Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Kazasından Doğan Maddi, Manevi Tazminat Davası

Yanıt
Old 18-10-2006, 15:34   #1
üye8180

 
Varsayılan İş Kazasından Doğan Maddi, Manevi Tazminat Davası

Merhabalar. iş mahkemesinde, müvekkilin iş kazası sonucu uğradığı maluliyet oranının tespiti, kaza ve oluşan maluliyet neticesi manevi tazminatın tamamı saklı kalmak, maddi tazminatın ise şimdilik bir kısmı için, ..... liralık, davalı olarak işveren şirket ile kazaya sebep olan hatalı makina parçasını üreten diğer şirketi hasım göstererek dava ikame ettim. Burada müvekkilimin maluliyet oranı daha önceden tespit ettirilememiş. Çünkü SSK.hastanesi, tedavi sürecinden sonra müvekkile işbaşı yapabilir diye rapor vermiş. Müvekkilim de halen davalı işveren şirkette çalışmaya devam ediyor. Şimdi karşı taraf maluliyet oranının tespitinin bu davada istenemeyeceğini, maluliyet tespitinin önceden SSK davalı gösterilerek yapılması gerektiğini, usule aykırı dava ikame edildiğini iddia ediyor. Yine bu kazayı haksız fiil olarak niteleyip 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu savunuyor. Benzer dava tecrübesi olan meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum. Saygılarımla.
Old 18-10-2006, 16:13   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Av.Neslihan,

Karşı tarafın iddialarına katılmak mümkün değil. Mahkeme, maluliyet oranının tespiti için mahkeme dosyası adli tıbba dahi yollayabilir. Ayrıca, siz de dava sürecinde SSK Yüksek Sağlık kuruluna başvurup maluliyet oranının tespitini talep edebilirsiniz. Maluliyet oranı düşük olan bir kişi de işbaşı yapabilir, zira.

Olayın haksız fiilden kaynaklandığı iddiasına verilecek yanıt,SS Kanunu m.11'de yatmaktadır. Olay, bu maddedeki tariflereuyuyorsa, haksız fiil değil,iş kazasından söz edilir.

Saygılar.
Old 19-10-2006, 09:15   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İşveren aleyhine açılan tazminat davasında " maluliyet oranın da " tespit edileceğine ve yöntemine dair HGK kararı ile , bu gibi davalarda BK. 125 md. uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağına dair daire kararına aşağıda yer veriyorum.
Saygılarımla.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2002/21-603

K. 2002/829

T. 16.10.2002


DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.1.2002 gün ve 2000/1393-2002/27 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 26.3.2002 gün ve 2002/1243-2460 sayılı ilamı ile; ( ...Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir, Mahkeme, kesin mehle rağmen davacının maluliyet oranına ilişkin itirazı ile ilgili olarak tespit davası açmaması nedeniyle ve sadece bu sebeple davanın reddine karar vermiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.
Gerçekten, davacının S.S.K. tarafından saptanan beden gücü kayıp oranına itiraz hakkı olduğu kuşkusuzdur. 506 sayılı Kanunun 109. maddesi bu yönde açık düzenleme getirmiştir. Bu gibi durumlarda zarara uğrayan isçi, doğrudan SSK Yüksek Sağlık Kuruluna başvuracağı gibi mahkemeye de uyuşmazlığı getirme yasal hakkı bulunmaktadır.
Konu yargı önüne geldiğine göre, uyuşmazlığın daha kısa sürede en az masrafla çözümü yönünden doğrudan mahkemece işin sonuçlandırılması gerekirken, davacıya mahkemede tespit davası açması yönünden mehil verilmesi ve davanın reddi yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır ... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava; iş kazası geçiren işçi tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasından ibarettir. Davacı; davalı şirkete bağlı işyerinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu yaralandığını, olayda davalının kusur ve sorumluluğunun bulunduğunu belirterek uğradığı zararların giderilmesi için 10 milyar TL.maddi ve 10 milyar TL.manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının kaza tarihinden sonra işyerinde çalışmaya devam ettiğini, herhangi bir zarardan söz edilemeyeceğini, kazanın davacının dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı sonucu oluştuğunu, olay nedeniyle müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı 17.9.1993 tarihinde geçici işçi olarak işe alınmış, sonraki yıllarda iş akti yenilene gelmiştir. S.S.K.Sigorta Müfettişi tarafından düzenlenen rapor ve mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporuna göre;olay bir iş kazası olup, gerekli kontrolleri yapmadığından işveren %100 oranında kusurludur. S.S.K.Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 23.10.2001 tarihli raporda; bu olay nedeniyle isçinin "Maluliyeti Gerekmez" olduğu saptanmıştır. Mahkemece; davacıya maluliyete itiraz edildiği veya dava açıldığının bildirilmesi için verilen süreye rağmen, bu ara kararının gereğinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkeme ise S.S.K.nın taraf olmadığı bir davada sonucu doğrudan doğruya kuruma külfet getirecek bir konuda karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle direnmiştir. Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık; S.S.K.nun taraf olmadığı görülmekte olan tazminat davasında işçinin beden gücü kayıp oranının saptanıp saptanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Konunun yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 109.maddesidir.Bu madde de; sigortalının sürekli işgöremezlik, malullük ve erken yaşlanma hallerinin saptanmasında, kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, kurumca verilen kararlara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. Her ne kadar maddede, ilgilinin öncelikle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna başvurması gereği belirtilmiş ise de,ilgilinin bu kurula başvurmadan uyuşmazlığı doğrudan mahkemeye götürme veya görülmekte olan davada sürekli iş göremezlik oranına itiraz etme hakkına sahip olduğu yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edilmektedir. Bu hususun mahkeme önüne gelmesi durumunda uyuşmazlığın daha kısa sürede ve Anayasa'nın 141/son maddesinde gösterildiği biçimde en az masrafla 506 sayılı Yasanın 109.maddesinde öngörülen prosedür işletilerek sonuca gidilmelidir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.4.2002 gün ve 2002/21-257 E. Ve 311 K. sayılı ilamı ) 506 sayılı Yasanın 109.maddesinde; sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu açıklanmıştır. Buna göre; Kurum sağlık tesisleri tarafından düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Bu Kurulun kararı Sosyal Sigortalar Kurumunu bağlar ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı yoktur. İlgililerce bu kurulun kararına itiraz edildiği durumda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili kürsü konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık işlemleri Tüzüğü çerçevesinde rapor alınmalıdır. ( 28.6.1976 gün ve 1976/4-6 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme Kurulu Kararı ) Somut olayda; sigortalı hakkında Sosyal Sigortalar Kurumunca sürekli işgöremezlik gerekmez biçiminde rapor düzenlenmiştir. Hiç kimse kendi yararına olacak bir davayı açmaya zorlanamaz ( H.U.M.K. m.79 ) kuralı karşısında mahkemenin "Sosyal Sigortalar Kurumunun hasım gösterilmesi gerektiği" yönündeki direnme gerekçesi uygun değildir. O halde Özel Dairenin uyuşmazlığın mahkemece sonuçlandırılması gerektiği yönündeki bozma gerekçesi yerindedir.
Ne var ki, davacı vekilince mahkemeye sunulan 24,6.2002 günlü direnme kararını temyiz dilekçesinde; sigortalı Ertuğrul A... hakkında meslekte beden gücü kayıp oranının tespiti konusunda 15.2.2002 tarihinde Ankara 7.İş Mahkemesinin 2002/83 esasına kayıtlı ayrı bir dava açtıkları ve davanın derdest olduğu belirtildiğinden, bu dosyanın akıbetinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenle karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.10.2002 gününde, oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2331

K. 2004/7661

T. 28.9.2004

ÖZET : İş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin
yönelttikleri maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi BK'nun 125. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda ölümle sonuçlanan olay 14.4.1990 tarihinde meydana geldiği davacının 10 yıllık süre geçtikten sonra bir kısım davacılar bakımından 12.4.2002 ve 18.12.2002 tarihli dilekçelerle davasını ıslah ederek müddeabihi arttırdığı, davalının zamanaşımı savunmasına davacı tarafça da itiraz edilmediği dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 10 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleştikten sonra davalıya yöneltilen tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. (KAZANCI)
Old 20-10-2006, 08:58   #4
üye8180

 
Varsayılan

Cevap veren meslektaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Emeğinize, bilginize sağlık... İş kazası sebebi ile yaralanmadan doğan maddi manevi tazminat davalarında uygulanacak zamanaşımı ile ilgili yargıtay kararlarına ulaşmam gerekiyor. Bilgisi olanlar tarih ve numara bildirirlerse çok makbule geçecek. Bütün meslektaşlarıma saygı ve selamlarımla.
Old 20-10-2006, 11:15   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1992/6505

K. 1993/1074

T. 2.2.1993

• MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBININ ARTMASINA İLİŞKİN DAVA ( Tabi Olduğu Zamanaşımı Süresi )

• İŞ KAZASI NEDENİYLE MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI ORANININ SONRADAN ARTMASI ( Manevi Tazminat Davasının Tabi Olduğu Zamanaşımı Süresi )

• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( İş Kazasından Doğan Meslekte Kazanma Gücü Kaybının Artması Nedeniyle Açılan Manevi Tazminat Davasında )

• MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( İş Kazasından Doğan Meslekte Kazanma Gücü Kaybının Artması Sebebiyle Açılan )

818/m.125


ÖZET : İşyerinde geçirdiği kaza nedeniyle uğradığı meslekte kazanma gücü kaybının zamanla arttığını öğrenen işçinin açtığı manevi tazminat davası, bir yıllık zamanaşımının aşıldığı gerekçesiyle reddedilemez. Çünkü bu tür davalar hizmet aktine dayalıdırlar ve 10 yıllık zamanaşımına tabidirler. DAVA : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya ait işyerinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu evvelce belirlenen meslekte kazanma gücünü kayıp oranının zaman içinde arttığını ileri sürerek artan maluliyeti nedeniyle manevi tazminat istemiştir.
Mahkemece, davacının artan maluliyeti öğrendiği tarihten itibaren 1 yılık zamanaşımının geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu tür davalar hizmet akti ilişkisinden kaynaklanmamakta olup, BK`nin 125`inci maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, 2.02.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Old 20-10-2006, 11:19   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/956
K. 2004/1691
T. 1.3.2004
• İŞ KAZASI SONUCU MALULİYET ( Maddi Ve Manevi Zararların Ödetilmesine İlişkin Davalar Akde Aykırı Hareketten Kaynaklandığından 10 Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( İş Kazası Nedeniyle Maluliyet - Akde Aykırı Hareketten Kaynaklandığından 10 Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu )
• ZAMANAŞIMI ( İş Kazası Nedeniyle Uğranılan Maddi Ve Manevi Zararların Ödetilmesine İlişkin Davalar Akde Aykırı Hareketten Kaynaklandığından BK'nun 125. Maddesine Göre 10 Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu )
• AKDE AYKIRILIK ( İş Kazası Nedeniyle Maluliyet - Maddi Ve Manevi Zararların Ödetilmesine İlişkin Davalar 10 Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu )
818/m.60,125
ÖZET : İş kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesine ilişkin davalar akde aykırı hareketten kaynaklanan tazminat davaları olduğundan BK'nın 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

DAVA : Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini islemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz işlerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. Allan Çeliker tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Dava iş kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın giderilmesi istemine yöneliktir. Olay 28.3.1996 tarihinde meydana gelmiştir.

Mahkemece, BK'nın 60. maddesi gereğince bir yıllık zamanaşımına tabi olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

İş kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesine ilişkin davalar akde aykırı hareketten kaynaklanan tazminat davaları olduğundan BK'nın 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu husus dikkate alınmadan davanın bir yıllık zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-02-2008, 14:25   #7
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan

İş kasaından kaynaklanan davalar B.K nun 125 e göre akidden doğduğu için 10 yıllık zamanaşımına tabidir,maddi tazminat davasında maliliyet ve kusur oranı yeniden tespit edilmeli ancak uygulamada mahkemeler tespit davası açmaya zorluyorlar bende benzer davada YHGK kararı ve içtihat emsal verdigim halde mahkeme bana tespit için davası açmam için kesin süre verdi bende işi şansa bırakmamak için açmak zorunda kaldım aslında hakim ön mesele olarak olayın iş kazası olup olmadığını tespit etmeli çünkü iş kazası değilse görevsizlik kararını res en vermelidir.
Old 20-02-2008, 09:32   #8
selcukargun

 
Varsayılan

merhaba,
bu tür davalarda işgücü kaybı çok önemli. şayet %10'un üzerinde ise SSk maluliyet maaşı bağlıyor. bu durumda işçinin maddi kaybı ortadan kalktığı için maddi tazminat talebi reddediliyor. Bu kobuya da dikkat etmeizde fayda var. SSK daha sonra bağladığı maaşın peşin sermaye değerini işverenden, açacağı bir rücu davasında talep ediyor.
Old 21-02-2008, 20:38   #9
masimo

 
Varsayılan

Mrb;
açılan maddi ve manevi tazminat davalarında maluliyet oranına itiraz sözkonusu değil. Maluliyet oranına itiraz için karşı tarafı ve SSK'yı hasım göstererek yeni bir dava açmak gerekiyor.(Bu konuya ilişkin yargıtay kararları var)tazminat davası bilirkişiye tevdi edilmeden itiraz davasını bekletici mesele yapabilirsiniz.
Old 24-09-2009, 12:37   #10
avdarklord

 
Varsayılan

ssk maaş bağladı diyelim böylece tüm maddi kayıp karşılanmış mı oluyor uğranılan maddi kayıp bağlanan maaştan daha fazladır diye maddi tazminat davası açılamaz mı
Old 25-09-2009, 20:43   #11
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

İş kazasından dolayı oluşan maddi zarar SGK (SSK) tarafından bağlanan aylıklarla tamamen karşılanmış ise doğal olarak maddi tazminat davasında işverenden talep edilecek bir bedel kalmayacaktır. Şayet, SGK. tarafından bağlanan aylıklar, yapılan ödemeler maddi zararı karşılamakta yetersiz kalmış ise karşılanmayan kısım tazminat davasında işverenden talep edilebilecektir.
Old 12-05-2010, 10:45   #12
Av.pınar ece

 
Varsayılan

iş kazalarında eğer işveren ceza davasında tali kusurlu olarak ceza almış olsa ve ceza davası devam eder iken müracaat edene SGK tarafından tazminat ödenip ayrıca maaş bağlanmış ise ve SGK tarafından ödenen tazminatta bu işverenden dava açılarak tahsil edilmiş ise bu durumda da işçinin 10 yıllık tazminat davası açma süresi geçerlimi yoksa sgk nın yapmış olduğu ödeme ile işverene karşı dava açılma süresi zamanaşımına uğramış olurmu
Old 12-05-2010, 10:51   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.pınar ece
iş kazalarında eğer işveren ceza davasında tali kusurlu olarak ceza almış olsa ve ceza davası devam eder iken müracaat edene SGK tarafından tazminat ödenip ayrıca maaş bağlanmış ise ve SGK tarafından ödenen tazminatta bu işverenden dava açılarak tahsil edilmiş ise bu durumda da işçinin 10 yıllık tazminat davası açma süresi geçerlimi yoksa sgk nın yapmış olduğu ödeme ile işverene karşı dava açılma süresi zamanaşımına uğramış olurmu

Siz tam olarak neyi soruyursunuz. Ödemelerden sonra işçinin alacağının kalmamasını mı, yoksa zamanaşımını mı?
Old 12-05-2010, 11:15   #14
Çaba

 
Varsayılan

Mahkemeler genellikle SGK taraf olmadığı için süre veriyor.Bu nedenle iş kazası servisine başvuru yapılıp, başvuruya ilişkin belgeyi mahkemeye ibraz ettiğinizde bekletici mesele yapılıyor.
%10 ve üzerindeki iş göremezlik oranları(maluliyet)için tazminata hükmediliyor.Bu arada SGK peşin sermaye değerli gelir bağlıyor.Davada kusur ve hesap bilirkişisi inceleme yaptıktan sonra SGK nın bağladığı gelir düşülerek kalan miktara hükmediliyor.
SGK ödediği miktar için bu dava dosyasını delil göstererek işverene rücu davası açıyor.
İş kazası tarihi 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihidir.
Old 20-05-2022, 09:14   #15
Öznur Türk

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil protez eli ile çalışmasını sürdürürken papel kesme makinesini kullanmakla görevlendiriliyor. çalışması sırasında sair zamanlarda protez üzerinde kesikler meydana geliyor. işverene bildiriyor ancak yer değişikliği yapılmıyor. şimdi protez elde meydana gelen zarar nedeniyle tazminat davası açmak istiyoruz. İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat olarak yönlendirmem doğru olur mu? siz üstadlarıma danışmak istedim. Şimdiden teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma-Kusur-Maddi -Manevi Tazminat Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 69 19-03-2024 01:01
boşanma maddi ve manevi tazminat av.asen öznur Meslektaşların Soruları 2 28-02-2009 18:21
maddi-manevi tazminat olcsvl Meslektaşların Soruları 5 14-05-2007 13:56
Boşanmada Maddi Ve Manevi Tazminat sumru Hukuk Soruları Arşivi 4 17-10-2003 11:00
Maddi Ve Manevi Tazminat Davası kamilserdar Hukuk Soruları Arşivi 1 17-02-2002 01:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06994700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.