Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Devre Tatil Cayma Hakkı

Yanıt
Old 20-04-2012, 15:45   #1
av.telat

 
Varsayılan Devre Tatil Cayma Hakkı

Sayın Meslektaşlarım,
hukuki problemimiz şudur:
müvekkilim x şirketi ile devre tatil sözleşmesi imzalamış fakat sözleşme yaptığı termal tesisler daha yapılmamış sözleşmeden itibaren 36 ayda tamamlanacağı belirtilmiş. ancak şirkete ait belli bir ücret karşılığı başka tesislerden yararlanabilme imkanı mevcut.
müvekkilim devre tatilden şu ana kadar hiç yararlanmadı ancak devre tatil ücretini ödedi.
şimdi cayma hakkını kullanmak istiyor.
şirkete ihtar çektim. cayma hakkının halen mevcut olduğu kanaatindeyim zira sözleşme yapılan tesis halen mevcut değil. cayma hakkımızın borçlar kanunu ve tüketici kanunu çerçevesinde mevcut olduğu kanaatindeyim.
bu konuda bilgilendirme yaparsanız çok sevinirim..
SAYGILAR.......
Old 21-04-2012, 22:59   #2
Ali Özdel

 
Varsayılan

Meslektaşım bu konuda biraz bilgi sahibiyim. Cayma hakkınızı kullanabilirsiniz. Devre tatillerde ilk tatil yapıldıktan 10 gün sonrasına kadar cayma hakkı mevcuttur. Mahkeme kararları bu yönde..
Old 22-04-2012, 10:58   #3
zedo

 
Varsayılan

Sayın av telat, bu tip davalarla çok karşılaştık bazı devre tatil şirketlerinin cayma hakkını engelleyecek şekilde sözleşme tarihinden 10 gün önce imzalattığını da duyduk bunlarla ilgili buralara yazmak uzun zaman alacağından daha fazla detaya giremiyorum ama devre tatil hakkını kullanmamış olmak dava kazanmada büyük avantajlardan birisi olduğunu söyleyebilirim bu sayfaya telefon numarası da yazılamadığı için kısıtlı zaman içnde bu kadar yazabiliyorum bu arada sözleşmeyi nerede yaptığı ve sözleşme tarihini, kaç yıllık olduğunu da belirtseydiniz iyi olurdu bazı devre tatil şirketleri sözleşme yapma anında da hileye başvurabiliyorlar dolayısı ile müvekkiliniz sözleşmenin esaaslı unsurunda yanıltılmış da olabilir. v.s..............İyi çalışmalar dilerim
Old 23-04-2012, 01:57   #4
hukukkuşu

 
Varsayılan

sayın av.telat,müvekkilinizin sözleşmeyi nerede imzaladığı da önemlidir.Henüz termal tesisler inşa edilmediğine göre sözleşme "başka bir yerde" imzalanmış büyük olasılıkla kapıdan satış niteliğindedir.Bu durumda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.8-9 uygulanacaktır ve belli bir tipte "cayma bildirim hakkı" içerir belge sözleşmeden bağımsız olarak alıcıya verilmesi gerekir.Bu durumda dahi cayma hakkı süresi devre tatil yerini inceledikten sonra işlemeye başlayacaktır.Bu hususta ilgili kanun maddelerinin gerekçelerini ve yargutay kararlarını incelemenizi tavsiye edebilirim.
Old 23-04-2012, 10:26   #5
önceki beyan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, müvekkiliniz devre tatil hakkını kullanmadığı sürece sözleşme askıdadır. Aynı türden bir davada, müvekkilin iradesinin fesada uğratıldığını ve devre tatil sözleşmesi yüzünden maddi durumunun bozulduğunu ileri sürdüm. Yani tesislerle ilgili bir durum bile yoktu. Karşı taraf davayı kabul etti. Şu karar işinize yarayacaktır:


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/8266
K. 2010/90
T. 18.1.2010
• DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ ( Cayma Hakkını Kullanma Süresi Hizmetin Verildiği Tarihte Başladığı )
• CAYMA HAKKI ( Devre Tatil Sözleşmesinde Cayma Hakkını Kullanma Süresi Hizmetin Verildiği Tarihte Başladığı - Bu Tarihe Kadar Sözleşme Askıda Olduğu )
• PARANIN VE SENETLERİNDE İADESİ TALEBİ ( Devre Tatil Sözleşmesinde Cayma Hakkını Kullanma Süresi Hizmetin Verildiği Tarihte Başladığı - Bu Tarihe Kadar Sözleşme Askıda Olduğu )
4077/m. 6/B

ÖZET : Davacı, devre tatil sözleşmesinin iptali ile ödediği paranın ve vermiş olduğu senetlerin iadesi talebinde bulunmuştur. Devre tatil sözleşmelerinde cayma hakkını kullanma süresi hizmetin verildiği tarihte başlar. Bu tarihe kadar sözleşme askıdadır. Eldeki davada davacı, devre tatil hakkını kullanmadığına göre cayma hakkını kullanabilir.

DAVA : Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile arasında devre tatil sözleşmesi bulunduğunu, ancak tatil hakkını kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 400 Euro'nun ve diğer senetlerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında 28.07.2006 tarihli devre tatil sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde tatil hakkını kullanmamış olup, 23.08.2007 tarihli ihtarnameyi göndererek cayma hakkını kullandığını bildirmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, cayma hakkını kullanma süresi hizmetin verildiği tarihte başlar. Bu tarihe kadar sözleşme askıdadır. Davacı devre tatil hakkını kullanmadığına göre, sözleşmeden cayabilir. Mahkemece davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: kazanci.com

İyi çalışmalar.
Old 24-04-2012, 00:07   #6
av.telat

 
Varsayılan teşekkür

tüm meslektaşlarıma konuya yanıt verdikleri için teşekkür ederim hemfikir olmamız beni çok sevindirdi. saygılar...
Old 24-04-2012, 09:01   #7
avmurat

 
Varsayılan

Ben de tüm bu içtihatlara güvenerek davamı açtım.Şu kadarını söyleyeyim:Sayın meslektaşım av.telat, her şeye hazırlıklı olun.Belki sayın mahkemenin kişisel uygulamasıdır bilemiyorum; ancak bir çok delil ibraz etmeme, hatta ibraz edilebilecek hemen her türlü delili ibraz etmeme rağmen tedbir talebim mahkemece reddedildi.Bu kararı temyiz ettim; bakalım ne olacak.Aynı şehirde yaşadığımız için yazma gereği duydum.Saygılarımla.
Old 15-07-2015, 13:59   #8
Stj. Av. Oya

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, konu hakkında yeni bilgi sahibi oluyorum ve eksik ya da yanlış kanaat edinmemek için sizlere bir kaç sorum olacak:

Müvekkilim 2011 Şubat ayında Afyon'daki tesislerine giderek bir devre tatil sözleşmesi imzalamış, sözleşmedeki yetkili yer Ankara, müvekkilimin adresi Antalya. Sözleşmede belirlenen taksitlerin tümü ödenmiş. Bedelin %30unun ödenmesinden itibaren "24 ay işgünü" içinde teslim edileceği yazılmış ancak hala teslim yok, devre tatilden hiç yararlanılmamış. (ay işgünü yazıyor sözleşmede, sanırım sehven işgünü ibaresi kalmış.)

Sorum şu; Yargıtay Kararlarında bulduğum kadarı ile halen tatilden hiç faydalanılmadığı için cayma hakkımız var, tüketici mahkemesinde dava açıp sözleşmeden caymak istediğimizi ve ödenen bedelin iadesini talep edebiliriz, haklı mıyım?

Ayrıca müvekkil ödediği bedellerin iadesini talep ettiği için tüketici mahkemesinde davayı açmalıyım diye düşündüm ama asliye hukukta sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan dava olması gerektiğine ilişkin de bir şeyler okudum?

Son olarak da yetkili yerin Ankara olduğu kanaatindeyim, sizin de görüşlerinizi beklerim. (Afyon-Antalya-Ankara)

Teşekkürler.
Old 22-07-2015, 08:58   #9
avukat6098

 
Varsayılan

sözleşmeden caymak yerine sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitini yapmanız da yeterli olacaktır ki bununla birlikte ödenen paranın iadesini talep edebileceğinizi düşünüyorum tüketici mahkemesinden.


benim sorum da şu; devre tatil sözleşmesi adı altında olmayıp da yine 30 ay sonra inşa edilecek termal tesisten yer verilecek denilerek devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalanmış. müvekkil ücretlerin 3'te 2'sini de ödemiştir. ancak bu yere hiç gitmemiştir. 30 aylık süre de dolmamıştır.

burada müvekkile ücreti öde ve tescili talep et mi demeliyim yoksa sözleşmeden şu aşamada cayma imkanım var mı? bu sözleşme yasadaki devre tatil sözleşmesine uymakta mıdır?
Old 09-01-2019, 22:44   #10
Av. Suat

 
Varsayılan

Devre tatil - Devre mülk
Karar içeriğinde yerel mahkeme devre tatil ile devre mülk sözleşmelerini karıştırmış. Yargıtay bu hususa işaret ederek kararın gerekçesini düzeltmiş..

T.CYARGITAY13. HUKUK DAİRESİESAS NO:2018/3743 KARAR NO:2018/8179 ESAS NO:20/09/2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN HARİCİ YAPILMASI, SÖZLEŞMEDEN CAYMA VE VERİLENLERİN GERİ İSTENMESİ

ÖZET: Devre mülk satış sözleşmesi, tapu müdürlüğünde nezdinde değilde taraflar arasındaki harici sözleşme ile yapılmış ve BONOLAR verilmişse , bu sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne, bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi gerekir..

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalı ile 12.10.2014 tarihli 18.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.000,00 TL ödediğini, geri kalan kısım için senetler imzalayarak davalıya verdiğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 12.10.2014 tarihli 18.000,00 TL. bedelli devre mülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.000,00 TL nin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Davalı, cevap vermemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile, Davacının devre mülk alıcısı, davalı ... Termal Sağlık Turizm. İnş. Emlak Gıd. San. Ve Tic. Ltd. Şti nin satıcı, ... Ter. Sağ. Tur. İnş. Gıd. Orgk.San.Tic.A.Ş nin ise ana yetkili satıcı olarak yer aldığı taraflar arasındaki 12/10/2014 TARİHLİ sözleşmenin feshine, Davacının bu sözleşmeye istinaden ödediği 1000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Termal Sağlık Turizm. İnş. Emlak Gıd. San. Ve Tic. Ltd. Şti 'den alınarak davacıya verilmesine, Feshine karar verilen 12/10/2014 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafından keşide edilen;
01)-14/10/2014 TARİH 2000,00 TL bedelli 21)-14/06/2016 TARİH 200,00 TL bedelli
02)-14/11/2014 TARİH 200,00 TL bedelli 22)-14/07/2016 TARİH 200,00 TL bedelli
………………….
20)-14/05/2016 TARİH 200,00 TL bedelli 40)-14/01/2018 TARİH 756,00 TL bedelli
toplam 18.000,00 TL tutarındaki 40 adet bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 12.10.2014 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır.

Mahkemece, imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşulu satışlardan olduğu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkını kullandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; Satıcı mülkiyetindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mevkii, 363 Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan ‘... TERMAL SAĞLIK MERKEZİ’ isimli bir tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devre mülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Old 09-01-2019, 23:29   #11
Av. Suat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat6098
sözleşmeden caymak yerine sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitini yapmanız da yeterli olacaktır ki bununla birlikte ödenen paranın iadesini talep edebileceğinizi düşünüyorum tüketici mahkemesinden.


benim sorum da şu; devre tatil sözleşmesi adı altında olmayıp da yine 30 ay sonra inşa edilecek termal tesisten yer verilecek denilerek devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalanmış. müvekkil ücretlerin 3'te 2'sini de ödemiştir. ancak bu yere hiç gitmemiştir. 30 aylık süre de dolmamıştır.

burada müvekkile ücreti öde ve tescili talep et mi demeliyim yoksa sözleşmeden şu aşamada cayma imkanım var mı? bu sözleşme yasadaki devre tatil sözleşmesine uymakta mıdır?



13. Hukuk Dairesi 2018/4341 E. , 2018/8182 K.
ÖZET Devre mülkün ön ödemeli olarak satılması durumunda devir veya teslim gerçekleşene kadar tüketicinin dönme hakkı vardır. Somut olaya bakacak olursak; dava konusu yapılan taşınmazın bulunduğu yerin inşaatlarına başlanmadığı, yapı kullanım izin belgesi olmadığı ve fiilen teslimi gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı/tüketicinin sözleşmeden dönme hakkı olduğu

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ile 26.04.2015 tarihinde Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince bedeli ödediğini ve taşınmazın 7/3650 payının 29/04/2015 tarihinde tapuda adına tescil edildiğini, tescil işleminden sonra cayma hakkını kullanmak istediğini, işlemin gerçekleştirilemeyeceğinin bildirilmesi üzere 05/05/2015 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla PTT'den aps yoluyla cayma bildirim dilekçesini gönderdiğini, olumlu yada olumsuz bir cevap verilmediğini, bedelin iade edilmemesi üzerine ... ... 57.Noterliğinin 25/06/2015 tarih ve 14974 yevmiye nolu ihtarnamesi ile devremülk sözleşmesinin fesh edildiği bildirilerek bedelin 7 gün içinde iadesini istediğini, davalının bedeli iade etmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 26/04/2015 tarihli sözleşmenin iptali ile 17.900,00 TL bedelin sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tapunun davalıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu sözleşmenin iptali ile, davalıya ödenmiş olan 17.900-TL'nin 07.07.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu devremülke ait ... ili, ... İlçesi, ... Köyü ... Orman Mevkii, 424 ada 25 parsel de davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile, ... Turizm İnş. Oto Kiralama ve Danışmanlık Hiz. Tic. A.Ş. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 26.04.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve tapunun davalıya iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder.”şeklinde yer alan düzenlemeye göre devremülkün ön ödemeli olarak satılması durumunda devir veya teslim gerçekleşene kadar tüketicinin dönme hakkı vardır. Somut olaya bakacak olursak; dava konusu yapılan taşınmazın bulunduğu yerin inşaatlarına başlanmadığı, yapı kullanım izin belgesi olmadığı ve fiilen teslimi gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı/tüketicinin sözleşmeden dönme hakkı olduğu ve satıcı/davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği de değerlendirilerek 6502 sayılı Yasanın 50/9. maddesi gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-09-2021, 13:57   #12
Maritime Expert

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
Devre tatil - Devre mülk
Karar içeriğinde yerel mahkeme devre tatil ile devre mülk sözleşmelerini karıştırmış. Yargıtay bu hususa işaret ederek kararın gerekçesini düzeltmiş..

T.CYARGITAY13. HUKUK DAİRESİESAS NO:2018/3743 KARAR NO:2018/8179 ESAS NO:20/09/2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN HARİCİ YAPILMASI, SÖZLEŞMEDEN CAYMA VE VERİLENLERİN GERİ İSTENMESİ

ÖZET: Devre mülk satış sözleşmesi, tapu müdürlüğünde nezdinde değilde taraflar arasındaki harici sözleşme ile yapılmış ve BONOLAR verilmişse , bu sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne, bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi gerekir..

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalı ile 12.10.2014 tarihli 18.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.000,00 TL ödediğini, geri kalan kısım için senetler imzalayarak davalıya verdiğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 12.10.2014 tarihli 18.000,00 TL. bedelli devre mülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.000,00 TL nin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Davalı, cevap vermemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile, Davacının devre mülk alıcısı, davalı ... Termal Sağlık Turizm. İnş. Emlak Gıd. San. Ve Tic. Ltd. Şti nin satıcı, ... Ter. Sağ. Tur. İnş. Gıd. Orgk.San.Tic.A.Ş nin ise ana yetkili satıcı olarak yer aldığı taraflar arasındaki 12/10/2014 TARİHLİ sözleşmenin feshine, Davacının bu sözleşmeye istinaden ödediği 1000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Termal Sağlık Turizm. İnş. Emlak Gıd. San. Ve Tic. Ltd. Şti 'den alınarak davacıya verilmesine, Feshine karar verilen 12/10/2014 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafından keşide edilen;
01)-14/10/2014 TARİH 2000,00 TL bedelli 21)-14/06/2016 TARİH 200,00 TL bedelli
02)-14/11/2014 TARİH 200,00 TL bedelli 22)-14/07/2016 TARİH 200,00 TL bedelli
………………….
20)-14/05/2016 TARİH 200,00 TL bedelli 40)-14/01/2018 TARİH 756,00 TL bedelli
toplam 18.000,00 TL tutarındaki 40 adet bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 12.10.2014 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır.

Mahkemece, imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşulu satışlardan olduğu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkını kullandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; Satıcı mülkiyetindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mevkii, 363 Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan ‘... TERMAL SAĞLIK MERKEZİ’ isimli bir tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devre mülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Üstadım, üç adet sorum olcak yanıtlarsanız sevinirim.

1 - Tapunun devredilmiş olması hali için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Tapu devri yapılmış ancak devre tatil hakkı kullanılmamışsa şekle aykırılık sebebiyle edimlerin iadesi mi istenmeli yoksa cayma hakkına dayanarak bedelin iadesi + tapunun iptali ve davalı adına tescili mi istenmeli?

2 - Cayma hakkına dayalı bedel iafesi talep ettiğimiz davada, hakim resmi şekle aykırılığı resen dikkate alır mı?

3 - Cayma hakkı kullanıldığında ihtarname tarihinden itibaren avans faizi istiyorken şekle aykırılıkta sözleşme tarihinden itibaren avans faizi mi istemek gerekiyor?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cayma Hakki egelihukukcu Meslektaşların Soruları 2 07-04-2010 14:20
Devre Tatİl SÖzleŞmesİ Ödemenİn İspati SUCCEED Meslektaşların Soruları 2 16-10-2009 18:11
Devre Tatİl SÖzleŞmesİ - Cayma Hakki BaŞlangiÇ Tarİhİ SUCCEED Meslektaşların Soruları 3 10-01-2009 11:25
Cayma Hakki damista Meslektaşların Soruları 2 09-04-2008 08:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07023692 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.