Mesajı Okuyun
Old 04-06-2007, 12:08   #2
ParanoidAndroid

 
Varsayılan Ne kadar alışkanlığımız varsa o kadar yokuzdur..

Gerçekten de alışkanlıklarımızın esiriyiz. Bu durum beni de çok rahatsız ediyor. En yaygın alışkanlıklarımızdan biri TV'dir. (TV'nin benim hayatımda pek yeri yok.) Bir düşünsenize, eve girer girmez TV açanlarımızın sayısı az degil. Birgün gazetesinde (Birgün öneririm bu arada) Turn off TV, Turn on Life (TV'yi kapa/hayatı aç) kampanyasını okumuştum. Çok hoşuma gitmişti (benim güzel hoş'um ). Egoma yenik düşüp "ben daha önce düşünmüştüm buna benzer bir slogan" demeden geçemeyecegim
Alışkanlıklarımız her yerde/her konuda alışkanlıklarımız var.. Kimilerimiz bu alışkanlıklarımıza slkl slklya baglıyız, onlardan vazgeçemiyoruz; dahası onların farkında bile değiliz ki sorgulamıyoruz; ya da farkında olup rahatsız olmayanlarımız var; değişimden ödü kopanlarımız da tabi( su öd meselesini de konuşmak gerek ) .. Halbuki hayatımızdaki rutinlerin dışına çıkabildiğimiz oranda yaşıyoruzdur/varızdır.. "Hayatın anlamı"nı arar dururuz ya, işte anlam, farklılık yarattıgımız anlarda gizlidir.. Değişimden, devinimden korkmadan, beynimizde afyon etkisi yaratan alışkanlıklarımızı hafifleterek yaşamalıyız.. Hatta duygusal ilişkilerimizde de aşkın/sevginin alışkanlığa dönüşmesi sorunu var ya; genelde böyle olur ama dediğim gibi, biraz rutinin dışına çıkarak, ilişkiye yeni güzellikler pompalayarak yaşamalı; her yenilikte sevgiliye yeniden aşık olarak..
Yataklarına alışıp başka yatakta uyuyamayanlar; hep aynı yörede tatil yapanlar; kendinden farklı buldugu insanları tanımaya çekinenler; sinkafı agızlarından düşürmeyenler (...), sizlere yani alışkanlıkları olan herkese; hepimize seleniyorum: ALIŞKANLIKLARIMIZIN BİZİ ELE GEÇİRMESİNE İZİN VERMEYELİM!

ANLAR - Jorge Luis Borges

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
ikincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar.
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim,
seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
daha çok dağa tırmanır,
daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya,
Daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu
hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve
verimli kılan insanlardan olurdum.
Farkında mısınız bilmem, yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar, siz de "an"ı yaşayın.
Hiçbir yere, yanına; termometre, su, şemsiye ve
paraşüt almadan gitmeyen insanlardanım ben.
Yeniden başlayabilseydim,
ilkbaharda, papuçlarımı atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayakla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer
Ama işte, 85'imdeyim ve biliyorum
Ölüyorum