TCK 141. Madde kapsamında hırsızlığın değerlendirilmesi

Merhaba değerli üstadlarım...

Soracağım sorudaki olay şu şekilde gelişiyor: A kişisi adına, arabasını satması için abisi tarafından arabanın satışı için vekaletname veriliyor. A kişisi daha sonra işlerinin yoğunluğu sebebiyle yanında çalışan B kişisine arabayı satması için bedelsiz devrediyor ama arabayı hiçbir şekilde B kişisinin tasarrufuna bırakmıyor. Araca müşteri bulunduğu vakit B kişisi çeşitli gerekçelerle (örneğin nüfus cüzdanım çamaşır makinesinde kalmış) arabanın satışına yanaşmıyor.. B kişisi işe gelmeyi de bırakınca iyice şüphelenen A şahsı B şahsına arabayı bulduğu müşteriye devretmesi için ısrar ediyor. B şahsı arabayı devretmemekle birlikte bir gece yarısı arabanın olduğu siteye geliyor ve yanında getirdiği çilingirle birlikte arabanın kapısını kırıyorlar ve anahtarsız kaçırıyorlar ve arabayı bir başkası üzerine düşük bir bedelle devrediyorlar . Bünün üzerine A şahsı şikayette bulunuyor ve arabaya tedbir koyduruyor. Arabanın üzerindeki tedbirden dolayı araba bir başkasının daha üzerine devredilemeyince B şahsı şikayetten vaz geçmesi ve arabanın üzerindeki tedbirin kaldırılması için A şahsına arabanın fiyatı tutarında senet veriyor . A şahsı da seneti soruşturma dosyasına sunuyor. Benim sormak istediğim husus şudur; bu durumda hırsızlık suçu oluşur mu? Tanıklar kamera görüntüleri ve senet var. Hiçbir şekilde A şahsına para ödenmemiş , araba hiçbir şekilde B şahsına devredilmemiş, B şahsının aracı kaçırdığı gün aracın sigortası dahi yatırılmadığı için ruhsat da yok. Alelacele Yeni anahtar çıkarıp sigortasını yatırıp aracı ilk iş günü düşük bir bedelle satıyor. Fikirlerinize ihtiyacım var.
İyi çalışmalar dilerim.

Merhaba,

B kişisine muvazaalı da olsa devir söz konusu ise yapılan eylem hırsızlık değildir.

TCK m.155 gereğince Güveni Kötüye Kullanma suçunun oluşabileceğini düşünüyorum.