01-04-2012, 16:11 | #1 |
|
Yargıda Avukata Gerek Yoktur
Avukatlar gününe yaklaştığımız şu günlerde tartışmak istediğim bir konu ve bir itiraf aslında.
Neden insanlar kendi haklarını kendileri savunamasınlar? Neden? Eğitim sisteminin değiştiği şu günlerde bir de öneri aslında bu düşüncem yasama temsilcilerine.. 4+4+4 sisteminde bir yer bulsun hukuk dersleri.. Temel hukuk eğitimiyle birlikte adli metinler dersi de verilirse lise son sınıfta bu iş tamamdır. Her birey hakkını kendisi savunabilecekken neden Avukat'a ücret ödeyerek gereksiz maddi kayba uğrasın ki? Davasını kendisi açar kendisi yürütür gereksiz masraflardan da kurtulur. Nasıl olsa 6100 sayılı kanunla birlikte davalar da hızlı sonuçlandırılacak. Eskisi gibi duruşma sayısı da fazla olmayacak. Aklıma böyle bir fikir geldi ve siz değerli hukukçu dostlarla bu konuyu tartışmak istedim. Sizin bu konuda fikirlerinizi almak hem de günün anlam ve ehemmiyeti açısından çok önemli diye düşündüm. Müvekkillerinin dertlerini, sorunlarını para karşılığında, kendi sorunu haline getiren, durduk yere kendine dert edinen meslekdaşlarımı da düşünüyorum tabiiki burada. Hem de sürekli ciddiyet olmaz ki insanların hayatında. Onun bunun derdiyle uğraş, değil mi? Bize ne milletin derdinden..Tabii ki bu yazılanlar ciddi hem de bir nisan kadar.. Biraz da tebessüm şart bu mesleklerde. bütün hukukçu dostlara sevgilerimle.. Müvekkillerinin dertlerini kendi davası haline getiren, karşı tarafın da hasımı haline gelen ve bu uğurda görevlerini yapan ve zaman zaman maalesef hayatlarından olan bütün meslekdaşlarımın şimdiden beş nisan avukatlar gününü kutluyorum. |
02-04-2012, 00:22 | #2 |
|
Derse ne gerek var, açsın ağzını müvekkil, o da yeter.
|
02-04-2012, 11:04 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Avst, üzerinde tartışılmayacak hiçbir konu yoktur; İnsanın beyninde bir soru işareti oluşturan her konu üzerinde, hiçbir tabu tanımadan tartışmak gerekir. Amaa, özellikle genel kabul görmüş konularda tartışmak için konunun geçmişteki ve şimdiki konumunu bilmek ve tarihi oluşumu üzerinde bir takım bilgilere sahip olmak gerekir. Avukatlık konusu belirttiğim konulardan birisidir; Avukatlığın var oluşu ve şimdiki konuma gelmesi ve 'savunmanın kutsallığı' kavramı dünden bugüne olmamıştır; Belirli bir gelişimin sonucudur. En önemlisi savunmanın bugünkü konumunu kendi kavgasına ve uğraşısına borçlu olmasıdır; Savunmaya elde ettiği hak bağışlanmamıştır. Avukatların bugün bile karşılaştıkları zorlukları göz önünde bulundurursanız fazla söze gerek kalmaz diye düşünüyorum. Savunmanın yargıdaki konumu konusunda başvurulacak kaynaklardan birisi THS Üyesi Sayın Av. Adil Giray Çelik'in Tarihte Savunma ve Meslek Kuralları adlı eseridir. Eserdeki kaynakçadan savunma konusundaki diğer kaynaklara ulaşabilirsiniz. Savunmanın var oluş gerekçesi, tarihi gelişimi, yargıdaki yeri, karşılaştığı zorluklar ve bizdeki ve diğer ülkelerdeki konumu hakkında bilgi sahibi olduktan sonra tartışalım. Ayrıca: İlk ve orta öğretimde verilen derslerden matematikçi, fizikçi, kimyager, doktor, eczacı vs.. yetiştirebiliyorsanız, hukukçu da yetiştirebilirsiniz, hukuk fakültelerine de gerek kalmaz. İmzasını bile atamıyacak durumda olmayan okuma yazma bilmeyenlere nasıl hukuk bilgisi vereceğiniz merak ediyorum. Saygılarımla |
02-04-2012, 12:55 | #4 |
|
|
02-04-2012, 13:42 | #5 |
|
Bencede avukata ihtiyaç yok;
Doğru avukata gerek yok;
Ancak unutmamak lazım bahsettiğiniz bilinçteki bir insanın hak ihlali mümkün bulunmadığından,hakime ve de savcıya da ihtiyacı yok,katip mübaşir, zaten cabası. Evet avukata ihtiyaç yok; yeterli bir eğitimle, onkoloğa,dahiliyeciye,psikoloğa ve bilimum tıp alanında zevatada ihtiyaç yok.30 cm.ip varsa, diş çekmek için dişçiye de ihtiyaç yok. Doğru avukata ihtiyaçta yok gerekte yok; yeterli bir eğitimden sonra herkes kendi çocuğunu eğitebilir ki öğretmene ihtiyaç yok,herkesin vicdanı polistirki herkeste de vicdan var polise de gerek yok. Doğru avukata gerekte ihtiyaçta olmaz,ev yaparken deprem bağını öğrendikten sonra inşaat mühendisine de, jeoloji mühendisine de bilimum mühendislerede ihtiyaç yok,ee yeteri kadar çocuk varsa işçiye de kalfayada ustayada ihtiyaç yok. Ne demiştik avukata ihtiyaç yok,market dediğin de ne ki, pamuk almak için yazın çukurovaya,bal almak için Erzuruma,süt almaya Trakyaya,pekmez almaya Egeye gidersek, manava da marketede,süper marketede ihtiyaç yok.Elbise dediğin ne ki iki kumaş iki ip terziyede ihtiyaç yok. Yok aslında, yaşamak için bir insanın kendisinden başka hiç bir insana ihtiyacı yok. BURASI NERESİ Mİ? SURVAVİOR ADASI. EVET BURDA ŞİMDİLİK AVUKATA İHTİYAÇ DA YOK,GEREKTE YOK.... HA BİRDE, KİMSE ALINGANLIK YAPMASIN AMA MESLEĞİNİN NE İŞE YARADIĞINI BİLMEYEN AVUKATA DA HİÇ İHTİYAÇ YOK... |
02-04-2012, 13:57 | #6 |
|
Konu içeriğinin, hukuka ve mesleğine inançlı, avukatla iddia ve savunmanın önemini bilen, ihtisasa inanan, kendini geliştirmiş ve başkasının hukuksal problemlerini çözmeyi (Av.K.m.2) üstlenecek "özgüç"e sahip avukatları/hukukçuları rahatsız edip üzmesi çok normal... Üzülmesem kendimden şüphe duyarım esasen...
Ancak, konuyu açan mesajdaki görüşlerin kabul görmesi ve hukuksal sistematik içinde bir yeri ve değeri olması İMKANSIZ! Bu itibarla, ilk okuduğumda "Bu ne yaa!" diye kızan ve klavyeye sarılan ben, kendime ilk iki paragrafı tekrarlayıp sakinleştim ve şimdi bu satırları yazıyorum; ilk yazacaklarım ve yazılmaması gerekenler yerine... Değerli meslektaşlarıma da naçizane tavsiyem budur. Saygılarımla. |
03-04-2012, 16:01 | #7 |
|
Değerli Meslekdaşlarım,
Aslında Avukatlar Gününe kadar beklemeyi düşünüyordum. Lakin, konunun hedeflediği amacı yakalaması ve verilen güzel "olumsuz tepkiler" nedeniyle artık yazma ihtiyacı hissettim. Biraz da sabredemedim açıkçası. Türk Hukuk Sitesi üye çoğunluğunun Avukatlardan oluştuğunu düşünerek, 5 Nisan'a yaklaştığımız bugünlerde konuya katılımın daha fazla olmasını beklerdim. Olumsuz yapılan bütün görüşlere katıldığımı belirtmek isterim. Hatta bir adım daha ileri giderek, Hukuk Fakültelerinde 2 senelik temel hukuk eğitiminden sonra uzmanlık alanı seçilmesi, bu uzmanlık alanında 2 sene eğitim alınması ve bu teorik bilgilerin ardından 1 sene de uygulama eğitimi alınması gerektiği düşüncesindeyim. Fakültenin son senesinde, kişiler, hem meslek seçme konusunda fikir sahibi olacak hem de -ki bence çok önemli- kitapta yazan bilgilerin nasıl uygulandığını, sistemin nasıl işlediğini meslek öncesi görebileceklerdir. Meslek seçimi çok sonraki aşama olacaktır dolayısıyla. Avukat, Hakim, Savcı olabilmekle ilgili ayrıntılı görüşlerimi forumda bazı başlıklarda paylaştım. Onun dışında bir de başlık açmıştım. İşte o yazının link'i : http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=69958 Yorum yapan, görüşlerini belirten tüm meslekdaşlarıma teşekkür eder, yeterince açıklayıcı olumsuz görüşlerin üzerine diyecek sözüm olmadığını ve bu görüşlerin tamamen yanında olduğumu tekrar ifade ederim. Unutmayalım ki Hukuk herkesin ihtiyacıdır. Adaletin gerçekleştirilmesi kuşkusuz yargının görevidir. Adaletin, gerçek anlamda yerini bulmasına yardımcı olacak kişi ise Avukattır. Nasıl insanlar olmadan hukuk olmuyorsa, Avukat olmadan da "Hukuk" kavramdan öteye gidemeyecektir. Sonuç ve İstem: Konuyu ciddiye alarak okuyanlara, tekrar okumalarını, ama özellikle yazının son paragrafını dikkatlice tekrar okumalarını öneriyorum. Okuyup hala ciddiye alanlar, Pazar gününü yani 1 Nisaaaan 2012 tarihini düşünerek bir daha okusunlar. Pazar günü, aklıma böyle bir şaka geldi ve 5 Nisan öncesi mesleğimizin kıymetini anlama ve anlatma konusunda isabetli olur diye düşündüm. Bu güzel, onurlu ve kutsal mesleğe emek veren meslekdaşlarımın Avukatlar Gününü kutlar, Gereğinin yapılmasını arz ederim. Saygılarımla. |
03-04-2012, 16:27 | #8 |
|
Benzer konuda 1 Nisan şakası yapmayanlar da var http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=72280
|
03-04-2012, 16:50 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Avst, İlk mesajınız nedeniyle yalnız olmadığını düşünüp sevinen de var. Demek ki, meramınızı ortaya koyamadınız.
Sizin görüşlerinizin ve mesleğe/hukuka bakışınızın son mesajınızdaki gibi olduğunu anlamış bulunuyoruz. Ancak, iltibasa yol açmamak için, son mesajı yazarken gösterdiğiniz özeni, ilk ve ironik olduğunu söylediğiniz mesajı yazarken de göstermeli; yazınızı gereken ironik ve söz sanatı ibareleriyle süslemeliydiniz kanısındayım. Forum başlığı seçimi dahi amaca uygun değil; kesin kanı ve yargı cümlesi içeriyor: "Yargıda Avukata Gerek Yok-tur!" Halbuki, "Ne Gerek Var Avukata?!? veya "Avukatlık Tarihe Gömülmelidir!?!" gibi bir başlık seçilebilirdi... Nitekim, sitede kimi değerli meslektaşlarca açılmış ve görüşlerin bu şekilde ironik ve kara mizah ögeleriyle süslenerek ifade edildiği forumlar da var. Onları da zevkle takip ettik, ediyoruz. Ancak sizinkinin başarılı bir örnek olduğunu söyleyemeyeceğim. Az bulduğunuz katılımı da buna bağlamanız gerekir... Hülasa-i kelam, ben de sizin Avukatlar Gününüzü kutlarım. |
03-04-2012, 21:53 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın yeditepelişehir, Belki de şakadır. Bilemeyiz ki. Şaka değilse de tartışmak gerekir. "Üzerinde tartışılmayacak hiçbir konu yoktur; İnsanın beyninde bir soru işareti oluşturan her konu üzerinde, hiçbir tabu tanımadan tartışmak gerekir." Sayın Gemici'nin ifade ettiği gibi.
Sayın Av.Ömer Güntay, Aslında bu durum, düşüncemi ve isteğimi ortaya koyduğumu kanıtlar bir durum Ömer bey. İlk mesajıma verilen cevaplar arasında, yalnız olmadığımı düşünüp sevinen olduğu gibi, üzülerek, şaşırarak cevap verenlerin de olduğunu unutmayalım. (Böyle absürd bir düşüncenin, meslek üyesi birinden gelmesi pekala üzücü ve şaşırtıcı tabii ki)
1 Nisan şakaları; gerçekleşmesi, o zaman zarfında mümkün olmayan bir durumun veya olayın, şaka yapılmak istenen kişinin, "kandırılması" demeyeceğim tabii ki; "ikna edilmesi" üzerine kuruludur. Bu bağlamda, İlk mesajımda kullandığım üslup tamda kafamdaki amaca hizmet ediyor ve mesaja gelen tepkiler de bunu ispatlıyor. Meslekten olmayan bir kişinin, teknik konuşması kadar, meslek içinden birinin mesleki konuda "sıradan" konuşmasının ters etki yaratabileceği fikriyle yola çıkmıştım aslında. Başlık konusunda size katılıyorum. Daha etkileyici başlık olabilirdi. Konuyu açmak akşam saatlerine doğru aklıma geldiği için başlık üzerine fazla kafa yoramadım. Malum, 1 Nisan'ın geri dönüşü yok. O gün şakayı yaptınız yaptınız, ertelerseniz bir sene beklemek zorunda kalırsınız. Ertesi gün böyle bir şaka yaparsanız açıklaması çok daha zor olur ki; ben bu durumu açıklamak için bile ne kadar ter döküyorum.
Açıkça yaptığınız eleştiriye teşekkür eder , diğer yazılarımda daha anlaşılır ifadelerle, karşınıza çıkmaya çalışacağımı belirtirim. Saygılarımla. |
03-04-2012, 23:30 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Estağfirullah meslektaşım. Hepimiz aslında birbirimizin huzuruna çıkıyoruz mesajlarımızla. Sitedeki mesaj ve yazılarımız, onların dil ve içerik olarak zenginliği kendimize, mesleğimize, meslektaşlarımıza ve diğer üyelere gösterdiğimiz saygının bir nişanesi. THS'yi bu konuda bizi, ilkeleriyle nitelikli düşünmeye ve yazmaya zorladığı için, çok seviyorum ben. Yapıcı ve iyiniyetli eleştiriyi olgunlukla karşılayan yaklaşımınız nedeniyle ben de size teşekkür ediyorum. Mesajlarınızı ilgiyle takip edeceğimi belirtmek isterim. Saygılarımla. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İdari yargıda temyiz aşamasındaki dosya, adli yargıda bekletici mesele yapılabilir mi? | hakkaniyet_ | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-12-2011 15:43 |
Kooparatİf Borcu Yoktur Evraki | Av. Mehmet Demirezen | Meslektaşların Soruları | 4 | 02-04-2010 13:47 |
a'nın b'den alacağı yoktur şeklindeki beyan ikrar olur mu? | asstarrr | Meslektaşların Soruları | 0 | 04-06-2008 13:05 |
genel olarak alacağım yoktur demek ibra hükmü tasır mı? | gencerx07 | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-05-2007 12:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |