Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Önalım hakkı satış bedelinin sonradan artırılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-12-2018, 07:26   #1
tegese

 
Varsayılan Önalım hakkı satış bedelinin sonradan artırılması

Sayın Meslektaşlarım

Müvekkil hisseli bir taşınmaz satın alıyor ve satış bedelini tapuda düşük gösteriyor. Diğer hissedar henüz önalım davası açmadan VUK Md 321 pişmanlık hükümlerinden faydalanarak satış bedelinin gerçek değerini beyan etsek, olası önalım davasında lehimize bir savunma oluşturur mu?
Old 12-12-2018, 10:27   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım; bende de benzer bir dava var. Açıkçası aşağıdaki karar dışında birşey bulamadım. Bu kararın içeriğinde bahsediliyor ama yargıtay bu konuda bir karar vermemiş. Lakin yerel mahkeme bu savunmayı haklı görmemiş zannımca.


14. Hukuk Dairesi 2016/3029 E. , 2016/8584 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av... ile karşı taraftan davacı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaş olduğu 1598 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 03.12.2013 tarihinde davalının satış yoluyla edindiğini, önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 50.000 TL bedelle satın alınmasına rağmen bu taşınmazın tapuda satış bedelinin 15.000 TL olarak gösterildiğini, fakat gayrimenkulün gerçek bedelinin belli olması ve eksik harcın tamamlanması için Menderes Vergi Dairesine müracaat edilerek VUK'nun pişmanlık hükümlerine göre gayrimenkulün değerinin 50.000 TL olarak beyan edilerek eksik ödenen tapu harcının gecikme zammıyla beraber tahakkuk ettirilerek ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle ve davacı vekili temyiz etmiştir.
./..
2016/3029-8584 -2-

Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, arsa niteliğindeki 27 parsel sayılı taşınmazda 1/2 pay davacı ..., 1/2 pay davalı ... adına kayıtlıdır. Davalı ... keşiften sonra ve temyiz dilekçesinde taşınmazda fiili paylaşım bulunduğunu ileri sürmüştür. Fiili taksim savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece davalının fiilli taksim savunmasına ilişkin delillerinin varsa davacının karşı delillerinin sorulup toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-12-2018, 11:08   #3
tegese

 
Varsayılan

Sayın Tanyıldız

Maalesef ben de sadece bu karara ulaşabilmiştim.Bu kararda da bizim sorunumuza ilişkin görüş bildirmeksizin fiili taksime ilişkin çekişmeden dolayı bozma kararı verilmiş.

Uygulamada vergi dairesinde pişmanlıkla değerin yükseltilmesi mümkün olsa da tapu senedindeki değerde bir değişiklik olmuyor. Bu ihtimalde tapu senedindeki bedeli dikkate alan diğer hissedar düşük bedel üstünden önalım hakkını kullanmak isteyecektir. Diğer hissedara gönderilecek ihtarnamede bu yönde açıklama yaparak geçerli bir savunma elde edilebilir mi acaba?
Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Meslektaşım; bende de benzer bir dava var. Açıkçası aşağıdaki karar dışında birşey bulamadım. Bu kararın içeriğinde bahsediliyor ama yargıtay bu konuda bir karar vermemiş. Lakin yerel mahkeme bu savunmayı haklı görmemiş zannımca.


14. Hukuk Dairesi 2016/3029 E. , 2016/8584 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av... ile karşı taraftan davacı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaş olduğu 1598 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 03.12.2013 tarihinde davalının satış yoluyla edindiğini, önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 50.000 TL bedelle satın alınmasına rağmen bu taşınmazın tapuda satış bedelinin 15.000 TL olarak gösterildiğini, fakat gayrimenkulün gerçek bedelinin belli olması ve eksik harcın tamamlanması için Menderes Vergi Dairesine müracaat edilerek VUK'nun pişmanlık hükümlerine göre gayrimenkulün değerinin 50.000 TL olarak beyan edilerek eksik ödenen tapu harcının gecikme zammıyla beraber tahakkuk ettirilerek ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle ve davacı vekili temyiz etmiştir.
./..
2016/3029-8584 -2-

Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, arsa niteliğindeki 27 parsel sayılı taşınmazda 1/2 pay davacı ..., 1/2 pay davalı ... adına kayıtlıdır. Davalı ... keşiften sonra ve temyiz dilekçesinde taşınmazda fiili paylaşım bulunduğunu ileri sürmüştür. Fiili taksim savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece davalının fiilli taksim savunmasına ilişkin delillerinin varsa davacının karşı delillerinin sorulup toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-12-2018, 11:24   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tegese
Sayın Tanyıldız

Maalesef ben de sadece bu karara ulaşabilmiştim.Bu kararda da bizim sorunumuza ilişkin görüş bildirmeksizin fiili taksime ilişkin çekişmeden dolayı bozma kararı verilmiş.

Uygulamada vergi dairesinde pişmanlıkla değerin yükseltilmesi mümkün olsa da tapu senedindeki değerde bir değişiklik olmuyor. Bu ihtimalde tapu senedindeki bedeli dikkate alan diğer hissedar düşük bedel üstünden önalım hakkını kullanmak isteyecektir. Diğer hissedara gönderilecek ihtarnamede bu yönde açıklama yaparak geçerli bir savunma elde edilebilir mi acaba?


Denenebilir aslında ama sonuç vereceğini düşünmüyorum. Yargıtay bu konuda net; tapu bedelini esas alıyor
Old 12-12-2018, 19:49   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Yukarıda yayınlanan yargıtay kararında ifade edildiğpi gibi; "Önalım hakkı , paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir." Tapuda düşük değerle pay satışı yapıldığı an önalım hakkı kurulup kullanılabilir hale geldiğine göre bu hakkın doğumundan ve kullanılabilir hale gelmesinden sonraki bedel artırmasının davacıyı bağlamaması gerekir . (Kişisel görüş)

2.) " Davalı sonradan tapuya müracaat ederek satış bedelini yüksek göstererek gerekli harcı yatırsa dahi bu hususu davacıya karşı ileriye süremez. ( Yargıtay 6.HD.si önceki Başkanlarından Müslüm Tunaboylu'nun görüşü , Ömalım Davaları ,2013 sh:355)
Old 12-12-2018, 21:26   #6
tegese

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş
Müslüm Tunaboylu' nun görüşü, ön alım davası açıldıktan sonra değerin artırılması hakkında mı? Yoksa bu dava ikame edilmeden önce bedelin artırılması hakkında mı? Ya da her iki ihtimal için mi? Bahse konu kaynak kitabı en kısa sürede temin etmeye çalışacağım.
Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.) Yukarıda yayınlanan yargıtay kararında ifade edildiğpi gibi; "Önalım hakkı , paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir." Tapuda düşük değerle pay satışı yapıldığı an önalım hakkı kurulup kullanılabilir hale geldiğine göre bu hakkın doğumundan ve kullanılabilir hale gelmesinden sonraki bedel artırmasının davacıyı bağlamaması gerekir . (Kişisel görüş)

2.) " Davalı sonradan tapuya müracaat ederek satış bedelini yüksek göstererek gerekli harcı yatırsa dahi bu hususu davacıya karşı ileriye süremez. ( Yargıtay 6.HD.si önceki Başkanlarından Müslüm Tunaboylu'nun görüşü , Ömalım Davaları ,2013 sh:355)
Old 12-12-2018, 22:04   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tegese
Sayın Kocabaş
Müslüm Tunaboylu' nun görüşü, ön alım davası açıldıktan sonra değerin artırılması hakkında mı? Yoksa bu dava ikame edilmeden önce bedelin artırılması hakkında mı? Ya da her iki ihtimal için mi?

Müslim Tunaboylu,kitabında aynen aşağıda yazılı ifadeyi kullanmıştır. Başkaca bir açıklama yer almamıştır. Ancak her dava açıldığı tarihteki duruma göre değerlendileceği ve davadan sonraki gelişmelerin ayrı bir davaya konu olabileceği şeklinde usul kuralı vardır. Bu yönden davadan sonraki olaylar bence tartışma konusu değildir. Ben yazarın bu ifadesin hem davadan sonraki durum ve hem de özellikle dava açılmadan önceki bedel artırılması durumu ile ilgili olduğunu söyleyebilirim. Yazar önceki dönemlerde Önalım davalarına bakan 6.HD.nin Başkanlığını yaptığından görüşünün yargıtay görüşü ile uyumlu olduğu kanısındayım.

Yazarın kitabındaki görüş:

"Yargıtay satış bedelinin tapuda gösterilen miktardan daha yüksek olduğu yönündeki davalının itirazını önalım davalarının niteliği ve tapuda yapılan satış akdinin tarafı bulunması sebebiyle yerinde görmemş ve davalı satış akdinin tarafı olduğundan o akitdeki bedelin muvazaalı olduğu yolundaki iddianın dinlenemeyeceği ilkesini kabul etmiştir. Davalı sonradan tapuya müracaat ederek satış bedelini yüksek göstererek gerekli harcı yatırsa dahi bu hususu davacıya karşı ileri süremez."
Old 23-03-2020, 07:06   #8
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

“Davanın açılmasından sonra davalının vergi dairesine müracaatla evvelce vaki bedel hakkındaki beyanı hilafı hakikat olduğundan bahisle satış karşılığı 1 milyar 700 milyon üzerinden harç ödemiş olması açılan şuf’a davasına etkili değildir. Şuf’alı payların bedeli tapuda 50.000- lira olarak yazılıdır. Davalı satım sözleşmesinde tarafl ardan biri olduğuna göre tapuda gösterilen bedelde, muvazaa bulunduğunu iddia edemeyeceği gibi, o iddiaya uyularak sonradan vergi ödenmesinin, davanın değerinin yükseltilmesinin ve ona göre harç ödenmesinin de sonuca etkisi olamaz. Bu nedenle satım sözleşmesinde gösterilen bedel üzerinden şuf’a hakkının tanınmasına karar verilmesi gerekir"Y6HD., T. 21.9.1995, E.8642, K.8543
Old 28-11-2021, 15:48   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan Güncelleme

Önceki cevaplarımda , önalım davasının açılmasından öncesi ve sonrasında, bedelin yükseltilmesinin önalım davasında etkisin olmayacağını ifade etmiş isem de;

Yargıtay sonraki kararları ile, satış bedelinin önalım davasının açılmasından önceki süreçte düzeltilerek yükseltilmesi halinde, sonradan açılacak önalım davasında yükseltilen değerin esas alınacağını kabul etmiştir.

14. Hukuk Dairesi 07.09.2020 T. 2019/3186 E. , 2020/4622 K.

Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07/03/2019 gün ve 2016/16109 Esas, 2019/2079 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı vekili 03.12.2015 tarihli dilekçesiyle; davalının, müvekkilinin de payı bulunan ...Köyünde bulunan 2347, 7149 ve 7150 parsel sayılı taşınmazlarda pay satın aldığını belirterek, davalının satın aldığı paylar hakkında önalım hakkını kullandıklarından bahisle söz konusu payların tapusunun iptalini ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, 24.11.2015 tarihinde müvekkili tarafından satın alınan payların toplam fiyatının 58.000,00TL olduğunu, bu miktarın banka havalesiyle satış yapanların vekiline gönderildiğini, resmi satış sözleşmesinde yapılan hatanın önalım davası açılmadan önce vergi dairesine başvurularak 25.11.2015 tarihinde düzeltildiğini, gerçek satış bedeli toplamının 58.000,00TL olduğunu belirterek, 9.240,00TL üzerinden talep edilen önalım davasının reddini savunmuştur.

Mahkemece, önalım davasının 9.240,00TL bedel üzerinden kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilinin temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 07.03.2019 tarih 2016/16109 Esas, 2019/2079 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Kanuni önalım hakkının, başlıca iki amacının olduğundan bahsedilir. Birincisi, paydaşlar arasına istenmeyen kişilerin girmesini önlemek; diğeri ise, paydaş sayısını azaltmak ve paylı mülkiyetin ortadan kalkmasını kolaylaştırmaktır.

Kanuni önalım hakkı, paylı mülkiyet ilişkisinin kurulduğu anda doğar ve mülkiyet ilişkisi devam ettiği müddetçe varlığını sürdürür; paydaşlardan birinin, payını üçüncü bir kişiye satması durumunda, önalım hakkı kullanılabilir hale gelir.

Türk Medeni Kanununun 733. maddesi uyarınca, pay satışının önalım hakkı sahibine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde ve her halde satışın üzerinden iki yıl içinde, dava açılmak suretiyle kullanılması ve bu beyanın muhatabına ulaşması ile birlikte, önalım hakkı sahibi ile alıcı arasında yeni bir satış ilişkisi doğar.

4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 2. maddesinde; herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uyması zorunluluğu getirilmiş, uyulmamasının yaptırımı olarak da hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağı belirtilmiştir.

Paylı mülkiyet ilişkisine tâbî bir taşınmazda, fiili taksimin mevcut olması durumunda yasal önalım hakkının kullanılmasını açıkça engelleyen bir düzenleme bulunmamasına rağmen, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ve Dairemizin istikrar bulmuş kararlarında; önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması, 4721 sayılı TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı; kötüniyet iddiasının, 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve hatta mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerektiği kabul edilmektedir.

Dava konusu olaya gelince; resmi satış sözleşmesine göre, davalı dava konusu taşınmazlardaki payları 24.11.2015 tarihinde toplam 9.240,00TL’ye satın almış; davalı tarafından dosyaya ibraz edilen Gelendost Vergi Dairesinin 25.11.2015 tarihli, Afşar 2347, 7149 ve 7150 parseller için ek harç açıklamalı, 1.950,00TL miktarlı vergi dairesi alındısına göre, davalının gerçek değer olarak ifade ettiği miktar üzerinden harcı tamamladığı anlaşılmıştır. Bu düzeltme işlemi, önalım davasının açıldığı 04.12.2015 tarihinden önce tamamlanmıştır.

Davalı taraf, satış sözleşmesinde yer alan ve satış bedelinden kaynaklanan hatayı dava açılmadan önce yetkili merciye başvurmak suretiyle düzelttirmiştir.

Buradaki mesele; davalı tarafın, dava açılmadan önce resmi olarak düzenlenen sözleşmedeki herhangi bir hatayı düzelttirmeye hakkı ve yetkisinin bulunup, bulunmadığı; eğer düzeltme yapılmış ise bu düzeltmenin sözleşme dışındaki üçüncü kişilere etki edip etmeyeceğidir.

Taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan kaynaklanan daraltımlarından biri olan önalım hakkıyla ilgili yorumların ve değerlendirmelerin, mülkiyet hakkının özüne zarar verecek şekilde önalım hakkı sahibi lehine genişletilmesi doğru değildir.

Bu nedenle, dava açılmadan önce gerçekleşen satış ve düzeltme işlemlerinin, bir bütün halinde ve hepsine eşit değer vererek mevcut durumun değerlendirilmesi gerekir. Önalım davasına konu satış sözleşmesine ve buradaki bilgilere dayanarak talepte bulunan davacının, dava açılmadan önce bu sözleşmedeki bir hatanın düzeltilmesine yönelik davalı işlemini kabul etmemesi 4721 sayılı Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Davanın 58.000,00TL satış bedeli üzerinden kabulü gerekirken, 9.240,00TL üzerinden kabulü hukuka uygun değildir.
Davalı vekilinin karar düzeltme istemi açıklanan nedenle yerinde olduğundan hükmün yazılan gerekçe ile bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 07.03.2019 tarih 2016/16109 Esas, 2019/2079 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının yatırana iadesine, 07.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hapis hakkı-Satış bedelinin tümü ödenmeyen otomobil üzerinde ekinheval Meslektaşların Soruları 2 23-02-2017 14:38
Önalım davası, tapudaki satış bedelinin yüksek gösterilmesi av_my Meslektaşların Soruları 4 27-06-2016 12:01
tapuda satış işlemine imza veren pay sahibinin önalım hakkı olabilir mi? ayse1728 Meslektaşların Soruları 7 02-04-2012 10:59
Sonradan hacizli olduğu öğrenilen aracın iadesi üzerine satış bedelinin verilmemesi hakkaniyet_ Meslektaşların Soruları 4 21-09-2010 10:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05748105 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.