'nin cezai şart olarak da kabulü mümkün değildir.

Sayın DOĞANEL
Üstte altını çizerek belirginleştirdiğim cümleye ilişkin yargıtay kararını bildirirseniz çok sevinirim.

Teşekkür ederim,Saygı ve selamla

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 1993/13-125E. 1993/711K. 10.11.1993T.

Merhabalar
Arkadaşlar Avukat tarafından tapu devri yapıldığı esnada Avukata verilecek ücret iş takibi olarak görülüp değerlendirilir ve iş takibini göremi ücret alınır yoksa hukuki iş olarak değerlendirilerek buna göremi ücretlendirilir. Bu konuda çalışan arkadaşlarımız varmı.
Teşekkürler