18-01-2007, 03:02 | #31 | |||||||||||||||||||||||
|
duygu abla gulmekten oldum) |
18-01-2007, 03:13 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
biraz daha okusam gercekten olucem heralde )) |
18-01-2007, 03:56 | #33 |
|
Yaşları 16-17 olan sanıklar kavga etmişlerdir. Olayda silah vs. yoktur. Raporlarda çok hafif darp cebir izi tespit edilmiştir. İfadesine girilecek olan M : Abi tutuklanır mıyız? A: Yok bi şey olmaz.
M: Abi küfür etti ondan, bi de içmiştik kafamız güzeldi. A: Küfür ettiğini anlatırsın. İçip içmemen bir şey fark ettirmez. M: Abi biraz da hapla karıştırmıştık kafamız çok güzeldi yani.. O zaman ceza alır mıyız? A: Sus oğlum karıştırma tutuklattıracak mısın kendini? M: Abi şaraba karıştırdık. A: Sus diyorum hap map yok. ( O esnada polis koridorda biriyle bağıra çağıra telefonla konuşmaktadır. ) M: X hapı abi yasak mı? A: Sen gelsene bi içeriye.. (Görüşme odasına geçilir, durum izah edilir.) M: Abi sağol valla bilmesek şimdi içerde miydik? A: Orası belli olmaz ona hakim karar verir. M: Hemen mi oluyo mahkeme biz davalar çok uzun sürüyo diye biliyoduk. A: Mahkeme değil o sorgu. vs. vs. vs. uzun sorular ve cevaplardan sonra nihayet İfadeye geçilir. Olayı anlatan M lafın sırasında hapın ismini söyler söylemez ağzını hızlı bir şekilde eliyle kapatır. Bir süre durup bekledikten sonra abi benim ilacım var saati geçti diyerek durumu toparlar. Neyse ki ifadeyi yazan polis duymaz. Bitiyo şimdi gider evinde içersin kibrit çaksak havaya uçacan bi de hap diyosun, içme sen bugün der. Narkotiği karıştırmadan işi bitirmenin neşesiyle eve gidilir. ( Söz konusu hap hala reçetesiz satılmakta olan ve alkolle karıştırılınca kafa yapan bir hapmış maalesef ) Yani ismini söylese de belki de bir şey olmayacaktı. |
18-01-2007, 10:37 | #34 |
|
Bir avukat büyüğümüzün savunmasından alıntıdır:
A:Sayın hakim,her nekadar sanık nüfus kayıtlarında 76 yaşında gözüksede esasında 80 yaşındadır.Bırakalım ömrünün son 2 yılını ailesi ile evinde geçirsin))))Hakime 82 yaşında öleceğine garanti veriyor. ---------------------------------------------------------- |
18-01-2007, 12:23 | #35 |
|
Yaşlı bir müvekkilim var alacaklı. Geçenlerde icra takibi ile bilgi vermek üzere evini aradığımda eşi, yaşlı teyze çıktı telefona. Ben anlatmadan kendisi sordu "gızım bizim iş noldu uzun zamandır aramıyosun?"dedi. Bende "teyzecim takip ediyorum işinizi, geçtiğimiz hafta borçluya hacze gittim" dedim ve sözümü bitirmeden yaşlı teyze "hacca mı gittin gızım Allah kabul etsin" dedi ve ben koptum tabii.....
|
18-01-2007, 20:29 | #36 |
|
benim favorim
Olay stajerliğim sırasında İstanbul adliyesinde geçiyor. S 16 yaşındaki K 'yı kaçırmıştır. Reis S'ye döner. anlat bakalım.
s- Ne anlatam abi. h- abi değil oğlum reis bey diyeceksin. Anlat bakalım olay nasıl oldu. s- K ile kaçtık. sabah işyerine giderken kaçarık diye anlaşmıştık H-sonra S- Arkadasım direksiyonda ben de K ile arkada otururkene.. patttt lastik patladı. biz de bi taksi çevirdik...taksiynen giderkene baktım yanda bi polis arabası. K arabayı görür görmez huysuzlandı bağırmaya başladı . polis görünce taksiciyi saıkıştırdı yana çektirdi arabayı . armut gibi yakaladılar bizi. H-hani gönüllü gelmişti K. Bağırdı diyorsun. s-Gönüllü gelmişti de vazgeçmiş K.Ş.R H-mahkemedesin ona göre konuş evladım bak atarım içeri. S- iyi de ben zaten içerdeydim mahkeme için getirdiler. O sırada kaçırıldığı iddia edilen K nın Annesi A da müşteki olarak duruşmada... H- ne diyorsunuz bu ifadeye. A- yalan hakim bey . kaçırdı kızımı zorla.benim kzıızm öle şey yapmaz. (bu arada kız durumu idrak edemediğinden mi nedir sırıtmaktadır) H-kızım seni zorla mı kaçırdı S?_ K- biz kaçmadık ki hakim bey gezmeye çıktık. H- Bak ama dava var şikayette bulunmuşsunuz? A- annem şikayet etmiş. Bu sırada S elinde tuttuğu iğreti bi dosya içinde defalarca katlanmış büyükçe bir kağıt çıkardı . ve özenle açtı. S- Diyueceğim vardır konuşabilir miyim. H- ne diyeceksin (bu sırada kağıdı havaya kaldırdı ) S- bak hakim bey bak burda yazanların hepsini bu kız yazdı-mübaşlir kağıdı hakime verir.(kağıtta seni seviyorum, ölüyorum, bitiyorum, aşkımsın, yanımda ol yeter ve bu minval üzere bi sürü şey yazıyor) Hakim bey bi de bu resimler beraber çekindik. bak bunlara.(hakime verilir) H- A ya dönerek ne diyeceksin bunlara) A- yalandır hakim bey yazıyı gızımın yazdığı ne malum. iftira. H-peki ya resimler A- ben resim görmedim ki. H-bakıver hemen A-AAAAAAAAAAAAAAa!!!! (kızına dönerek) kız burası bizim ev ne zaman aldın sen bunu eve de resim çekindin o........pu.... devamla bi sürü bildik argo... H- hanım hanım terbiyeni takın atarım dışarı. A- ama hakim bey dialogları daha dün gibi hatırlıyorum ama o dosyanın kararı yazılırken heyetle beraber kalan tek kişi olarak hakimlerin kararı 10 dakikada yazdıklarını olayın sohbetini ise 40 dakka yaptıklarını, çok eğlendiklerini söyleyebilirim. |
18-01-2007, 21:37 | #37 |
|
Bülent Bey gerçekten çok gülerek okudum hikayeyi.Gerçekten mükemmel ya!Neler oluyor ülkemizde =)
Dava nasıl sonuçlandı? |
18-01-2007, 22:00 | #38 |
|
Bunları okuyunca daha da çabuk mezun olmak istedim bir de meslek hayatı çok sıkıcı ve monoton derler hiç alakası yokmuş
|
19-01-2007, 12:04 | #39 |
|
Birkaç klişe de benden.
Daha önce, aşağıda linki de bulunan bir başka forumda yazdıklarımdan alıntıdır:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8985 meslek hayatınızda sizi sıklıkla rahatsız edecek bir kaç klişe: "savcılar da mı aynı okulu bitiriyor? neden daha fazla okuyup hakim olmadın? olacaksan savcı ol! hukuk fakultesiyle siyasal aynı değil mi?" bu soruları duyduğunuzda, üçünü sayfada avukat haberleri okuduğunuzda, meslektaşlarınız asgari ücretle sizi yanında çalıştırmak istediğinde, adalet bakanı şoför alırken size öncelik tanıdığında, eskiden "beni ne avukatlar ne dr'lar istedi de..." diyen kızların, artık "beni ne topçular ne poçular istedi" dediğini duyduğunuzda ... bireysel kurtuluş için kendinize kurslar ararken, belki anarsınız bu gunlerinizi.. |
19-01-2007, 16:51 | #40 |
|
karar
sevgili Oğuzhan
gerekçesini hatırlamamakla birlikte karar beraatti |
19-01-2007, 17:04 | #41 |
|
Sayın Özkan teşekkür ederim. =)
|
19-01-2007, 18:35 | #42 |
|
bir de ev sahiplerinin "ben avukata ev vermem" deyişi vardır.artık nasıl bir avukat korkusu ve/veya anısı varsa...
|
19-01-2007, 20:49 | #43 |
|
Bu savci-hakim tutumuna ben de katiliyorum.
Hukuk fakultesine girdigim yildan beri sagolsun dayim bana "Savci Hanim" diye hitap eder, o gunden beri de "yok dayicigim, savci olmak istemiyorum' cevabini vermeme ragmen, "yok yok, sen savci ol, savcilik en iyisi" diye konusmayi noktalar. Hani oz dayim, kizamiyorum da ama bu dusuncesinin israrinin nedenini de bir turlu cozemiyorum. |
20-01-2007, 00:08 | #44 |
|
Ahu hanım, dayınızın çok isabetli fikirleri varmış
|
20-01-2007, 04:03 | #45 |
|
Fikir guzel de bana gore degil Zeynel Bey. Bastan beri farkli ideallerim vardi ve ben kendi ideallerim dogrultusunda yurumus olmaktan memnunum.
Isin daha da komik yani, gecen bayramda telefon actim, sevgili dayim bana 'savci hanim ne zaman bitecek bu okuma donemin, yeter artik hadi gel de goreve basla' dedi! Sanirim artik gelenegi bozmamak icin yapiyor... |
24-01-2007, 23:00 | #46 |
|
bu gün başıma gelen olay. Dialogları aynen vermeye çalışayım.
Sabaha karşı 3.30 telefon çaldı. Yarı uyanık açabildim. Telefondaki ses:Ki bundan sonra M olarak anılacaktır)hiç kendini tanıtmadan direkt olarak şu cümleyi kurdu. M: Av. bey ben çocuğumu istiyorum. B: Ne çocuğu yahu. M: O kadar uğraştık çocuğu alamassam ölürüm ben. B: Hangi çocuktan bahsediyoruz ya. M: Ufak olanı istiyorum ben. Öteki zaten babasını daha çok sever. B: Ne diyorsunuz yahu. Saatin kaç olduğunun farkında mısınız. Yanlış aramışşınız. (pat telefonu kapattım) 30 saniye sonra bi daha çaldı açmadım. bi daha çaldı açtım bu sefer. M: Biliyorum geç ama alcak mıyız çocuğu. B: Nerde ki çocuk. (hala uykuluyum ne ddiğimi de bilmiyorum hala) M: Bahçelievlerde ya çocuk babasında. Av. Bey siz beni dinlemiyorsunuz. İçim yanıyor içim . nası alır çocugu benden . Yapamaz. B: Bahçelievler mi? çok geç şimdi arayın babası getirsin. Hem nerden bulayım ben şimdi size çocuk yahu. Saatin kaç olduğundan haberiniz var mı? M: 4' e geliyor. Şeytan görsün onun yüzünü. B: Kimin yüzünü M: Babasının B: Afedersiniz ama kimsiniz hanfendi. M: Ben M hanım . dava var ya bizim velayet hani. Ben de napıyım Av. Bey geç ama içim rahat etmedi. B: M hanım sabah arayın lütfen . Olur mu. Şimdi müsait değilim. M: Neden meşgul müsünüz . İşiniz mi var ? B: Evet uyumaya çalışıyorum. iyi geceler. Pat kapattım M hanım çok tezcanlı bir müvekkilimizdir .Velayet davası açtık kendisine. ama gece canı sıkıldı mı bizi arar. sabah düşüne düşüne gülme krizine girdim. |
24-01-2007, 23:34 | #47 |
|
Sayın Özkan,
Şu ya da buı şekilde dava bitinceye dek sabırlar dilerim |
25-01-2007, 16:22 | #48 |
|
Benim en çok usandığım konu çalıştığım kurumda çalışan bir kaç yönetici vasfındaki personel.Kendileri akşama kadar çay söyleyip misafir ağırlarken bir yandan da benim dosyalrıma müdehale etmeyi adet edinmişler.Nerden duymuşlarsa "ihtiyati haczi" öğrenmişler.Takriben hafta da 3 kere aramızda şu dialog geçiyor:
K:Avykat hanım az aşağı gelsene.(Gelirmisinde yok yani) A:Biraz işim var halledip geliyorum.(Biliyorum lüzumsuz bir iş için çağırıyor aceleye gerek yok) K:Habu F nin dosyası ne oldi.? A:Halen devam ediyor. K:Onu sormayrım naptın naptın? Aosyayı açtık tebligatların dönmesini bekliyoruz. K:Habu F nin borci epiy kabaruk.Buna hemen ihtiyati haciz yapalum. A:!!!(Bu sırada içimde imdaaaatttttt sesleri yükseliyor.) A:K Bey dün,önceki gün ve ondan önceki tüm günlerde anlattığım gibi takibi açtık,ihtiyati haciz yapamayız.(Peşden gelecek soruyu biliyorum zaten) K:Ozaman bunu iptal et ihtiyati haciz yap. A:Olmaz K bey olmaaaaaazzzzzzz.Feragat edersek tekrar yapamayız.Hem defalarca dedim ilmasız takip bunlar kararı alamayız. K:Bu işler neden yürümüyor.(Yüzüme karşıda çalışmıyorsun diyemiyor da işler yürümüyor diyor) A:Valla bıktım K Bey biliyorsanız buyrun siz yapın.(Artık kan beynime sıçramış durumda) K:Ne kızaysın avukat hanım sorayrım. A:Ben bıktım anlatmaktan siz bıkmadınız mı sormaktan. Esas kız hışımla odayı terkeder.) ---------------------------------------------------------- |
26-01-2007, 15:41 | #49 |
|
Daha önceki anılarımda Z amcamızdan bahsetmiştim.Bugün yine bombayı patlattı kendisi.D.günüm bugün ve avukatlar odasında adliyede oturuyoruz arkadaşlarla.Elinde çiçeklerle bir çocuk içeri girdi.Av.Duygu Keleş diye sordu.Bende benim dedim çiçekleri aldım.Karta bir baktım yanımda oturan avukat arkadaşım yollamış.Z amcamızda köşede pusuda bekliyor.
Z:Kimden gelmiş,niye gelmiş dedi A.günüm Z amca Günce yolamış. Z:E o düdük yanında oturmuyor mu senin dedi. Gülüştük biraz.Tabi Z amca duru mu Günce ye dönüp. Z:Bir de habu otlara para verdim deme sakın dedi.))) |
26-01-2007, 15:44 | #50 |
|
Üniversite yıllarında en büyük hayalim savcı olmaktı.Taki staja başlayıp savcılıkta otopsiye girene kadar.O gün bana göre olmadığını anladım savcılığın.Ailemede ben sınava girmekten vazgeçtim savcılık yapamam dedim.Tabi bizimkilerde benim kızım savcı olacak diye öyle bir şartlanmış ki.Çok ısrar ettiler.Yapma kızım etme kızım sana çok yakışır diye.Evin tek şımarığı olarak ben de amcamların yanında:
-Siz hava atacaksınız diye ben ölü kesemem dedim. Sonradan çok ayıp ettiğimi anladım gönüllerini aldım))) |
26-01-2007, 15:59 | #51 |
|
Mutlu seneler Duygu hanım! Nice güzel yıllara...
|
26-01-2007, 16:06 | #52 |
|
Çok teşekkür ederim Şehper Hanım.Çok naziksiniz...
Sevgi ve saygılarımla... |
26-01-2007, 21:30 | #53 |
|
Mutlu yıllar. Umarım ömür boyu esprili ve sağlıklı yaşarsın. Bizü espürüs pirakmayün.
|
26-01-2007, 22:43 | #54 |
|
Hmmm.Trabzon Barosuna mı kaydolsam acaba =)
|
26-01-2007, 22:51 | #55 |
|
dava fazla mesai ,ihbar tazminatı vesair ile ilgili iş davası,deliller toplandı dosya hesap için ankara nöbetçi iş mahkemesine gönderildi.müvekkil sık sık arayıp dosya döndü mü diye soruyor,zaman geçiyor duruşma günü gelip çatıyor,müvekkil arıyor,daha gelmedi Ankara'dan diyorum.Karşıdan ağlamaklı bir ses;''eee,biz şimdi ne yüzle çıkacağız hakim beyin karşısınaaaa!...''
|
26-01-2007, 23:12 | #56 | |||||||||||||||||||
|
Komik bir gelişme. Bu yanıtım işe yaramamış. M Almanya'da yaşayan bir Türk hanımdı. Bugün postadan gelen mektupsa kocasından (Bu arada ne M ne de kocası muvekkılım degil. Açtığım ilgisiz bir davadaki müvekkilin akrabaları, yani ikisi de müvekkil aday adayı) Özetle: Bizim hanıma bu iş olmaz demişsiniz Niye öyle dediniz? Nerede bu kanun, bu devlet? Neden olmaz, niçin olmaz? Bize şunu bunu yaptılar,biz onları istemiyoruz Lütfen yardım edin, fikrinizi belirtin (Bunlardan -niye olmaz, olursa nasıl oluru belirtmemi istedikten -sonra da) Bu iş için ne alırsınız, ne kadar alırsınız, niye alırsınız? Bizim pek paramız yok. Adresimiz şu. Acil yanıtınızı bekliyoruz... SONUÇ:Mektup kısa süreli bir travmadan sonra yanıt beklemeyen posta arşivine kaldırıldı |
26-01-2007, 23:24 | #57 |
|
müvekkilin beş yıllık bir alacağı var,alamamış.en sonunda borçludan bir senet almayı başarmış.Senet zamanaşımına uğramasına bir gün kala seneti bana getirdi.takibe koyduk,mal beyanında bulunmamaktan da şikayet ettik.Borçlu bunun üzerine alacaklıya gitmiş,borcu ödemiş,bizimki hem faiz,hem masraflara hem de avukatlık ücretine denk gelecek bir parayı almış(hatta fazlasıyla almış),büroya geldi ,ben parayı aldım bu da sizin hakkınız dedi,50 milyonu masaya bıraktı.Bende vekalet ücreti +masraflar şu kadar daha bırakacaksınız dedim.Ne dese beğenirsiniz ,avukat hanım bi şey mi yaptınız alt tarafı bi kagıt yolladınız,50'den fazla etmez diye.O alt tarafı kağıt denilen şeyleri göndertme yetkisini almak için 4 yıl okul ve bir yıl staj olmak üzere 5 yıl kafa patlatıyoruz biz ama bunu düşünmek hiç müvekkilin işine gelmez.
Dava kazanılırsa müvekkil haklıdır,zaten kazanacaktır,kaybedilmişse müvekkil yine haklıdır ancak bu kez kaybeden avukattır. |
28-01-2007, 00:03 | #58 |
|
Bir dosyada benim başıma da az farkla benzeri geldi.
İcra takibi kesinleşmiş. Borçlu müvekkilin dargın olduğu uzak akrabası. Takip açılınca gıyabımda diyalog kuruldu. Bu kez müvekkil, borçlu için bana aracı Takip miktarını sordu, söyledim, şu kadarı benim alacağım , şu kadarı masraf, şu kadarı da faizli alacağın dedim. Aradan zaman geçti, hacze gittim. Haciz sırasında vekalet ücretim dahil olmak üzere dosya alacağının tümünü müvekkilimin tahsil ettiğini, borçlunun bana gösterdiği müvekkilim imzalı yazıyla öğrendim. Sonra gerçek haciz mahalline, yani müvekkilimin adresine gittim |
28-01-2007, 22:12 | #59 |
|
Bu gün bir arkadaş anlattı.
Hakim: Evladım senin bir avukatın yok mu? Davanın Tarafı: Vallahi hakim bey babam bir tane almıştı ama bilmiyom gelmemiş zaar. Vatandaş avukatı mal gibi görüyor, iyi niyetle ya da değil. Ama gelenek böyle işte. Para ile alınan şey gibi. Gülelim mi ağlayalım mı? |
29-01-2007, 00:25 | #60 |
|
Sn. Dikici babaların bulduğu vekillerden sözedince, aslı daha uzun bir anımı anlatayım özetle: Bilahare eski TCK.m.46 kapsamında değerlendirilerek ceza tertip edilmeyen, ancak yargılama süresince bizatihi kendisi bana ceza olan bir M ile ağır ceza reisi arasında yaşanan diyalog: Reis usul gereği tüm sanıklardan bir diyecekleri olup olmadığını sorar. Bu arada masamın üzerinde adliyenin koridorundan "yolunmuş" , kiminin sapı denk gelmiş çiçek yığını bulunmaktadır (benim M yeterince ortam gerici olduğundan mübaşir de kaldırmaz, ben çantayla hiç olmazsa gözümden uzaklaştırmışımdır, yargılama böyle böyle sürmüştür) . Reis sıra bizimkine gelince aynı soruyu ona da usulen sorar. Bizim M beni işaret ederek yanıtlar: Babam buna şu kadar para verdi konuşsun diye. O konuşacak! |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Meslekte Yapilan Hatalar | nakil | Hukuk Sohbetleri | 41 | 17-10-2009 21:52 |
Serbest Meslekte Vergİ İncelemesi | ismailduygulu | Mali Hukuk Çalışma Grubu | 12 | 25-01-2009 05:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |