Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari merci tecavüzü ve tazminat davası ön karar sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-04-2012, 10:22   #1
keskinbalta

 
Varsayılan İdari merci tecavüzü ve tazminat davası ön karar sorunu

İdari bir işleme karşı açılacak tazminat davasında işlem numarasını dilekçede açıkça belirtmek gerekir mi?
yoksa dava dilekçesinin ekine işlemle ilgili belgeyi koymak yeterli midir?
Çünkü idari işlem bir silsile halinde bir kaç işlemden oluşuyor
bu durumda doğrudan doğruya dava açılabilir mi ön karar alınmalı mı
karar veya doktrin olsa iyi olacak
Old 01-04-2012, 10:30   #2
efekankaptan

 
Varsayılan

İYUK 12nci maddesinde açık bir şekilde vurgulanan bu durum için neden karar veya doktrin görüşü aradığınızı anlamadım.

Madde 12
İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.
Old 01-04-2012, 10:50   #3
efekankaptan

 
Varsayılan

Genel kural idari işlemlere karşı doğrudan doğruya dava açılabilmesidir. İdareye başvuru yapılması zorunluluğu İYUK 13ncü maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu da sadece haksız fiili düzenlemektedir. İdare böyle bir iddiada bulunabilmek için savunmasını söz konusu hukuki müessesenin haksız fiil mi yoksa idari işlem mi olduğu noktasında temel almalıdır. Bence burada bahse konu hukuki müessesenin haksız fiil oluşturduğu idare tarafından kanıtlanmalıdır. Ancak bu şekilde idari merci tecavüzü olduğunu kanıtlayabilir. Bu arada dava konusunu merak ettim...
Old 01-04-2012, 10:56   #4
keskinbalta

 
Varsayılan

Edit: Bir karar buldum:



Alıntı:

DANIŞTAY 8. SEKİZİNCİ DAİRE 2003/3090 Karar 2003/959 Esas 24/06/2003 Karar Tarihi
DAVANIN KONUSUNUN VE İŞLEMİN YAPILDIĞI TARİHİN AÇIKÇA BİLDİRİLMİŞ OLMASI, YAZILI BİLDİRİME KONU OLACAK TÜRDE BİR İŞLEM OLMAMASI KARŞISINDA, DAVA AÇMA HAKKININ KULLANILMASINA ENGEL OLUŞTURACAK BİR ŞEKİLDE VERİLEN DİLEKÇE RET KARARINDA VE YENİLENEN DİLEKÇEDE AYNI YANLIŞLIKLAR YAPILDIĞINDAN SÖZ EDİLEREK DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİNDE USUL HÜKÜMLERİNE UYARLIK BULUNMADIĞI HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Valiliği
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli bulunan ... plaka sayılı servis aracının tahdit kapsamında bulunmadığından bahisle parka çekilerek servis taşımacılığına izin verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; dilekçenin reddedilmesine neden olan noksanlıkların, yenileme dilekçesinde de yer aldığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/5 maddesi uyarınca davayı reddeden ... İdare Mahkemesinin ...gün ve ... sayılı kararının; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmasının Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Özdal ÖZEREN'in Düşüncesi : İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Cem ERBÜK'ün Düşüncesi : Dava, davacı adına tescilli bulunan ... plakalı servis aracının tahdit kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle parka çekilmesine ve servis taşımacılığına izin verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin tarih ve sayısı ile tebliğ tarihinin belirtilmediği ve işlemin dava dilekçesine eklenmediği belirtilerek dilekçe reddedilmiş, yasal süre içerisinde yenilenen dava dilekçesinde yine aynı hususlarda yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın aracının parka çekildiğini ve servis taşımacılığına izin verilmediğini belirtmekte olup, davalı idarece dava konusu işlemin (yada eylemin) davacıya tebliğ edilmemesi dava açma hakkının kullanılmasına engel olamaz. Böyle bir halde re'sen inceleme yetkisine sahip olan idari yargı yerlerinin dava konusu işlemin (ya da eylemin) varlığını araştırarak bunun sonucuna göre bir karara varması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı adına tescilli bulunan ... plakalı servis aracının tahdit kapsamında olmadığından bahisle parka çekilmesi ve servis taşımacılığına izin verilmemesine ilişkin ... Valiliği işleminden doğmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. maddesinin 1. bendinde; idari davaların idare mahkemesi başkanlığına hitaben yazılmış imzalı dilekçe ile açılacağı, 2. bendinde, dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerini, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği hükme bağlanmış, 3. bendinde de; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı belirtilmiştir, 15/1-d maddesinde, 3. maddeye aykırı bulunan dava dilekçelerinin, 30 gün içinde noksanları tamamlanmak üzere reddedileceği hükme bağlanmış, aynı Yasanın 15/5 maddesinde ise; dava dilekçelerinin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceği öngörülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı adına tescilli bulunan ... plakalı servis aracının tahdit kapsamında bulunmadığından bahisle parka çekilmesine ve servis taşımacılığına izin verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan ve Mahkemelerinin ... sayılı esasına kaydedilen davaya ilişkin dilekçede, dava konusu edilen işlemin tarih ve sayısı ile tebliğ (veya öğrenme ) tarihinin belirtilmediği ve dava konusu edilen işlemin dava dilekçesine ekli olmadığı anlaşılarak, 3. maddeye uygun bulunmayan dilekçenin 26.9.2002 günlü kararla reddedildiği, davacı vekilince 15.11.2002 tarihinde verilen yenileme dilekçesinde de, dava dilekçesinin reddine ilişkin sebeplerle ilgili herhangi bir ifadeye veya belgeye yer verilmeksizin, aynı dilekçenin Mahkemelerine sunulduğu, bir başka ifadeyle, dava dilekçesinin reddedilmesine neden olan noksanlıkların, yenileme dilekçesinde de yer aldığının anlaşıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/5. maddesi uyarınca davanın reddedildiği anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinde "usul hükümlerine uyulmamış olunması" bozma sebepleri arasında sayılmış olduğundan, temyiz merciince, temyizi istenen kararın usul hükümlerine uygun olup olmadığı yönünden incelemeye tabi tutulacağı açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "1 nci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir." hükmü gereğince davanın reddi yolunda verilen kararın, temyizen incelenmesi sırasında; 2577 sayılı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca verilen dilekçe red kararının da, temyiz edilen dava ret kararının dayanağını oluşturduğundan usul hükümleri yönünden incelemeye konu edilmesi hukuki açıdan kaçınılmazdır.
Her ne kadar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 4. fıkrası, aynı maddenin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca verilen dilekçe red kararlarına karşı temyiz yoluna gidilmesine imkan vermemekte ise de; bu husus, dilekçe red kararlarının, bu kararlar üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıkların yapılması nedeniyle verilen davanın reddi yolundaki kararların temyiz edilmesi üzerine, bu kararlarla birlikte incelemeye tabi tutulmasına engel teşkil edici bir nitelik taşımamaktadır.
Davacı vekili tarafından sunulan ve 19.9.2002 günlü idare mahkemesi kayıtlarına giren ilk dava dilekçesinde, davacı adına kayıtlı ... plaka sayılı servis aracının 3.9.2002 tarihinde davalı idare tarfından tahdit kapsamında olmadığı gerekçesiyle parka çekilerek plakasına el konulması ve sevris taşımacılığı işi yapmasına izin verilmemesi işleminin iptali istenilmiş olup, davacının kendisine herhangi bir yazılı işlem bildirimi yapılmayıp, idarece doğrudan işlem yapıldığından, davacı yapılan işlemi ve bu işlemin tarihini bildirerek iptali isteminde bulunmuştur. Davacıdan yazılı bir işlem istenmesi durumunda, davacının dava açma hakkı engellenmiş olacağı gibi, böyle bir imkansızlık durumunda idari yargı mercilerinin re'sen inceleme yetkisini kullanarak dava konusu valilik işlemlerinin varlığını araştırması ve bu araştırma sonucuna göre bir karara varması mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda, davanın konusunun ve işlemin yapıldığ tarihin açıkça bildirilmiş olması, yazılı bildirime konu olacak türde bir işlem olmaması karşısında, dava açma hakkının kullanılmasına engel oluşturacak bir şekilde verilen dilekçe ret kararında ve yenilenen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesinde usul hükümleri açısından hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, 24.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
BŞ/ÖEK



Alıntı:
Danıştay 6. ALTINCI DAİRE 1986/262 ESAS 1985/957 KARAR 13/03/1986 KARAR TARİHLİ

KARAR METNİ
UYUŞMAZLIK KONUSU YERİN YENİDEN DÜZENLENMESİNE FİİLEN BAŞLANILMASI ÜZE
RİNE DAVACININ OLAYI ÖĞRENDİĞİ, BU KONUDA DAVACIYA TEBLİĞ EDİLMİŞ BİR
İŞLEM BULUNMADIĞI ANLAŞILDIĞINDAN, MAHKEMECE DİLEKÇENİN, DELİLLERİN EK
LENMEDİĞİ VE İŞLEMİN BİLDİRİM TARİHİNİN BELİRTİLMEDİĞİ NEDENLERİYLE
REDDİNE KARAR VERİLMESİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.<
Dava, Sakarya Caddesinin, Ataç Sokak ile Sağlık Sokak arasında kalan
kısmının yeniden düzenlenmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali
istemiyle açılmış İdare Mahkemesinin kararıyla dava dilekçesinde ipta-
li istenen işlemin gün ve sayısı ile yazılı bildirim tarihinin göste-
rilmediği, aynı işlemin iki örneğinin dilekçeye eklenmediği nedeniyle
2577 sayılı Yasanın 3.maddesi hükmüne uygun bulunmayayn dava dilekçesi
nin anılan yasanın 15.maddesinin 1/d bendi uyarınca reddine karar ve-
rilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı yasanın 3. maddesinde dava dilekçelerinde davanın konusu
ve sebepleri ile dayandığı delillerin eklenmesi ve davaya konu olan i-
dari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterilmesi gerektiği kurala
bağlanmış ise de uyuşmazlık konusu yerin yeniden düzenlenmesine fiilen
başlanılması üzerine davacını olayı öğrendiği, bu konuda davacıya teb-
liğ edilmiş herhangi bir işlemin bulunmadığı anlaşıldığından, dava di-
lekçesine delillerin eklenmesine ve idari işlemin yazılı bildirim tari
hini göstermesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmış olup, İdare Mah
kemesince davalı idarenin savunması alınıp konuya açıklık getirilmeden
bu safhada dilekçenin reddi yoluna gidilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının BOZULMASINA temyiz har-
cı ile fazla yatırılan harcın istemde bulunana iadesine, dosyanın adı
geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
RD/YÖ
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari merci tecavüzü advocat63 Meslektaşların Soruları 14 16-09-2019 08:40
Merci tecavüzü aeyesilkaya Meslektaşların Soruları 4 14-05-2012 09:55
İdari merci tecavüzü-derdestlik Av.Dursun KARACA Meslektaşların Soruları 9 18-03-2011 01:19
İdari mercii tecavüzü-karar düzeltme sincap Meslektaşların Soruları 1 13-09-2007 09:42
ön karar ve idari merci tecavüzü Avamka Meslektaşların Soruları 3 01-02-2007 16:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05149603 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.