Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kira Borcu Genel Dava Vekaletnamesi Bulunan Avukatın Hesabına İfa Edilebilir Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-03-2023, 13:33   #1
avsukrblt

 
Varsayılan Kira Borcu Genel Dava Vekaletnamesi Bulunan Avukatın Hesabına İfa Edilebilir Mi?

Meslektaşlarım merhaba,
Müvekkilin kiracı olarak oturduğu konut satılmış olup, yeni mülk sahibi vekili aracılığıyla bir ihtar göndermiş.
Bu ihtarda ihtiyaç nedeni ile tahliye talep edilmiş ve bu sürede aylık kira bedellerinin vekilin IBAN numarasına yatırılması istenmiştir. Ancak vekilin aylık kira bedelini kabule/tahsile özel yetkisi yoktur. Aynı zamanda vekil edenin taşınmazlarını kiraya verme gibi bir özel yetkisi de yoktur. Bu sebeple kiralama yetkisi verdiyse aylık kira bedellerini tahsil yetkisi de vardır gibi bir yorum da yapamıyorum. Vekil ile görüştüğümde özellikle müvekkilinin IBAN numarasını göndermek istemiyor.
Açıkçası müvekkilin özel yetkisi olmadığı için kira alacağını genel dava vekaletnameli vekile ödemekle kira borcundan kurtulamayacağını düşünüyorum.
Bu sebeple Ptt aracılığı ile konutta ödemeli olarak kira bedelini göndermeyi ve akabinde tevdii mahalli talebinde bulunmayı düşünüyorum. Çok kararsız kaldım bu konuda düşüncelerinizi merak ediyorum.
Şimdiden teşekkür ediyorum.:
Old 22-03-2023, 10:46   #2
Admin

 
Varsayılan

Vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel bir yetki olması gerektiğini düşünmüyorum.

Kira borcu götürülecek borçlardan olduğundan kiralayan tek taraflı olarak borcun ödeneceği yeri kendi belirleyebilir veya değiştirebilir.

Örneğin kiralayan (asil) size ihtar çekip, "bundan sonra kiraları (sözleşme ile hiç ilgisi olmayan) kardeşimin X bankasındaki Y hesabına" yatır deseydi, kiranın ödeme yeri değişecekti. Burada kiralayana veya kardeşine "yetki" soramayacaktık, çünkü kiralayanın ödeme yerini belirleme yetkisi var.

Aynı ihtarı onun vekili çekseydi ve yine kiralayanın kardeşi hesabına kiranın yatmasını isteseydi, bu ihtar da geçerli olacaktı ve ödeme yeri yine sorgulanmayacaktı, çünkü ihtarı çeken kiralayan adına onun vekili olacaktı.

Bu durumda vekilin hesabına ödeme istendiğinde de ödeme yerini sorgulamamıza gerek yok diye düşünüyorum. Çünkü vekilin burada esasen yaptığı kiralayan adına kiranın ödeme yerini değiştirmektir ve vekil olduğunu için de bu yetkisi vardır. Ödeme yerinin neresi olduğu veya o yerin kira kabul konusunda kiralayan ile arasındaki özel ilişkisinin bu noktada önemli olmadığını düşünüyorum, çünkü o kiralayanın sorunu ve size bu talepte bulunan da -vekaleten dahi olsa- esasında kiralayan.

Size bu şekilde bir ihtarname geldikten sonra vekilin hesabına yatırdığınız kira ödemelerini kiralayanın inkar etmesi bence artık hukuken mümkün değildir. Kaldıki bir an için tersi düşünülecek olursa, bu defa da hiç kuşkusuz vekil açısından suç teşkil eden bir durum ortaya çıkacaktır.

Yine de çok küçük bile olsa bir riske girmek istemiyorum diyorsanız, bence hem vekile hem kiralayan asile bir ihtar çekip, onların talebi üzerine kiraların bundan böyle vekilin hesabına yatırılacağını söyleyebilirsiniz, böylece kiralayanın buna ileride bir itirazı olma şansı da kalmamış olur.
Old 22-03-2023, 11:09   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Sayın Admin'e katılıyorum. Ahzu kabz, tahsil etme yetkisidir. Genel dava vekaletnamelerinde bu yetki çoğunlukla yer alır ama yer almasa da avukatın bu yetkisi vardır. Gerekçesi Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 24/11/2011 tarih ve 29359 sayılı görüşünde belirtilmiş.
Old 12-04-2023, 23:22   #4
avsukrblt

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım görüşleriniz benim çok değerli öncelikle sizlere ayrı ayrı teşekkür ederim. Ancak hukuki olarak eksik değerlendirmelerde bulunduğunuzu düşünüyorum.Öncelikle somut olayda tevdii mahalli alamadığımız için -benim içime hiç sinemeyen bir şekilde- vekil hesabına ödeme yaptığımızı belirtmek isterim. Umarım sonrasında kiraya verenin kötüniyetli bir itirazı ile karşılaşmayız.

İçime sindirememe sebeplerim ise kira borcu bildiğiniz üzere kiraya verene götürülecek borçlardandır. Kira borcunun ödendiğini ispat yükü ise kiracıdadır. Sayın adminin dediği örnekte kiraya veren kiranın kardeşine ödenmesini talep ederse bu talebini yazılı şekilde beyan etmesi beklenecektir çünkü aksi kiracıyı ispat açısından zor duruma düşürebilir. Şayet yargıtay bir çok kararında üçüncü kişiye kira bedeli adı altında yapılan ödemenin kiracıyı borcundan kurtarmayacağını karara bağlamıştır. Bu hususta Yargıtay kira borcunun ancak kiraya verene ödenmesi veyahut Ptt konutta ödemeli olarak gönderilmesi halinde bu borçtan kurtulabileceğini ve temerrüdün geciktirilebileceğini yazmaktadır. Kiracı için en garanti yol; kiraya verenin bu beyanını noter aracılığıyla yazılı olarak iletmesidir. Kiraya verenin açık ve yazılı beyanı sonrasında üçüncü kişiye ödemekle kira borcundan ve temerrüde düşmekten kurtulabilir.

Bu hususu direkt inceleyen bir Yargıtay kararı bulamadığım için siteye sorma ihtiyacı duymuştum. Ancak bir çok karar incelemesinde bulundum. Bu kararlarda dikkat çekici olan vekil vasıtası ile tahsil edilen kira alacaklarına ilişkin dosyalarda "vekilin kira alacağını tahsil ve kira alacağını ahzukabz yetkisi olduğu görülmüştür" gibi ibarelerin yer almasıydı. Bu ibarelerden açıkçası irite oldum ve biraz daha araştırma ile maktu bir vekaletnamenin gerçekten müvekkil adına kira alacağını tahsil etmek için yeterli olmayacağı kanaatine vardım. Neden?

Öncelikle maktu bir vekaletname adli yargı, idari yargı, arabuluculuk, noter işlemleri gibi avukat olarak sıradan iş ve işlemlere dair ihtiyaç duyduğumuz yetkileri ve ahzukabz yetkisini kapsamaktadır. Maktu vekaletnamedeki ahzukabz yetkisi o vekaletname nezdindeki işlemleri kapsamakta özellikle kurumlardan müvekkil adına alacak tashil etme yetkisini vermektedir. BÖyle bir vekaletnamedeki ahzukabz yetkisini, kurumlar dışında bir vatandaşın tüm özel alacaklarını onun adına tahsil etme yetkisi verdiğini kabul etmek ve bu kadar geniş yorumlamak makul değildir. Bu hususta tıpki genel işlem şartlarındaki gibi düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Genel olarak avukatına vekaletnameye veren insanlar; avukatının adli ve idari makam ve bir takım kurumlarla yapacağı işlemler olduğu için noter aracılığıyla bu maktu vekaletnameleri okumadan imzalamak suretiyle imzalamakta ve çıkartmaktadır, hatta okusalar da hukuki terimler sebebiyle tam anlamıyla anladıkları söylenemez. Bu vekaletnamelerdeki ahzu kabzı, vekaletname yetki verilen haller dışında vatandaşın tüm alacakları için yeterli görmek çok çok geniş bir yorumlamadır.

Örnekler üzerinden gidecek olursak ödenmeyen vekalet ücretlerimiz içim mülk sahibi olan müvekkillerin kiracılarına maktu vekaletname ile bir ihtar çeker bundan sonra bana kirayı bana öde, benim akzukabz yetkim var diyebilirdik. Elbette bu makul ve kabul edilebilir değil. Bu durumda bir avukata genel/maktu dava vekaletnamesi veren müvekkilin kira alacaklarını tahsil etmek için yetki verdiğini de kabul mümkün olur muydu gerçekten? Ben avukatın bu işlemi yapabilmesi için vekaletnamede "kira alacağını tahsile" ibaresinin açıkça yazması gerektiğini düşünüyorum. Özel yetki gerektirdiği için değil, kiracının ispat sorumluluğu açısından. Kiraya verenin de açıkça ve yazılı olarak "kira alacağımı tahsile ..yetkilidir." demedikçe kira alacağını tahsil için 3. kişiyi yetkilendiremeyeceğini düşünüyorum. Aksini kabul kiracıyı bu ilişkide belirsizlik sebebiyle dezavantajlı duruma sokar ve hakkaniyetli olmaz. Sözlü beyan halinde daha sonradan "ben x kişiye kiramı öde dememiştim" iddiası ile karşı karşıya gelinirse kiracı için ispat sorunu doğacak ve temerrüt hali oluşmuş olacaktır, hem haksız şekilde tahliye edilebilir hem de kirayı ikinci kez ödemek zorunda kalabilir.

Başıma gelen olayda da genel vekaletnamede kira alacağını tahsil yetkisi açıkça yazmamakta, ancak vekil kiraya verene ödemekle sonlanacak kira borcunu kendine ödememizi talep etmiştir. Bu hususta meslektaşın da hukuki sorumluluğu olur neden yapsın ki şeklindeki düşünceye kesinlikle katılmıyorum. Bu konuda daha önce çok meslektaş kazığı yedim. Gözünü karartmış şekilde iş ve işlem yürüten çok meslektaş var ne yazık ki.

Son olarak meslektaşım Av. Erdem Akçay'ın işaret ettiği Adalet bakanlığının 24/11/2011 tarih ve 29359 sayılı görüşü hakkında ise görüşün belirtilmesine sebep olan hükmolunacak şeyi teslim almaya yetkisinin yeni kanun düzenlemesinde yer almaması üzerine görüş bildirildiğine dikkat çekmek isterim. Yani ahzu kabz yetkisini hükmolunacak şeyi teslim alma ile sınırlı olarak inceliyor bakanlık. Ben bu anlamda düşünme şeklimin doğru olduğu sonucuna varıyorum.

Görüşleriniz için çok teşekkür ederim ancak hukuk, kanunlar ve hukuki görüşler değişebilir ve yoruma açıktır bildiğiniz üzere bu sebeple ben de nihai görüşümü paylaşmak istedim.
Sevgi ve saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Genel Mahkeme Vekâletnamesi İle Ordu Yardımlaşma Kurumuna Başvurulabilinir mi? AHMET01 Meslektaşların Soruları 0 10-11-2022 22:16
Dava sonucu kullanılmayan gider avansının avukatın IBAN hesabına iadesi mümkün mü? juristbtl Meslektaşların Soruları 4 06-08-2015 11:57
Kira borcu ödenmesine rağmen faizi ödenmezse tahliye talep edilebilir mi? imperium Meslektaşların Soruları 8 14-01-2014 22:13
P.T.T. de Bulunan Hesabına HACİZ.. av_abay Meslektaşların Soruları 17 06-07-2012 13:46
borcun avukatın verdiği banka hesabına ödenmesi icra dosyasında hiçbir ödemenin görünmemesi/ avukatın icrai işleme devam etmesi hak 198 Meslektaşların Soruları 6 08-10-2011 07:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04270792 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.