babanın oğula yaptığı satışta vekalet görevini kötüye kullanma

Öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.Müvekkilimin annesinin sağlığında yurtdışında çalışması karşısında aldığı ancak daireyi ataerkil toplum örf ve adeti gereği tapuda kocasının üzerine tescil edilen daireyi genç yaşta elim bir hastalığa yakalanıp ölümün eşiğinde iken oğluna devretmesi isteği ve vasiyetinde bulunuyor.Müvekkilim 20 yaşlarında iken babası , kayınbiraderine (müvekkilimin dayısına) verdiği vekaletname ile taşınmaz müvekkile devrediliyor.Ancak yıllar içinde babası evleniyor ve başka çocukları da oluyor.Bu arada babası ekonomik olarak zora düşünce satış işleminden 14 yıl geçtikten sonra vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası ile Tapu iptal davası açıyor.Ortada vekaletin kötüye kullanılması gibi bir durum yok ancak bunu nasıl ispatlayacağız.Zira karşıdan bakıldığında durum aleyhte gibi görünmekte.elinde bu konuda Yargıtay kararı bulunan arkadaşların değerli katkılarını bekliyorum.

Alıntı: Ortada vekaletin kötüye kullanılması gibi bir durum yok ancak bunu nasıl ispatlayacağız.

Olayınız hayatın olağan akışına uygun. Mutlaka tanıklarınız da vardır.

Asıl soru şu olmalı:
- Davacı davasını nasıl kanıtlayacak?

Dava dilekçesindeki iddialar ve deliller bilinmeden sorunuz yanıtlanamaz kanısındayım.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan AVUKAT AYŞE Öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.Müvekkilimin annesinin sağlığında yurtdışında çalışması karşısında aldığı ancak daireyi ataerkil toplum örf ve adeti gereği tapuda kocasının üzerine tescil edilen daireyi genç yaşta elim bir hastalığa yakalanıp ölümün eşiğinde iken oğluna devretmesi isteği ve vasiyetinde bulunuyor.Müvekkilim 20 yaşlarında iken babası , kayınbiraderine (müvekkilimin dayısına) verdiği vekaletname ile taşınmaz müvekkile devrediliyor.Ancak yıllar içinde babası evleniyor ve başka çocukları da oluyor.Bu arada babası ekonomik olarak zora düşünce satış işleminden 14 yıl geçtikten sonra vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası ile Tapu iptal davası açıyor.Ortada vekaletin kötüye kullanılması gibi bir durum yok ancak bunu nasıl ispatlayacağız.Zira karşıdan bakıldığında durum aleyhte gibi görünmekte.elinde bu konuda Yargıtay kararı bulunan arkadaşların değerli katkılarını bekliyorum.

Bence B.K.nun 126 ıncı maddesindeki zamanaşımına ilişkin fıkra incelenmeli.