Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

anne karnındayken annenin şiddete maruz kalması sonucu sakat doğan çocuğun durumu

Yanıt
Old 11-11-2009, 23:16   #1
mehmet_4588

 
Varsayılan anne karnındayken annenin şiddete maruz kalması sonucu sakat doğan çocuğun durumu

anne karnındayken annenin şiddete maruz kalması sebebiyle zamanında ancak sakat doğan çocuğun durumu ne olur;yani ceza kanunumuzda annenin şiddetten ötürü çocuğu erken doğurması veya düşük yapması halinde şiddet uygulayanın cezai sorumluluğu açık bir şekilde tayin edilmiş olmasına rağmen neden aneye uygulanan şiddet sebebiyle zamanında ve SAKAT doğan çocukla ilgili bir düzenleme yok,böyle bir durumda şiddeti uygulayanın cezai sorumluluğu varmıdır varsa neye dayandırılır?
Old 12-11-2009, 16:50   #2
AvTürk

 
Varsayılan

Bağımsız yaşama gücü kazanmamış olan cenine karşı öldürme ve yaralama suçları işlenemez.

Fakat kasten öldürmede 'suçun gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenmesi' nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve sadece bu bakımdan sanığın sorumluluğu artırılmış.

Kasten yaralama suçunda da yine gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenip de vaktinden önce doğuma sebep olma veya kadının düşük yapmasına sebep olma nitelikli hal olarak düzenlenmiş. Burada sadece gebe olduğunu bilmek yetmiyor. Eylem sonucu ya düşük olması ya da vaktinden evvel doğumun meydana gelmesi gerekiyor. Dolayısıyla sadece ve doğrudan cenine yönelik bir koruma-sorumluluk yok.

Fakat kasten öldürmede gebe olduğu bilinen ibaresinin kullanılması ve buna herhangi bir sonuç bağlanmadan nitelikli hal olarak kabul edilmesi, deyim yerindeyse ceninin 'adam yerine' konulduğunu sadece bu maddeyle sınırlı olarak gösteriyor.

Tabi bunun sadece nitelikli hallerde ve yorum yoluyla ulaşılabilecek bir düzenleme şeklinde kalmaması, açık bir kanun maddesinin olması-düzenlenmesi gerektiğine de inanıyorum.
Old 12-11-2009, 18:09   #3
E.Polat

 
Varsayılan

Sakat doğan çocukla ilgili ayrı bir düzenleme yok demişsiniz. Olmaması normal. Çünkü şöyle düşünülmeli; cenin tam ve sağ doğmak şartı ile anne rahmine düştüğü tarihten itibaren hak ehliyetine sahiptir. Bunu gözeterek cenine karşıda kasten yaralama, taksirle yaralama suçları işlenebilir. Bunun için söylediğiniz gibi ayrı bir düzenleme olması gerekmez. İyi çalışmlar..
Old 12-11-2009, 22:54   #4
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.Polat
Sakat doğan çocukla ilgili ayrı bir düzenleme yok demişsiniz. Olmaması normal. Çünkü şöyle düşünülmeli; cenin tam ve sağ doğmak şartı ile anne rahmine düştüğü tarihten itibaren hak ehliyetine sahiptir. Bunu gözeterek cenine karşıda kasten yaralama, taksirle yaralama suçları işlenebilir. Bunun için söylediğiniz gibi ayrı bir düzenleme olması gerekmez. İyi çalışmlar..

Bahsettiğiniz şey medeni hukukta geçerlidir. Buna göre tam ve sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düşen cenin hak ehliyetine sahiptir. Mesela cenin mirasçı olabilir veya cenine kazandırmalarda bulunulabilir.

Ceza yasası yönünden ise insan olma niteliği doğumun tamamlandığı yani, ceninin anadan tamamen ayrıldığı anda başlar. Başka bir deyişle yaşam, anne karnından bağımsız olarak canlılık özellikleri gösterilmesiyle başlar. Bu sebeple cenine doğum tamamlanmadan yapılan saldırılar kasten yaralama-öldürme suçlarına vücut vermez.
Old 13-11-2009, 09:18   #5
E.Polat

 
Varsayılan

Aslında haklısınız sayın Av. Türk ama bende haksız sayılmam. Şöyle ki bu husus tartışmalı, ben dediğim gibi düşünüyorum. Sebebini biraz daha açarasam şöyle ki tam ve sağ doğumla ana rahmine düştüğü andan itibaren kişi haklara ve borçlara sahip olma ehliyetine sahiptir. Haklara sahip olma sadece medeni hukukta geçerli değildir. Cenin değil aslında burada vücut bütünlüğü ihlal edilen. Tam ve sağ doğmuş kişi. O zaman şöyle mi demeliyiz yoksa maddi, manevi tazminat davsı açabilir, ceza davası açılması için şikayette bulunamaz. O zaman cenine karşı haksız fiilde işlenemez. Burada ayrık biğr durum olduğunu düşünüyorum.

İlk mesajımda çok keskin ifadeler kullanmışım. Teşekkür ederim..Saygılar.
Old 13-11-2009, 12:55   #6
mehmet_4588

 
Varsayılan

Tarihte buna benzer bir olay Almanya da contergan davası olarak bilinir.
Bu davada savcılık, hâmile kadınların aldıkları ilâcın, ana kar­
nındaki cenine zarar verdiğini, bu zarar sonucu doğumdan sonra da
devam eden sakatlıklar veya ölüm olaylarının meydana geldiğini
belirtmiştir. Bu düşüncelere dayanarak iddianame ve son tatbikatın
açılması karannda ilâcın sorumlularının taksirli adam öldürme ve
taksirli müessir fiil suçlarından sorumlulukları kabul edilmiştir.
Bu dava sonradan düşmüştür. Ancak ortaya koyduğu problemler
henüz bir çözüme ulaşmamıştır. Ana problem, cenine verilen zarar,
doğumdan sonra sakat olmasına veya doğumdan sonra ölmesine
sebep olursa, bunu bir taksirli müessir fiil veya taksirli adam öl­
dürme olarak kabul edip edemiyeceğimiz meselesidir.


Söylediklerinizden anlaşılana göre;çocuk sağ doğduğu için özel hukuka ilişkin haklara sahip.yani tazminat davası açabiliyor iken ceza davası açamıyor.Bu ne kadar tutarlı bir çıkarım oldu.Ülkemizde buna ilişkin davalar söz konusu olmuşsa açık ve net şekilde soruyorum,bu davalar da ne uygulanır,ceza hukukunda kıyas yasağı ve hakimin boşluk doldurma gibi bir yetkisi olmadığı için,benzeri bir dava da hakimin yapması gereken nedir?
TEŞEKKÜRLER..


Old 16-11-2009, 11:36   #7
AvTürk

 
Varsayılan

DURUŞMANIN SONA ERMESİ VE HÜKÜM

Madde 223 - (1) Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.


(2) Beraat kararı;


a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,


b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,


c) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,


d) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,


e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması,


Hallerinde verilir.

Dolayısıyla olay kazara savcılıktan geçer de mahkeme önüne gelirse, cenine karşı kasten yaralamanın, tck da suç olarak düzenlenmemesi sebebiyle mahkeme beraat kararı verecektir
Old 14-02-2010, 20:20   #8
ALTINCABA

 
Varsayılan

Ceninin tam ve sağ doğmadan önce anne karnında uğrayacağı saldırılar ile ilgili cenini koruyan Ceza Hukuku tedbirlerinin olmaması gerektiğini düşünmüyorum. "Cenin tam ve sağ doğmak şartı ile anne rahmine düştüğü tarihten itibaren hak ehliyetine sahiptir." Bu ilke medeni kanun yönünden doğrudur ancak cenin Ceza hukukunda belli bir zaman geçtikten sonra anne ve babanın kararı ile dahi alınamaz ve öldürülemez. Özellikle TCK nın tehdit suçunun işlenmesine de neden olabilir. Anen müdahalesi le sakat doğumuna TCK da yeri yok diye izin verilen cenin bu anlayışla doğmadan önce müdahale edilerek ölü doğumu da sağlanabilir. Bu şekilde süre geçtikten sonra aldırmamış ancak müdahale ile ölü doğurmuş olurki bu da benim görüşüme göre suçtur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çocuğun Ailesi Tarafından Şiddete Maruz Kalması-Rehber Öğretmenin Bildirimi-Şiddet Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 23-10-2009 08:40
Her 5 Dakikada Bir Kadın Şiddete Maruz Kalıyor! Kemal Yıldırım Kadın Hakları Çalışma Grubu 1 15-04-2008 16:52
sakat doğan bebek fthcetin Meslektaşların Soruları 0 06-12-2007 00:15
avukatın hakaret ve tehdite maruz kalması ! avangardea Meslektaşların Soruları 1 26-09-2007 18:28
Aile İçi Şiddete Maruz Kalan Kadınlar Anketi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 07-07-2007 18:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04621792 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.