|
Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz. |
24-06-2007, 12:13 | #1 |
|
Temyiz Kudretine sahip olmayan kişinin mülkiyet hakkı
arkadaşlar sizlere bir sorum alacak sizce temyiz kudretine sahip olmayan birisi denizden tuttugu balıga sahip olur mu?teşekkür ederim
|
25-06-2007, 20:21 | #2 |
|
Merhaba,
Bu bölüm çok iyi oldu; ilginç sorular soruluyor. Gelelim sorunuza: Denizden balık tutulmasında balığın mülkiyeti aslen kazanılır.Menkul mülkiyetinin bu yolla, aslen kazanılmasında, malik olma iradesi ile zilyetliğin aslen kazanılmış olur. Bu durumda Mülkiyet iktisap edilirken malın zilyetliğini eline geçiren kimsenin, zilyet olması dahi yetmiyor, malik olma iradesi gerekiyor.(Roma hukukundan gelen, animus domini) Bu nedenle, gayrimümmeyiz bir kişinin bu tür bir iradeye sahip olamayacağından menkul mülkiyetinin aslen kazanılması da söz konusu olmayacaktır; yani temyiz kudretine haiz olmayan kişi, tuttuğu balıkların maliki olamayacaktır. |
25-06-2007, 20:26 | #3 |
|
Merhabalar;
Tek taraflı lehine kazandırmalar söz konusu olduğu zaman malik olması mümkün gibi geliyor. ( Karşılıksız bağış) |
25-06-2007, 21:51 | #4 |
|
MEDENİ KANUN Madde 8 - Her insanın hak ehliyeti vardır.
Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler, nasıl gayrimümeyyiz biri mirasla,bağışla vs. mal iktisap edebiliyorsa,yani kendilerını borc altına sokmayan haklara ehil olabiliyorsa denizden tuttuğu balıklara da malik olabilir.çünkü burada acıkca görüldüğü üzere kendisini borc altına sokan bir durum mevcut değildir... |
25-06-2007, 22:33 | #5 |
|
Gayrimümeyyizlerin fiil ehliyeti yoktur ama hak ehliyeti vardır, dolayısıyla mülkiyet hakları da vardır. Balığın sahibi olur.
|
26-06-2007, 07:30 | #6 |
|
Sevgili arkadaşlar,
Mesele hak ehliyeti ya da fiil ehliyeti sahip olup olamamak değildir.Mesele malik iradesiyle zilyet olunup olmadığıdır.Çünkü ortada hukuki işlem ehliyeti ile ilgili bir sorun yok. Temyiz kudretini haiz olmayan kişi, malik iradesiyle menkul malı ihraz edemiyeceği için mülkiyeti de kazanamıyacaktır. Kanaatimce bu konuda tartışma bile sözkonusu değildir. Eğer tartışılacak bir husus varsa, temyiz kudretine haiz olmayan kişinin zilyet olup olmayacağıdır.Her zilyette farazi iradenin varlığı söz konusudur deyip gayrimümeyyizin de zilyet olabileceği düşünülebilir ama bana göre temyiz kudretine sahip olmayan kişi zilyet dahi olamaz, bırakın malik olmayı.. |
26-06-2007, 08:56 | #7 |
|
Sayın Korayad'a katılıyorum. Temyiz kudretine sahip olmayan kişi karşılıksız kazandırma ile mal iktisap edebilse bile burada böyle bir durumdan söz edemeyiz bence çünkü önceden maliki olunmayan bir menkul söz konusu. Burada malik olabilmek için malın zilyetliği ve malik olarak elde bulundurma isteği, iradesi gerekir diye düşünüyorum ve olayda zilyet olunsa da malik olarak elde bulundurma iradesinin söz konusu olamayacağından temyiz kudretini haiz olmayan kişi balığın mülküyetini kazanamaz.
|
26-06-2007, 10:27 | #8 |
|
Her şeyden önce şu belirlemeyi yapmak gerekir ki; av hayvanları, baştan itibaren sahipsiz bir mal niteliğini haizdir; meğerki bir başkası tarafından ele geçirilmiş olsun.
Sahipsiz bir malın kazanımı ise, sahiplenme (ihraz) yolu ile mümkün olacaktır. Medeni Kanun’da: II. SAHİPLENME 1. SAHİPSİZ ŞEYLER Madde 767 - Sahipsiz bir taşınırı malik olmak iradesiyle zilyetliğine geçiren kimse, onun maliki olur. Şu halde temyiz kudretinden yoksun olan bir kişinin sahiplenme yolu ile bir taşınırı kazanması mümkün değildir. Saygılarımla. |
26-06-2007, 13:51 | #9 |
|
temyiz kudreti nispi bir kavramdır.günlük hayatta basitce kavranabilecek olaylar acısından kişinin temyiz kudretine sahip oldugu kabul edilebilecegi gibi daha zor ve karmaşık olan hukuki ve ticari işleri yapma gibi durumlarda yine aynı kişinin temyiz kudretinin varlıgı kabul edilmeyebilir.temyiz kudretinin nispiligi budur,kişinin hareketleri genel olarak değil,belirli davranışa yönelik olarak saptanır,her olay ayrı ayrı degerlendirilir.önemli olan kişinin yaptıgı davranışın sonucuna yönelik makul hareket edip etmedigidir
olaya bu açıdan bakacak olursak,balık tutmak önceden belirli hazırlıkların yapılmasını gerektiren bir fiildir(bir hukuki ya da ticari işlem gibi karmaşık da degildir)..kişi balık tutmaya yarayacak malzemeleri önceden hazırlar-en azından bu aletler olmaksızın balık tutulamayacagını bilir,balık tutmayı başardıgına göre-,balıgı tutacagı yere gelir,vs vs..yani balık tutma amacına uygun olan bir iradesi vardır.. av hayvanları sahipsiz oldugu ve sahipsiz taşınır malları malik olma iradesiyle zilyedine gecirdigi için bu kişi bu balklara malik olur.... (temyiz kudretınden yoksun olma sebepleri yaş kücüklügü,akıl hastalığı,akıl zayıflığı,sarhoşluktur.bunların dereceleri farklıdır..2 yaşındaki bir cocukla 12 yaşındaki cocugu bir tutamayız.bu yüzden her olayda ayrı ayrı degerlendirmeliyiz bu sebepleri.bu sebepler kişinin makul davranma yetenegini tamamen kaldırıyorsa temyiz kudreti yoktur ama yaptıgı hareketın sonucuna yönelik makul davranabilmişse o davranış acısından temyiz kudreti var kabul edilmelidir) |
26-06-2007, 14:15 | #10 |
|
''Malik olmak iradesiyle ''bu ibareden anlaşılacağı üzere temyiz kudreti aranıyor .
|
26-06-2007, 14:27 | #11 |
|
ben de zaten yukarıda temyız kudretının nıspılıgınden ve her olay acısından ayrı degerlendırılmesi gerektıgınden,burada kişi davranışının sonucuna yonelık olup makul hareket ettıgınden sadece bu olay acısından temyız kudretının var kabuledilecegınden ve bu yuzden de kanundakı 'malık olma ıradesı' sartını gerceklestırdıgı ıcın bu balıklara malık olacagından bahsettım..
|
26-06-2007, 22:40 | #12 |
|
zilyetlik= zilyetlik iradesi+fiili hakimiyet
Yani zilyet de mi değil? |
28-06-2007, 15:22 | #13 |
|
Arkadaşlar;
Bir bebeğin de temyiz kudreti yaş itibariyle yoktur. Deniz kenerında oturuken elini suya daldırsa ve bir balığı; -olmaz ya- yakalasa; şimdi bunun sahibi olamayacak mı? Sayın meslektaşlarımın da yazdığı gibi; hak ehliyeti tam ve canlı doğmakla kazanır ve bu konuda da hak ehilyeti yeterlidir bence.. Yani sayın tuval2310 a katılıyorum. Borç doğurmadığı için edinebilir. |
28-06-2007, 16:56 | #14 | |||||||||||||||||||
|
evet, olamayacak. |
28-06-2007, 17:15 | #15 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Not: Altı çizili kısımlar tarafımca yapılmıştır.
