Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma Davasında Vazgeçilen Nafaka

Yanıt
Old 31-07-2007, 13:20   #1
Av.Selcen COŞKUN

 
Varsayılan Boşanma Davasında Vazgeçilen Nafaka

Öncelikle herkese iyi çalışmalar dilerim. Müvekkilim bayan 2006 yılında eşinin açtığı boşanma davasını kabul ederek anlaşmalı surette boşanmıştır. Eşinin ekonomik durumu çok iyi olduğundan hakim nafaka ya da herhangi bir talebi olup olmadığını sorduğunda gurur yaparak hiçbir talebi olmadığını belirttiğinden başkaca bir konuda karar verilmemiştir. Tam olarak hatırlamamakla birlikte eşinin vekilince hazırlanmış olan boşanma protokolünde boşanmadan sonraki süreçte de herhangi bir nafaka talebinde bulunmayacağına dair bir hüküm varmış. Ancak şimdi nafaka davası açmak istiyor. Söz konusu hükmün bu talebini engelleyip engellemeyeceğine ya da başka bir yol olup olmadığına dair tatmin edici bir bilgiye ulaşamadım. Işık tutacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler.
Old 31-07-2007, 13:31   #2
avzafer

 
Varsayılan

Benim kannatim, değişen yeni durumlara göre nafaka talebinin değerlendirilmesi gerekeceği yönünde idi, ama anladığım kadarı ile yargıtay farklı görüşte.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/889
Karar : 2004/1319
Tarih : 26.02.2004

ÖZET : Medeni Yasa hükümlerine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eş yoksulluk nafakası isteyebilir ise de, davacı yönünden kesinleşen daha önceki hüküm yoksulluğa düşmediği yönünde kesin hüküm oluşturmuştur.


(4721 s. MK. m. 175)

KARAR METNİ :
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, taraflar boşanma davasında mali konularda anlaşmışlar ve bu anlaşmayı hakim huzurunda da kabul etmişlerdir. Bu nedenle davacı Beliğa kendisi için nafaka ve tazminat talebinden vazgeçmiş ve bu karar kesinleşmiştir. TMK. nun 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eş yoksulluk nafakası isteyebilir ise de, davacı yönünden kesinleşen bu hüküm yoksulluğa düşmediği yönünde kesin hüküm oluşturmuştur.

O halde, davacının artık yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı düşünülmeden talebin bu yönden de kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün bu yönden HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : Corpus
Old 31-07-2007, 14:02   #3
Av.Tuncer yılmaz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Bence sorunuza cevap vermeden önce, anlaşmalı boşanma davasında, nafaka talebinden açıkca feragat edilip edilmediğinin belirlenmesinin gerektiğini düşünmekteyim. Yargıtayda bu konuda görüş belirtmektedir.Eğer boşanma davasında müvekkiliniz yoksulluk nafakası talep hakkını saklı tutmamış ise, şimde böyle bir dava açmasınnı mümkün olmayacağını düşünmekteyim. Ekteki Yargıtay kararının davayı açıp açmama konusunda size yardımcı olabileceğini düşünmekteyim.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/8712
Karar : 2004/9486
Tarih : 21.09.2004
ÖZET : Boşanma davasında açıkça nafakadan vazgeçilmediğine göre uygun bir nafaka miktarına karar verilmesi gerekir.
(4721 sayılı MK. m. 175) (1086 sayılı HUMK. m. 91, 151)
KARAR METNİ :
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde, boşanmakla yoksulluğa düşüldüğü, anlaşmalı boşanmada nafaka hakkının saklı tutulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece, tarafların boşanmasına ait ilamda, yoksulluk nafakası istenmediği böylece nafaka takdirine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
TMK.nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla sair taraftan nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir.
HUMK.nun 91 ve devamı maddelerine göre de; feragat, iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Bu vazgeçme beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Duruşmada sözlü olarak ifade edilen feragat, tarafların huzurunda okunarak imzalatılır (HUMK.mad.151/son).
Somut olayda; tarafların boşanmasına ait Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/630 E. 541 K. S. dava dosyasında nafaka isteminden açıkça vazgeçildiği yönünde bir dilekçe veya tutanağa aktarılmış usulüne uygun feragat bulunmamaktadır. Buna karşın boşanma hükmüne esas alınan protokolün 2. maddesinde "...her iki tarafında nafaka ve tazminat hakları boşanma kararında saklı tutulacaktır.." yönünde sözleşme bulunmaktadır.
Buna göre deliller toplanıp yoksulluk nafakası miktarı belirlenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 21.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : Corpus
Old 01-08-2007, 09:47   #4
Av.Selcen COŞKUN

 
Varsayılan

Alakanız için teşekkür ediyorum. Ben de değişen durum için nafaka talebinde bulunulabileceğini düşünmüştüm öncelikle. Fakat dosyanın başka bir ilde olması nedeniyle protokolü inceleyemediğimden tam olarak bir feragat olup olmadığını bilemiyorum. Ancak görünen o ki kesinleşen bu hüküm çerçevesinde müvekkilin de kendisini savunmak konusunda yetersiz kalması nedeniyle nafaka talebinde bulunmamız yersiz olacak. Tekrar teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma davasında yetkili mahkeme ve boşanma sebebi ile takıların iadesi askeri hakim Meslektaşların Soruları 18 03-05-2011 12:17
nafaka-boşanma Defi-Def Meslektaşların Soruları 9 09-06-2007 17:54
Çocuk Olmayan Ve Her İki Tarafında Çalıştığı Boşanma Davasında Nafaka Ve Tazminat hacım Hukuk Soruları Arşivi 0 24-10-2005 21:42
Boşanma Ve Nafaka ADNE Hukuk Soruları Arşivi 1 22-06-2002 21:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04555011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.