09-08-2012, 00:24 | #1 |
|
Bir Hukuk Masalı ve Hukuk Fakültesi tercih eden bir öğrencinin pişmanlığı
Merhabalar ,
Belki bir pişmanlık belki karamsarlık belki önyargılı olmak diyebilirsiniz ama durum şu ki; hukuk fakültesi tercih ettiğim için pişmanım. Ben 3. sınıfı bitirdim.4. sınıfa geçtim.Yazları bir avukatın yanında çalışıyorum.İzlenimlerim beni cidden korkutuyor.İkileme düşüyorum.Avukatlık yapayım desem, avukatlık çevre işidir.Ne kadar iyi hukukçu olursan ol, çevren yoksa hukukçu olduğun sana bir şey kazandırmayacak.Ekonomik olarak zorlu bir hayat geçireceksin.Öyle ki işçi avukatların aldığı maaşlar komik rakamlar.Söz gelimi bizim büroda 2000-2500 TL'ye çalışıyorlar.Ailem öyle çok tanınmış bir aile değil ki onlarında o derece bir çevresi olsun ve bende onlardan yararlanayım.Biz Anadolu da hayatını idame ettiren makul insanlarız.Bizi okutmak için çabaladılar.Ben de emek verdim çalıştım.İyi bir bölüm seçtiğimi hayatımı daha rahat geçireceğimi ekonomik olarak zorluk çekmeyeceğimi düşündüm.Ailemde öyle düşündü.Zira onlar yoksulluk içinde büyüdüklerinden bizim yoksulluk çekmememizi istediler hep.O yüzden bize hep ''okuyun'' dediler.Biz de öyle yaptık.Ama duruma bakıyorum da avukatlık mesleğinde ekonomik olarak rahat edebilmek için çevre şart.E maalesef o da bizde yok.Olsa belki de okumazdım.Neyse .. Hakim-Savcı olayım desem mülakat sıkıntısı var.Referansımız yok maalesef.Hakim - Savcı olsam bile cidden dosya yükleri çok fazla.Ve maaşları da o kadar yüksek değil.Yüksek değil çünkü; sen düzensiz bir hayata evet diyorsun, çoğu imkandan geri kalıyorsun,atama sıkıntısı var, işte bunlara rağmen o maaşların az olduğunu düşünüyorum.Tabi bugün deseler ki hakim savcı oldun.Tabi ki eyvallah derim,bakmayın mızmızlanmama.Ama dedim ya bizi yapmazlar.Çünkü biz geride kalan makul insanlarız.Suçumuz sıradan olmak ve bir yerlerde sırtımızı sıvazlayacak bir dayımızın olmaması ! Bu yazıyı neden yazdım bilmiyorum ama hayal kırıklığına uğradım ve soğudum resmen.Arkadaşım İngilizce işletme okudu.Stajyerken 1200 TL maaş alıyor.Bizim bürodaki stajyerlere 500 TL+Yemek+Yol veriliyor. Aramızda ki farkı söyleyeyim.Ben tercih yaparken Türkiye de ilk 5000 deydim.O ise ilk 15.000 de. Saygılar. |
09-08-2012, 10:15 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukuk mezunları avukatlık, hakimlik ya da savcılık yapmak zorunda değil; sınavı kazanırsanız şoför bile olabilirsiniz. (Aslında şaka değil, bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8051) Diğer iş olanaklarla ilgili THS'deki bazı tartışmalar: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=76034 http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=17291 http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8466 Şu an tek düşünmeniz gereken, okulunuzu bitirmek. Sonrası zor ama başarmanın ilk koşulu başarmayı istemektir. |