Sayın ayselari, eğer ki; olayınızdaki bebek: "şurdan bir balık tutsam da mülkiyetime geçirsem" şeklinde malik olma iradesi ile balığı yakalamaya yönelmiş ise diyeceğim hiçbir şey yok; ancak bir bebeğin balığı yakalamasında bu şekilde bir saikle hareket etmesi hayatın olağan akışı çerçevesinde imkansızdır. Bundan mütevellit kanunun açık hükmü (MK 767) ve doktrinin hemfikir olduğu temyiz kudretinin bulunması şartını sahiplenme yoluyla kazanmalarda aramak gerekir. Saygılarımla. |
29-06-2007, 09:28 | #16 |
|
çok mükemmel bir soru ilk önce teşekkürler burada ihraz dediğimiz asli kazanım şekli sözkonusudur burada zilyetlikten hatırlayacağımız üzere fiili hakimiyetin yanısıra zilyetlik iradesini de aramamız gerektiği kanısındayım yani temyiz kudretine haiz olmayan kimsenin kazanımnının geçersiz olacağı kanısındayım
saygılarımla.... |
08-07-2007, 19:12 | #17 |
|
Tuval 2310'a cevap vermek istiyorum. Kişinin davranışının sonuca yönelik olmasını makul hareket etme olarak algılamak ve sadece o olay için temyiz kudretinin sahip olduğu şeklinde bir ifade olmaz. Bir kere temyiz kudreti olaydan olaya değişmez. Ya vardır ya da yoktur. Ayrıca temyiz kudretine sahip olmayan bir kişinin, o olay açısından sonuca yönelik hareket etmesi onun temyiz kudretine sahip olduğu anlamına da gelmez. Örneğin temyiz kudretine sahip olan birisi, o olay için makul hareket etmediği takdirde, temyiz kudretine sahip olmadığı sonucu çıkarılamaz.
Somut olaya gelinirse, denizdeki bir balık sahipsiz taşınırdır ve sahipsiz taşınırların kazanılması aslen iktisap yoluyla mümkündür. Sahipsiz bir taşınır, malik olma iradesiyle onu zilyetliğine geçirme şeklinde kazanılır (TMK m.767). Temyiz gücüne sahip kişide mailk olma iradesi de olamayacağı için, temyiz gücüne sahip olmayan birisinin denizdeki balığa sahip olması mümkün değildir. |
10-07-2007, 19:45 | #18 |
|
zilyet olmanın anlam ve amacını kavrayabilecek durumda olan herkes hukuken zilyet olabilir. bu durumda küçükler hatta akıl hastaları bile zilyet olabilirler. önemli olan akıl hastası olan kişinin o eşyayı sahiplenmesidir. 3 yaşında bir çocuğun size oyuncağını vermemesi durumuda buna örnek gösterilebilir. zilyet olmak için fiili bir iradenin olması yeterlidir.
|
22-07-2007, 22:35 | #19 |
|
@bilal_deu,
evet sahipsiz bir taşınır,malik olma iradesiyle onu zilyetligine gecirme şeklinde kazanılır. peki temyiz kudretine sahip olmayan bu kişi evinde oltayı hazırlamış,deniz kenarına gitmiş belki de saatlerce o balığı tutmak için beklemiştir.tüm bu davranışların amacı o balıga sahip olmaktır.Sizin bakış açınızla temyiz kudretine sahip olmayan kişinin malik olma iradesi olamayacagına göre bu kişinin olta hazırlama,denize gitme,balıgı bekleme gibi davranışları o balığa sahip olma iradesine yönelik değil Ayrıca bence temyiz kudreti olaydan olaya değişir,sarhoşluk da temyiz kudretinin olmadıgı durumlardan biridir..ama sarhoş kişi evine gitmek için bindiği taksinin parasını ödemek zorundayken aynı durumda imzaladığı bir bağışlama taahhüdünden sorumlu değildir..Taksiciye ben sarhoşum temyiz kudretinden şu anda yoksunum,ben bu borçtan sorumlu değilim diyemez,parayı ödemek zorundadır ama aynı durumdayken ve belki de taksiye binmeden 10 dakika önce imzaladıgı bağışlama taahhüdünden sorumlu olmayacaktır.şimdi temyiz kudreti ya vardır ya yoktur dersek bu kişi taksi ücretini mi ödemesin yoksa bu taahhüdünden sorumlu mu olsun?Temyiz kudreti olaydan olaya değişir,somut şartlara göre belirlenir.. Temyiz kudreti somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Acentelik ile ilgili bir soru | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-01-2007 17:30 |
İcra ile ilgili bir soru | Y£LİZ | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 19-12-2006 11:54 |
Taşınmaz satımıyla ilgili bir soru | Kadir Furkan ÇOBAN | Hukuk Soruları Arşivi | 20 | 22-08-2006 20:27 |
Boşanma ilgili bir soru | arzaplı | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 06-05-2006 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |