|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-12-2007, 23:36 | #1 |
|
Kefilin asıl borçluya rücu etmesi
Arkadaşlar banka kredisine kefilliğin sonucu , asıl borçlu borcunu ödemiyor.Kefilde ticari hayatı sekteye girmemesi için ödemeye başlıyor. Kredi alma sırasında asıl borçlu İneklerini teminat olarak gösteriyor. Ancak inekleri 3 ay sonra annesinin üzerine satış yapıyor. süt parasının kendi üzerine ödendeiğini biliyoruz.Kefil ödediği taksit miktarları kadar ihtiyati haciz mi yoksa haciz işleminimi uygulamalı .Bu konuda bilgisi olanların yardımına ihtiyacım var.
|
22-12-2007, 00:51 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
|
22-12-2007, 12:45 | #3 |
|
anladığım kadarıyla inekler şimdilerde tarım il müdürlüklerince düzenlenen hayvan pasaportuna binaen teminat olarak veriliyor.benim de anlamadığım konu siz neye dayanarak ihtiyati haciz alacaksınız.
|
22-12-2007, 14:36 | #4 |
|
ihtiyati haciz talep neden edilemesin ki...Anladığım kadarıyla yapılması gereken bankadan borcu kefilin ödediği ve asıl borçlunun borcu ödemediği yönünde belge alınabilir bu da bence ihtiyati haciz talebi için yeterli bir delil olabilecektir.
|
22-12-2007, 18:37 | #5 |
|
Ödeme belgesi İİKda 68. maddede sayılan belgelerden değildir.İhtiyati haczi kararı alınması mümkün değildir.Diğer taraftan kefile rücu etmeniz de anlattığınız olaya göre mümkün de görülmeyebilir.
T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2003/6551 Karar: 2004/1130 Karar Tarihi: 12.02.2004 ÖZET: Davacı müteselsil kefilin, kendisinden ihtarname ile istenen meblağın bir kısmını ilk talebi müteakip hiçbir ihtirazı kayıt öne sürmeden ve rızaen ödemiş olmasına göre, artık fazla ödemede bulunduğu iddiası ile geri istemesinin mümkün olamayacağı gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. (818 S. K. m. 61) Dava: Taraflar arasında görülen davada Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25.02.2003 tarih ve 2001/53 - 2003/40 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi P. Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkili ve N.'in M. lehine davalı banka tarafından akdedilen 400.000.000.-TL bedelli kredi sözleşmesine müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, sözleşmenin borçlusu olan M.' nın kredi borcunu ödemediğini, müvekkili ve diğer kefil N.'in ayrı ayrı 446.000.000.-TL ödediklerini, yapılan işlemin müteselsil sorumluluk ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin fazladan ödemek zorunda bırakıldığı 223.000.000.-TL. sının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilince M. lehine açılan kredi de davacı Ahmet ve diğer kefil N.' in müteselsil kefil sıfatıyla her birinin 400.000.000.-TL ve sözleşme hükümleri gereği işleyen faiz ve masraflardan sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kredi sözleşmesi ile kefillerin sorumlu olduğu limitin 400.000.000.-TL olduğu, her bir kefilin rücu hakkı saklı kalmak üzere bu limite kadar olan parayı ödemeleri durumunda sorumluluktan kurtulacakları, olayda her iki kefil de bu ödemeyi yaptığı için bankanın sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı müteselsil kefilin, kendisinden 27.09.1999 tarihli ihtarname ile istenen 3.103.143.973.-TL tutarındaki meblağın 446.000.000.-TL. lık kısmını ilk talebi müteakip hiçbir ihtirazı kayıt öne sürmeden ve rızaen ödemiş olmasına göre, artık fazla ödemede bulunduğu iddiası ile ve BK. nun 61 nci maddesine dayanarak geri istemesinin mümkün olamayacağı gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kefilin Rücu Hakkı | av.gzm | Meslektaşların Soruları | 11 | 05-10-2011 19:19 |
Bonoya müteselsil kefalet ve asıl borçluya rücu | MELEK | Meslektaşların Soruları | 7 | 10-01-2011 15:36 |
kefilin asıl borçluya takip yapması | yer-sub | Meslektaşların Soruları | 4 | 20-07-2007 14:54 |
kefilin rücu hakkı zamanaşımı | hırs | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-04-2007 16:47 |
kefilin asıl borçluya rücu etmesi | hgsahan | Meslektaşların Soruları | 5 | 04-08-2006 18:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |