İdare Mahkemesi Kararı : Avukat Yargı Mensubu Değildir

Avukat yargı mensubu değildir...

Adıyaman Muhakemat Müdürü Avukat Ömer Karagöz tarafından açılan avukatın (Muhakemat Müdürünün) yargı mensubu olduğu bu nedenle yargıç ve savcılara ödenen tazminattan yararlanması gerektiğine ilişkin davada Şanlıurfa İdare Mahkemesinin 2010/1145 e sayılı davada verdiği kararda,yargı tanımı kapsamında iddia ve savunma makamları yer almadığı ve avukatın yargı mensubu olmadığına karar vermiştir.

Kaynak : Avukat Ömer Karagöz'..

Alıntı: Yazan Av.Adnan Koray Avukat yargı mensubu değildir... Adıyaman Muhakemat Müdürü Avukat Ömer Karagöz tarafından açılan avukatın (Muhakemat Müdürünün) yargı mensubu olduğu bu nedenle yargıç ve savcılara ödenen tazminattan yararlanması gerektiğine ilişkin davada Şanlıurfa İdare Mahkemesinin 2010/1145 e sayılı davada verdiği kararda,yargı tanımı kapsamında iddia ve savunma makamları yer almadığı ve avukatın yargı mensubu olmadığına karar vermiştir. Kaynak : Avukat Ömer Karagöz'..

Değerli meslektaşım, karar metnini görürsek daha sağlıklı bir değerlendirme yapabileceğiz. Ancak, şimdilik şunu söylemek isterim:

Ulaştığı netice itibariyle isabetsiz bir karar olduğu kanısındayım. YARGI ile YARGILAMA aynı kavramlar olmayıp, dolayısıyla aynı içeriğe de sahip değildir. Bu kavramlar nasıl karıştırılıyor, anlamak mümkün değil...

Yargı kavramı içinde iddia da savunma da yer alır. Kararda, yargının sadece bir unsuru olan "yargılama makamı" ile genel kavram olan yargı kavramı kesinlikle karıştırılmış görünüyor.

İddia ve savunma olmadan yargılama da olmaz, yargı da olmaz. Bu çok açık değil mi?

Avukat yani savunma da yargının kurucu ve vazgeçilmez unsurudur ve bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.

Avukat (savunma) ve savcı (iddia) yargılama makamının (mahkeme) varacağı yargıya (hüküm) giden yolda kendi yargısal görevlerini yerine getirirler.

Yargılama bu üç yargı mensubunun tez-antitez=sentez üçlemi içinde gerçekleştirdiği bir kolokyumdur. "Yargılama" ya sadece bu kolokyumda son sözü söyleme yetkisi verilmiştir, o kadar. Bu da ihtilafların sonlandırılması, çözülmesi zaruretinden kaynaklanır.

Bu bağlamda, savcı da yargı mensubudur, avukat da yargı mensubudur.

Saygılarımla.

oda bişeymi
iskenderun tapu müdürü elimdeki infaz ettirmek üzere ibraz ettiğim veraset ilamının ilam olmadığına karar verdi! sözlü olarak tabi


ben genel vekaletname ile müracaat etmiştim ve bana avukatların bir ilamın infazı için vekalet kullanabilecekleri veraset ilamının ise ilam olmadığı için talebimi kabul etmeyeceklerini belirttiler. ben güleyim mi ağlayım mı karar veremedim
(affınıza sığınarak konuyla doğrudan ilgisi olmayan yeni karşılaştığım bu vak'a yı siz meslektaşlarımla paylaşmak geldi aklıma )

Bu karar malumun ilanıdır.Avukatlar yargı mensubu olarak kabul edilmemektedir.Ceza mahkemelerindeki fiili konumumuz bile bize yerimizi göstermektedir.

Oysa avukat savunmanın kurucu unsuru ve yargının olmazsa olmaz bir unsurudur.Bu haksız uygulamaları hiçbir surette kabul etmiyoruz.Avukatlara hak ettiği konum ve değer verilmelidir.

yargı tanımı kapsamında iddia ve savunma makamları yer almadığı ve avukatın yargı mensubu olmadığına karar vermiştir.

Karara göre iddia makamı da yargı kapsamında olmadığından savcılarda yargı mensubu değil.

T.C.K. md.6
(1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;
...
d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,
.... anlaşılır.

Önce karara bakmak lazım görmeden, okumadan düşünce bildirmek hatalı olabilir mevcut hukuki yapı ve mahkemeler ile yargılamanın şekli belirlenmiş, bu yargılamada hata da yapılmış olabilir acaba Danıştay veya Bölge İdare mahkemesinin kararı ne yöndedir? Avukat ve Savcının yargı mensubu olmadığına karar verilen dava konusunu çok merak ettim doğrusu. Avukat olmadan verilen karar ceza alanında 'savunmanın kısıtlanması' nedeniyle karar olmaz, Hukuk alanında ise Hakim, talep sınırlarını aşamaz bu nedenle de karar olmaz. Böyle bir karar belki nevi şahsına münhasır bir şekilde tıpkı günü geçmiş senetlere yazılı delil başlangcı denildiği gibi, Hakim tarafından hazırlanmış yazılı emir benzeri gibi bir tanımlama yapıabilir belki? Bunu da iyi düşünmek gerekir tabii ki çünkü emirde ayrıca amir-memur ilişkisi de olması lazım yoksa ne diyebiliriz!? v.s