Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtiyati haciz-bono-görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-04-2013, 17:27   #1
NZLCN

 
Varsayılan ihtiyati haciz-bono-görevli mahkeme

Merhabalar,
Keşideci ve lehdarın şahıs olduğu 25.000 tl bedelli bono için Asliye Hukuk mu, Ticaret mahkemesindenmi ihtiyati haciz talep etmeliyim
Old 17-04-2013, 09:48   #2
burakkoca

 
Varsayılan

Merhabalar. Şimdiye kadar hiç bir çek için asliye hukuk mahkemesinden ihtiyati haciz kararının alındığını duymadım. Tahminimce ve büyük olasılıkla Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz için talepte bulunacaksınız.
Old 17-04-2013, 11:29   #3
babamali

 
Varsayılan

ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla...
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/17636
Karar: 2013/1888
Karar Tarihi: 07.02.2013
Old 17-04-2013, 11:59   #4
olgu

 
Varsayılan

Sn. Babamali'nin künyesini verdiği kararda ihtiyati hacizde sulh hukukun görevli olduğuna değinilmekte ancak yargıtay çek iptalinde de mutlak ticari davadır asliye ticaret baklamalı demekte. veya ticaret kanunda düzenlenen konularda mutlak ticari dava sebebiyle ticaret mahkemesi bakmalı demekte.

Kıymetli evraklardan olan bono ticaret kanunuda düzenlenmekte. Ankara'da da kıymetli evrak sebebiyle ihtiyati haciz taleplerine hala ticaret mahkemeleri tarafından karar verilmekte.
Old 17-04-2013, 17:19   #5
csk

 
Varsayılan

ticaret mahkemesi görevlidir , ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesi .
Old 18-04-2013, 16:22   #6
128179

 
Varsayılan

Yargıtay 4.Hukuk dairesinin sulh hukuk görevlidir diye verdiği karardan sonra sulh hukukta açılan ihtiyati hacizlere görevsizlik kararı verildi.
Old 18-04-2013, 16:39   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 128179
Yargıtay 4.Hukuk dairesinin sulh hukuk görevlidir diye verdiği karardan sonra sulh hukukta açılan ihtiyati hacizlere görevsizlik kararı verildi.

Old 25-04-2013, 10:22   #8
feyzaday

 
Varsayılan

Büyükçekmece'de ticaret mahkemeleri yok. Asliye hukukla yaptığım görüşmede Bakırköy Ticaret mahkemesine gidin deniliyor. Çekten dolayı ihtiyati hacizlerde, B.Çekmece'de nasıl bir uygulama var?
Old 06-11-2014, 11:10   #9
Ahmet Merve Argun

 
Varsayılan

Büyükçekmece Asliye Hukuktan İhtiyati haciz kararı alabilen var mı?
Old 23-01-2015, 14:13   #10
mnguckaya

 
Varsayılan İhtiyati Haciz Görevli Mahkeme

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ


ESAS NO : 2014/11587
KARAR NO : 2014116444

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESi : Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2013/70 D.İş - 2013/70
İHTİYATİ HACİZ iSTEYEN : ... Ltd. Şti.
ALEYHİNE İHTİYATİ HACİZ İSTENEN : ... Ltd.Şti.


Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

ihtiyati haciz isteyen vekili, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, taraflar arasındaki satış ilişkisinin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle dilekçenin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli Ankara Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karan ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

1- İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İİK'nun 258'inci maddesinde açıkça belirtilmemiştir. Bu maddede sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, görev konusunda HMK'nun göreve ilişkin hükümleri (m.1-4) uygulanacaktır. Sulh hukuk mahkemesinin görevi, HMK'nun 4'üncü maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddede sulh hukuk mahkemesine basit yargılama usulüne tabi dava ve işleri görme görevi verilmemiştir. HMK'nun 2'nci maddesinin 2'nci fıkrasında, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ticari davalarda ise özel kanun hükümleri uyarınca (TTK m. 4,5) ticaret mahkemesi görevlidir. İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz dilekçesinde HMK'nun 316/1-c hükmüne göre ihtiyati hacizde basit yargılama usulünün uygulandığı ve HMK'nun 316/1-a hükmüne göre sulh hukuk mahkemelerinde de basit yargılama usulünün uygulandığı belirtilerek sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir yoruma gidilerek kararın bozulması talep edilmiştir. Ancak mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir (AY m.142 ; HMK m.1). HMK'nun 316/1-a hükmüne göre "sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler"de basit yargılama usulünün uygulanması, sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulünü uygulayacağı anlamına gelir. Bu ifadeden, basit yargılama usulüne tabi tüm dava ve işlerin sulh hukuk mahkemesi tarafından görüleceği ya da sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir anlam çıkarılamaz. Bu nedenle mahkemece, görevsizlik nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, özellikle mahkemenin gerekçesine ek olarak yukarıda daha geniş şekilde açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde ihtiyati haciz isteyen vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-ihtiyati haciz istenen mahkemenin görevsiz olması halinde ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca ihtiyati haciz dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmesi doğru değil ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438,VII hükmü uyarınca hüküm fıkrasının 1'nci paragrafındaki " ... 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliği ile kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna tevdiine" ifadesinin çıkarılıp hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukanda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 1'inci paragrafındaki " ... 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20/1 maddesi uyarına kararın taraflara tebliği ile kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna tevdiine" ifadesinin çıkarılarak, kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.
Old 08-08-2022, 14:10   #11
Av.Gnyl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Sn. Babamali'nin künyesini verdiği kararda ihtiyati hacizde sulh hukukun görevli olduğuna değinilmekte ancak yargıtay çek iptalinde de mutlak ticari davadır asliye ticaret baklamalı demekte. veya ticaret kanunda düzenlenen konularda mutlak ticari dava sebebiyle ticaret mahkemesi bakmalı demekte.

Kıymetli evraklardan olan bono ticaret kanunuda düzenlenmekte. Ankara'da da kıymetli evrak sebebiyle ihtiyati haciz taleplerine hala ticaret mahkemeleri tarafından karar verilmekte.

Aşağıda paylaştığım, 2021 de HGK tarafından verilen bir kararda, bononun kaynağı olan temel ilişkiye gidilerek hangi mahkemenin görevli olduğu tespitine gidilmiştir. TTK m 4 hükmü bukadar açıkken görevli mahkemenin asliye ticaret değil de tüketici mahkemesinin görevli olduğu kararı, bundan böyle kıymetli evraka dayalı bir ihtilaf halinde, kıymetli evraka dayalı olan temel ilişkiye bakarak görevli mahkemeye başvuru yapamamız gerekir gibi görünüyor.


Hukuk Genel Kurulu 2017/1626 E. , 2021/1199 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Konya 1. Asliye
Ticaret Mahkemesince verilen davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin karar davalı
tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda
bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili site yöneticiliğinin davalı şirketten kömür aldığını, icra
takibine konu bonoların kömür alışverişinden kaynaklanan bonolar olduğunu, ancak bedellerinin
ödendiğini, müvekkili site yönetiminin 33 tonluk anlaşma bedelini ödediği gibi sözleşmeden sonra davalı
firma ile yapılan (şifahi) görüşmelerde 11 daire için daire başı 500'er kilo daha kömür almak istediğini
ve fazladan ödeme yaptığını, ancak davalının eksik kömür gönderdiğini, icra takibine konu bonolar
nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürerek davalıya karşı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin
iptaline, asıl alacağın %40’ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep
etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; site yöneticiliği ile müvekkili şirket arasında 2008 yılı ekim ayından
bu zamana kadar olan sürekli bir kömür alım satım ilişkisi olduğunu, bu durumun taraflar arasında var
olan bir cari hesap ilişkisine bağlandığını, cari hesap ilişkisinde ödemelerin vadesinde yapılmayıp
borçlunun belirli aralıklarla ödeme gücüne sahip olması nedeniyle borcunu kısmi ödemelerle kapatmaya
çalıştığını, ödemeler yapıldıkça da senetlerin iade edildiğini, ancak 2008 yılından 2009 yılına devreden
borç miktarı ile 2010 yılına devreden borç miktarı kapatılmadığı için site yönetimince borcun tahsili
amacıyla müvekkili şirkete senetler verildiğini, hâlen tahsil edilmeyen borca yönelik senetler için icra
takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.07.2013 tarihli ve 2012/281 E., 2013/198 K. sayılı kararı
ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkındaki Kanun (4077 sayılı Kanun) kapsamında kaldığı, görevli mahkemenin tüketici
mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde
bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 28.01.2014 tarihli ve 2013/17215 E., 2014/2046 K. sayılı
kararı ile;“…Dava, icra takibine konu bonoların ödenmiş olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, bononun satış ve teslimi yapılan kömür karşılığında verildiğini ve borcun ödenmediğini
belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TTK'nun 4'üncü maddesinde Ticaret Mahkemesinin görevlerinin sayıldığı, uyuşmazlığın
kömür satışından kaynaklanması nedeniyle mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden
reddine, talep halinde dosyanın Konya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararı
davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda menfi tespit davasına konu takibin dayanağı bono olup, takip de kambiyo senetlerine
mahsus haciz yoluyla yapılmıştır. TTK’nun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendine göre, TTK’da
öngörülen hususlardan doğan dava tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Bono’nun TTK’nun 776 vd. maddelerinde düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 5’inci maddesinin 1’inci
fıkrasına göre, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli bulunması nedeniyle,
ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve
yasaya aykırıdır,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.06.2014 tarihli ve 2014/166 E., 2014/173 K. sayılı kararı
ile; önceki gerekçeler yanında, her ne kadar taraflar arasında bono düzenlenmiş olsa dâhi, asıl ilişkiye
bakılması ve bonodaki hukukî ihtilafın asıl ilişkiye göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme
kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda tüketici
mahkemelerinin mi yoksa ticaret mahkemelerinin mi görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuya ilişkin kurum ve kavramların yasal dayanakları ile
birlikte irdelenip açıklanmasında yarar vardır.
13. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (6502 sayılı Kanun) 28.11.2013 tarihli ve
28835 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış ve aynı Kanun’un 87. maddesi uyarınca yayımlandığı
tarihten itibaren altı ay sonra yürürlüğe girmiş ise de, adı geçen Kanun’da geçiş hükümlerini
düzenleyen geçici madde 1/2. bendi uyarınca, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici
işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi Kanun
yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümleri uygulanacağından, eldeki
uyuşmazlığın çözümünde işlem tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun hükümleri
uygulanacaktır.
14. Toplumdaki değişmelere bağlı olarak ülkemizde tüketiciler ile satıcılar arasında çıkan
uyuşmazlıkların giderek artması, uyuşmazlıkların çözümünün ise uzmanlık gerektirmesi dikkate alınarak
özel nitelikte 4077 sayılı Kanun çıkarılmış ve bu Kanun’un uygulanmasından doğan ihtilaflara bakmak
üzere de tüketici mahkemeleri (4077 sayılı Kanun m. 23) ihdas edilmiştir.
15. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesi “Bu Kanununamacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu,
aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak
ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların
oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde olup,
2. maddesinde ise, Kanun’un birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında
tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü "tüketici işlemini" kapsadığı belirtilmiştir.
16. Tüketici mahkemelerinin görevleri, Kanun’da; “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her
türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” denilmek suretiyle belirlenmiştir (4077 sayılı Kanun m.
23/1). Maddede açıkça “bu Kanun…” tabiri kullanıldığına göre, 4077 sayılı Kanun’un kapsamının ne
olduğunu belirlemek gerekir.
17. Tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya
yararlanan gerçek ya da tüzel kişileri” (m. 3/e); sağlayıcı ise; “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere
ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri” (m. 3/g)
ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
18. Öte yandan, 4077 sayılı Kanun’un kapsamı belirlenirken “her türlü tüketici işleminden” bahsedilmiş
olup, “tüketici işlemi”nin ne olduğu da “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre;
tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü
hukukî işlemi ifade etmektedir (m. 3/h). Bir hukukî işlemin, 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının
kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet
satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun 14.01.2020 tarihli ve 2017/19-1637 E., 2020/13 K. sayılı kararında da yer verilmiştir.
19. Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olaya gelince; dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı TTK) 4/1. maddesine göre, bu Kanun’da öngörülen hususlardan
doğan davaların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmasızın ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Menfi
tespit davasına konu bono da 6762 sayılı TTK’nın 688 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
20. Davacı site yönetimi ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlık 6762 TTK’nın 4. maddesi gereğince
mutlak ticari işlerden olan bonodan kaynaklanmakta ise de, taraflar arasında kömür alım satımına
yönelik temel ilişki bulunmaktadır. Davacı site yönetimi, menfi tespite konu bonoların kömür alımı
nedeniyle verildiğini, davalı şirket de kömür alım satımından kaynaklanan akdi ilişki nedeniyle alacaklı
olduğunu iddia etmektedir.
21. Davacı site yönetimi, ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyip tüketici ve dava konusu alacağın
dayanağı kömür alım satım işleminin 4077 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında bir tüketici işlemi
olduğundan ve tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara
ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli bulunduğundan eldeki davaya bakmakla görevli
mahkeme tüketici mahkemeleridir.
22. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, 6762 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca
uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olduğu ve taraflar arasındaki akdi ilişki yerine kambiyo senedine dayalı
icra takibinin dayanağı bononun dikkate alınması gerektiği, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi
olduğu, açıklanan gerekçe ile direnme kararının bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise
de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
23. Diğer taraftan gerekçeli karar başlığında, dava tarihi 01.06.2012 olduğu hâlde 28.04.2014 olarak
gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bu husus ozma nedeni yapılmamıştır.
24. Hâl böyle olunca, yerel mahkemenin tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın
görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin olarak verdiği direnme kararı yukarıda açıklanan
gerekçeler karşısında yerinde olup, onanması gerekir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici
madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440-III/3.
maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.10.2021 tarihinde yapılan ikinci
görüşmede oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.
Old 08-08-2022, 14:51   #12
av.b.enes

 
Varsayılan

Asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu düşünüyorum bulunmadığı takdirde Asliye hukuk görevli olacaktır.
Old 08-08-2022, 15:18   #13
Av.Gnyl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.b.enes
Asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu düşünüyorum bulunmadığı takdirde Asliye hukuk görevli olacaktır.

Elbette, bonoya dayalı bir hukuki ihtilaf halinde görevli mahkemenin, ben de asliye ticaret mahkemesinin görevinde olduğunu düşünüyorum. Fakat önceki paylaşımda yer verdiğim HGK kararında bono esas alınmamış, aksine tarafların esas ilişkisine gidilerek görevli mahkeme tayinine gidilmiş (Tüketici mahkemesinin görevli olduğuna hükmetmiş). Oysaki TTK mutlak ticari dava olarak kabul eder ve haliyle görevli mahkemenin de asliye ticaret olduğunu açıkça belirtir.
Old 08-08-2022, 21:14   #14
moltisanti

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Gnyl
Elbette, bonoya dayalı bir hukuki ihtilaf halinde görevli mahkemenin, ben de asliye ticaret mahkemesinin görevinde olduğunu düşünüyorum. Fakat önceki paylaşımda yer verdiğim HGK kararında bono esas alınmamış, aksine tarafların esas ilişkisine gidilerek görevli mahkeme tayinine gidilmiş (Tüketici mahkemesinin görevli olduğuna hükmetmiş). Oysaki TTK mutlak ticari dava olarak kabul eder ve haliyle görevli mahkemenin de asliye ticaret olduğunu açıkça belirtir.

Alacağın esasının yargılamaya konu edilmediği değişik iş dosyalarında böyle bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay 4.HD ihtiyati haciz / görevli mahkeme 128179 Meslektaşların Soruları 20 23-01-2015 14:08
ihtiyati haciz için verilen teminatın iadesine itirazda görevli mahkeme outlawyer Meslektaşların Soruları 6 07-01-2012 21:38
Zamanaşımına Uğramış Bono - Görevli Mahkeme turbo Meslektaşların Soruları 5 25-11-2011 14:47
ihtiyati haciz ---- görevli mahkeme incitanesi Meslektaşların Soruları 7 31-01-2011 15:15
ihtiyati hacizde görevli mahkeme hukukcu15 Meslektaşların Soruları 6 13-09-2007 21:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07025504 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.