Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Edebiyat Ve Hukuk Arasinda Bir Kaç Fark

Yanıt
Old 19-03-2015, 00:12   #1
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Edebiyat Ve Hukuk Arasinda Bir Kaç Fark

EDEBİYAT VE HUKUK ARASINDA BİR KAÇ FARK

1-Edebiyat hayata, insana ve dünyaya insan açısından bakar. Subjektif bir gözlüğü vardır. Hukuk hayata, insana ve dünyaya kurallar çerçevesinde bakar. Objektif ve normatif bir gözlükle bakar.

2-Edebiyatta neyi anlattığımızdan ziyade nasıl anlattığımız önemlidir. Anlatım biçimi çok geniş ve değişkendir. Edebiyatta ilginç çağrışımlar, değişik anlamlar, ironik ifadeler vs. özgürce kullanılır. Hukuk kısa, mantıklı, mümkün olduğunca dar yorumlu, herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullanır.

3-Edebiyatın amacı dilde, düşüncede güzelliği yakalamaktır. Hukukun amacı hayatımızda adaleti egemen kılmaktır.

4-Edebiyat, hayatın akışına rahat ayak uydurabilir. İnsana dair ne varsa edebiyatçı tüm söz sanatlarını kullanır. Sıkıştığı yerde yeni kavramlar oluşturur. Hukuk ise hayatın akışına karşı ayak uydurmakta zorluk çeker. Kurallar ve kavramlar, hayatın hızlı ve değişken akışı karşısında yetersiz kalır. Zamana ayak uyduramayan hukuk, adaleti gerçekleştirme yerine bazen kendi kurallarıyla çelişerek adaletsizliğe yol açar.

5-Edebiyat, insana ve hayata dair gerçeği estetize ederek anlatır. Edebiyatçı gerçeğin üzerine yüreğini ekler. Gerçeğe daha çok yaklaşır. Hukuk, kurallarıyla yol alır. Kuralların elverdiği ölçüde gerçeğe yaklaşır. Ulaştığı gerçeklik, fiili ve maddi gerçeklikten ziyade hukuki gerçekliktir. Onun için mahkemenin hükmü doğrudur diyemeyiz. Ancak yasal zorunluluk nedeniyle hükmün doğru olduğunun kabulü gerekir.

6-Edebiyat, insanların farklılıklarını ve çelişkilerini tanımaya çalışır. Davranışların arkasındaki saikleri derinlemesine anlatır. Biz roman ve öykü kahramanlarının iç dünyasında dolaşarak onu keşfetmeye başlarız. Onları suçlamayız, duygusal paydada onunla kendimizi özdeşleştiriz. Hukuk ise soyut ve genel kurallarla daha ziyade eylemlerimizi yargılar. Hukuk, herkese uyan standart boy formüllerle, davranışlarımızı aynı cetvelle ölçer. Çocukluğumuzda yaşadığımız bir travmanın ileri yaşlarda bir suça dönüşmesi konusunda, hukuk derinlere inmez, kuralları çiğneyip çiğnemediğimize bakar.

7-Edebiyat, hukukun yargıladığı insanların trajedilerini işleyerek, kuralların insani cephesini, mahkumun mağduriyetini, kararın hayattaki travmasını sorgular, eleştirir. Hukuk eleştiriye sıcak bakmaz. Kurallar vardır, çiğnenmiştir, ceza ile sonuçlanmıştır. Mantıksal ve matematiksel bir kesinlik içinde duruma yaklaşır. Tartışmayı ve eleştiriyi sevmez. Kanun, doğru olduğu için değil, kanun olduğu için uymak zorundasın. Mahkeme kararı doğru olduğu için değil, mahkeme kararı olduğu için uygulanmak zorundadır.

8-Edebiyat içinde hukuk eleştirilir. “Mülkün temeliydi adalet hani/Benim hak temelde saklı mı yani/Çıkarıp versen kim olur mani/Yoksa hırsızlar mı çaldı Hakim Bey!” (A.Karakoç) Hukuk ise edebiyatı yargılar ve mahkum eder. Nice yasaklanmış edebiyat eserleri ve nice mahkum olmuş edebiyatçılar vardır. Hukuk edebiyatı bir kurgu olarak değil bir gerçeklik olarak kabul ettiği için yargılar ve mahkum eder. Oysa edebiyat, gerçeğin kendisi değil, edebiyatçının ruh prizmasından yansımasıdır. Bu yansıma gerçeğin birbir kendisi değil, yeni kurgusal bir durumdur.

9-Edebiyat hayali ve temsili bir zeminde yol alırken, hukuk sosyal gerçekliklerden yola çıkarak kurallar ve yaptırımlar öngörür.

10-Edebiyatta bir kişinin iç dünyasında geliştirdiği, estetize ettiği, karakterize ettiği, kişi, olay ve çıkarımlar söz konusu iken, hukuk; ortak akılla oluşturulan, yetkili kişilerin vardığı mutabakatla sonuçlandırılan hayata, vicdana, ahlaka uyumlu olması gereken kurallar oluşturmaya çalışır.

11-Edebiyatta okuyucu; yazı üzerine kendi hayallerini, çağrışımlarını, duygularını ekleyerek istediği bir anlama dönüştürebilir. Hukukta kanun koyunun niyeti dikkate alınır. Kanun koyucunun amacından uzaklaşılmaz. Kanunun madde gerekçeleri kanun koyucunun amacını yansıtır. Yorumda ihtilafa düşünce kanun maddelerinin gerekçelerine bakılır.

12-Hayal dünyamız ne kadar geniş olursa edebiyatta o kadar başarılı olabiliriz. Edebiyat, yaratıcılık anlamında insana geniş bir alan verir. Oysa hukuk; hayalden ziyade akıla, mantığa ve sosyal gerçekliğe dayanması nedeniyle, yaratıcılık bakımından sınırlayıcıdır.

(Maddeler tartışmaya ve yoruma açıktır. Yeni yorum ve katkılarla metin daha da zenginleşecektir.)
Old 19-03-2015, 11:51   #2
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Durdu Güneş,
1. 'Edebiyat Ve Hukuk Arasinda Bir Kaç Fark' derken 'edebiyat' kavramından edebiyatı bir bilim olarak mı yoksa bir uğraşı olarak mı algıladığınız yazdıklarınızdan tamamen anlaşılmasa bile ben yazdıklarınızdan yola çıkarak edebiyat kavramını roman, hikaye, şiir, deneme türünden eserler yaratma anlamında kullandığınız sonucuna varıyorum. Bu anlamı ile edebiyat sanat eserleri yaratan bir uğraşıdır, bir sanattır. Buna karşılık hukukun bir bilim olduğu söylenir.
2. Edebiyat ve hukuk arasındaki farklar yerine neden sosyoloji, psikoloji, felsefe, antropoloji ve hukuk arasındaki farkları araştırmadığınızı merak ettim.
3.
Alıntı:
2-Edebiyatta neyi anlattığımızdan ziyade nasıl anlattığımız önemlidir. Anlatım biçimi çok geniş ve değişkendir. Edebiyatta ilginç çağrışımlar, değişik anlamlar, ironik ifadeler vs. özgürce kullanılır. Hukuk kısa, mantıklı, mümkün olduğunca dar yorumlu, herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullanır.
Hukukun herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullandığını ilk olarak Sizden duyuyorum!

Saygılarımla
Old 19-03-2015, 12:13   #3
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan

Sayın Gemici,
Yorum ve katkınızdan dolayı teşekkür ederim.
1-Edebiyat bir sanat türüdür. Hukukun bilim veya sanat olduğu konusu çok tartışılmıştır. Ama hukuk normatif bir bilimdir şeklinde atipik bir kategoride genel uzlaşıya varılmıştır.
2-Hukukun sosyoloji, felsefi, psikoloji gibi disiplinlerle ilgisi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ülkemizde hukuk ve edebiyat ilişkisi üzerine çalışmalar çok yenidir. Bu alan çalışmaya elverişli ve gerekli bir alandır.
3-Hukukun herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullandığını söylemek-kabul ediyorum- hatalı bir cümledir. Şartlı cümle olması gerekir. Hukukun herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullanması gerekir demek daha doğrudur. eğer "Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz" diyor isek hukukun aynı zamanda herkesin anlayabileceği bir dil kullanması zarureti vardır.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nobel Edebiyat Ödülü Pamuk'un Viyola Kültür ve Sanat 104 08-11-2008 10:50
Edebiyat Çorbası güler ataş Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 1 11-02-2008 23:53
idari sözleşmeler ile idari özel hukuk sözleşmeleri arasındaki fark burcu nas Hukuk Soruları 4 02-02-2008 21:22
2002 Nobel Edebiyat Ödülü Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 1 14-11-2002 22:15
Edebiyat----- Halikarnas Balıkçısı Av.Mehmet Saim Dikici Site Lokali 0 14-04-2002 16:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03655410 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.