Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

suç işlemek amacıyla örgüt kurma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-03-2007, 11:23   #1
gencerx07

 
Varsayılan suç işlemek amacıyla örgüt kurma

örgüt halinde işlenen suçlarla ilgili detaylı bilgi alalbileceğmiz bir kaynak varmı veya forum?

2 kişi eroin ticareti yapıyor ve x sahsı bu kişilere sadece telefon kayıtlarından anlaşılan sadece bir telefon kaydı var...polis kantrolü sırasında eroinleri uvalete atması yönünde talimat alıyor ve x sahsı tamam şeklinde ifade kullandıktan sonra telefonu kapatıyor.bu ibareye dayanarak hiyerarşi olduğu ve 3 kişi olması nedeniyle suç örgüt kapsamına sokulabilirmi? yoksa daha somut deliller mi olmalı?
Old 03-03-2007, 10:33   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda suçun oluşması için suçun işlenmesi gerekmemektedir.Örgütün kurulmasıyla suç oluşmuş olur.Örgütlü suçtan bahsedilebilmesi için en az 3 kişinin varlığı gerekmektedir ve suç işlediği iddia edilen kişiler arasında suç işleme kararlığında bir devamlılığın olması gerekir.Ayrıca örgütten bahsedilebilmesi için bir hiyerarşik yapı olması gerekir.Örgüt kurmak araç suçtur.amaçlanan suçlardan bağımsız ayrı bir suçtur.Bu anlatımlarınıza bakarak somut olay hakkında bir tespittte bulunmak zor.Siz bu bilgiler ışığında bir tespitte bulunursunuz.
Old 03-03-2007, 16:09   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
TCK.Madde 188 - (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(*)

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.(**)

(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/06/2005 - 5377 S.K./22. md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, dört yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(*)

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.






Alıntı:
Madde 220 - (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.

(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.

(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır.

(7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır.

(8) Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.


Ne diyeyim, size şimdiden kolaylıklar!

Yegane delil, telefon kayıtları demişsiniz. THS deki iletişimin tespiti ve gizli ses bantlarının delil niteliğiyle ilgili forumlara göz gezdirmenizi öneririm.

Yargıtay ses kayıtlarının tek başına hükme esas alınamayacağını, başka delillerle birlikte desteklenmesi gerektiği düşüncesinde. Diğer iki şahsın x şahsına suç isnadı, suçu birlikte işledikleri yönünde bir anlatımları yoksa, tuvalete atılan eroin ele geçirilememişse, yargıyı ikna edebilecek somut başkaca hiç bir delil yok ise, müvekkiliniz tek başına telefon görüşmelerine dayanılarak cezalandırılamamalı.

Olan düzenlemeler karşısında olması gereken bu, ancak yine belirtmeliyim ki ses kayıtları ve tek başına hükme gerekçe olmaları da uygulamada halihazırda. En azından benim girdiğim bir kısım sonuçlanan dosyada böyle. Ancak temyizden dönen ve onanan ya da bozulan bir dosya halihazırda yok. Ses bantlarının ceza yargılamasındaki hukuki boyutu üzerinde çok tartışılması ve uygulama birliğine ulaşılması gereken bir konu.

Saygılarımla
Old 05-03-2007, 13:16   #4
tosunkartal

 
Varsayılan

Sayın Av. Şehper Ferda Demirel' in dediği gibi telefon kayıtları tek başına delil kabul edilmemekle birlikte, ne yazık ki uygulamada hala geçerli. Sırf telefon kayıtlarına dayanılarak dava açıldığını ve şüphelilerin başkaca hiç bir nedene dayanmadan tutuklandıklarını biliyorum. Hatta sırf müvekkilleriyle telefon görüşmesi yapan meslektaşlarımızın bile sorgulandıklarını biliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sahte kimlikle şirket kurma zeyrek Meslektaşların Soruları 29 05-02-2014 13:13
Bm Misyonunu Yerine Getiriyor Mu Ya Da Hâlâ Meşru Bir Örgüt Mü? iustinianus Uluslararası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk ve AB Hukuku Çalışma Grubu 10 16-02-2007 16:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04433489 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.