Tüketici Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu

Telefon faturasına ilişkin yapılan icra takibine karşılık, borçlunun Genel Mahkemede menfi tespit davası açması durumunda ( ki Tüketici Mahkemesinin görev alanına girer.),sahtelik iddiasına dayanarak,"abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile" Tüketici Mahkemesi yerine Genel Mahkemede menfi tespit davası açma yoluna gitmiş olması, bu davayı genel mahkemenin görev alanına girer mi?

Çünkü ortada bir GSM abonelik sözleşmesi var, abonelik sözleşmesindeki imzanın borçluya ait olmadığı, dolayısıyla sahtelik iddiası var? Tüketici Mahkemesi davada görevli olduğu taktirde, sahtelik iddiasını sonuçlandırıp bir karar verecektir. Ancak genel mahkemeler görevli dersek, sahtelik iddiasının doğru olmadığı tespit edilince Tüketici Mahkemesine görev yönünden gönderilmesi gerekecek, dolayısıyla bu durum usul ekonomisine de aykırı olcaktır.

Ancak bir çok Mahkeme bu konuda kendini görevli sayma konusunda kararsız kalmaktadır. Şahsi kanatim Tüketici Mahkemesinin davayı sahtelik iddiasıyla birlikte inceleyip karar vermesi yönünde, çünkü ortada bir abonelik sözleşmesi var (sahte veya değil).

**Sahtelikten kasıt; Abonenin kimlik bilgilerinin kullanılarak abonelik sözleşmesinin imzalanması

Bu konuda değerli meslektaşlarımın ve konu hakkında bilgisi olan herkesin görüşlerini yazması dileğiyle ( Örnek karar v.s)

Merhaba.
Hiç emsal dosya veya karar görmedim. Ancak menfi tespit davasında mahkemenin araştırma ve karar verme yetkisinin geniş olduğu kanaatindeyim, nitekim "yeterli araştırılma yapılmadığından... hükmün bozulmasına..." ibaresi taşıyan bir çok yargıtay kararı var. Yargıtay'a göre menfi tespit davasında neticeyi etkileyebileceği iddia edilen olgu ve olayların tamamının araştırılarak açıklığa kavuşturulması ve o doğrultuta karar verilmesi gerekiyor.

Diğer yandan tüketici mahkemesi mal veya hizmet satışına dayanan bir hukuki işlemden doğan uyuşmazlığı çözülmer. Ancak burada kişinin iddiası; imzası olmadığı için sözleşmeye taraf olmadığı ve böyle bir borcu olmadığı üzerine. Bu durumda zannımca ihtilafı çözmeye yetkili mahkeme, menfi tespit davasına bakmaya yetkili olan mahkemedir.

Sakaryada ticaret ve tüketici mahkemesi olmadığından biz miktarına göre dilekçeyi sulh veya asliye hukuk mahkemesine verip geçiyoruz

Saygılarımla.

Cevabınız için teşekkürler,

Şöyle bir kanı oluşuyor aklımda, **Abonelik Sözleşmesine dayanarak Tüketici Mahkemesinde itirazın iptalini isteyen tarafın sonuçta elinde sözleşme olması, bu sözleşmenin sahteliği ispat edilmeden iddiaya dayalı olarak görevsizlik kararı verilememesi, abonelik sözleşmesindeki imza ve diğer delillerle de sahtelik ispat edilir ise, ancak bu durumda görevsizlik kararı ile genel mahkemede dava açılması gerektiğini düşünüyorum.

4077 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince de arada bir sözleşmeye dayanılıyor olması, ve buna dayalı olarak taraflar arasında sağlayıcı/hizmet veren ve Tüketici/Hizmet alan ilişkisinin sahtelik iddiası sabit olana kadar görevli olduğu ve davaya bakması gerektiği fikrindeyim.

Mahkemelerde her iki görüşe dayalı olarak görev sorununa ilişkin karar bulmak mümkün, ancak şimdiye kadar bir yargıtay kararını bu konu ile ilgili olarak ulaşamadım.
Saygılarımla,