27-09-2006, 22:22 | #1 |
|
Okuyan mı çok bilir gezen mi?
Sevgili arkadaşlar,
Okuyanlarımız mı çok şey biliyor yoksa gezenlerimiz mi?Hayatın bilinmezliklerine hangi yöntemle daha iyi bir şekilde yaklaşabiliyoruz.Bu bilinmezlikleri bilinen şekle hangi yöntemle ulaşıyoruz.Sizce? |
28-09-2006, 12:43 | #2 |
|
sn:yağmurdamlası başlığınız ilgi çekici gerçekten bende düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim.. bana sorarsanız çok gezen bilir, niye diyecek olursanız kanaatime göre okuyan insan sadece okuduğuyla kalır tamam kafasındada okuduğu şeyle ilgili bir fikir edinebilir ama gezen bir insan uygulamalı olarak öğrenir herşeyi yani yaşar... belki çok basit olacak ama bir örnek vermek istiyorum edebiyatın içinde olan bir yazı türü vardır'gezi yazısı'işte gesi yazısını yazan yazar ile okuyan kişiyi karşılaştırırsanız aradaki farkı açıkça göreceksinizdir eminim...yazar gezerken yaşamıştır,fakat okuyan okuduğuyla kalmıştır..... saygılarımla..
''önemli olan bir kere daha yere serilmiş olmanız değildir,bir daha kalkıp kalkamayacağınızdır'' |
09-11-2006, 17:00 | #3 |
|
Vallaha gezmeyi çok seven ben gördüm ki sadece okumakla her şeyin bilinemeyeceğini..Ankara Toplantısına gittiğimde de bunu gördüm ve aralarında olmaya çok sevindim.Gezmek görmek insana çok şey katıyor..
|
09-11-2006, 17:43 | #4 |
|
Çok kısa ve basit ifade etmek gerekirse gezen daha çok biliyor.Gezmekten kasıt her yere gidip elini kolunu sallayarak gezmek değil elbette.Vaktinde büromda internetim yoktu ve internette gezemiyordum.Mesleki olarak veya bir işte sıkışınca ve kafama birşey takılınca onu araştırmak için o konuyu kapsayan bir kitap alıp onu okuyordum ve öğrenmeye çalışıyordum.Ama internete bağlandıktan ve kullanmaya başladıktan sonra her konuyu Google denen canavardan sormaya ,hukuki problemleri Türk Hukuk Sitesinden aramaya ,çıkan sonuçlardan da site site gezmeye başladım .Artık gezenin elinden hiç bir şeyin kurtulamaaycağını gördüm ve bundan dolayı hergün THS de olmaktan vazgeçemiyorum.Heyecanla ve merakla THS deki yeni sorunları ve çözümleri bekliyorum.Saygılar...
|
09-11-2006, 19:28 | #5 |
|
Sevgili meslektaşlarım toplumdaki yaygın kanının aksine ben çok okuyan bilir şeklinde görüş beyan etmek istiyorum...Ansiklopediyi açıp bir anda dünyanın öbür ucundaki bilgilere bile ulaşabilirim,işte bu yüzden diyorum ki insan ne kadar gezerse gezsin okumakla edindiği bilgileri edinemez,buna ömrü yetmez ki..Bence bu konu sadece edindiğimiz bilgilerin akılda kalıp kalmamasıyla ilgili..gezen kişi bidaha gördüğünü unutmaz ama okuyan çabuk unutabilir,tabi bu da kişinin hafızasına bağlı bir mesele..
|
09-11-2006, 21:19 | #6 |
|
bu konuda benimde bir fikrim vardı ki bunun nergis hanım tarafından yazılmasına sastım çünkü hemen hemen aynı ifadeleri kullanacaktım acaba suan yazsam benim kopya cektiğimi düşünürmüsünüz neyse bencede çok okuyan bilir çünkü insan hayatının ancak 50 yılını gezerek gecirebilir ve bu işin maliyeti yüksek olduğu için bunu ne kadar yapabilir bilemem ayrıca gezdiğimiz yeri kayıt altına alma zorunlulumuz var yoksa akıl kağıt degilidr gezi yerinide birgün unutabliriz ama biz okursak kısa zamanda cook bilgiye sahip olabiliriz ve bunlar silinecek degilidir yani kitaptan silinmez, untursak bile yine açıp okuyabiliriz diye düşünüyorum saygılarımla
|
09-11-2006, 23:11 | #7 |
|
Sorunun asıl cevabı "Bilmek'ten" ne anladığımıza bağlı. Teorik bilgileri sadece ve sadece okumakla elde edebiliriz; pratik bilgileri ise yaşıyarak ve görerek. Birisinde mantık ve düşünce neticesinde beynimize işlediğimiz, beynimize yer eden bilgiler, diğerinde duyularımızla elde ettiğimiz, duyularımız vasıtasıyla beynimize işlenen bilgiler, tecrübeler.
Güneşin yaktığını ve bu yakma neticesinde duyulan acıları ve bu acıların niteliğini ancak canı güneşte yanan bilir. Güneşin neden yaktığını, güneşten yanan yerimizin neden acıdığını ise okuyan ve bu türden olaylarla teorik olarak uğraşan bilir. Birisi dışarıda gezerek,güneş altında kalarak, diğeri masa başında oturup okuyarak veya deneme yaparak. Bisikletin iki teker üzerinde düşmeden nasıl hareket ettiğini fizikçi bilir; bisiklete nasıl binileceğini, bisiklete binen çocuk. Baştaki soruya dönersek: çok gezen ve çok gören çok bilir; çok okuyan ve okudukları üzerinde kafa yoran da çok bilir. Ama bu türden bilme tek yanlıdır, eksik bir yanı vardır. Bence önemli olan "En çok bilme" değil "iyi bilmedir", iyi bilmeyi de teoriyi ve pratiği birleştirerek elde edebiliriz. Peki sırf teori ile veya sırf pratik ile başarıya ulaşlımaz mı? 'Ulaşılır' en üst kariyer basamağına bile çıkılır, ama buna rağmen bir eksik vardır, benim düşünceme göre. Not: Düşünce bilme değildir. Saygılarımla |
10-11-2006, 12:07 | #8 |
|
Sanırım ortaokul 1.sınıftaydı.Hoca sınıfta iki grup yaptı ve tartıştık bu konuyu.Ama değerli öğretmenim karar veremedi.Hangimiz haklıydı)
|
12-11-2006, 20:57 | #9 |
|
Vallaha bunun cevabını tam olarak bilemeyeceğiz ama ben yine de gezmek diyorummmm...
|
04-03-2007, 10:51 | #10 |
|
ben bilirim
okuduğunu yaşayan . yaşadığını hisseden bilir. yaşamak ve hissetmek. algılamadığımız unsurlar ister görsel ister düşünsel olsun bu algıladıklarımız nispeten bizde eğer bir heyecan bir şevk bir fikir oluşturuyorsa öğreniyoruz demektir. herkes aynı şeyi algılamaz ve hissetmez. bu yüzden gezen mi yoksa okuyan mı sorusu sık sorulan bir sorudur. saygılar.
|
04-03-2007, 22:15 | #11 |
|
BENCE HEM GEZMEK HEM OKUMAK GEREKİR.
gezerek bilgilerini zihinde canlandırabilme olanağı bulursun.daha da somutlaşır.eğer okursan o zaman zihnindekiler sadece hayal olur.ve tablonun bir yanı muhakkak eksik kalır.renkler daha soluktur.hep gezersen de yorulursun yetişemezsin her ülkeye ve zaten ömrün de yetmez çünkü sen fanisin oysa bu mekanlar senden daha bakidir.dünyadaki tüm insanları tanımak mümkün olmadığı gibi dünyadaki tüm coğrafyaları da gezerek görmek mümkün değildir.ve her insanın duyuşu sezişi farklıdır.bu yüzden onların gezi anılarını okurken hem o mekanlar hakkında bilgi edinirsiniz hem de o insanın açısından düşünerek hayatı algılayışından haberdar olarak tanımaya çalışırsınız.insanların sözleri kendilerini yansıtır her ne kadar bunun aksi iddia edilse de... kanaatimce hem gezmek hem okumak gerekir. |
24-04-2007, 11:38 | #12 |
|
:)
Gezmeyi çok yapıyoruz da okuma işine tam olaraka adapte olduğumu düşünmüyorum kendi adıma.Fazla okumayı sevmeyen bir millet miyiz acaba? Gezmek yeni yerler görmek yeni şeyler keşfetmek merakımız canlı canlı yaşama eğilimimiz daha fazla...
|
08-08-2007, 12:03 | #13 |
|
:)
Okuyanlarda bazen çok boş okumuş oluyorlar ne yazık ki....
|
09-08-2007, 20:08 | #14 |
|
ÖNCE OKUMAK SONRA GEZMEK
Bence çok okuyan bilir. Okumadan gezen, gezeceği yeri nereden bilir?, Yalnız neyi hangi kaynaktan okuduğunuz çok önemlidir. Gezen insan nereleri gezer? Seyahat esnasında ne kadar zamana ihtiyacı vardır? Gezdiği yerler hakkında enformasyon açısından okumadan ne kadar derinleşebilir? Okuyan bir insan neleri okur? Okuduklarının hayata olan etkisi ne kadar güçlüdür? Okuma esnasında ne kadar zamana ihtiyacı vardır? 1-Okuyan insan, gezen insana göre bilgi sahibi olma konusunda zamanı daha ekonomik kullanabilme imkanına sahiptir.Örneğin bir kitaplıkta pek çok konuda kaynağa aynı anda zaman kaybetmeden sadece elinizi uzatarak ulaşabilirsiniz. 2-Doğru kaynakları okuyorsa, bilgi sahibi olmada gezen insana kıyasla daha fazla derinleşir. 3-Gezmek, gezdiğin yer hakkında okuma yapmadan gerçek amacına ulaşamaz.Gezmek, okuma eylemini tamamlayıcı nitelikte olduğu zaman ciddi bir anlam kazanır. 4-Hayattaki her konuyu gezerek nasıl öğrenebilirsiniz?Örneğin; Hukuk, psikoloji ,matematik , din ,edebiyat , tıp ve benzeri bilim dallarını her yönü ile ve detaylı bir şekilde gezerek nasıl öğrenebilirsiniz? |
09-08-2007, 20:19 | #15 |
|
bana kalırsa ne okuyan nede gezen bilebilir. bilen varsada yaşayan bilir. çünkü yaşayan ki ayrıntıları yakalayan, işi özümseyen kimsedir
|
09-08-2007, 20:28 | #16 |
|
Çok okuyan mı, çok gezmen mi bilir? orası tartışılır. Tabi bu arada, sayın Ufuk KARAOĞLU' nun düşüncelerine de katılıyorum. Bence, bir o kadar önemli olan bir şey daha var. O da görmek. Hani, bakıp da görmemek/görememek gibi bir şey var ya...
|
19-08-2007, 18:05 | #17 |
|
kızmayın fakat TABİ Kİ gezen bilir..
gören sonra.. görmek, algılamak.. görmeyen nasıl algılar ve sonradan tasfir eder betimler yazıya döker.. hı? lütfen.. okuyalım da hoş bişi.. |
30-08-2007, 17:57 | #18 |
|
:)
Gezmeli insan ve ömürünü dolu dolu yaşayabilmeli evet gezerken okumalı hayaller kurmalı ve hayallerinde yaşarken de ayakları yere basmalı...
|
30-08-2007, 20:28 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Kızmadım da merak ettim, siz şimdiye kadar gezme ile bilim adamı, mühendis, doktor, profesör, filozof vs. olan kimseye rastladınız mı? Kaldırım mühendislerini hesaba katmayın lütfen. Saygılarımla |
22-11-2007, 01:05 | #20 |
|
Çok gezen yani çok gören.. pratik yapma şansı olan kişidir..
Çok okuyan ise teorisi kuvvetli olandır.. Artık çağımızda ikisini bir araya getirene uzman deniliyor.. O zaman her ikisini bir arada yapan çok gezenden de çok okuyandan da daha çok biliyor diyebiliriz.. Saygı ile Gülümseyin.. |
23-11-2007, 13:39 | #21 |
|
İkisi de değil.
Düşünen, Sorgulayan çok bilir. Çünkü bilginin doğruluğu ancak sorgulamayla anlaşılır. Bunun için de düşünmeniz, bilgileri karşılaştırmanız gerekir. Herşey merakla başlar, ilgi ile... Merak yönlendirir; okuruz veya gezeriz (görürüz). Gezen görür, Okuyan öğrenir, Hem gezen hem okuyan öğrendiğini görür. Ama yine bilen değildir. Okuyan, Gezen ve düşünen-sorgulayan bilir. Ancak o zaman bilgiye ulaşmış olur. Neden mi? Çünkü günümüzün en büyük problemi ''Bilgi kirliliğidir''. |
25-11-2007, 22:21 | #22 |
|
bu konuda zeki beye katılıyorum o kadar fazla bilgi kirliliği var ki hangi bilgi doğru veye gerekli ayırdedilemiyor.gezmekte gerekli okumakta ama bilgi edinmek ve öğrenmek için yapılmalı boş boş değil...
|
28-11-2007, 10:57 | #23 |
|
ikisini nasıl ayırabiliriz ki..bana çok sacma geliyor..okuyan ya da okumayı seven insan sorgular,düşünür,fikirce üretken olur..gezen insanın ufku açılır,geniş düşünür,özgürlüğün tadına varır..bu özgürlüğü düşünsel açıdan değerlendirmek gerekir..sınırları yıkar;gezilen anda da okuma eylemi sürer zaten..bu nedenledir ki bu iki kavramı ayırmak yersiz ve imkanız gibi geliyor bana..gezen,okuyan,düşünmesini bilen ve sorgulayan her insan bilgisini her geçen gün ikiye katlar..
bizlerde başka memleketlerdeyiz mesela..ben samsunlu olmama rağmen kayseri' de okuyorum..başka bir şehirde okumanın bana katacağı deneyimi düşünerek uzak bir yer istedim..hem okuyorum hem de geziyorum yani anlayacağınız..buraya gelmeden önceki düşüncelerimle şimdikiler farklılık gösteriyor.hayata karşı kazandığım deneyimlerimi,hukukla ilgili öğrendiklerimle birleştiriyorum şimdi..eğer sadece gezseydim,hukukçu olamazdım;sadece okusaydım başka yerler göremezdim..şimdi sizce ayrılabilir mi ikisi? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
yurt dışında hukuk fakultesi okuyan yabancıların Türkiye'de master yapması | meraklı03100 | Yüksek Hukuk Eğitimi | 2 | 23-10-2012 16:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |