Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi Tespit Davasında Zorunlu Arabuluculuk ve Görevli Mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-03-2022, 22:38   #1
av.ceylanily

 
Varsayılan Menfi Tespit Davasında Zorunlu Arabuluculuk ve Görevli Mahkeme

Merhaba. Müvekkile “cari alacak” kaynaklı ilamsız icra takibi başlatıldı ve takip kesinleştikten sonra Ticaret Mahkemesi’nde (Davalı Limited şirket) menfi tespit davası açtık. Müvekkille ilgisi olmayan bir alış verişin borçlu kısmına müvekkilin de adı yazılmış ancak ne teslim tutanağında ne de imzalanan belgelerde müvekkilin imzası yok. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın Tüketici Mahkemesi’nde açılması gerektiğinden bahisle görev ve Arabulucuya başvurulmadığı için de usulden reddedilmesi gerektiği itirazında bulunmuş. Yargıtay’ın ticari nitelikli menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun zorunlu şart olarak aranmaması gerektiğine ilişkin 2021 tarihli kararını biliyorum ancak mahkemenin görevsizlik kararı vermesi ihtimalinde Tüketici Mahkeme’sinin menfi tespit davasında arabuluculuğa başvuruyu zorunlu bir şart olarak öngörmesi kafamı karıştırdı. Bu durumda ne olacaktır? Ticari ilişkinin hiç doğmadığından bahisle bu davayı açtığımızdan ve takipteki borcun kaynağı da cari alacak olduğundan müvekkilin tüketici sıfatında olmadığını düşünüyorum. Davayı görevsiz mahkemede mi açmış oldum emin olamadım.
Old 04-03-2022, 20:27   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ceylanily
Merhaba. Müvekkile “cari alacak” kaynaklı ilamsız icra takibi başlatıldı ve takip kesinleştikten sonra Ticaret Mahkemesi’nde (Davalı Limited şirket) menfi tespit davası açtık. Müvekkille ilgisi olmayan bir alış verişin borçlu kısmına müvekkilin de adı yazılmış ancak ne teslim tutanağında ne de imzalanan belgelerde müvekkilin imzası yok. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın Tüketici Mahkemesi’nde açılması gerektiğinden bahisle görev ve Arabulucuya başvurulmadığı için de usulden reddedilmesi gerektiği itirazında bulunmuş. Yargıtay’ın ticari nitelikli menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun zorunlu şart olarak aranmaması gerektiğine ilişkin 2021 tarihli kararını biliyorum ancak mahkemenin görevsizlik kararı vermesi ihtimalinde Tüketici Mahkeme’sinin menfi tespit davasında arabuluculuğa başvuruyu zorunlu bir şart olarak öngörmesi kafamı karıştırdı. Bu durumda ne olacaktır? Ticari ilişkinin hiç doğmadığından bahisle bu davayı açtığımızdan ve takipteki borcun kaynağı da cari alacak olduğundan müvekkilin tüketici sıfatında olmadığını düşünüyorum. Davayı görevsiz mahkemede mi açmış oldum emin olamadım.
Sayın Meslektaşım,
Menfi Tespit davalarında arabuluculuk gri alan kabul ediliyor. Bu sebeple arabuluculuk başvurusunda bulunulması davacı lehine.

Bence arabuluculuk sürecini tamamlayın.

Hukuki yorumunuz Ticari bir dava olduğu yönündeyse Ticari Arabuluculuk başvurusunda bulunun. Mahkeme Tüketici uyuşmazlığı derse dahi, arabuluculuk sürecinin adının Tüketici veya Ticari olması müzakere edilen uyuşmazlığı değiştirmeyeceğinden her halükarda dava şartı emredici kuralını yerine getirmiş olursunuz. Diye düşünüyorum.

Eğer davacıysak, arabuluculuk kurumuna tabi mi değil mi diye tereddütte kaldığınız bir konuda arabuluculuğa başvurmak hiçbir şey kaybettirmez.

Kolay gelsin saygılarımla,
Old 08-08-2022, 15:35   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

Buna da dikkat ..
Taraflar arasında herhangi bir mal alışverişi yapılmış değildir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa - tüketici - kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Bu nedenle eldeki davadaki uyuşmazlık tüketici hukukuna girmemektedir. .....

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ ESAS 2016/11883 KARAR 2018/5462)
ÖZET : Kaçak Elektrik Kullanılmasından Dolayı Tahakkuk Eden Faturanın İptaline İlişkin Uyuşmazlığın Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin Görevli ve Yetkili Olmadığı, Uyuşmazlık Genel Hükümlere Göre Çözümlenmesi Gerektiği
KARAR: Uyuşmazlık, abonesiz kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen faturanın iptaline ilişkin Tüketici Hakem Heyeti kararma itiraz davası niteliğindedir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; dosyaya sunulan ve davalı hakkında tanzim olunan 08.01.2015 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile, "abonesiz saatsiz elektrik enerjisi kullanıldığı" tespit edilmekle, davalının kaçak elektrik kullandığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, davalının 6502 sayılı Yasada tanımlı "tüketici" olmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Yine hemen belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasındaki ilişki abonelik sözleşmesinden kaynaklanmamakta olup, yukarıda vurgulandığı üzere davada Tüketici Yasası değil genel hükümler uygulanacaktır. Bu durumda ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmamaktadır.


Yargıtay HGK, 2010/4-61 E. 2010/84 K., 17.02.2010
Özet avalı banka ile kredi kartı sözleşmesini akdedenin davacı değil, davacının kimliğini bulan dava dışı üçüncü kişiler olduğunun anlaşılması karşısında, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, haksız fiilden kaynaklandığından, eldeki davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir.”


YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2006/1402 E., 2006/2047 K.
Haksız Eylemi İle Elektrik Kullanımı -Kaçak Elektrik Kullanımı Nedeniyle Oluşan Zararın Tahsili -Tüketici İle Satıcı Arasındaki İlişki -4077 S. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun [ Madde 3 ] -"İçtihat Metni"
ÖZET Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle oluşan zararın tahsili için icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine ise itirazın iptali istemi ile bu davayı açmıştır. Yerel mahkemece dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinin (f) fıkrasında Tüketicinin, (g) fıkrasında ise satıcının tanımı yapılmış ve yasada tüketici ile satıcı arasındaki ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Dava konusu olayda davalı elektrik tüketen kişi ise de davacı idare ile elektrik kullanımı konusunda herhangi bir sözleşme yapmadan yasanın tanımını yaptığı tüketici satıcı ilişkisi kurulmadan ve TCK'da hırsızlık olarak düzenlenmiş haksız eylemi ile elektrik kullanımı söz konusudur. Haksız eylemden kaynaklanan eldeki bu davada tazminat konusundaki uyuşmazlığın çözüm yeri ise Asliye Hukuk mahkemesidir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeksizin yukarıda açıklanan gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 1.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.YARGITAY13. HUKUK DAİRESİE. 2004/17713K. 2005/6304T. 12.4.2005
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davalı idare tarafından 7.4.2001 tarihinde "sayaca müdahale edilip gaz geçiyor, endeks yazmıyor konumuna getirildiği" tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı tutulduğu, buna istinaden yapılan tahakkuka karşı bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilafın temelinde davacının abonesi bulunduğu evde kaçak elektrik kullanılmasından doğan haksız fiil nedeniyle yapılan tahakkukun iptali istenmektedir.
Davanın esasını oluşturan haksız fiilin, Tüketicinin Korunması Hakkındaki 4077 sayılı yasanın öngördüğü mal ve hizmet satışlarından hiç birisine uymadığı dolayısıyla bu yasa kapsamında olmadığı açık ve belirgindir. Öyle olunca temelinde haksız fiil yatan bu davanın B.K.hükümlerine göre genel mahkemede görülmesi gerekir. Bu nedenle davaya bakmaya tüketici mahkemesi değil, Genel Mahkeme yetkilidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kredi Kartı Borcundan Dolayı Menfi Tespit Davasında Görevli Mahkeme stenbol Meslektaşların Soruları 0 03-02-2016 10:08
Menfi tespit davasında görevli mahkeme Hukuka Saygı Meslektaşların Soruları 1 17-09-2015 13:59
Kooperatife karşı açılacak menfi tespit davasında görevli mahkeme av_my Meslektaşların Soruları 4 16-01-2012 10:48
Menfi tespit davasında görevli mahkeme adalet için Meslektaşların Soruları 4 17-05-2011 11:29
Bedaşa karşı açılacak menfi tespit davasında görevli mahkeme av.necla Meslektaşların Soruları 10 15-01-2009 17:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03076911 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.