Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yargıtay kararı arıyorum Muhtesatın aidiyetinin tespiti konusunda!!

Yanıt
Old 18-02-2011, 15:42   #1
gökhan yeni

 
Varsayılan yargıtay kararı arıyorum Muhtesatın aidiyetinin tespiti konusunda!!

Herkese Merhaba,

Tapuda "DÖRT KATLI AVLULU KARGİR EV" olarak geçen bir bina için miras nedenli ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Dava devam ederken davalı taraf binanın 3. ve 4. katları için aidiyetin tespiti davası açmıştır. Binada Kat mülkiyeti olmadığı,Tapuda açıkça binanın maliki ve dört katlı olduğu belirtildiği halde ve beyanlar hanesinde herhangi bir şerh olmadığı halde bu tespit davasını açılamayacağına dair karar arıyorum. Elinde böyle bir karar olan arkadaşlarımız paylaşırsa sevinirim
Old 19-02-2011, 12:22   #2
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Sayın Gökhan Yeni, tam olarak istediğiniz bilgiyi vermiyor ama aşağıdaki kararlar da belki işinize yarar umuduyla ekliyorum...

T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6972
K. 2001/7852
T. 13.11.2001
• MUHDESATIN AİDİYETİ ( Tapuya Şerh Edilememesi )
• TAPUYA ŞERH EDİLEBİLECEK HAKLAR ( Muhdesatın Aidiyeti Hakkında Tapuya Şerh Verilememesi )
• MUHDESATIN MÜLKİYETİNİN TESPİTİ ( Aidiyet Yönünden Tapuya Şerh Düşülemese de Mülkiyetin Tespiti Yönünden Karar Verilmesi )
743/m.918,919,920
Tapu Sicil Tüzüğü/m.54,58

ÖZET :Medeni Kanunun 918, 919, 920'inci maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğü'nün 54 ve 58'inci maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, 918'de belirtilen ayni haklar, 919'da sayılan şahsi haklar, 920'de sayılan taşınmaz malikinin tasarruf yetkisini sınırlayan işlemler ile muvakkat tescil hakkındaki işlemler tapuya şerh edilebilir. Bunlar dışında bir hususun tapuya şerh edilmesi mümkün değildir.

DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2000 gününde verilen dilekçe ile Medeni Kanunun 650. maddesi gereğince temliken tescil, mümkün olmazsa tapuya şerh verilmesi, bu da mümkün olmazsa tazminat islenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.5.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar, müşterek miras bırakandan kalan 121 parsel sayılı taşınmaza iyiniyetle bina yaptıklarını ve ağaç diktiklerini ileri sürerek Medeni Kanunun 650. ve 655. maddeleri gereğince temliken tescil, bu mümkün olmazsa muhdesatın mülkiyetinin tespiti ve tapuya şerh verilmesini, bu da mümkün olmaz ise, muhtesatın değeri ile yapmış oldukları faydalı masrafların faizi ile birlikte tahsilini talep etmişlerdir.

Davalılar Emine Oğuz ve Fatma Oğuz davanın reddini savunmuş, diğer davalı Hediye Keskin ise duruşmalara katılmamıştır.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyize getirilmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı kanuni sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Medeni Kanunun 918, 919 ve 920 maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 54. 58. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, Medeni Kanunun 918. maddesinde belirtilen ayni haklar. 919. maddesinde sayılan şahsi haklar, 920. maddesindeki taşınmaz malikinin tasarruf yetkisini sınırlayan işlemler ve muvakkat tescil hakkındaki işlemler tapuya şerh edilebilir. Bunların dışındaki bir hususun tapuya şerh edilmesi mümkün değildir. Ancak; tarafların usulünce dosyaya bildirdikleri deliller değerlendirilerek taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacılar tarafından yapıldığının tespit edilmesi halinde, muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğuna dair tespit kararı verilebileceği düşünülmeden ve taraflara ait deliller toplanıp değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.11.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

yarx
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/1170
K. 2003/3589
T. 2.5.2003
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Tapu Kütüğü Beyanlar Hanesi Sadece Mevcut Haklara Aleniyet Sağlayıp Muhdesat Sahibine Ayni Bir Hak Vermediğinden Taşınmazın Kullanımının Tecavüz Teşkil Etmesi )
• TAPU KÜTÜĞÜ BEYANLAR HANESİ ( Bu Bölüme İşlenecek Kayıtların Kural Olarak Ayni veya Şahsi Hakkı Güçlendirmemesi-Beyanların Fiili ve Hukuki Durumlarla Mevcut Bazı Haklara Aleniyet Sağlamaktan İbaret Olması )
• AYNİ HAK ( Tapu Kütüğü Beyanlar Hanesindeki Şerhin Sadece Mevcut Hakkın Aleniyetini Sağlaması-Muhdesat Sahibine Ayni Bir Hak Vermemesi )
• TAPU ŞERHİ ( Beyanlar Hanesine İşlenen Şerhin Fonksiyonunun Yalnızca Mevcut Hakkın Aleniyetini Sağlamaktan İbaret Olması )
4721/m.997,1008,1009,1010,1011,1027
3402/m.19
766/m.40
ÖZET : Tapunun beyanlar hanesine yazılan şerh, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetini belirleyip bu konuda aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağladığı ve muhdesat sahibine ayni bir hak vermediği için elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.8.2001 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, paydaşı olduğu 19 parsel numaralı taşınmaz içerisinde bulunan samanlığı davalıların kullandığını belirterek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.

Davalılardan H K samanlığın babası tarafından ve davacının rızası ile yapıldığını, elatmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Medeni Yasa, güven ve açıklık ilkesi gereği tapu sicilini 997 ila 1027. maddelerinde düzenlemiş, nelerin sicilde yer alabileceğini kurala bağlamıştır. Bunlardan 1008. madde tapu siciline kaydolunacak ayni hakları, 1009. madde sicile şerh verilebilecek kişisel hakları, 1010 ve 1011. maddeler ise temlik hakkının sınırlamaları ile geçici tescili düzenlemiştir.

Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64 maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen "Beyanlar" ise gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder, ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir.

Yukarıda belirtilen ilke uyarınca, 3402 sayılı yasanın 19/2 ve mülga 766 sayılı Tapulama Kanunun 40. maddelerinde yer verilen muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi hususu da kişiye herhangi bir hak vermez. Sadece madde gerekçelerinde de açıkça vurgulandığı üzere eylemli ( fiili ) durumun belirtilmesi demek olup; muhdesat sahibi yararına sürekli ve ayni bir hak meydana getirmez. Bir başka deyişle bu beyan muhdesatın aidiyeti konusunda sadece aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağlar.

Somut olayda, mahkemece dava konusu 19 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhe göre, samanlığın H oğlu İ ve müştereklerine ait olduğunun belirtildiği ve davalıların kullanımının elatma niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere tapunun beyanlar hanesine yazılan bu şerh, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetini belirleyip bu konuda aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağladığı ve muhdesat sahibine ayni bir hak vermediği için davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, hükmün bozulması gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine, 2.5.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

yarx
Kazancı
Old 19-02-2011, 15:05   #3
gökhan yeni

 
Varsayılan

Cevap için çok teşşekkür ederim,
Benim aradığım karar,Yargıtay'ın muhtesatın aidiyetinin tespiti konusunda, tapuda aleni olarak gösterilen muhteseta yapılan harcamaların, aidiyet tespitine konu olamaması ancak sebepsiz zenginleşmeye konu olabilmesi. Ben dediğime benzer bir kaç karar buldum ancak onlarda çok açık değil.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bonoda çift imza konusunda acil yargıtay kararı Av.Turan Meslektaşların Soruları 9 01-06-2016 14:24
mülkiyetin aidiyetinin tespiti av.nesrinzeyneb Meslektaşların Soruları 1 28-12-2010 16:21
Tapu İptali -Tescil - Muhtesatın Tespiti -Ortaklığın Giderilmesi CASTLE Meslektaşların Soruları 8 16-07-2010 00:33
Muhtesatın Tespiti Davası ve Müddeabihin Devri AV.SEDAT Meslektaşların Soruları 0 08-02-2010 18:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05287004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.