09-08-2012, 10:17 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Son yıllarda durum değişti mi bilemiyorum ancak işletme bölümü uzun yıllardır en fazla "gizli işsiz" üreten bölümlerden biriydi ve Boğaziçi vs. bir üniversite mezunu değilseniz, tanıdıklarınız da yoksa düz işletme diploması ile iyi gelir getiren bir iş bulma şansınız oldukça düşüktü. İşletme fakültelerinin sayısı azalmadığına ve iş ekonomimiz de büyümediğine göre durumun şimdide de değişik olduğunu sanmıyorum. Dolayısıyla arkadaşınız -sizde olmadığını belirttiğiniz- "çevresini" kullanmıyorsa geleceğinin bir hukuk mezununundan daha parlak olduğuna ihtimal vermiyorum. Üniversite tercihi yapan genç arkadaşlarımızın -hangi fakülteyi tercih ederse etsin- öğrenmesi gereken acı bir gerçek var: Eskiden üniversite kazanmak makul/iyi geliri olan bir mesleğe sahip olmanın garantisiydi, zira üniversite sayısı azdı, dolayısıyla mezun azdı ve mezunların hepsi -vasat dahi olsalar- toplumda az sayıda kişinin yaptığı bir mesleği sürdürerek orta/iyi gelir kazanmayı daha üniversiteye adım attıkları gün garanti ediyorlardı. Hemen her fakülte için bu durum değişti. Artık her fakülteden ihtiyaçtan fazla var, sınavda 0 almayan hemen herkes biryerlere giriyor, hemen her fakülte Türkiye'nin ihtiyacından fazla meslek mensubu yetiştiriyor. Bir diğer deyişle bugünün üniversite mezunluğu, eskinin orta okul/lise mezunluğu haline geldi. Ben "X fakültesi mezunuyum, Y mesleğine mensubum, nasıl Z TL kazanmam" demenin bir anlamı kalmadı, o eskidendi. Eğer kendinizi geliştirmeye devam etmez ve o mesleğin Türkiyenin ihtiyacından fazla yüzbinlerce mensubunun önüne geçmezseniz, hangi üniversiteyi bitirirseniz bitirin asgari ücretle iş bulmanız dahi bazen sorun olabilir. Olay acı ancak artık gerçek bu. Bugün üniversiteyi kazanmak ya da mezun olmak iş ya da gelir konusunda bir son değil, sadece bir başlangıç. Asıl sınav mezuniyet sonrası başlıyor. Bu durum hukuk fakültesi mezunları için mutlak bu şekilde çünkü bundan 20 yıl öncesine göre hukuk fakültesi sayısı en az 5 kat arttı. Ama eğer sizin için bir teselli olacaksa, diğer PEKÇOK başka fakülteler için de durumun farklı olmadığının altını çizmek gerek. Üniversite sınavında Türkiye'de ilk 5000'de olmanız harika, demek ki diğer yarışmacıları geçecek potansiyeliniz var! Bunu yarışın sonu olarak görmeyin, yarışın ilk etabı olarak görün ve bundan sonraki etaplarda da ilk 5000'de kalmaya gayret edin. Mezuniyet sonrası yarışın koşulları değişti, ancak önceki etapta bu kadar önde olan bir yarışmacı yeni koşullara da kolaylıkla uyum sağlayabilir, yeter ki yarışın devam ettiğinin farkında olsun! Bundan sonraki etaplarda önde olmak için birileri tanıdıklarını vs. kullanıyorsa, siz de kendi avantajlarınızı kullanın: Yüksek Lisans yapın, fazla dokunulmamış bir alanda uzmanlaşın, okuyun, çalışın, komitelere, çalışma gruplarına, derneklere girin, sosyal etkinliklere katılın, makaleler yazın, adınızı duyurun, diğer yarışmacılardan daha çok bilin, daha katılımcı, daha çalışkan olun. Kısaca yarışmaya devam edin. |
09-08-2012, 10:31 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Güreşe başlamadan tuş olmayı kabul etmiş gibisiniz. Hukukçuluk (özellikle avukatlık) mesleği karamsar, bezgin bir halet içinde yapılamaz ve geliştirilemez de. Bulunduğunuz ortam ve etkileşimler içinden de kendinizi soğutacak şeyleri toplamayı bırakınız. Bilakis, kendinizi yolun başında idealize etmeye, mesleken geliştirmeye gayret ediniz. Önceliklerinizi ve hedef sıralamanızı doğru belirleyiniz. Mesleğin mesela beşinci yılında yapacağınız bir kazanç/genel durum değerlendirmesini bu derece öncüllemeniz belki de kendi önünüzü kesmenize neden olacak.
Bu saptamaya katılmamak mümkün değil. Mesleki durumunuzu ve yol haritanızı kısa vadeli düşünmeyin ve anlık değişkenlere kalıcı sonuçlar bağlamayın diyorum. Hukuk aşkınız ve nosyonunuz sağlamsa er geç başarıya/zafere ulaşırsınız. Umudunu yitirenler başarıyı unutsunlar; en son umut ölür... Başarı dileklerimle. |
14-08-2012, 20:41 | #5 |
|
Yanıtlarınız ve ilginiz için hepinize çok teşekkür ederim.Belki ileride çok iyi bir avukat yahut savcı-hakim olursam buraya yazacağım
|
26-08-2012, 18:25 | #6 |
|
Merhabalar,
Bu icinde bulundugunuz durum Amerikan hukuk ogrencileri tarafindan da cokca dert edilmekte. Hatta ogrencileri hukuk okumamalari konusunda uyaran bir cok yazi bulabilirsiniz. Aslinda bu durum ulkemizde biraz daha hafif geciyor bence. En azindan onbinlerce dolar egitim ucreti odenmiyor. Hukuk fakultelerinin populerligi tartisilmaz bir sey ulkemizde. Ancak körü körüne hukuk fakültesi tercih edilmemeli. Okurken az da olsa, mutlu olunmali, sevilmeli bölüm. "Sonucta hukuk, issiz kalmazsin.", "Hakim savci olursun.", "Gecen avukata gittim bi dilekce yazdi x lira para aldi sen de avukat ol." tarzi laflar cok üretilir ne yazik ki. Dahasi hukuk fakültesine gelen ögrenci koca hukuk deryasinda yalniz basina 4 seneyi gecirmeyi calisiyor. Kimse kariyer hedefleri anlaminda ögrenciyi bilinclendirmiyor. Evet hukuk fakültesini bitiren issiz kalmaz belki ancak kendisini en iyi bicimde degerlendirmesi icin ayrica caba göstermesi gerekir. Kariyer planlamasi. Ülkemizde hukuk fakülteleri egitim motive edici veya ögrencilere kariyer konusunda yol gösteren bir yapiya sahip degil. Düz anlatimin ardindan, dönem icerisinde 2 sinav yaparak basari ölcülüyör. ... Bütün bunlar bir yana bir de plaza hukukculugu var. Ortalama bir üniversiteyi bitirip isminin icinde "X ve Y", "A and B", "Z & Partners" tarzi yerlerde calismaya baslayanlar var ki bu da dediginiz o "cevre" konusu ile ilgili. Bir yandan günde 11-12 saat calisip kus kadar maas almak var. Diger yandan avukatlik, bence, dogru hamlelerle cok iyi paralar kazanabileceginiz de bir meslek. ... Sonuc olarak: Evet. Cevre. Aileniz. Dogdunuz sehir. Okulunuz. Bunlar gelecekte ailevi ve mesleki mutlulugunuzu mutlaka etkileyen seylerdir. Ancak olmazsa olmaz seyler degillerdir. Siz önünüze odaklanin. Basarili bir avukat, hakim ya da savci olabilirsiniz. Bu tamamen size bagli |
27-08-2012, 15:11 | #7 |
|
hukuk fakültesi mezunu olarak Türkiye2de yapılabilecek 10 meslek
Sayıları 70′in üzerine çıkmış bulunan hukuk fakülteleri, her yıl verdikleri 5.000′in üzerindeki mezun ile, hukuk dünyasına yeni hukukçular kazandırmaktadır. Henüz 20′li yaşlarının başlarında, elindeki hukuk fakültesi diplomasıyla hayata atılmaya hazır bu gençler hangi meslekleri yapabilir? İşte hukuk fakültesi mezunları yahut mezun adaylarına yönelebilecekleri meslek önerileri:
1. Avukat : Hukuk fakültesi deyince akla gelen ilk meslek, elbette ki avukatlık. Mesleğe kabul için neredeyse herhangi bir yeterlilik aranmayan avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için Avukatlık Kanunu madde 3′teki koşulları taşıyor olmak yeterli. Bunlar ise,
Avukatlık mesleğini seçen bir hukuk fakültesi mezunu için birçok farklı seçenek bulunduğunu; serbest ya da sözleşmeli avukatlık, bir şirkette yahut kamu kurumunda avukatlık veya hazine vekilliği gibi mesleki bir alana yönelmenin mümkün olduğunu da ilave edelim. 2. Hakim : Avukatlıktan sonra en çok tercih edilen meslek belki de hakimlik ve savcılıktır. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda öngörülen koşulları taşıyan bir hukuk fakültesi mezunu, yazılı sınav ve sözlü mülakat aşamalarını geçtikten sonra başlayan staj dönemini ve staj sonunda yapılan sınavı tamamladığı takdirde mesleğe kabul edilir. Adalet Bakanlığı her yıl düzenlediği sınavlar ile hakim alımı yapmaktadır. Türkiye’de24.10.2011 itibariyle 7.604 hakim görev yapmaktadır. 3. Savcı : Savcılık, hukuk fakültesi mezunları için avukatlık ve hakimliğin ardından en çok tercih edilen üçüncü meslektir. Savcılık mesleğine kabul edilme koşulları ile hakimlik mesleğine kabul şartları aynıdır. Savcılık için de, hakimlik mesleğinde olduğu gibi yazılı sınav ve mülakat koşulları ile staj ve staj bitim sınavını başarıyla tamamlamak gerekmektedir. Türkiye’de 24.10.2011 itibariyle 4.443 Cumhuriyet savcısı görev yapmaktadır. 4. Akademisyen : Akademik kariyer, bir hukuk mezunu için üst sıralarda düşünülebilecek mesleklerdendir. Akademisyenlik, daha çok sürekli araştırma ve eğitim faaliyetlerine ilgi duyanlar için uygun bir meslek dalıdır. Akademik kariyer için lisans eğitiminden sonra sırasıyla yüksek lisans ve doktora eğitimlerini tamamlamak ve iyi derecede bir yabancı dil biliyor olmak gerekir. Ayrıca çalışılmak istenilen üniversitenin düzenleyeceği yazılı ve sözlü sınavları da başarıyla geçmek gerekir. Ülkemizde sayıları giderek artan hukuk fakülteleri baz alındığında, hukuk alanında akademisyen ihtiyacının bulunduğu açıktır. 5. Noter : Noterlik de, yalnızca hukuk fakültesi mezunlarının yapabileceği bir meslek olarak, 1512 sayılı Noterlik Kanunu‘nda düzenlenmiştir. Noter olabilmek için, Noterlik Kanunu madde 7′de öngörülen staj koşullarını taşıyor olmak gerekir. Staj süresi bir yıldır. Stajın tamamlanması sonrasında belirli koşulların da varlığı halinde noterlik belgesi almaya hak kazanılır. Noterler, meslek kuruluşu olarak Türkiye Noterler Birliği‘ne bağlıdır. Türkiye’de noter sayısı konusundan Noterler Birliği’nce açıklanmış bir veri yoktur. 6. İcra Müdürü : Adalet Bakanlığı son yıllarda icra müdürlüğü ve yardımcılığı kadrosu için hukuk fakültesi mezunlarını tercih etmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki koşulları taşıyan adaylar, ÖSYM tarafından düzenlenen sınavda başarılı olmalarının ardından icra müdür ve yardımcılığı kadrosuna atanabilirler. Yazılı sınav ÖSYM tarafından düzenlenir fakat sınav ilanı ve usulü Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir. 2012 için 300 icra müdür ve yardımcılığı kadrosuna atama yapılması öngörülmektedir. 7. Bakanlıklarda Uzman, Müfettiş : Hukuk fakültesi mezunları için yukarıda sayılanlar dışında birçok iş farklı meslek kolunda çalışma imkanı bulunmaktadır. Çeşitli bakanlıklarda uzman ya da müfettiş kadrosuyla çalışma olanağı bulunmaktadır. Bu kadrolarda çalışabilmek için KPSS sınavında başarılı olmak koşulu aranmaktadır. 8. Banka ve Finans Kuruluşlarında Danışmanlık, Hukuk Müşavirliği : Banka ve finans kurumları, bünyelerinde hukuk danışmanı, hukuk müşaviri kadrosuyla hukukçu personel istihdam etmektedir. Bu kadrolarda çalışabilmek için kurumların kendi yeterlilik sınavları ile ilan ettiği diğer koşulları taşımak gerekmektedir. 9. Kaymakamlık : Kaymakamlık mesleği kadrolarında Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari Bilimler gibi alanların yanı sıra, Hukuk Fakültesi mezunları da ihdas edilmektedir. Bunun için KPSS A Grubu sınavından başarılı olmak ön koşuldur. 10. Her Şey : Hukuk fakültesi mezunu her işi yapar. Bir hukuk mezununun çalışabileceği meslekler yalnızca sayılanlarla sınırlı değildir. Hukuk fakültesi mezunu, almış olduğu geniş hukuk formasyonuyla birçok kamu kurumunda yahut özel sektörde çok çeşitli alanlarda çalışabilir. Birçok belediye başkanı, müsteşar ve milletvekilinin hukukçu olduğunu da hatırlatalım... |
05-09-2012, 18:10 | #8 |
|
Hakimlik-Savcılık-Kaymakamlık-İcra Müdürlüğü bunların hepsi mülakatla geçilen sınavlar.Yani torpil lazım.
Noteri de geçin.En azından 50 yaşını doldurmak lazım ki noter olalım. Avukatlık zaten olunabilir meslek. Akademisyenlik düşünülebilir. |
18-10-2012, 11:00 | #9 |
|
Başlığı takip eden herkese merhaba,
Avukatlık stajının 9. ayını tamamlamış ve avukat olmayı küçük yaşlarda kafasına koymuş meslektaş adayınız olarak utana sıkıla da olsa mesleğin eski değerini kaybettiğini ve hemen hemen her taze meslektaşın bu pişmanlık duyguları içerisinde olduğunu ifade etmek isterim. Ne yazık ki yapacağımız mesleği bu şartlar altında tanıma fırsatı bulmuş olmamız bizi, beni gerçekten çok üzüyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik durumlar emin olun daha mesleğe başlamadan içimizdeki umut ışığını kırıyor. Bu söylediklerim kesinlikle mesleği para kazanma aracı olarak gördüğümü düşündürmesin. Şöyleki; Hukuk Fakültesi mezunu ve avukatlık ruhsatnamesine sahip bir avukat olarak mesleğe başlayabilmek istiyorsanız,bir de bunu benim gibi ailenizi yük altına sokmadan kendi başınıza yapmaya çabaladıysanız işiniz gerçekten çok zor. Sadece bu aşamaya gelebilmek için hayata zaten borç içerisinde atılmanız gerekiyor. Düşlediğiniz hayaller, kariyer planları sizin için imkansız olmasa bile gittikçe uzaklaşıyor. Okurken başbakanlıktan aldığınız harç ve krediler (ki gün itibariyle 11.000 küsur civarındadır) ensenizde beklemektedir. 2 yıl tanınan vade de 1 yıl zaten stajınızı idame ettireceğinizden birikim gibi bir lüksünüz yoktur. Staj dönemi boyunca eğer icra takibi ve el ayak işlerini görüp kapı kapı koşmak istemiyorsanız seçeceğiniz avukat benim de yaptığım gibi ücretle bağımlı bir stajyerlik yerine size zaman tanıyan yeni şeyler öğrenme, okuyup araştırma lüksünü bırakan bir avukatın yanı olmalıdır. Böylesi bir durumda avukatlık staj kredisi başvurusu yapmadan meslekle tanışmanız düşünülemez. Kaldı ki staj döneminde yeni harcamalar mesleğe uygun giyim kuşam, aktivite ve sosyal bir takım buluşmalar maddiyat gerektiriyor.(Staj kredisi günümüz için aylık 500 TL olup 6000TL borç demektir.) Yaklaşan staj bitimi ve ruhsatname alımı da açıkçası şu aralar beni sıklıkla düşündürüyor. Onun da maliyeti öğrendiğim kadarıyla 1800- 2000 TL civarında bir miktar tutacakmış. Kısacası durumu ekonomik yönden değerlendirecek olursak, Ne yazık ki herkes için olmasa bile benim için yeterince yüksek bir meblağ olan 20.000 TL civarın bir borç içerisinde bulunarak mesleğe başlayacağım.( Okul hayatı boyunca yaptığım masraflar ve yaşadığım zorlukları olaya dahil etmiyorum bile Askerlikte staj bitiminden sonra yapılmayı bekliyor. Şimdi 20.000 TL borçla elimde diploma ve ruhsatname ile kalakalacağım aklıma geliyor ve bunca zamanda geriye dönüp neler başarılabilirdi diye düşünmeden edemiyorum. |
05-03-2013, 09:40 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, yazdıklarınızda çok haklısınız. Ancak birçok meslekten daha fazla güçlü olmak zorundayız. Çünkü avukat adam yalnız adamdır. Bir avukatın(özellikle genç avukatın) en büyük düşmanı ise ne yazık ki çoğunlukla kendi meslektaşı oluyor. 2013'ün özeti ne yazık ki bu... Ancak yılmak yok, çünkü avukatlık mücadelenin, baş kaldırının mesleğidir.... Rekabet ise her geçen gün daha fazla artıyor... Her geçen gün örneğin meslektaşının işini engellemek adına büroda bilgisayarına kahve dökmek gibi girişimleri daha fazla duyuyoruz(bunu bana görüşmeye gittiğim bir İK'cı anlatmıştı)... Komik değil mi?? Hukuk fakülteleri(nitelik açısından daha doğru ifadeyle paralı sertifika programları) seri üretime geçti ne yazık ki... Hukuk şu anda ilk 5000'in işi değil... Bu sayının artması ise piyasayı(meslek açısından değil maaş açısından bu kelimeyi kullanıyorum) düşürüyor... İşyerine BMW ile gidip 1.750-TL maaş alan kimseler tanıyorum. Ki eleştirmiyorum, ihtiyacı yok mesela paraya 1.500 de olsa evet diyor, tecrübe edineyim düşüncesiyle... Amaç farklı... Mesela, görüşmeye gittiğim, 30 küsür avukatın çalıştığı, çalışanından iyi bir yabancı dil, belki yurtdışında yüksek lisans isteyen bir büro 2.000-TL teklif ediyor... (20.000-TL'ye ferrari almayı herhes ister) Bu nitelikleri sağlamak ise orta halli bir aileden gelen bir kimse için zor, devamında ise bu paraya aileden yardım almadan İstanbul'da yaşamak ve çalışmak zor... Demek istediğimi anladınız sanırım... Ama bence gerçekçi bir ifadeyle (daha kurumsal bürolarda) İstanbul açısından, başlangıç ücreti 2.250-3.500-TL arasında değişiyor... 3.500-TL'ye yaklaşmanız, çok iyi yabancı dil bilmenize (+100 TOEFL IBT), hatta yurtdışında yüksek lisans yapmanıza ve birleşme/devralma üzerine yoğunlaşan ve belki yabancı ortağı olan bürolarda çalışma şansını bulmanıza bağlı... Tabi buralarda da mesai kavramını unutmanız (bazı günler eve sadece bir duş alıp 1-2 saat uyuyup geri dönmek gibi) gerekebilir... Daha butik bürolarda bir standart olmasa da genelde 2.000-TL ile başlatmayı yeğliyorlar... Mesela bana barodan verdiğim ilana az ücret isteyen yeni mezun arıyoruz lütfen randevu alın diye cep telefonuma mesaj gelmişti... Abimizin mesleğin niteliğinden onurundan haberi yoktu sanırım ki tek kriteri ücretti, ona göre cevap yazmıştım ben de... İşin özeti hep dediğim gibi... Eğer bir avukat, yanında çalıştırmak istediği avukata meslek onuruna yakışır bir ücret verecek maddi imkana sahip değilse yanında avukat çalıştırmamalıdır, yalnız çalışmalıdır... Madalyonun diğer yüzü ise genç meslektaşlarım, iş olsun da diyerek en düşük ücreti bile kabul ederek diğer meslektaşlarına ihanet ettiğini unutmamalıdır... Avukatlık başkaldıranların mesleğidir... Direnelim...;-) Son olarak değerli "üstat" ve "dost" sayın Av. Mustafa KÖROĞLU'nun şu sözü mesaiye başlarken, meslekle, gelecekle ilgili bir problem, endişe yaşadığımda hep kulağımdadır... "Ruhlarınızı, cübbelerinize mahkum etmediğiniz sürece..." Siz yine de ruhunuzu özgür bırakın meslektaşım, dışarıdaki dünyayı göz ardı etmeyin, hani bu mesleği artık yapmak istemediğinizde bile sarılacak birşeyimiz olsun... İnsanlar o zaman "vazgeçiyor" çünkü... Hayat yine de avukatlıktan ibaret değil... |
24-03-2013, 23:05 | #11 |
|
Hukuk okuduğuma hiç pişman olmadım. Hele ki iş bulma sıkıntısı yaşayacağımı hiç düşünmedim. Hukuk mezunu her şartta iş bulur, sadece hangi işi beğensem diye düşünür. O kadar fazla seçeneğimiz var ki... Hukuk bir altyapıdır, hiçbir şey kaybettirmez insana. Bu temelin üstüne konulabilecek çok farklı disiplinler vardır istenirse.
Beni düşündüren şey bu ülkede hukuk mesleğini yürütmek... İşe yaramadığımı hissetmek, adaletten eser kalmamış bir yerde adalet dağıtma oyunu oynamak ya da bu oyunu gerçekmiş gibi anlatmak... Benim zoruma giden bu... |
25-03-2013, 13:23 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Söylediklerinize aynen katılıyorum. Aynı hisleri ben de yaşıyorum. Bazen sesimizi bizden başkası işitmiyor gibi... |
27-03-2013, 10:40 | #13 |
|
Adalet dediğimiz şey o kadar da üstün değerler atfedilecek, adeta fetiş haline getirilecek bir şey olmamalıdır. Adalet insandan, toplumdan bağımsız bir varlık değildir. Bağımsız, kutsal, ilahi bir varlık da değildir.
Adaleti insan(lar) yapar. Haliyle adalet, insanların istediği kadar vardır. Günümüzde avukatlık mesleği bir teknisyenlik meselesidir. İşin adalet kısmı bizim doğumumuzdan beri başımıza kakılan fantazi kısmıdır. Bu sebeple bir avukat olarak bir adalet beklentisi içinde olunmamalı. Hoş o olağanüstü mükemmel, kutsal adaleti hakimin yerine getirmesi beklenir ancak bu da bir fantaziden ibarettir tabi. Hakim dediğimiz kişi de adalet teknisyenliği müessesinin bir parçasıdır. |
27-03-2013, 20:40 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz kendinizi teknisyen olarak görebilirsiniz, ben görmüyorum. Adaletin hayal olduğu bir zamanda bile hukukçu olmanın ağır bir yük yüklediğini düşünüyorum. |
27-03-2013, 23:01 | #15 |
|
Hukuk gerçekten bir aşktır. Bu aşkı bünyesinde hissedemeyen
meslektaşlarımızın karamsar olması çok doğal. Keza bu aşkı hissetmeden de mesleği icra etme durumunda kalmak çok güç olsa gerek. |
05-12-2013, 15:07 | #16 |
|
Değerli Meslektaşlarım,
Konuyu açan arkadaşıma bir yandan hak verirken bir yandan ise katılmadığımı belirtmeliyim. Hak vermeliyim çünkü özellikle avukatlık mesleğinin hiçbir şekilde oryantasyon desteği yoktur. Yani mezun olup avukatlığı düşünen genç bir insan kendini büyük bir boşluk ve sahipsizlik içinde bulmakta ve bunalmaktadır. Genç yaşta hayat tecrübesinin de eksikliği üzerine eklenince kolay değil tabi. Hepimizin başından geçti. Katılmadığım husus ise şudur; gerçekçi olmak zorundayız. Avukatlık mesleği serbest meslektir. Adalet, yüce idealler gibi soyut kavramların somut getirisi yoktur ve gerçekçi düşünmeyen kişi bu şartlarda kendini Don Kişot'un durumuna düşmüş vaziyette bulabilir.Kira,aidat,ulaşım ve hayat geçimi için para kazanmak gerekmektedir. Sonuçta serbest piyasa ve temel prensip olan arz talep belirleyici olur. Kişinin kendini geliştirmesi,farklılaştırması,hukukun farklı ve ihtiyaç duyulan alanlarında doğru yerde doğru zamanda bulunmaya çalışması gerekir. Bu tüm meslekler için de geçerlidir. Tabii her serbest mesleğin bir başka özelliğini de asla unutmayalım; ben kısmet derim başkası şans desin ne dersek diyelim adına bu da gereklidir. Ama insan kısmetini de şansını da aramalı ve emek vermelidir. Ben şu fakültede okuyorum şu mesleğe girdim haydi gelsin rahat yaşam gibi beklentiler eskidendi. Genç meslektaşlarımı anlamakla birlikte özellikle hatırlatmak isterim ki sizler çok daha şanslısınız. Evet fakülteler çoğaldı hukuk mezunu arttı ama adliyeler ve çalışma ortamı da eskisi ile kıyaslanamayacak kadar güzelleşti. Ben 93 mezunuyum ve o zamanki çalışma ortamı hiç te iç açıcı değildi, apartmandan ve iş hanından devşirme Fatih Adliyesi ve Beyoğlu Adliyesi'ni bilirim, bugünkü gibi bilgisayarlı duruşma salonları,UYAP,baro servisi ve Çağlayan Adliyesi gibi mekanlar hayal ötesiydi o yıllarda. Hayat bir yarıştır. Yeter ki kurallar eşit olsun. Ayrıca eğer avukatlık mesleğini hakim savcı olamadım bari bunu yapayım tarzında görüyorsak zaten durum daha en başından pek parlak sayılmaz. Avukatlığı yani hiçbir kurumu arkasına almadan tek başına yapılmak zorunda olan zorlu bir mesleği ancak kendine güvenen, cesur ve mücadeleci insanlar başarabilir. Bunu kendinde göremeyenler bari hakim savcı veya akademisyen olsunlar. Avukat olmak aynı zamanda müthiş bir hayat bilgisi ve esnaflık zekası gerektirir. Çünkü müvekkiller aynı zamanda birer müşteridir. Hayatın gerçeklerini idare edebilme sanatı da kolay değildir. |
14-04-2014, 16:31 | #17 |
|
Başka alternatifler...
Hukuk mezununun yapacağı tek iş avukatlık değildir saygıdeğer meslektaşım, yukarıda belirtildiği gibi uzmanlık müfettişlik gibi kamuda çok saygı gören, ilk yılında 3250 tl maaşla başlayan meslekler var. Evet bu mesleklere önce kpss süreci daha sonra kurumun yazılı sınavı , kurumun mülakatı ile giriliyor, mülakat var diye hemen ürkmeyin, bu sene VDK 400 adet ''Hukuk Fakültesi'' mezunu vergi müfettişi almak için ilan yaptı, kadronun iki katı olan 800 kişi mülakata çağırılacaktı , peki yazılı sınava kaç kişi başvurdu? sadece 535 kişi... bunlardan 350 civarı yazılıyı geçti mülakata kaldı ve yaklaşık 250 kişi yapılan mülakat sonucunda vergi müfettiş yard. olmaya hak kazandı, mülakattaki referans olayına gelirsek, hiçbir üst kademe tanıdığı olmayıp, yazın Anadolu'da ailesine yardım için tarlada çalışan arkadaşım bile,(küçümsemek için söylemiyorum torpilinin olmadığını vurgulamaya çalışıyorum) mülakatı geçti şu an atama bekliyor. O yüzden biraz da kendi gözümüzü açmalıyız bu sınava 1000 kişi başvurmuş olsaydı Maliye Bakanlığı 250 kişi yerine 400 kişilik kadroyu doldururdu. Gel gelel,m vergi müfettişlerinin özlük haklarına kendileri 3250 tl maaşın yanı sıra teftişe çıktıkları aylarda, aylık 2400 tl otel parası, 1560 tl de harcırah alıyorlar, çoğu müfettiş eğe bekarsa teftişe çıktığı aylarda 1560 tl harcırahı ile idare edip maaşına dokunmadan birikim yapıyor, bu özlük haklarını bu paraları özel sektörde anca y.lisans yapmış 2-3 dil bilen avukatlar alabilir ancak, o yüzden bu güzel kadroları atlamayalım arkadaşlar, biz ilk 5000'deki adamlar bu kadrolara bakmadığımız için 15000'deki iibfliler giriyorlar ve nerdeyse işçi avukatların yüzde 90'ının hayatları boyunca göremeyecekleri maaşları ilk yıllarından itibaren almaya başlıyorlar bilgilerinize...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukuk eğlencelidir: Hukuk öğrencileri için ilginç hukuk soruları | Av.Cengiz Aladağ | Hukuk Soruları | 32 | 27-08-2012 16:02 |
Marmara Hukuk Tek dersten beklemeli öğrenciyim. İstanbul'da hukuk bürosu aramaktayım. | Kivana | Adliye Duvarı | 2 | 11-02-2011 00:40 |
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum | rabia. | Adliye Duvarı | 0 | 16-06-2007 23:56 |
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi | Av. Ramazan Çakmakcı | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 09-02-2007 21:09 |
Modern Zamanların 1002. masalı | Av.Fahri ALİMOĞLU | Site Lokali | 6 | 13-04-2003 01:06 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |