Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Üst sınırdan ceza tayini

Yanıt
Old 17-08-2006, 23:02   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Üst sınırdan ceza tayini

Eskiden, ceza yargıçları alt sınırdan ceza tayin eder, alt sınırdan ayrılınması durumunda bunu gerekçelendirirlerdi (takdiren, teşdiden vs...) Yargıtay aksi hali bozma nedeni sayardı.

Şimdiyse, yasada belirlenen üst sınırdan ceza tayinine gidilecek ve bu kez indirimler gerekçelendirilecek diye biliyorum.

Bilgi doğru mudur, doğruysa yasal dayanağı nedir? Yargıtay uygulaması mı? Yoksa buna dair bir hüküm var mı?

Saygılarımla...
Old 18-08-2006, 07:11   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Sehper böyle bir şey yok. Zaten olması halinde her olayda sorgu ve tutuklama gündeme gelir ki cezaevleri hepimizi almaz. CMK görevim gereğince çok sayıda duruşmaya girdim ve ceza kararı gördüm. Eski uygulama devam ediyor.

Alıntı:

TCK
Cezanın belirlenmesi
MADDE 61. - [1] Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
[2] Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.
[3] Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hâllerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.
[4] Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.
[5] Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.
[6] Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmî takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.
[7] (8.7.2005 T. 5377 sk.ek) Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.
[8] (8.7.2005 T. 5377 sk. ek) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.
[9] Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de değiştirilebilir.


Yasa hükmü böyle alt ve üst sınırın arasında belirlenir dese de eski anlayış hala devam ediyor. Hiç bir kararda alt sınırın üstünde bir cezadan başlandığını ve teşdit sebebi gösterildiğini görmedim.(Tek tük oluyordur tabi) Temel ceza alt sınırdan verilip artırma ve indirimler yapılıyor.
Old 18-08-2006, 12:18   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Doğanel,

Yanıtınız için teşekkür ederim.

Yargıtay uygulamasında yeni ceza yasasıyla beraber değişen anlayış şu imiş:

Eskiden alt sınırdan ayrılarak ceza tertibi halinde gerekçelendirilme aranırken, şimdi alt sınırdan ceza tayin edilmesi halinde gerekçelendirilme aranıyor...(muş)

Emsal karar görmedim, gördüğümde burada paylaşacağım.

Saygılarımla...
Old 19-08-2006, 18:12   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bunun neresinin değişen anlayış olduğunu ben şahsen anlayamadım.
Kararların gerekçeli olması gerekliliği eski ve yeni yasa zamanından beri süregelen bir uygulama. Hatta hukuk mahkemelerinde dahi geçerli bir ilke.. Buna göre yeni yasanın böyle bir "Yenilik" getirdiği iddiasını pek geçerli bulmuyorum. Zaten uygulamada da dediğim gibi "..suçun işleniş şekli, amaç ve saikler...." gibi basmakalıp gerekçe ile "takdiren" denilerek alt sınırdan artırım ve indirimlere başlanıyor. Yani öyle bahse değer bir değişme yok. Var diyebilmemiz için Yasal veya doktrinsel bir gerekçe de yok. Bunu size rivayet edenlerden sebeplerini de göstermelerini isterseniz biz de aydınlanırız. Saygılar.
Old 19-08-2006, 19:52   #5
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Doğanel sanırım değişim şöyle olacak. Değiştiği meçhul olan uygulamada, ceza aralığı 1-3 aysa ve hakim iki aya hükmetmiş ise sadece indirim nedenleri belirtmesi yeterli değildi. Yargıtay üç aydan iki aya indirmişsin ama neden bir aya hükmetmedin bunu belirt diyordu. Şimdi ise neden bir aya değil de iki aya hükmettin gibi bir soru sorulmayacak galiba. Eğer uygulama değişti ise.

Böyle bir değişim Sayın Doğanel'in değindiği "kararların gerekçelendirilmesi gerekliliği" bakımından uygun değildir. Hakim takdir yetkisini hangi yönde kullanırsa kullansın buna ilişkin gerekçe bildirmelidir.
Old 19-08-2006, 20:10   #6
Adilyaşam

 
Varsayılan

eskiden nasıl uygulama varsa şimdi de aynı. alt sınırdan da olsa gerekçelendirme gerekli alt sınırın aşılması durumunda da gerekçe gerekir.
Old 19-08-2006, 22:55   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Buna göre yeni yasanın böyle bir "Yenilik" getirdiği iddiasını pek geçerli bulmuyorum

Alıntı:
Var diyebilmemiz için Yasal veya doktrinsel bir gerekçe de yok. Bunu size rivayet edenlerden sebeplerini de göstermelerini isterseniz biz de aydınlanırız.

Sayın Doğanel,

Bunu bilgiyi bana aktaran, halen görevde olan bir ceza yargıcı. Ve bana göre konusunda da oldukça iyi olan bir yargıç.

Emsal karar var evet, bir örneğini bilahare aktaracağım. Mesele şu, eskiden alt sınırdan ayrılma gerekçeye muhtaçken,şimdi Yargıtay alt sınırdan ceza tertibi halinde, neden alt sınırdan ceza verdin"in açıklamasını soruyor. (Oysa eskiden buna bir açıklama getirilmesi beklenemezdi)

Değişen, ceza yasasının anlayışı. Yeni ceza yasası, "daha çok ceza" mantığını taşıyor.

Saygılarımla...
Old 20-08-2006, 03:04   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Aslında olay yukarıda verdiğim TCK 61. maddeden kaynaklanıyor. CMK m. 230 delaletiyle TCK 61. maddedeki unsurları hakim a)'dan g)'ye kadar sıralayıp alt sınırdan ya da alt sınırdan ayrılarak cezayı belirliyor. Bu durumda hüküm gerekçelerinde bir yeknesaklık sağlanmaya çalışılmış anladığım kadarı ile bence yerinde de olmuş. Yani 61'e göre cezayı tayin eden hakimin takdiren veya teşdiden kelimelerini kullanmasına da artık gerek kalmamış ise de eski alışkanlıkla halen kullanılmaya devam ediliyor. Çünkü 61. madde hem "takdiren"in yani alt sınırdan ceza tayininin hemde "teşdiden"in gerekçelerini birlikte kapsıyor. Eskiden farkı olan tek husus eski karar gerekçelerinde "...A'nın X suçunu işlediği sübut bulduğundan, takdiren 2 yıl hapis....." şeklinde yazılan gerekçenin artık 61'e göre buradaki unsurlar belirtilerek yazılacağı. Eski anlayıştaki tek kelimelik takdiren gerekçesinin mağdurların vicdanında yeterli açıklığı sağlamadığı düşünülürse yerinde de olmuş. Ancak her nasılsa hala hiçbir biçimde temel cezadan ayrılınmaması ve hesabın 61'de uygulansa dönüp dolaşıp cezanın alt sınırındaki rakamı tutması konusu da ayrıca takdire şayan. Bir suç için örneğin 2 yıldan 7 yıla gibi bir aralık belirleniyor ve bırakın 7 yılı 4 veya 5 yıl bile ceza verilmiyor ise oraya 7 yıl yazmanın ne manası var. Eğer gerçekten bir değişiklik var ise alt sınırdan ceza tayin edilen pek çok dosyanın bozma ile dönmesi gerekir ki her eylemin birbirinin tıpatıp aynısı imiş gibi hep aynı ceza ile cezalandırılmasından ibaret ucube bir durumun sona erdirilmiş olması bakımından yerinde de olur.
Old 20-08-2006, 14:17   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Eğer gerçekten bir değişiklik var ise alt sınırdan ceza tayin edilen pek çok dosyanın bozma ile dönmesi gerekir ki her eylemin birbirinin tıpatıp aynısı imiş gibi hep aynı ceza ile cezalandırılmasından ibaret ucube bir durumun sona erdirilmiş olması bakımından yerinde de olur.

Evet, işte durum aynen böyle.

Alt sınırdan verilip, "şu şu nedenle alt sınırdan ceza tertibine gidilmiştir" denmemişse , bozma nedeni sayılacak.

Şimdilik başka yanıt yazmayacağım. Karar bulduğumda (temyizden dosyalar döndüğünde) buraya ekleyeceğim.

Saygılarımla...
Old 09-10-2006, 07:38   #10
zasat

 
Varsayılan üst sınırdan ceza tayini

Alıntı:
Yazan Av.SEHPER
Eskiden, ceza yargıçları alt sınırdan ceza tayin eder, alt sınırdan ayrılınması durumunda bunu gerekçelendirirlerdi (takdiren, teşdiden vs...) Yargıtay aksi hali bozma nedeni sayardı.

Şimdiyse, yasada belirlenen üst sınırdan ceza tayinine gidilecek ve bu kez indirimler gerekçelendirilecek diye biliyorum.

Bilgi doğru mudur, doğruysa yasal dayanağı nedir? Yargıtay uygulaması mı? Yoksa buna dair bir hüküm var mı?

Saygılarımla...

hayır aksine
Old 25-12-2006, 11:40   #11
Staj.Av.Selçuk

 
Varsayılan

Benim bi akrabamın başına böyle bişey gelmişti.yeni tck yürürlüğe girmeden önce 10 yıl ceza aldı.daha sonra dosya yargıtaya gitti.haksız tahrik olmaması ve lehe hükümlerin uygulanması amacıyla bozularak geri geldi dosya.ilk hüküm verilirken yargıç cezayı alt sınırdan hükmetti fakat daha sonra dosya yargıtaydan geldikten sonra üst sınırdan cezaya hükmetti.artık yeni uygulama böyle sanırım.
Old 03-01-2007, 00:43   #12
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Av. Şehper Ferda Demirel: "Eskiden alt sınırdan ayrılarak ceza tertibi halinde gerekçelendirilme aranırken, şimdi alt sınırdan ceza tayin edilmesi halinde gerekçelendirilme aranıyor...(muş)"

Buna göre; eğer, alt sınırdan ceza tayin edilmemişse, gerekçelendirme aranmıyor gibi bir sonuş çıkmaktadırki bu da kanuna aykırılık teşkil eder..Hükmün gerekçelendirilmesi kanun gereğidir.

Hakim ister alt sınırdan ister üst sınırdan cezaya hükmetsin, bu cezayı belirlerken m.61'i dikkate almaktadır. Ve hükmünün gerekçesini de belirtmek zorundadır. Alt sınırdan veya üst sınırdan neden mahkum ettin sorusu yerine, hükmettiğin bu cezaya neden hükmettin sorusu daha mantıklı ve kanuna uygun olacağı kanısındayım. Zaten bu gerekçelendirmenin amacı da hakimin 61. maddede belirtilen durumları keyfi olarak kullanmasını engelemektir.

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_437.htm
Old 23-02-2007, 21:55   #13
kowalevski

 
Varsayılan Cezanın Bireyselleştirilmesi

Saygıdeğer arkadaşlar, hapis cezasının alt ve üst sınırları ile tespit edildiği suçlarda, temel ceza iki sınır arasında belirlenecektir.Bu ceza belirlenirken 61.maddenin birinci fıkrasındaki 7 kriter esas alınacaktır.Bunlar; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği yer ve zaman, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ölçütleridir.YTCK, bu noktada ETCK'dan ayrılmaktadır. ETCK'nun 29.maddesinin son fıkrasında "gibi hususlar" ifadesi kullanılmıştır.Ancak YTCK madde 61 de, sayılan ölçütler sınırlı sayıdadır.
İlgili suçun kanuni tarifinde tek bir ceza öngörülmüşse(müebbet, ağırlaştırılmış müebbet), temel cezanın belirlenmesinde bir sorun çıkmayacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Limitet şirkette kayyım tayini ve bunun ortaklığa etkisi suigeneris6126 Meslektaşların Soruları 10 04-04-2006 18:50
Tevdi Yeri Tayini T.S Meslektaşların Soruları 1 18-06-2003 21:37
Sermaye Şirketlerinde;sermayenin ''döviz, Hazine Bonusu Yada Altın Olarak'' Tayini Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 0 28-03-2002 13:14
Tevdii Mahalli Tayini Sonrası alpak Hukuk Soruları Arşivi 1 18-02-2002 01:38
Tevdii Mahalli Tayini alpak Hukuk Soruları Arşivi 1 18-02-2002 00:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06841898 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.