Mesajı Okuyun
Old 25-03-2007, 23:12   #26
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

sayın meslakdaşlarımın bu konudaki fikir alış verişlerini okurken başından sonuna kadar bir noktaya takıldım. Bu olaydaki birinci avukat, sütten ağzı yanmış bir kişi olarak, kendisini azletmiş bir kişinin üstelik aynı davada avukatı olmayı yeniden kabul ederken (ki kabul etmesi bile enteresan, etmeyebilirdi!) yazılı bir sözleşme yaparak ikinci kez üstlendiği aynı davada ilk aldığı avukatlık ücretinden başka, ...... YTL avukatlık ücreti almayı sözleşmeye yazmış olması beklenmez mi? Yoksa terzi kendi söküğünü dikemez mi? Bir avukata müvekkili gelip benzer bir olay hakkında görüş alsa, eminim avukatın ilk tavsiyesi, yazılı sözleşme yapması olur. Peki basiretli davranmak yalnızca tacirden mi beklenir? Bir avukat yeniden bakmaya başladığı bir iş için önce aldığının dışında avukatlık ücreti talep ediyorsa buna ilişkin yazılı sözleşme yapması beklenmez mi? Yazılı sözleşme yapmıyorsa,ilk aldığı ücretle yetinme iradesini ortaya koyduğu düşünülmez mi? Zaten eğer yazılı sözleşme olsa ortada, bu konunun tartışılmasına gerek kalmayacağı varsayımından hareketle, Sn Jean darc'ın sözleşmenin ikinci kez kurulmuş olması varsayımı geçerli olsa dahi(ki ben de, sözleşmenin birinciden bağımsız olarak ikinci kez kurulmuş olduğunu düşünüyorum) sözleşme ilişkisinin bu yönde kurulduğu düşünülmez mi? Avukatlık asgari ücret tarifesi açısından ve vergi hukuku açısından, bir davada iki farklı zamanda görev alması nedeniyle iki kez sözleşme kurulmuş olsa bile iki kez makbuz kesmek zorunluluğu doğacağını düşünmüyorum. Zira bu zorunluluk bir davada görev almaya bağlı, sözleşme sayısına bağlı değil. Sözleşmenin bozulup yeniden yapılması aynı davada iki avukatlık ücreti alma zorunluğunu getirmez. Bu nedenle tarifeye göre ücret alınabileceğini düşünmüyorum. Bu da benim görüşüm. Çok soru sordum gibi görünüyor belki ama sorularım aslında kendi cevaplarımı yansıtıyor diye düşünüyorum. Bu konu daha çok tartışılacak gibi duruyor...