|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-12-2009, 02:21 | #1 |
|
Yalancı şahitliği ses kaydı ile ispat
Hakaret suçlamasıyla yargılanan şahıs, kendisi aleyhine savcılıkta tanıklık yapan şahsı telefonla arayarak sesini kaydediyor. Tanık bu telefon konuşmasında savcılıkta yalancı şahitlik yaptığını, olay günü orada olmadığını ancak patronu rica ettiği için böyle ifade verdiğini kabul ediyor ve pişman olduğunu belirtiyor.
İlgili tanık mahkemede de savcılıktaki aynı ifadesini verince, tarafımızca aynı anda ses kayıtları dosyaya sunuluyor. Tanık ses kayıtlarıyla ilgili söz alarak " olay günü oradaydım o görüşmeler başka bir olaya dairdi" diyor. Sizce bu ifade bir kabul hükmünde değerlendirilip tanığın, ses kaydındaki konuşmaları içeriğini kabul ettiği anlamına gelir mi? Mahkeme ses kaydının tanığa ait olup olmadığının tespiti için bilirkişiye dosyayı sevketmedi. Bu durumda yalancı tanıklıktan savcılığa suç duyurusunda bulunsam esas davaya bir etkisi olur mu? Sadece bu ses kaydı yalancı tanıklığı ispatlar mı? Teşekkürler herkese iyi çalışmalar |
02-12-2009, 11:52 | #2 |
|
Faydalı olacağını düşündüğüm bir içtihat ekliyorum. İyi çalışmalar..
T.C. YARGITAY 2. Ceza Dairesi Esas: 2004/22152 Karar: 2005/30170 Tarih: 21.12.2005 KARAR METNİ: Sövme ve tehdit suçlarından sanıklar Osman Karakaş ve Nazife Öztürk'ün yapılan yargılamaları sonucunda; sanık Osman'ın sövme suçundan MAHKUMİYETİNE ve tehdit suçundan BERAATİNE, sair sanık Nazife'nin sövme ve tehdit suçlarından BERAATİNE dair (GEMEREK) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 3.12.2003 günlü hükmün Yargıtay'ca tetkiki sanık Osman Karakaş, o yer ve üst C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 22.11.2004 günlü tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü. Sanık Osman'ın kavga sırasında müştekiye söylediği tehdit içerikli sözlerin müşteki Bahri üzerinde ciddi korku ve endişe yaratmadığı gerekçesine dayanarak tehdit suçunun unsurları oluşmadığından beraatine ait kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık Osman Karakaş hakkında tehdit suçundan kurulan hükme ait o yer C.savcısı ve üst C.Savcısının temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün ONANMASINA, Sanık Nazife Öztürk hakkında sövme ve tehdit suçları ile sanık Osman Karakaş hakkında sövme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanık Osman'ın eyleminin 765 S. TCK.nun 482/3. maddesine uygun gerçekleştiğinin kabulü ile Nazife'nin beraatine ait kurulan hükmün sanık Osman ve üst C.Savcısı tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde: 1- Müştekiler Bahri ve Hakan'ın ifadelerinde sanık Nazife'nin tehdit ve sövme suçunu işlediğine dair telefonlarında kayıt bulunduğunu belirtmelerine rağmen bu husus araştırılmadan ve ses kaydı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile sanık Nazife'nin tehdit ve sövme suçlarından beraatine karar verilmesi, 2-12.10.2004 tarih ve 25611 s. Resmi Gazete ile yayımlanarak 1.6.2005 gününde yürürlüğe giren 5237 S. Türk Ceza Yasasının 7. maddesinin 2.fıkrasında "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan yasa ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan yasa uygulanır ve infaz olunur" biçiminde düzenleme yapılmış, 5252 S. Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9. maddesinde ise, lehe olan hükümlerin uygulanması usulleri belirlenmiş, bu yasanın 12. maddesi ile de 765 S. Türk Ceza Yasası yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca 1.6.2005 gününde yürürlüğe giren 5271 S. Ceza Muhakemesi Yasası ile yargılamanın nasıl yapılacağına ait kurallar yeniden düzenlenmiş, 5320 S. Ceza Muhakemesi Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 18. maddesi ile de, 1412 S. Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası yürürlükten kaldırılmıştır. 5237 S. TCK.nun 125. maddesinde düzenlenen ve sanığın eylemine uyan hakaret suçunun aynı yasanın 131/1. maddesi gereğince kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi hali hariç olmak üzere soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması ve mağdurun şikayetçi olması karşısında aynı yasanın 73. maddesiyle 5271 S. Ceza Muhakemesi Yasasının 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan bütün bu düzenlemelerin hüküm gününden sonra yürürlüğe girmiş olması karşısında 5237 S. Türk Ceza Yasasının 7. maddesi ile 5252 S. Yasanın 9. maddesi uyarınca sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş sanık Osman Karakaş ve üst C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepden dolayı BOZULMASINA, 21.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
02-12-2009, 16:48 | #3 |
|
Bence aşağıdaki hükümler sizin için pek iyi sonuçlar doğurmayabilir:
TÜRK CEZA KANUNU Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması MADDE 133. - (1) Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması hâlinde de, aynı cezaya hükmolunur. Veya Aynı Kanun Kişisel Verilerin Kaydedilmesi MADDE 135. - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. |
02-12-2009, 19:33 | #4 |
|
ifadeler tanığın ses kaydını ikrar ettiği anlamına gelmez,,,, . SADECE ses kaydının, hükme esas olmayacağı kanaatindeyim, sonuç olarak kişinin rızası olmaksızın sesini kaydediyorsunuz, yasak delil'dir, hükme esas olamaz!!!!,,, ancak diğer deliller ses kaydını doğruluyorsa, destekliyorsa, ceza hukukuna hakim vicdani kanaat neticesi, ses kaydı gözönünde tutulur kanaatindeyim.. , yalancı şahitlik için de yine ses kaydı tek başına hükme esas olamaz.
|
03-12-2009, 00:25 | #5 |
|
Teşekkür ederim sayın meslektaşlarım. TCK Md. 133 -135 hükümlerini bende değerlendirdim. Fakat burada iki kişi arasındaki konuşmanın kişinin rızası olmadan kayıt edilmesi ve bunun ifşa etme amaçlı değil. Kişinin kendini ilgilendiren bir durumu açığa çıkarma amaçlı olduğundan suç kastı oluşmadığı düşüncesindeyim. Zira o zaman kimse kayıt yapamazdı. Veya gizli kamera kaydı çekimi ile ortaya çıkan bir gerçeği gören bir savcı kovuşturmaya başlayamazdı.
Olsa olsa hukuka aykırı elde edilmiş bir delil yargılamaya sokulmuş olabilir. Ancak daha öncede belirttiğim gibi yapılan ses kaydında kişi kayıtttaki sesin kendine ait olduğunu kabul etmekte. Sadece sunulan kaydın başka bir olaya ait olduğundan bahsetmektedir. Böyle bir somut durumda tanıkla müşteki arasında mevcut bulunan birde işçi-işveren ilişkisi, tanığın yalan ifadede bulunabileceği karinesini kaset kaydıyla birlikte güçlendirmez mi? |
03-12-2009, 12:48 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
katılıyorum izinsiz ses kaydı yasak delil niteliğindedir. mahkeme bua dyanarak karar veremez |
29-06-2011, 14:11 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Yalan Tanıklık için Savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Yalancı tanıklık için Savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Yalancı tanıklık suçunu ispat etmeniz ve mahkemece de bu konuda hüküm verilmesi durumunda esas davayı etkileyeceği kanaatindeyim. Bir diğer alternatif yol da savcı esas davanın (hakaret davası)tamamlanmasını bekleyebilir.Bu durumda da yalancı tanıklıktan hüküm verildiğinde kanun yararına bozmaya gidilir. Ancak yalancı tanıklık için gizli ses kaydı tek başına delil olarak kabul edilemez.Ayrıca gizli ses kaydı hukuka aykırı delil niteliğinde olup hükme esas alınamaz. Bu konuda aşağıda bir içtihat sunuyorum. Yararlı olacağını umarım. Saygılar. T.C. YARGITAY 8. Ceza Dairesi E:2009/9930 K:2009/13934 T:09.11.2009 Yalan Tanıklık Hukuka Aykırı Delil Özet Sanığın tanıklık yaptığı dosyadaki hazırlık ve mahkeme beyanları arasında çelişki bulunmadığı, katılan ile yaptığı konuşmanın katılan tarafından gizli olarak kasete kaydedildiğinden hukuka aykırı delil niteliğinde olup, hükme esas alınamayacağı şeklindeki mahkeme gerekçesi yerindedir. 5237 s. Yasa m. 272 Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın tanıklık yaptığı dosyadaki hazırlık ve mahkeme beyanları arasında çelişki bulunmadığı, sanığın katılan ile yaptığı konuşmanın katılan tarafından gizli olarak kasete kaydedildiğinden hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı şeklindeki mahkeme gerekçesi yerinde görülmekle; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi (ONANMASINA), 09.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-06-2011, 20:29 | #8 |
|
Kayıttaki kişilerden biri olayın tarafı ise, ses kaydı suç olmadığı gibi ( cezada )delil niteliği taşıdığına ilişkin sitedeki bir çok tartışmaya karşın yukarıdaki değerlendirmeler karşısında çelişkiye düştüm!
|
02-07-2011, 22:50 | #9 |
|
Izinsiz kayit delil niteligi tasimaz o zaman yargilamanin arastirma ve bulma gucune golge duser hukuk disi olur.
|
18-04-2024, 03:45 | #10 |
|
Yargıtay CGK 2012/5-1270 esas ve 2013/248 karar sayili karari ile 2017/11 esas 2018/639 k sayılı karari
Yargıtay 12. CD. 2012/27549 esas 2013/22721 karar sayılı ve Yargıtay 4.CD 2021/6097 esas -10635 Karar sayılı kararı Aleyhine işlenen bir suçu başka türlü kanıtlama olanağı olmayan kisinin ses kaydı yapması özel hayatın gizliliği suçunu olusturmaz ve hukuka uygun delildir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukat Yalancı Mı? | tiny lady | Hukuk Sohbetleri | 71 | 19-04-2017 15:18 |
Yalancı Şahit | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 25-08-2009 11:41 |
Nakden Kaydı Olan Bonoda ispat Külfeti | Av.ÜNER | Meslektaşların Soruları | 1 | 11-07-2009 13:12 |
senette "malen kaydı",ispat külfeti | seam | Meslektaşların Soruları | 5 | 22-11-2007 16:23 |
Yalancı Şahitlik | hislim | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 14-09-2005 16:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |