Mesajı Okuyun
Old 28-03-2008, 09:55   #1
nizar

 
Varsayılan boşanma ve birleştirilen nafaka davasına ilişkin hüküm

ACİİL!
Değerli Meslektaşlarım,
Davacı A tarafından açılan boşanma davası ile davalı B tarafından açılan nafaka davasının birleştirilmesinden sonra davalı B lehine ara karar ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … YTL tedbir nafakası bağlanmasına karar verildi. Tedbir nafakası icra takibi ile halen tahsil ediliyor. Yargılama sonunda davacının boşanma davasının reddine, davalı lehine ……….YTL tedbir nafakasının hüküm kesinleştiği tarihten itibaren davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedildi. Yargılama giderleri hakkında ve davalı B tarafından açılan tedbir nafakası davası ile dava dilekçesindeki ek talepleri ve yargılama sırasında bulunduğu diğer talepler hususunda bir karar verilmedi.
1)Yargılama giderlerinin kısa kararda hükme bağlanmayıp gerekçeli kararda hükme bağlanması davalı B aleyhine bir sakınca yaratır mı?
2) Davalı lehine ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devam edeceği hususunda ayrıca bir karar verilmesi gerekir miydi? Bu hususta düzenleme yapılmaması davalının ara kararla hükmedilen tedbir bir nafakasının kesilmesi sonucu doğurur mu?
3) Birleştirilen ve davalı B tarafından açılan tedbir nafakası davasına ilişkin olarak sadece ‘davalı lehine .. YTL tedbir nafakasının hüküm kesinleştiği tarihten itibaren davacıdan alınarak davalıya verilmesine ‘şeklinde karar verildi. Bu hüküm konusunda fikirlerinize ihtiyacım var. Birleştirilen davanın kabulü şeklinde anlaşılabilir mi? Nafakanın aylık olduğu hususu belirtilmediği gibi nafaka bir defaya mahsus gibi bir sonuç çıkıyor. Bu durumda davalı B’nin açtığı tedbir nafakası istemi kabul edildi diye düşünülebilir mi? Ayrıca birleştirilen nafaka davasında dava dilekçesinde istemiş olduğu aslında yargılama sonunda verilecek bir karara gerek kalmadan elde edebileceği bir talebi ve yine yargılama sırasında birtakım ek talepleri olmuş. Bunlar konusunda da harç vs yatırmamış ayrıca süreleri geçirmiş. Yine bunlar hususunda da mahkeme kısa kararda bunları hükme bağlamamış.
Bu hususların gerekçeli kararla düzenlenip düzenlenmemesine göre davalı B’nin mağdur olmaması için temyiz veya tavzih yoluna gidilmesi gerekir mi?Ne şekilde ? Bu konuda uygulama nasıldır? Yargıtay kararlarına ihtiyacım var.
Yardımlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum. Saygılar…